Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGİ Çekim mekânı bir hapishane gibiydi. Herkes orada yattı kalktı. Filmin iki profesyonel oyuncusu Ayşe Emel Mesçi ile Tuncel Kurtiz filme katılış serüvenlerini anlattılar. O günün iki çocuk oyuncusu Sema ve Zeynep Kuray, Yılmaz Güney ve Duvar'a F. Güney, Y. Güney, E. Mesçî, T. Kurtiz ve Şaban (Robert Hossein 'in oğlu Nicolas). ilişkin anılannı aktardılar. Belgesel gibi çekildi DUYGU YAZICI Ayşe Emel Mesçi (Siyasi) 1971 yılında cezaevıne gırdım ve üç buçuk yıl hapıs yattım Gençlık olayları nedenıyle tutuklanmıştım . Bu üç buçuk yil boyunca Yılmaz Güney ıle aşağı yukan aynı davada ama ayn ayrı dava duruşmalannda olduk Duvar fılmınınçekımısırasmda bana dedı kı "Ben kadınlar koğuşunu hıç bılmıyorum Emel. Sen bana anlatabıhr mısın?" Yılmaz Abı, ben bunlan sızc yazayım, dedım. Onunbuısteğıbenıçokheyecanlandırdı. Adapazan Cezaevı'nde yaşadığım bütün olaylan, Selimıye hücrelennı, bır ay gıbı kısa bır süre ıçensınde kaleme aldım .Hapishane mektuplannı, hapıshanede çektığım resımlen ekleyerek bütün bunlan bır dosya halınde kendısıne sundum Bır gece Fatoş Güney, Tuncel Kurtiz, ben yemeğe çıkmıştık. "Sen çok yoğun yaşamışsın hapıshaneyı. Tabiı bunu filmin içıne sığdırabılmem mümkün değıl. Ancak sana söz venyorum, bu yazdıklannı bır senaryo halıne getıreceğız ve bu fılmı sen çekeceksın. Ben de sana asıstanlık yapacağım" dedi. Siz bana nasıl asistanlık yaparsınız, dediğımde, hayır insan ancak kendı yaşadığı olaylan en ıyı bıçımde yansıtabılır, demıştı Bunu böyle söylemış olması bıle çok güzel bırşeydı. Daha çok sıvıl cezaevınde geçen bır fılm yapmak ıstıyordu. Elındebol malzemc olsun dıye ben askerı cezaevınde yaşadıklanmızı da zaman zaman anlattım ve notlannı ıletmıştım. "Senmle çok tuhaf bır kadenmız var" dedı bana. Sonra sordu, "Sen 'Hücrem' kıtabımı okudun mu" dıye. Kıtabı okumamıştım. "Oku da sonra konuşalım," dedı Kıtabı okuduğum zaman gördüm Yılmaz Güney'le aynı hücrelen paylaşmıştık. Sehmiye hücrelennı . Gerçekten Selimıye'de benım yattığım hücrede yatmıştı. "Anılar 71" adlı oyundadaonunHücrem'ı ıle Selimıye Mektuplan'nı bırleştırdım. Bu oyun çok büyük etkı yaptı Avrupa'da Dünyada bu kadar büyük katliamlar yaşanırken, bu fılme bu kadar tepkı göstermelennı baştan anlayamadım. Çünkü sınema dılı olarakçokgüzeldı. Bence Yılmaz Güney'ın Umut'tan sonra yaptığı en güzel film. Yol 'da o, kameranın başında değıldı. Bu fılmı ne yazık kı kabul etmek ıstcmedi Avrupa. Bence kendı gerçeğıne ışık tutuyordu. Duvar fılmının çekımı ıçınbeni Paris'e çağırttı. Ben tsveç 'te ıdım o sıra. Isveç; Macar ortak yapımı bır fı lmde başrol oynuyordum Pans'te bır restoranda duvar filmı üzenne konuştuk. Eskı bır manastın hapishaneye çevırdı ve bız orada yatıp kalktık O sıralar hastaydı zannedıyorum, mıdesınden çok şıkâyet edıyordu. Kadınlar koğuşunu sen yap dedı. Girdık boyadık, koğuştakı gıbı yerleştırdık 10 gun kaldım ama o arada gerçek bır cezaevı ortamı yaşadık. Çocuklandovuyorgıbıbırsuruspekülasyon oldu filmin üstünc Benım gördüğüm, fılmdekı gerçek ortamı yakalayabılmek ıçmdı çabası Gerçekten bır çocuğun ağlaması gerekıyor, ağlayamıyordu. Zeynep 4 5 yaşındaydı. Semadaö Çocuklarlao kadar yakın ve sevgı dolu bır ılışkısı vardı kı. Benım çocuklanm hâlâ o gunlen hatırladıklannda Yılmaz Güney, Yılmaz Guney dıyorlar. Hıç korkmadılar Tam tersıne bır sahne vardı fılmde, çocuk* okula gıder, benım kızım, babası da ona çıçek verecekparmaklıklann arasından, tutturdu bu Yılmaz Güney'ınelıolacakyoksaoynamamdıye Okadar sevecen ve yakındı çocuklara... 6 saatlık bır fılm çekmıştı. Görünmeyen sahneler bıle mükemmeldı. Kendısı Duvar' ı çokbeğenmıştı BufilmaslındaTürkıye'nın fılmı dıyordu Bır karcsınde bıle olmak onur vencıdırbanagöre Büyük yarahcıdıro. Tuncel Kurtiz (Tonton Ali) Duvar ıçın benı çağırdığında Stockholm'deydım vc bır Macarlsveç yapımında oynayacaktım "Yahu ıhtıyaı, kımse benim filmımde oynamakıstemıyorya" dedı. "Allah allah, nıye oynamak ıstemıyorlaı acaba Ytlmaz1?" dcdım "Küçük bırrol var ıhtıyar, çünkü bu fılmde çocuklar başrol oynayacak" dedı Bır manastırda ınanılmaz zor şartlar altındakaldık Otellerdekalmakyok Artıkmecburuz Yılmaz' ın ıstedığı bıçımde yaşamaya. Benım de böbreklerımden sakatlığım var. Bır fılmde kar üzennde büyük ıltıhaplar edındım Fakatbırşeysöyleyemedım Tozlu bır odada, asıstanlardan Tuğrul'la beraber kalıyordum. Hersabah gardıyan elbısemı gıyıp, Yılmaz'ın yanındaydım Asistanlık yapmak ıstcdım, çünkü asıstanlar acemıydıler. "Yok" dedı "Senın burda bulunman yeterlı benım ıçın Senburdasınya " Yılmaz, Berlın sokaklarındantoplanmış, büyük zorluklar altında yaşayan o çocuklara bütün sevgısıyle yaklaştı. Hıçbınsınin bır oyuncu eğıtımı yoktu. Onlatla kardeş gıbı, tokat da atıyordu Bunu Fransız belgecısi çektığı zaman Yılmaz' ı bırdenbırc vahşı bır adam gıbı görmeye başladı 1 ar. Aynlırken filmin son sahrıclen çekılıyordu. Kucaklaştık Zaten bır daha görmedık bırbınmızı "Nasıl Yılmaz7" dedım "Yiizde otu7unu vakaladıysak Allah kabut '•tsın" dedı Çunku butün şartlar Yılmaz'ın aleyhıneydı. Produksıyon, her şe> Fakal yıne de bence Yılmaz, bu zor şartlar altında Türkıye babaogul gıbı çalıştı. Fakat zaman zaman Duvar filmi için hapishaneye dönüştürülen Moncel Manastın...