Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYhT DERG Ateşin/Ve suyun/Başı için SEZAİ SARIOĞLU Ş air Bejan Matur, "Rüzgâr Dolu Konaklar"dan sonra "Tanrı Görmesin Harflerimi" kitabıyla okurlarla buluştu. Anadili Kürtçeilcdeğilötekidille,Türkçe ileyazanMatur'unşiir/şairserüveniniaçıklamaya sadece "öteki" sözcüğü yeterli değil. Çünkü o, "öteki 'nin ötekisi" olarak adlandırılabilecekbirşair. Matur'un Türkçe şiir alanındaçat kapı "zuhur" etmesinin nedenleri, bu şiiri var cdcn iklimc ilişkin geleneksel saptamalar, bildik kavramlaştirmalar çok yüzeysel. Oysa o, hem Alevi, hem Kürt bir aileden geliyor vc üstclik dc kadın... Yani, üçübiryerdc çok karmaşık bir hal ile karşı karşıyayız. Matur'un şiir ve ses evrenini kavramak,şiirındeki"kısa öteki tarihi"denebilecek işaretleri; maddeyi ve manayı ince ayarlaokumak için.Turgut Uyar'ın"çıkmazın güzelliği" cümlesi ipucu olabilir... Şiirin, "ustasız", "soyagaçsız" ve hatta "öncesiz" ve "aidiyetsiz" gibi... Bu durum, mckanik bir bakışla gelenek ile şiirinin ilişkilcrindc de "sorun" gibi algdanabilir. Oysa, senin şiirinin kıymeti ya da giicü tam da buradan kaynaklanıyor... Şiirimle ilgili bir soyağacı kurulacaksa, bunakişilerden varılamaz. Kişilcrdençok, başkayaşantılardan, başka coğrafyalardan, başka olgulardangidilebilir. Bubcsbelliküstahlık olarak da algılanabılir, fakat şıiryazmayı "şundan öğrendim, şundan yola çıktım"diyebileceğimkimseyok.Ben Türkçe yazılan şiiri de, tereümc şiirı de iyi bildiğimi düşünüyorum. A rtık kendimi ş,ıırılc anlatahılmmdıycdüşündüğümde, buna karar verdiğımde şıirle ilgili elime ne geçtiyse okuduın; buna Andırın Postası dahil. Fakat bir süre sonra bir kabın dolması gibi, kendi sesini,dilinıbulduğunnoktadan sonra seçicıleşiyorsun. Kcndinc usta scçmemck, bir karar nıı? Bu bir karar değil, sonuç."Ustasızolacağım" diyc yolaçıkmadım. Iç çclişkılenm, dış dünyayla ilgili heyecanlarımvardi,biranaforun içinde hissediyordum kendimi. Bu kendimle ve dil ile kurduğum ilişkiyle de alakalı. Nasıl anlatabilirdimbunu? Şarkı da söyleyebilirdim belki amaşiirdahayoğun ve daha tatminligöründü bana. Buna karar verdiğimde,"şiirnasılyazılıyor,başkalanneler yapmış" diye daha analitik bir gözle baktım. Şair Bejan Matur, "Rüzgâr Dolu Konaklar"dan sonra "Tann Görmesin Harflerimi" kitabıyla da okurla buluştu. Matur, "Benim için yazmak bir terapi gibiydi, yazamasam belki de delirirdim..." diyor ve ekliyor: "Tarihin teferruatından arınmış bir dil kurmaya çalışıyorum." Çocukluğumdanbcridcşiircçokilgiliydim. lîvde Nâzım Hikmet, Ahmed Arif okunurdu. AblalarımınedebiyatkitaplarındanYunantragcdyalarınıbulurezberlerdim. Ayrıca geldiğim kültürden edindiğim bir şey de var; oradakı sözlü kültür, dilın şıire yatkınlığı...Tümbunlar benim sesevrenimibelirledi. "Büyücüm" şiiriyle başladım. FakültedeykennercdeyseTürkiye'dekibütünantik kentleridolaştım.Oarada"GözyaşıŞişeleri"niyazdım.Öncebirazdahaparçalı,biraz dahaifadesini bulamamış bir şiir denedim. Başka temalar vardı ama orada, tam bir aydınlanma anı gibi, birden bir dil kuruldu ve öylcdegitti... Ağıt; "Bir acıya kiracı olmak" gibi bir şeyolsagerek... 89'da Ankara'daydım. Hayatımla ilgili çok zor bir dönem geçiriyordum. O güne kadar şiirle ilgili birduygum, birbirikimim vardı fakat kendimi ifade edemiyordum, o kadar yoğunlaşmamıştım. Tam bir geçiş dönemi gibiydi. Büyük biracı içindeydim ve eve kapanıpgünlcrceşiiryazıyordum.Birgccedc üçdefterdoldurduğumubilirim.Zikirhalindeydim. Şiir için ağıt tanımı yapıyordum. Ağıt, gövdeyle yazmak, canı acıyarak yazmak. .. Başlangıçta olmazsa olmaz bir şeydi. lçinedüijtüğüm sesanaforundan heyecanımı nasıl dilegetirebilirim diye çok dadüşünmeye gerck kalmadan kendimi yarı ağıt, yarı mÜ7İk, yarı sÖ7Ün sese dönüştüğü bir yerde buldum. Benim için yazmak bir terapi gibiydi, yazamasam belki dc delirirdim... Anadilleriyleya/.mayan öteki şairlerin oluşturduğu (Ahmed Arif, Yılma/ Odabaşı, llicri İzgören vs...) şiir geleneği içinde senin ^iirlerin, yeni bir durunıa i^aret ediyor; "e/ber bo/.uyor..." Kayıp, keder, kasvcl... Kaybetmck, yitır mek şiir üzerine söylencbilecek cn tcmı şcylcrden bazılan bence... Benim şiirin kaybedilmiş,yitirilmişolanadizilenbirö\ gü, bir kaside, bir ağıttı hep. Zaten hayatlı zamanla ilgili dency imimizin en temel bik şeni; kaybetmek. Bunu anladığında insaı hayatınadafarklıbiryerdenbakabilir. Ker di hayatıma döniip baktığımda içinde d o | duğum kimlik, beni hep öteki durumda göt teriyordu. Kürt bir ailede doğmuş olmak Alevi bir ailcdevc kadın olmak, bcni bir geı çekliğin dışında farklı biryere oturtuyordu Şiiri vareden, trajik birkınlma noktası va birdramagerektiriyor. Orada modernzama nın çizgisel düzlüğünü reddeden hep birdö nüş, hep bir içe kapanma ritmi gcrektircn bi yapı var. Yaşadığımız hayat mutlak değil, fa kat biz bunu mutlak sanıyoruz. Bu bir yanıl sama. Fakat bu sadece bana ait bir yanılsam değil. Insanlarınkimliklerinikurmabiçim leri üzerine düşünürüm hep. Türklük kimli ği, karşısında öteki konumunda olan KürtlüJ kimliği. Bunlann arasındaki çelişki,çatış ma. Ben kendi şiirimı kurarken şunu fark et tim; başka bir şiir yazacağım. Bu "başka neydi? Şiirin zamanıylahayatıdüşünmeycba$la dığımızda, tüm bu yaşanan modern hayatıı dışınaçıkıp,biryalnızlık,birıssizlıknokta sındabuluruzkendimizi. Şiirin zamanıbaş kadır. Ona belki deezel denebilir. Yani dün bugün, yarın dediğimizde, şiir bunu yadır gar. Sonsuzluk içinde biran'ıyakalamanıı imkânını verir bize şiir. Aklıma Octavi» Paz'ınbirsözügcldi:"FiIozoflarevrenibi ritm olarak düşünmüşlerdi, şairler bunu duy dular." Aslolan böyle birduygunun, duyarlı lığın içinde hissedebilmek kendini. Kend inancınıtarifetdesen;animizmilepanteizn arasında; görcn, görmcy i bilen, dokunduğı herşeyi vareden diyebilinm. Şöyle bir şey; kendini dil aracılığıyla, şii aracılığıyla ifade edeceksen,birtrajedi,kınl ma noktası yaratmakzorundasın. Şiir oradaı doğar. Türkçe edebiyatın trajediden bira. yoksun olmasının nedeni birefcndi yanılsa ması içinde olması. Aidiyct kurduğumu. şeylere şüphe ile yaklaşmak zorundayız Eğer içinde doğduğun hayat sana mutlak bi aidiyet, kimlik ve birefendi kimliği sunuyor sa buradan çok büyük bir kırılma noktasın: geçmen, o noktayı yakalaman biraz dah; zorlaşır. Bu topraklarda yaşanan herhang birtrajediilebağkurmadığınsüreceveoba ğı gövdende, ruhunda hissetmediğin sürecı yaptığın şeyi mutlak sanmak gibi bir yanılgı yadüşcbilirsin. Bizeverilmişolankimlikler sadece dünyadaki yerimizin altının çizilme sianlamındaönemlı.Şiirölübirdiligerekti riyor. Çünkü diridiller,yaşayandiller hep biı yanılsama içerir. Bizonlarıhayatmdilisanı rız. Sanki hayat bununlatarifedilebilirmif gibi. Oysa şiiri mümkün kılan, bir kaybetmeninkabulü. Ancakyegânebirçareolduğundavarolabiliyorşiirbende. Kürtçeyihafızaya terk etmiş durumdayım. O dildcn bana kalmış sesler, ritm duygusu, anlamdan çok ses... Bubirartı banagöre... Sadece dünyadaki yersızliğiminaltıçizilmişoluyor. Anadilinle yaz(a)mamak... Yazamıyorum, çünkü Türkçe düşünebiliyorum. Dil hafızamda bir anlamdan çok, bir sesten, ritmden ibaret. Benim diğer şairlerden belki dc şöylc bir f arkım var; ben kâğıdı ve kalemi görmedcn hıçbir sözcük düşünemiyorum. Sadece ritmi hissediyorum, bir ilahi gibi... Sadece, şiirin ses anaforu var, sözcükleri yok. Benim için söz, manasadece kalcnı ve kâğıtla karşılaştığımdaoluşuyor. Onceden oluşmuş o ritmın üzerine kuruyorıımsÖ7ciikleri. Tarihsİ7İeştirilmişbirhalktan, modern tarihten dışlanmış birhalktan gelcn birkadının hcyecanına sadık kalması beklcniyorsa eğer, bunu mcvcut di I lerın hcyccan diye tarı fettı