05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

12 p» açıktir. Esasen Osmanlı imparatorluğu devrinde de 7 Sefer 1284 tarihli kanunla yabancı gerçek kişilere Türkiye'de taşınmaz mal edinme hakkı verilmişken, 1328 tarihli kanunla yabancı tüzcl kişiler bundan aynk tutulmuşlardır... Bunedenle..." Yargıtay "yabancı" diye tanımladığı cemaat vakıflarının gayrimenkul edinemeyeceği kararınıaldı.Dayanağıise 1936beyannamesiydi.Beyanname, 1912'yekadartüzelbirkişiliği bulunmayan, bunedenle kuruluş amaçlarını, faaliyet alanlarını belirleyen vakıf senedi bulunmayan cemaat vakıflarının vakfiyesi olarak değerlendirildi. Karara göre, 1936'dan 1974'e kadar istcr vasiyet, istermirasyoluyla, istersatın alarak sağlanmışolsun edinilmiş bütün gayrimenkuller "yasadışı"ydı. Çünkü cemaat vakıflan beyannameye şucümleyi eklememişti: "... bundan sonra başka mal edinebilirim..." Cemaat vakıflarının 1936'dan sonra gayrimenkul edinmelerininusulsüzolduğunadair dahaöncededavalaraçılmışancakyargıdaki kararsızlık en fazla Yargıtay 2. Sulh Hukuk Dairesi'nekadaryansımıştı. Davalar vakıflann lehine sonuçlanmıştı ama şimdi... Vakıflar ldaresi kollan sıvayıp cemaat vakıflan hakkında ardı ardına suçlamada bulundu, gayrimenkuller ya eski sahiplerine iade edilmeli ya da devlete devredilmeliydi. Sadece Ermeni vakıflanna ait otuzuaşkın gayrimenkul, yaşıyorsa vakfedenin mirasçılanna iade edildi, mirasçı yoksa devlete bırakıldı. Hukukçu Prof.Dr. lsmet Sungurbey, kararı şöyle eleştiriyordu: "... Yalnızcabirbildirimdenibaretbulunan beyannamelerin vakfın kuruluş bclgesi olarak kabulü 'istim arkadan' gelsin kabilinden bir düşünüş olup işin gerçeğine ve hukukun temelilkelerinetümüyleaykındır..." Avukat Kczban Hatemi bugün de cemaat vakıflanna aıt gayrımenkullcrle ilgili açıları davalarda temel alınan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nunkararını şöyle değerlendiriyor: "Özellikle 6O'lı yılların sonlarına doğru, bu azınhk vakıflarının gayrimenkul servetini arttırmalannın'millimcnfaatleriçintehlikeli' olduğu bürokratik içtihadı, arka planda, bazılarının terimi ile 'derin devlet bazında' hakim oldu. Bu sebeple bu derin devlet içtihadı Yargıtay'ı da etkiledi ve önce bu kurumların yabancı tüzelkişilikler olduğu gerekçesi ınmazedinmeehliyetlerisınırlandırılistendi... Bu taşınmazlar o cemaatm faydalanacağı, cemaat için tahsis edilen mal varlıklandır..." CUMHURİYETDERGİ kanlarKurulukararıaranacaktı. Diran Bakar, 'olmadf diyor'bu kanun daçıkmadı..." Artıkduruşmalarda ızleyenleri güldürecek sahneleryaşanıyordu. Vasiyet yoluylaedinılmiş gayrimenkuller için açılan davalarda 1912 ve 1936 yıllarının beyannamelerinde vakfeden görülen, hayali kişileri yada mırasçılannı çağırıyordu miibaşir: "... Isa, Meryem, St. Pierre, St. Paul..." Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nunkararında geçen "yabancılar" tanımının daha sonra yapılanhataanlaşılarakdüzeltildiğinianımsatan Avukat MuratCano uygulamanın "devlettesüreklilıkilkesf'ylebağdaşmadığınadcğiniyor. Rumcemaatınindavalarınıüstlenen Avukat Cano, 1980'lerin ilk yıllarındayapılan bir anlaşmayı ve şartlarını aktanyor: "Türkiye'de cuntanın olduğu, Yunanistan'ıniseaynldığıNATO'yayenıdendönme çabalangösterdiğidönemdı.General Rogcrs Türkiye'yegelipKenanEvren'legörüştüve Yunanistan'ın NATO'ya dönmesine engel olunmamasını istedi. Evren 'olmayız' dedi. Aynı toplantıda azınlıkların gayrimenkul edinmelerıne dair sorunlarla Papaz Okulu'nun durumu da konuşuldu. Evren bu sorunun da çözülebileceğini söyledi. Başbakan Ulusu'yaemirverdi vebirgenelgeçıkartıldı. Genelgeye göre açılmış davalar durdurulacak, alınan kararlar bir dahakiemre kadar infazedilmeyecektı.Bugcnclgchâlâyüriirlükte.sayıvetarihinibiliyorum.Uırdavasırasında zamanın Başbakanı Akbulut hakkında suç duyurusundabulunacağımıbelirterekmahkemcye.gittım. Mahkeme bizden gizledi, 'yok' dedi. Birbirlerıylc çclişen vakıflar ve başbakanlık beyanlanna dayanarak genclgeyi mahkemeye intikal ettirdik. Bu genelge Rogers'a, Lozan'atarafülkelerindışışlerıne veriliyoramaTürkmahkemelerindensaklanıyor,birtrajikomikdurum..." Açılan davalarla gayrimenkullerine el konulan cemaat vakıflan da bu belgeden habersizdiler. Bukez mahkeme kararlarınacklencn Vasiyetlerine uyulmadı, okunacak dua kar$ılığı kiliseye bağışludıkları evlerine el konuldu.borçlarla irkildiler. Devlet, vakfların vasiyet yoluylaedindigikiradakigayrimenkullerin, "Vali,'Olmazöyleşey'dedimüktesebhak menkullerine el konulmakla kalınmıyor, yögeçmişedönük olarak alınmışkiralarınıborç diye bir şeyvar." neticiler hakkındada davalar açılıyordu.Kahanesineyazmıştı.Üstclikbiçilenrakamalmuoyu ilgisiz, cemaat sessizdi. Çözüm yetkiValinin girişimleri kısa süreli olacak, bir dıkları kira bedeli değıl, günün rayıcıydı. lilerle mağdurlar arasında arandı... Avukat başka kanun gündeme getirilccekti. Bu kaAvukat Diran Bakar Eminönü'ndekıbirhanDiran Bakaryetmişli yılların sonlarına doğru, nunla hangi yolla edinilmiş olursa olsun, bir la i Igil i davay ı örnek veriyor: dönemin patriğiyle birlikte valiye gittiklerini kereye mahsus olmak üzere gayrimenkul ta"NimetAbla'nınkarşısında,birazaşağıya anlatıyor. Amaç, uygulamayı anlatmak ve bir pulan cemaat vakıflanna verilecek, bundan doğru Selamet Han var. Sahibi bir Italyan'dı. çözüm bulunmasını istemektı: sonra edinilccck gayrimenkuller içinse BaKalustGülbcnkyan, lV53yılında,buhanı Yedikule Surp Pirgiç Hrmeni Hastanesi Vakfı'na vasiyet etmiş, iki yıl sonradaölmüştü. Bu vasiyetname iptal edildi, buradan alınan kiraların on yıl geriye doğru tahsiline karar verildi. Ancak bizim aldığımız kira oranında değil.bılirkişınınbelirlediğımiktarüzerindenödememizistendi..." Bağış almak yasak... Tarıh 18 Ekım 1976. Vakıflar Genel Müdürlüğü, Mülhak Vakıflar Dairesi Başkanlığı, IstanbulCumhuriyetSavcılığrnagönderdiği üzerine "gizli" damgası vurulmuş yazıda, Ycdikulc Surp Pirgiç Ermeni Hastanesi Vakfı Başkanı Karabet Armanileyönetimkurulu üyesi Nazar Altun'un "azil'Merini istedi. Arman ile Altun'a yiiklenen suç; söz konusu hastanede tedavi gören Anjel Hindikoğlu isimlihastanın"duruınundanyararlanarak" bir vckaletname almalan ve bu vckaletnameye dayanarak I lindikoğlu'nun gayrimenkullerini satmalarıydı! Belgede Arman ve Altun'un satıştan elde edilen parayı vakfa i lettiklerinedeyerverilirkcnsuçunaltı şöyle çizildi: "... Cemaat vakıflannıngerck gayrimenkul gereksenakit olarak bağış almalan vakfiyelerinde bu konuda hüküm olmasına bağlıdır..." Gerçek niyetisealttakısatırlardagizliydi: "Yedikule Surp Pirgiç Ermeni Hastanesi Vakfrnın beyannamesinde (vakfiyesinde) böy lc bir şart yoklur. Adı geçen varissiz öldüğüne göre bu paraların Hazine'ye kalması gerekmektedir." Görüldüğü gibi uygulamada vakıf gayri Çözüm nerede? Cemaat vakıflanna yönelik uygulama bu y ıl 25. y ılına girdi. Davalar hâlâ sürüyor, hâlâ vakıfmallannael konuluyor, kurumlarlabirlikte cemaatler dc mağdur ediliyor. Bunun son örneklerinden biri iki ay önce, Bomonti Mihitaryan llköğrctim Okulu'nda yaşandı. Sömestr tatilinin bitmesıne birkaç gün kala okultahliye edildi. Sıralar,çelikdemırbaşlar, evraklar, kitaplarbahçeyeçıkartıldı veyağmura bırakıldı. Kadıköy'de 1808 yılında Surp Gazar rahipleri tarafmdan kurulan okul 1958'de, Bomonti de Emine Tefika Ayaşlı'dan satın alınan binaya taşınmıştı. Vakıflar Genel Müdiirlüğü, 1979 yılında "36 Beyannamesi"ne dayanarak dava açmış, bina Surp Gazar Ermeni Katolik Mihitaryan Mihıtanst Mektebi vc Manastırı Vakfı'ndan alınarak eski sahibinin mirasçılanna iade edilmişti. Mirasçılar ıse binanın dörtte üçünü Ayaş Belediyesi'ne bağışlamış, dörtte birhisseyideMiltaşŞirket'nesatmıştı.Miltaş^irketi'de binanın tahliycsi için vakıf hakkında Eminönü 'ndeki Selamet llan da azınlık vakıflarındun alınan gayrimenkuller arasında...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle