27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

9 ARALIK 1999. SAYI 717 ıyordu. Özclliklc aralarında Müslüman ürk vatandaşlarımızın olmay ışı bu cndişeiartınyordu." Bcnzcri bir endişeyi Yahudi asıllı kadın •azar Deki L. Bahar da anılarında yansıttı: Bu askere alınma işi üstünc ağızdan ağıza 'ayılansöylentilerkorkutuyordu...Almanar Türk hudutlarından içeri girseydi kampara ilkin onların sevkedılecekleri gibi..." Yirmi sınıfla birlikte silah altına altnmış tulunan Yahudi asıllı 1897 doğumlu Yaşar 'aker o günün şartlarını şu şekilde aktardı: 1941 senesinde yirmi sınıf askere alındı; >nlann arasında bcn de vardım. Orada büyük )ir Ermeni müzisyenine rastladım; Yetvart vtargosyan. Onun rahatı yerindeydi, birkaç dşisüreklimüzikçalıyorlardı.Oysabizler, iabahtan akşama taş kırıyorduk." Yaşar Pacer kamptaki yaşam şartlannı da şöy le anlatı: "Ben Denizli'nın Çıvril kazasındaydım. lk önce tüm gayrimüslimler Afyon'a yolanmıştı. Orada bir heyet tarafından dağıtıma âbi tutulduk. Çivnl'e vardığımızda leş gibi tokuyorduk. Oradaki çamurlu kuyu suyuya yıkanıyor, o suyu içiyorduk. Karavana da ) suyla pişıyordu. Tifiis salgını başladı. Beş füz kişiydık, ben şansıma, salgına yakalannayan yirmi kişi arasındaydım. Çadırda on iört kişiydik, on ikisi hastaydı. Çarşaf getirtim, kendımetekkişilikçadırkurdum". lcndırıldı. Burada bir sürekahndıktan sonra 21 Haziran 1941 cumartcsi günü Kütahya'nın Tavşanlıilçesinescyk edildiler. Yolculuk yinc 18 m2'likyükvagonlanndayapıldı, ancak bu kere kırk yerine kırk iki kişi bir arada yolculuk yaptılar. A. P. anılarında Tavşanlı halkının Afyon halkına göre çok daha misaf irperver ve cana yakın olduğunu belirtti. Vitali I lakko anılarında ihtiyat olarak askere tekrar alındığı ilk günü şu şekilde tasvir etti: "İlk durağımız Selimiye Kışlasf ydı. Bizlcri avluda topladılar. Bir anababa günüydü. Buradan Haydarpaşa'yagötürüldük. Oradan da vagonlara doldurulduk. Benim şansıma Kandıra'daki birbirlikçıktı.Neyseki eniştem Rafael de benımle birlikteydi. Askerlikte sevk, o sıralarda sınıf usulü olurdu. Altı sınıfı birlikte askere almışlardı. Bizi marşandiz vagonlarına "yüklemişlerdi". Tüm ihtiyaçlarımızı bu vagonda gideriyorduk. Aramızdaaksaçlı altmışyaşındaRumlar, Ermcniler, Musevilervardı. Bunlarbusınıttan olmadıkları haldc yalnızca gayrimüslim olduklan için askere alınmışlardı. Bu insanlarkaderlerineağlıyorlardı." Silah altına alınan gayrimüslimler bcş bin • kişilikkamplardaikametettirildiler. Bu kadar çok sayıdagayrimüsliminbukamplarda tutulmalan tstanbul'daki azınlıkçevrelerinde büyük endişelerc yol açtı. Silah altına alınan gayrimüslimler sivrisinck, sıtma, bataklık, rutubet, çamur, aşırı sıcak, su darlığı gibi kötü çevre koşullarına sahip ve altyapısı mevcut olmayan kamplara gönderildiler. Kamplardaki bu tür kötü sıhhi koşullardan dolayı meydana gelen yüksek orandaki ölüm haberlehnin Îstanbul'a ulaşması ilc Istanbul 'daki azınlık çevrelerinin endişeleri daha da arttı. Anadolu'nun çeşitli kamplannda toplanmış olan gayrimüslimlere tüm kamplarda benzeri şekilde davranılmış olması bu konudaki emnn belirli birmerkczdcngeldiği kuşkusunu y arattı. Kazma ve kürekler, inşaat işlcrinde çalıştırılan askerlere çalışma sahasına varıldığında dağıtıhp, akşamlan kışlaya dönüldüğündc toplattırıldı. 45 yaşına kadar olanlar... O y ılları yaşamış olan 1903 yılı doğumlu Israel Geron anılarını şu şekilde dile gctirdi: 'ikinciDünyaSavaşı'nda bütün azınlıklan topladılar. 45 yaşına kadar olan bütün erkekleri askere aldılar ve Anadolu'ya gönderdiler. Ben önce Konya'ya gönderildim. Taş kırdık, yol yaptık. O zamanlar yaklaşık 3940 yaşındaydım. Türkiye savaşa girmedi. Haberleri radyodan dinler, sıramız ne zaman gelecek diye beklcrdik. Hitler' in Yahudi len öldürdüğünü bilmcdik, detaylı bilgi alınak müınkün olmazdı." Heybeliadah Rum A. P. de 19 Mayıs 1941 günü silah altına alınan yirmi sınıf ihtiyat arasında ycraldı. A. P. diğer tüm ihtiyatlar ile birlikte Heybeliada'dan Büyükada'daki askerlikşubesinegötürüldü. Buradaki işlemler bittikten sonra saat 20.00 civannda vapura binip îstanbul'a gönderildi ve asker sevkıyatınınyapıldığıSirkeci'dekialanagötürüldü. A. P. scvk merkezindcn tay in olduğu birliğe gönderilene kadar üç gün üç gecc boyunca geçici olarak konaklama merkczi haline getirilmiş bulunan Sultanahmet Camii icinde çok zor koşullar altında bekletildi. Yeterlı sayıda yatak olmadığı için A. P., caminin bir sütununun altına sığınarak üstündeki elbiselerle uyumaya çalıştı. İhtiyat askcrleri üçüncü gün saat 14.00'te camının iç avlusunda toplandılar. Sırtlarındaçantalarıvepaltolannı gıymiş bir halde saat 18.00'e kadarbekledi ler. Askerler saat 18.00'de onları beklemekte, ağlamakta ve dua etmekte olan annelerinin, eşlerinin, kızkardeşlerinin arasından geçerek Sultanahmet Camii'ndenSarayburnu'nda bulunan asker sevkıyat alanına kadar yürüdülcr. Buradaekmckve250gr. zeytinden ibaret kumanyalarını alıp vapurla Tuzla'ya scvk edildiler. Tuzla'daki ilk gecelemedcn sonra A. P. ve diğer ihtiyatlar hay van taşımaya yarayan 18 m2 hacimli yük vagonlarına kırk kişi binerek ve nereyc gittiklerini bilmeden ertesi günün geccsi saat 21.00'de tekraryolakoyuldular. Tüm Heybeliadalılar bir arada olabilmek için aynı vagona bindiler. Ihtiyatlar bütün gecc yolculuk yapıp Inönü, Bilecik gibi yerlcrde ihtiyaç ve yemek ınolaları verdikten sonra sabah saat 07.00'de Afyon'a vardılar. Burada ihtiyatlar bölük, takımvemangalaraayrıldılar. Bütün Heybeliadah Rumlarbirmangaoluşturdular.manga onbaşısı olarak da Makri Manolaki görev mesleklcri ayakkabı imalatçılığı olangayri müslimler ise daha küçük taşları kırmakla görevlendirildiler. İhtiyat olarak silah altına alınan gayrimüslimlerin bir bölümü Ankara'da eski bir bataklık olan bugünküGcnçlik Parkı'nın bulunduğu sahaya yerleştiler vc bu sahanın ağaçlandırılmasındaçalıştınldılar. O yılların ihtiyat askerlerinden Jak Krcspi vc Jak Biçaçi yıllar sonra yarı şaka, yarı ciddi "Gençlik Parkı bizim eserimiz, kupkuru bir topraktı" diyeceklerdi. O yıllarda muvazzaf olarak askerlik yapmakta olan Alber Berkjnan'agörehicrî 1312 ilâ 1320 yılları arasında doğup Türkiye' nin Avrupa kıtasında yani Trakya'da ve Istanbul'da yerleşik olan gayrimüslimlcr 1941 yılının Mayıs ayında silah altına alındılar. Bunlar aynı yılın Arahkayında terhis edildiler. Hicrî 1320yılından sonra doğmuş olan ihtiyatlar isc daha uzun sürc silah altında kaldılar. Anadolu'da yerleşik olan gayrimüslimler ise yaklaşık on sınıf olarak 1941 yılının Mayıs ayında değil, daha ileri birtarihte silah altınaalındılar. Silah altına çagnlan ihtiyatlar 25 ilâ 45 yaş arasındakilcrdi. Halk arasında yeni doğan çocukların nüfus idarelerine geç kaydedılmeleri olağan olduğu için gerçekte 20 ilâ 60 yaş arasındaki ihtiyatlarsilah altına alındılar. Bu şekilde silah altına alınan azınlıklar dcğişik bölgclerdeki birliklerde kalmalarına rağmcn maruz kaldıklan davranışlar hep aynıydı. Istanbullu Rumlardan Z.'ye göre Albay Alı Fuat Cebesoy ve Binbaşı Şcref Zorlu Nafıa Vekâleti'nebağlı olarak askere alınmış olan ihtiyatlardan sorumlu oldular. Yirmi sınıfazınlık ihtiyatın askere alınması azınl ıklann popüler kültürüne de y ansıdı. Yahudi vatandaşlarbu olay nedeniyle bestelenmiş olan ve Türkçe çevirisi şöyle olan bir lspanyolca şarkıyı kendi aralarında terennümettiler: "Yeni havadisi duyar duymaz hepimiz hasta olduk/ Şubede yeni ilanı tahtaya asılı bulduk. /Otuz dokuzluklan çağırıyorlar/Yaş, kurudemedenhcrkesisürüklüyorlar./ Bütün gün kızgın güneşin altındaydık./ O yabancılar gibi yaşardık./ Yeniden bizlere kazma kürek dağıttı lar/1 lcpimizi koyun gibi ikişcr ikişer say dılar.(...)" Aynı dönemde yirmi sınıfla tekraraskcre alınan 1322 (1904) doğumlu Yaakov Mizrahi de bu olayla ilgili anılarını şöyle anlatm Sllah verllmekslzln O yıllarla ilgili bir diğer anı kırıntısında da Yahudi asıllı Izak Mcyohas, babası Yakup Meyohas' ın ihtiyat olarak tekrar silah altına alındığında yol inşaatlannda çalışmak iizere Yozgat'a ve Kandıra'ya gönderildiğini ve babasıyla birlikte silah altına alınan tüm azınlık ihtiyatlanna silah vcrilmediğini aktardı. Evelyn Lyle Kalças, anılannda Rum asıllı eşiHomerKalçaoğlu'nun 1941 yılında bir kcrc daha silah altına ahndığını, silah altına alınanlann tümünün gayrimüslim olduğunu, bu insanlann Çivril, Karadeniz sahilindeki iller gibi uzak yerlere gönderildiklerini yazdı. Homer Kalçaoğlu Karamürsel'e gönderildi. Kendisinin gülle atma şampiyonu olduğu öğrenilince en büyük taşları kırmakla görevlendirildi. Aynı birlikte olup, Onlar 1941 yılı baharında birer kaçak gibi tek tek sokaklardan ve Işyerlerinden toplandılar. Ailelerine bile haber verilmeden... Nereye götürüldüklerini bilmiyorlardı. Soruların tek bir yanıtı vardı. Yeniden askere alınmışlardı. Anta bu kez silahsız olarak... Doğup büyüdükleri ülkenin değişlk yerlerine gönderildiler. Ağır Işlerde çalıştırıldılar. Aralarında tek bir Müslüman yoktu. Varlık Verglsl uygulamasından yaklaşık üç buçuk ay önce 27 Temmuz 1942de terhis edildiler. tsrail'egidenlerden izak Meyohas alene dek Cumhuriyet aboneligini sürdürmüştü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle