Katalog

9ARALIK.I999. SAYI717 'uav askerlen gıbı dapdaracık pantolonlar. Vınan nc görkcmli bır siluet!" Ne önemı var, kentsoy lu kadınlar istisnaız robpantolonları benımscdıler. BecloffDavid firması, Paris'teaçtığıbutığinle sunduğu "gczıntı külotetekleri" ile büoiksükseyaptı. 191 rınbırL'lllustratıon lergisindc muhabirın aktardıkları şöy leyli: "(Jenç hanımlar Parıs bulvarlarında ıeooryantal bır kostümle boy göstenyorar. Robpantolonlar otomobillere kolay >inmelenrn, kaldınmlardan rahat ınmelcini sağhyor, başkaldıran bır hava venyor mlara." Robpantolon ABD'de, Vıyana'da, Var,ova'da, Moskova, Berhn, Münıh, Frankiırt'ta da sokağa ınmişti. Amazon yazar Tolette daha da ılerı gıdıyor, "Eteğe evet. Cülota cvet. Ama küloteteğe hayır!" dıyor /e yclcklı tam takım erkek kostümü giy ip, cısa saçlanyla, elınde sıgara fotograf çcktıiyordu. 1918 'de Fransa'da bir ılkokul öğretmeni, I61ene Brion "pasıfızm" suçlamasıyla, di/anı harptc yargılanıyordu. Ama asıl ıtham 'sapkınlıktı", çünkü kısa saçlıydı ve bisiketçi pantolonu giyiyordu. Sonuçta altı ay ıapse mahkum edilecek ve eğitım görevı îlindcnahnacaktı. Genc de 2O'lı yıllar kadınların çift cinsi/etliliği oynadıkları yıllar olacaktı; kısa >açlar, hem pantolon hem de çarliston eteken... Zamanla pantolon değişim geçıriyordu, Dolluğu kaybolmuş, daha akışkan olmuştu. Ince, yumuşak kumaşlardan biçiliyor, ba;akların devınımine uyumla eşlik ediyorlu. Kadınların siluetı uzamıştı. Coco Chaıcl, pantolonun kutsal kışilerinden biri halınegelıyorvebırpantolonbutığiaçıyordu. 1933 'te Marlene Dietrich, Versaılles'da bır filmçekıminde,pantolonuylasokaklarda üzgürce dolaşacaktı... DERGI DEN Merhaha, Bu haftakı dergımızin kapak konusu tarihte kalnıış bir olay. Salkım Hanıtn 'ın Tanelenfilmının yarattığı tartışma ortamından yola çıkarak giinlük basında pekyer almamış bir gerçeği. "20 Sımf thtıyat" olayını gündeme getirıyoruz. tkinci Dünya Savaşı yıllarında azınhklara yönelik tek ayrımcılık, bugün hararetle tartıştığımız Varlık Vergisi değildı. Bu vergınııı öncesinde, 1941 yılı baharmda azınlık erkekleri aniden silah altına alan garıp bır uygulamaya sahne olmuştu Türkiye. "20 Sımf thttyat" olayı diye anılan bu karar uyarmca, 45 yaşım geçmemış bütün gayrımüshm erkekler işyerlerinden ve sokaklardan tek tek toplamp Türkiye 'nın degışik yörelenne gönderildiler. Herşey öylesine süratle gerçekleştirildi ki bu insanlar aılelerinı bile haberdar edemedıler. Onlar görünürde askere alınmışlardı. Ama nedense aralannda tek bır Türkyoktu Üstelik sevkedildiklerı yerlerde onlara sılah yerine, kazma kürek verilmişti. Yerleştirildikleri yerler ise toplama kamplarım andırıyordu. Onlar Türkiye Cumhurıyeti 'nin yurttaşlarıydı. Ne var ki güvenilmez yabancılar muamelesıne tahi tutulmuşlardı. O günleri yaşayanlarm çoğu artık aramızda değil, Neler yaşamıştımz diye sormak içın galiba artık çok gec. Dünyanın hemen her ülkesinde yaşamlarım o ülkenin çoğunluğuna tamnmış hakları eşit olarak kullanmak ıçın çabalayan azınlıklar var. Türklerin de azınlık olarak yaşadığı ülkelerde başedemediğı sorunlar var. Ancak bir ülke, kendi azınhklarına ne denli eşitlik sağlıyorsa bır başka ülkeden de o kadar eşıtlık isteme gücünü sahip. Geçmişte yapılmış hataların üstüne sünger çekmek yerine, hem dünün hem de bugünün eşitsiz uygulamalarını sorgulamamız gerekiyor. Türkiye 'nin dışına turıst olarak bıle adım attığımızda saçımızın rengini, derimizin rengini beğenmeyenlere, siz nece konuşuyorsımuz diye kötü bakanlara, sınırdan geçerken pasaportumuzu koklayanlara rastladığımızda hepimiz ıncmmıyor muyuz? Ancak yabancı olmakla azınlık olmak çokfarklı. Hangimiz Avrupa Birliğı 'nın sıyahları olmayı özleyebılir kı! önümüzdeki hafta yeni bir dergide buluşmak umuduyla... Ipek Çalışlar CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZ SAHİBİ: YEDİMAYIS HABER AJANSl BASIN VE YAYINCILIKAŞ ADINA BERİN NADİ|YAYINDANIŞMANI:İPEKÇALIŞLAR • SORUMLU MUDUR: FİKRET İLKİZ • GÖRSEL YÖNETMEN AYNUR ÇOLAK • BASKI: ÇAĞDAŞ MATBAACILIK LTD. ŞTİ • İDARE MERKEZİ: TÜRKOCAĞICAD. NO: 3941 CAĞALOĞLU, 34334 İSTANBUL TEL: (0212)51205 051REKLAM. MEDYA C KAPAK FOTOĞRAFIRIFAT. N. BALİ ARŞİVİ'NDEN Kimi yıldızJar pantolonu bir yaşam sanatına dönüştürmüşlerdL. Audrey Hepburn. Bluclnlnzaferi Conıler, Nazılcri ve Japonları yenince, güzel Amenkalı kadınlar saycsınde, kadın pantolonu dazaferinı ılanedecektı. Dönemın en güzel kadın oyuncuları, zarafetleny le vc şöhretleny le pantolonu yaygınlaştırıyorlardı. Grace Kelly, Kathanne Hepburn ya da Laureen Bacall pantolonu bır yaşam sanatı biçimine dönüştürüyor ve bir mesleğı, aşklan olan ve olgunluk yaşından önce evlenmeyen yenı kadının öncülüğünü yapıyorlardı. Son zaferi de kadınlar blucın giyerekelde ettiler. Levi Strauss, VVrangler, Lee... Blucin üreticileri kadın dünyasının kendıleri için tecimscl bir zenginlikler ülkesı olduğunu ânlamıştı. Lee, 1956'da"Otobüs Durağı" filminde Marilyn Monroe'nun giydiği blucini sağlamıştı. Hollyvvood ünlüleri pantolonu bırakıp blucine sarılacaklardı. Erkek ya da kadın ızleyıciyi mutlu ediyordubu. Blucinin zaferi unısekstı. 6O'lı yıllarda kadın gövdeside hünsalaştı.K.alçalarküçüldü,göğüslerdaraldı,bacaklar ateş almaya hazır kibnt çöplen oldu. 1965 'tc kadınlar içın entarı ya da etekten daha fazla pantolon ürctiliyordu. 1974'te beşkadındanbıripantolondanvazgeçmeyeceğini söylüyordu. Bugün ısc kadınlar ıçın pantolon çekicilığini biraz yitırmış gözüküyor: artık banal...Üreticilerısıkontrollü,tcflon,ayakkabılarla bırlcijik strcçlcr gıbı tekno çö/cümlereyönelıyorlarama kadın pantolonunun saltanatını ilerdc dc sürdürüp sürdüremcyeceği henüz kcsin dcğil.^ Marianne 'dan çeviren: EMREÇAĞATAY Marylin Monroe, "Otobüs Durağı"filmiııın ardmdan blucinisevmiştL .