Katalog

1 EKJM 2000 SAYI 758 yeteneği. Plisetskaya'yı dansında; lirizmden başlayarak. başkaldıran harekctlere dek kcndini göstcriyordu. Danslarında lıem romantızm, hem dramatizm hem de trajızm güçlüydü. Devınimlerinde karşıtlık önemliydi Bir yönde de rengârenk, formlardaarmoni(uyum)vardı.Repcrtuvan,ınanılmazdereccdegenişti. Dansında sjiirscl Jcnnlik. estetik anlayış olağanüstü vegörkcmliydi. Raymonda'da, Kuğu Gölü'nde, Odette'te, Odile'dc, Giselte'oe, Don Kjşot'ta, Kıtn 'de dansin etkinlıgmi tüm boyutiarıyla yansıtıyordu. Görselliğinc ve estetiksel plastiğine doyum olmazdı. Klasik balenin tüm özelliklerinı bir estetısyen gibi çözümlüyordu. Yüz anlaumlanndaeşsizlıği tartışılmazdı. Dansın 'ç düzenınde, koreografik ilişkilerin çöüümlenışinde yaptığı yorumla akıl almaz •lışkilerkuruyordukoreografiyle. 11 Kuledibi'nde kahveler açılıyor. Yıllardan beri kaderine terk edilen semt, yeniden çekici bir gezme mekânı olma yolunda. tberiko'da îspanyol havası var Captain Ahab ise mahalle kahvesi gibi sımsıcak bir kafe. Bolşoy hiyerarşlsi... Her dansında ve yapıtta gösterdiği aşana, onu büyük dansçılığataşıyan yorumu, vıllarcadorukta kalarak, 1960'ta, Bolşoy hiyerarşisinde (aşama sırasında) Galina Ulunova'mn ardından birinci sırayı aldı. Sovyet kompozitörlerinin balelerinde, Grigorovıç'le çalıştığı "Zaryema"da, Spartacus'ta, Ferhat ile Şirin'de "Mehmeııe Banu"da, Kübalı koreograf Alberto Alonso'nun, Bizzet'nin müziği üzerine cşibesteciRodyanSçedrin'indüzenlemesi olan Carmen Süıte'in prömiyerınde Moskova'da Sergey Radçenko ıle dans etti (i 968). Sanat yaşamında ılk kez Marsilya Balesı'nın konuğu olarak Bolşoy kadrosu dışında (R.Petn'nın La Rose Malade'ı, Paris 1972) dans ettı. 1975 yılında Ravel 'ın müzığı üzerıne Bejart' ın düzenlcdig!Bolero'da(Brüksel'de)dansetti YincBejart'ınkoreografılediğıIsadoransadora Duncan'ın anısına. 1977) ve Leda (! 979) adl ı yapıtlann prömıyerlerinde Jorge Donn ile dans etti. tlk koreograf i olarak, Tolstoy'unromanından Anna Karenina'yı I î 972) gerçeklestırdi. Daha sonra (1980) daSçednn'inmüziğıyleÇehov'unMartı adlı ünlü oyununun balesini yaptı. Savaş ve Barış fılmınde oynadığı kontes rolündekı başansıyla cleştirmenlerden güzel eleştin ler aldı. Sürekli dans etmesi nedeniyle sinemaya gereklı ılgıyi gösteremedi. Bununlabirlıkte 1976'daTurgenyev'ın "BaharSulan" filmindeki başrolüyle geniş ilgi uyandırdı. Sovyetler Birliği Halk Sanatçısı unvanını cok genç yaşta kazandı. 1964 yılında Lenin ödülü verüdi. 1962 'de Anna Pavlova Ödülü'nü aldı. Maya Plisetskaya, 20 Kasım 2000'de Bolşoy'da yapılan jübile ile Bolşoy'daki sanat yaşamı noktalamış oldu. Rus Kraliyet Balesi altı yıllık yurtdışı turnelerinde büyük ilgiyle izlendi. Japonya, tspanya, Avusturya, Brezilya, Uruguay, Almanya, Fransa, îsviçre, Lüksemburg, Litvanya, Kanada, Israil tumelerini yaptı, kimi ülkelere iki ya da üç kez gidildi. Çeşitli ülkelerde düzenlenen festivallere katıldı. Sanat yaşamını sürekli olarak yurtiçi ve yurtdışı turnelerde geçiren belki de tek topluluktur. 1967'den günümüze dek tüm balelerini izlemişTürkiye'dentekeleştirmenolduğumubuaradabelırtıncliyim.Buöylekısa sürede sıkıştınlmış bir sanat olayını yaîjamaolgusudeğil Tam33yılımıaldı. îstanbul Mydonose Showland'de Plısetskaya'nın lopluluğu, Rimskı Korsakov'anŞchrazaf'ı. Rjvel'ın Bolero'su vc 3rodın'ınPo!ovıçDanslan'nısahneleye Captain Ahabve tberiko, tspanyol kültürünü tanıtmayı amaç edinmiş kendine. tberiko G alata Kulesı'nm çevresınde son körkorsanı var. ismi Agop. Eğer Captain günlerdebıryenilikvar AğusAhab'agidersenızbudenizlerfatihi,Gatosayının başından ben Kuledılatakorsam güzel kedıyle de tanışabilirsıbinde ikı yenı kafe açıldı. Galaııız ta'nındostluk ortamını perçınleyen ık, kalbcnko da Captain Ahab'ınkarşısında fe.. Ayn. sokakta karşı karşıya. temız. düşırın tdiçük oiı yer. Eski, yeni sinema sazenligörünümlerıyleGalata"nınçevresınatçıların'nuğrakyenolmayaaday. lçen nıntoparlanıpdüzeltildiğı zaman neKadar girergırmez lîiı Îspanyol mahalle kahvesihoş olabıleceğını kanıtlıyor. Bu kal'elerne gelnıiş olduğunuz hıssinekapıhyorsuden birinin adı Captain Ahab. Sahibi Ömer nuz. Katenin sahiplen Turhan Duru ve NaÖ7türk yıllarca ayni semtte antikacılık ıde Duymaz, mekânı gerçektendeözgün yapmış. Daha sonra da Galata'da bir kafe bırhale getırmişler. Çeşit çeşit doğal çiçek olmayışından eksiklik duyan Ömer Bey ve meyve çaylarının yanı sıra ev tipi esspbu açığı kapatmaya karar vermiş. "Galataresso, soğuk kahve, karanfil aromalı çay lılarbirdeğişiklikiçinburadantaaAsmagibi başka yerlerde bulamayacağınız içelımescid'ekadargitmekzorundakalıyorcek alternatifleri oluşturmuşlar. Aynca her du. Insanlar da bundan şikâyetçiydi" dizaman brovvni ve börek bulunuyor. Pazar yor. Kafe, denizcilik tnalzemeleriyle günleri de brunch servisleri var. Sadece ömer Bey'in kendisi tarafından dekore pazar günleri Tortilla yemek mümkün. edilmiş. Ailesi denizci olduğundan ömer Şimdilik tspanyol yemekleri servisi yapBey kendini böyle ifade etmek istemiş. Eşin dostun daha şimdiden benimsediği bu minik ve şirin yere Galata'nın önde gelenleri, Galata'da yaşayan yabancı lar, sanatçılar, gazeteciler, fotoğrafçılar, ressamlar, sinemacılar geliyor. "însanlarburaya mahalle kahvesine gelir gibi gelmeli. Eşin dostun buluşmayeri olmalı. Ayncakadınların bııray a rahatça gelip oturabilmeleri de önemli" diyor. Görünüşe göre ömer Bey bu amacına ulaşrruş. Menü gayet sade ve ucuz. Temel sıcak ve soğuk içeceklerin dışında akşam 8 'den sonra yemek servısi var. Özellikle deniz ürünleri konusunda ıddıalılar. Ama yemek için önden mutlaka rezervasyon yaptırmaları gerekıyor. Pazar sabahlari da brunch veriyorlar. Budenızc\ kahvosinın bir de tek gözü Captain Ahab mönii sade ve ucuz. Pazar günü de brunch da mıyorlar ama ilensi için böyle birplanlan var. Bununyanı sıratavlasatranç venargıle de mevcut. Nargılenın böyle bır ycrde ne ışı var dıye sorduk. Endülüs kültüründe nargilenin en az bızde olduğu kadar vavgın olduğunuöğrendik. Turhan Bey' ın ılerıye dönükbaşkaplanlan da var. Îspanyol kültürünü tanıtmayı bir nevi misyon edinmiş. Eşinin dc îspanyol olması buna bir sebep. lleride burayı bir Îspanyol kültür merkezine çevirmek ıstiyor. Jspanyol sınemasının tarutıldığı, müziklerinm dinlendiği, güzel sanatların. edebiyatının sergilendiği, îspanyol yemeklerinin yendiği bir mini kültürmerkezi... "Burası dişibirkahve. Gerekçalışanlar, gerek müşteriler buradakı dişi etkiyi hissediyor. Onun verdiği sıcaklık da farklı oluyor tabii..." diye tanımlıyor kahvesini Turhan B e y . ^ var. Burası aslında bir denizci kahvesi.