Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2MAYIS 1W9. SAYI684 mermi de olacaktı, silah da. Gözaltı, tutuklama, askeri cezaevi, görcvsizlik, Merkez Kapalı Cezaevi'ne getiriliş, mahkumiyet, tecil ve tahliye..." Salıverildiğinde, yirmi kişinin çalıştığı büronun boşaltıldığını ve tek odaya taşını Idığını görüyor Erdost: "Mart 1980'di. Basımevinde işi durdurmak karannı daha öncevermiştik.Baskıdakikitaplann tamamlanmasını bekliyorduk..." Kâğıtçıy a olan borca karşılık matbaa bıçaklarından biri veriliyor. Alacaklı bıçağı almaya geldiği sabah kapıyı mühürlü buluyor. Mühürün sahibi, 12 Ey lül Cuntası. Sıkıyönetim Komutanlığı'na yapılan itirazlara bir yanıt alınmıyor. 3 Kasım günü Muzaffer, ikı gün sonra da llhan Erdost Mamak Askcri Cezaevi'ne götürülüyor. Yedi K.asım'da basımevinde çok sayıda yasak yay ın bulundurduklan gerekçesiyle gözaltına alınıyorlar. Dahanizamiyetençıkarken Astsubay Şiikrü Bağ, "On yaşındaki bebeleri zehirlediniz" diyor "içersi sizin zehirlediklerinizle dolu..." Arabaya binerkcn coplanıyor, tekmelenıyorlar. Yol boyunca sürüyor dayak. Araba C BlokF Bölümü önünde duruyor. Indiriliyorlar arabadan, yine dövülüyorlar. tlhan Brdost, astsubay Bağ'a, "Küçük Muzaffer Erdost, ismine kardeşinin ismini de ekledi... kızımı uyandırmaya kıyamayor. Depoda yangın çıkıyor, itfaiye suyu kidan buraya geldim, bizi dövdürmeyin" ditaplann üzerineboşalrıyor. Vazgeçmiyor Eryor. Dinlemiyorlar. Tekmelerkoğuşkapısıdost. "Sol Yay ınları, bir sorumluluktur" dina kadar izl iyor Erdost kardcşleri. yor "bu yayınlar, insan bilgisinin ve zihninin, Ağabeyimnasıl'.'Nefesalamıyorum... insanlığı kurtarması doğrultusunda en dellhan Erdost'un son sözleri oluyorbukelimeler. MuzafFer Erdost, kardeşinin cenaze ğcrli hazinesidir". Kitaplarbirbirini izliyor, "tlhan llhan"da kardeşini anlatıyor, kitabesinekatılmakistiyor.AvukatHalitÇelcnk'in vine kardeşinin ismini veriyor. Üç Şair'i yagirişimiylebırakıyorlar. Askcrlerhakkında zıyor, Ey Karanhk Mavi Güncş'i, Havada davaaçılıyorama: Kalan Güvercin'i, Ikinci Yeni Yazıları, "Askcri Mahkcmc, görevli erleri ve astsuAdam Için Türevler'i, Kanı Kanla Yıkabay ı on yıl sekizaya, görevli olmadığı halde mak'ı, Onu Anlat Işte'yi... Pek çokları sosbizi döven eri (KLısmet Çağlar) sekiz yıla yalistcoşkuyutüketirken Erdost bilgiyetumahkum etti. Yargıtay 5. Daircsi, erlerin mahkumiyet karannı onadı, astsubayın kara tunuyor: "...Bugün içinde yaşadığımız olaylar vc rınıbozduvetahliyesinekararverdi." dünyada yaşanan olaylar, cmperyalizmin Türküler ve Alaz... kapitalist sistemi ekonomik Ancak Bağ korunuyor ve yönden egemen kıldığını, sosArtıDeğer cezası Askeri Yargıtay Daireyalizminemperyalistkapitaler Kurulu'nca kesinleşmesi Teorllerl, Yahudl lizmin ekonomik canlılığı ne rağmen herkesi şaşırtan bir karşjsında iç kanama geçirdiuygulama ve yeniden yargı Sorunu, 1844 ğini ortaya koyuyor. Sosyalamayla alti ay ceza alıyor. lizm iç kanama geçirirken, Basınne llhan Erdost'un ölü Elyazmalan, Türkiye'de, kimi kendini dcvrimci diye tanıtmış kişi ler, bumünü ne dc yargı lamay ı yazı Felsefenin nun içtcn içe mızıkasını çalıyor. MuzafFer Erdost iseacısıyorlar. Bu mızıka bir ağıt mı, nı llhan Erdost'un eşi Gülten Sefaleti... Otuz bir muştu mu? Hangisi olursa Erdost veyeğenlcri Türküler ol sun, doğru deği 1 bence .Buve Alaz'la dindirmeye çalışı dört yıldır gün, fas,izmin saldırısının asyor. Adınallhan'ı daekleyip, keri darbelerlepekiştirilmesi, kardeşinebirarmağangibişi Marksizm'in Türkiye'de yalnızca bir iç sınıf iryazıyor, yeni kitaplan yayı llteratürünü savaşımıolarak içinde yeralna hazırlıyor, araştırmalarını dığı sistemden bağımsız bir yayımlıyor, rcsim yapıyor, yayımladı Sol baskıcı yönetimin pekiştirüçocuklannasanlıyor,yaniyamesi olarak algılanmamalı. Yayınları. Bedell şıyor... Çünkü bu, dünya kapitalist Tutuklu bulunduğu sürede gözaltıları oldu, sisteminin, sosyalist sistemc makinaları sularaltında kalan karsj güçlcnerek, azgınlaştıbasımevini satıyor MuzatTer tutuklamalar ve ğınınbirkanıtı.birgöstergesillhan Erdost. Dağitım bürosu ise cunta tarafindan kapatılı ölüm. Vazgeçmedi. 13 BAŞKENT GUNLERİ Esintiler MÜŞERREF HEKİMOĞLU ırk yıldır Ankara'da yaşıyorum, öncesi de var, çağdaş bir başkent k oluşturmak çabasını yakından ızlediğim yıllar. Mutlu, umutlu izledik o çabaları, oluşan güzelliklerı coşkuyla kutladık. Atatürk Bulvarı, Kızılay, Güven Parkı, yollarda akasyalar, kestane ağaçları, havada bahar kokusu. Çankaya tepelerinde bağ evleri, Incesu yolunda iğdeler. Etlik, Keçiören ya da Dikmen kent dışında o zaman. Sergi evi, tiyatrolan, operası, golf kulübü, hipodromu, parklarıyla çağdaş bir başkent oluşturmak çabasını sergıliyor. Ulus'tan Kocatepe'ye su deposuna ya da Kavaklıdere'de gülbahçesine uzanan yol çevresinde bir gelişme var. Çankaya tepesine otobüs de gitmiyor. Yabancı elçilıkler de bu yola yerleşiyor. örneğin Polonya elçiliği, güzel bahçesiyle göze çarpıyor. Hafta sonları konser veriliyor salonlarında, brıç partıleri düzenlenıyor, Başbakan Inönü de geliyor arada bir. Giderek müthış bir patlama, nüfus hızla artıyor. Önce apartmanlar, sonra gökdelenler yükseliyor her yerde, alanlar küçülüyor, çarpık kentleşmeyı yaşıyor başkentliler. Kentin dokusu değişiyor hızla. özellikle son beş yılda. Yüzünü yıtıren, çırkınleştiren çabalara sahne oluyor başkent. 18 Nisan'da Anakent başkanlık seçımlerine dönük umutlar da soldu. Bir karabasan yaşamı başladı nerdeyse! Nereye baksak yaşama sevincini solduran çirkinlikler var. Nereye baksak savurganlık, ikincı haftasında, Gökçek'in havuzlarını unutacağım mavi denizde, dalgaların şarkısını dinlyeceğim. Bilge dostum Ida'ya da sorularım var. Kozak yaylasındaki çamlardan da özür dileyeceğim. Ama siyanürlü altın olayı burada bitmez değil mi? Belki de yeniden başlar. Sorulara takılınca güzellikler yaşama özlemiyle sergilere, konserlere giderek aşıyorum karabasanları, ya da güzel bir haberin sevincini kutlayarak. örneğin Sevda Şener'in ödulünü kutlayarak. Muhsin Ertuğrul ödülO için daha güzel bir seçim olamaz. Hayli eski, yakın dostum olan Ayşegül YOksel'in gazetemizdekı yazısını okurken yeniden tanıdım Prof. Sevda Şener'ı. Güzel bir cumhuriyet kızı, görevini güzel üstlenen, sorumluluğunun bilincini derınden duyan bir cumhuriyet kızı. Ödünsüz ama hoşgörülü bir yaşamı, sade ve zarif çizgilerle biçimlendiren, kürsüsünü onurlandıran bir hoca, bir yazar, bir düşünür. Kocaman yureğı var, çocuklan için, torunları için, öğrencileri için, dostları için çarpar, sevgiyle, hoşgöruyle. Güzellikler için çarpar coşkuyla. Yanlışları umursamazlık, sevgisizlik, bilgisizlik. Taşkent görünümü yoğunlaşıyor her yerde. Sayın Gökçek de Ankara'nın tarihine de, coğrafyasına da ters düşen çalışmalarla çirkinlik rekoru kırıyor nerdeyse! Alanları zincirliyor, değnek türü ağaçlar, çevresinde derme çatma tahtalar, ören 'de Sevda Şener, M. Hekimoğlu ve Sudij Savcı... sıra sırah havuzlar, fışkıran sular nedeniyle sayın Gökçek'e "zincirli ve sulu başkan" görmezlikten gelmez, ama sivri sözlerle diyenler de var. belirtmez eleştirisini, incıtmemeye özen Bu sabah (23 Nısan) Sudlş Savcı telefon gösterir. etti erkenden. Bahriye Soysal ile ören'e Kısaca her şeyi güzel boyutlandıran, güzel gidiyor, beni de çağırıyor, çirkinlikleri, bir insan. Dostluğuyula onur duyarım her üzüntülerı unutacağını söylüyor. zaman. Birden çok özledim ören'i. Onde mavi deniz, yanda dostum Ida, seçimlerden "Dünya Müziğinden Esintiler" konseri de sonra kim bilir neler anlatır bana. Kozak müzikseverlere onur veren bir olay yaylasında yaşananları nasıl yorumlar doğrusu. Soprano Leyla Çolakoğlu'na acaba? Peki, Bergama seçimleri için ne teşekkür ediyorum. Onun çağrısıyla söyler? Siyanürlü altına hayır diyenler, yaşadım bu müzik olayını. ODTÜ'nün tepkileri duyurmak için Boğaz Köprüsü'ne uzanarak kamuoyu oluşturan Bergamalı güzel salonlarında insan sevgısinin köylüler ne hissediyor acaba? CHP'li Sefa güzellıgini duydum yeniden. Dahası Taşkın'ın başkanlık seçimini yitirmesı ekranda dinlediğim kimi konuşmaların, Bergama'yı aşan bir olay bence. Altıncılar kirinden, pasından arındığımı hissettim. yeniklığı ıçine sindiremiyor! Bir okurum da Piyanoda Gökçiçek Cihan Tek eşliğiyle Kütahya'yı örnek gösteriyor, siyanürlü Gülce Çelik, Leyla Çolakoğlu, Gülay gümüş arayıcılarını anlatıyor. Akciğer Sözgen, Haser Tek, Metin Turan ve kanserine yakalanan köylüleri, ölenleri! Mithat Karakelle dünya müziğinden Başka haberler de var, siyanürlü altın için esintilerle güzel bir soluk verdı izleyenlere. bilimsel araştırmalar öngörülüyormuş! Başkentli müzikseverler de coşkuyla, Bilimin ışığı altını parlatacak mı, alkışlarla yanıt verdi o esintilere. Adı söndürecek mı, diye soruyor okurumuz. Ortadoğu ama yaşamı Batı'ya dönük bir Vakıt bulunca ören'e gideceğim mayısın üniversiteye yaraşır bir gece. 4