Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGt gün ayn kalmak bile zora koymuşfur onu. Ancak, bütün bunlan düşünüp dururken, bilmez peşinde onu takip eden hasımlarının olduğunu. Karın altında Ürgüp çarşısından çıktığını görürler. Atın üstündekinindekesinlikle Cemal olduğunu, kır atının bacağındaki beyaz lekeli sekisinden anlarlar. Ürgüp'le Başkadin deresi arasındaki eski birkilise yıkıntısının içine pusu kuranlar "tüfenklerini" Cemal'in üzerine doğrultmuşlardır.Cok geçmeden ateşlenen iki el silah sesi, Ürgüp y akınlanndaki Avlak dağının eteklerinde y ankılanır. Cemal 'in çok sevdiği kır atı şahlanıp kişner, üzerinde taşıdığı sahibi, üzengilcrdcn kurtulup bir külçe gibi yuvarlanarak bembeyaz karlann üzerine yığılır. Tüm gücü ve umuduyla bir ışık aramaya çalışır. Ve son bir kez, o karanlığın içinden, kollanndaemzirdiğibebeMustafa'sıylaberaberyüzü ışık gibi parlayan Şerifesi'ni görür... Ancak, gördüğü aydınlık fazla sürmez, ışığa tckrar kavuşabilmek için birkaç kez debeleniramanafile. Yağlı kurşunun açtığı yaradan sızankırmızı, sıcak kan damlalan bembeyaz kann istifini, rengini bozmuş, keyf ini kaçırmıştır. Silahı çeken meçhul canilerçengi kadını alıp kaçar, sır olurlar.. Söylencelere göre pusuya yatanlar çengi kadının sevdalılandır. Osaatlerde, Karlık Köyü'ndekievindeŞerife'ningöğüs kafesini taş gibi bir sıkıntı basmış, içinden bir ses, ona bir şeylerin iyi gitmediğinin haberini vermiştir.. Güneş batımından hemen sonra, köy evlerindeki idare lambalarının yanmaya başladığı dakikalarda, sokağın ötcki ucundan nal seslerine karışansesleri gelir. Şerife nal seslerinin Cemal'in atınaait olduğunu sezinlemiştir, ama kır atın yürüyüşünde dc bir garipliğin var olduğunu algılar. Bahçenin kapısı vurulur. Eşıkte köy bekçisinin heybetli sesi yankılanır. Şerife bacı, başına yemcnisini takıp kapıya çıktığında, gördüğü man/ara karşısındayıkılırkalır.Cığlıklannakulakverenyakın.uzaktüm köy halkı, evin önüne toplanmış, ellerinde tuttuklan lambalann, mumların ışığı altında Cemal' in hareketsiz bedenine bakıp kalmışlardır. Üzcrindeki beyaz ketenden yelek, içindeki gömlek, siyah kadife potural kanaboyanmıştır. Potur cebinden, mum ışıklan altında parlayan dükkânının kilidini çıkanrlar. Cemal'in garipanası gelir, canhıraş feryatlan gecenin karanlığında dolaşan kurtlara, baykuşlara ulaşır.. lçeriye gider, beşikteki öksüz Mustafa'yı bağnnabasar.. Ertesi günü, Cemal'i, Karlık 'ın yanı başındaki bembeyaz karlann örttüğü Boyacı köy mezarlığındatoprağaverirler.O günden sonra da içi yanık Şerife'nin söylemeye başladığı Cemal'in hazin öyküsünü dile getiren ağıt, Ürgüplü ozan Refik Başaran'ın sazında scs bulup, yıllar sonra Erkin Koray 'ın gitannın coşkun tellerine yansır. "ŞenolasınÜrgüpdumanıntütmez Kır atın acemi konağı tutmaz Oğlunda çok küçük yerini tutmaz, Cemal'ım, Cemal'ım algın Cemal'ım AlkanlariçindekaldınCemal'ım.." • '<' Y Şen olasın Urgüp TURGAY TUNA M ani kimi türküler vardır, insanı alır demlendirip gamlandınr, işte bu da onlardan biri."... Şen olasın Ürgüp, dumanın tütmez..." diye bir basjandı nru, söyleyenin de, dinleyenin de ister istemez yüreğinin ortasına sıcak bir şeyler dokundurup, için için yakıverir insanı...O/anRefik Başaran'danTürk rock'ınınbabası ErkinKoray'a, BediaAkartürk'tenKürşatNumanoğlu'nadeğişik sanatçılarca yorumlanmış olan bugüzcl, yanık türkü aslında Ürgüp'ün Karlık köyünde doğup büyümüş, orada evlenmiş Şerife Hanım'ın, karlı birkış günundc haince öldürülen eri Cemal için yakmış olduğu ağıttan başka bir şey değildir, aynı zamandadaCemal'le özdeşmiş olan Ürgüp sevgısınidilegetirir... Yıl 1919... Ege kıyılanndan yurdun içlerinc doğru usul usul ilerlemekte olan yangın gibi, ortalığı kasıp kavuran karlı birkış günü. Şehirlerde, ekıneğin karneyle venldiği; donun, gömlcğin büyük paralara satıldığı yokluk yılları. Ürgüp'e 20 km. mesafedeki Karlık Köyü'nde oturan Halil Ağa'nın oğlu yakışıklı Cemal, sabahın erken saatlerinde ahırdaki iki atı hazırlamış, al yanaklı yavuklusu Şerife i le helal leşip Ürgüp' ün yol unu tutar... Alışveriş yapacak, tanışlanyla görüşecek ve dayısının düğünü için, Ürgüp 'ten bir çengi kadın bulup, dayısının oturdugu Demirtaş köy üne götürecek, oradan da sıcak, sımsıcak evine geri dönecektir... Ağaoğlu Cemal, Ürgüp 'teki Romanlarla pazarlık yapıp, işinin ehlibirçengibulur. Kadını.yanındagetirdiğiikinciatınüzerinebindirir. Koyulurlaryola... Karufakufak.löplöpatıştırmaktadır. Herbırtarafı kaplayan çarşaf gibi beyazlık, Ürgüp evlerininbacalanndantüten dumanlan görünmezkılar.. Atların ayaklan karlara bataçıka; soluklannın buhan burunlanndan tüte tüte Demirtaş' ın yolunu tutarlar.. Çok geçmeden kar yerini riizgânn kcyfine doğru yönlenmeye çalışan bir tipiyebrrakır...Cemal'inaklıderdi,biranönceçengikadını Demirtaş'abırakıp Karlık'adönmektir... Atının üzerinde, geriyebıraktığı,askerlikgünlerinidüşünür...Kimbilir?Anadolu'yusarsmayabaşlayansavaşlaberabersesverenscfcrberlik çağrısı er geç yakında bir gün onun da kapısını gelip çalacaktır. Gözleri henüz yeni açılmaya başlamış bebesi Mustafa'yı düşler. Şerife 'sinden.Mustafa'sındanbütün bir ,'!* ;V Değişik sanatçılann yorumladığı bu Ürgüp türküsü, Karlık Köyü'nden Şerife Hanım'ın eri Cemal için yaktığı ağıttır... Ve Ürgüp sevgisini dile getirir. Şerife Ilanım, torunu Ayla Bütün le son günlerinde.. Dul kalan Şerife Hanım, çok sevdiği Cemal'ini yitirdikten sonra acısinı bağrına basıp, aynı aileden Cemal'in yeğeni Hayrullah'la evlenir. Hayrullah; dürüst, sakin tabiatlı; birzamanlar Cemal'in takdiredip sevdiği birinsandır.. Hayrullah'ın dakaybettiği amcasınaolan sevgisı büyüktür. Ancak, kötü yazı, kötü felek Cemal'den Şerife'ye yadigâr kalmış Mustafa'yı daebediyete alır götürür. Bir gün, hasatzamanı tarlada çalışırlarken, kayısı ağacının gölgeliğinde oynaşan küçük Mustafa'yı atteper veoracıktacan verip,öteki yaşamdakı sevgili babasının yanına gider. Şerife varla yok arası bir yaşamiçindegeçirirgünlerini. Hayrullah, gerçektende, Şerife'ye çok iyi, anlayışlı bireşolur;onuçileli,acılıdünyasındanalırtekraryaşamadöndürür;dörtçocuklanolur. Bunlardan birine Cemal adını verirler. Aradan yıllar gelip geçer, Ürgüp'e yerleşen aile, adcta efsaneleşmeye başlayan bu hüzünlühikâyeningeride kalan canlıkahramanlannıoluştururlar.. Yıllar su gibi akıpgıden.Önce, Hayrullah Emmi.arkasından Cemal'in türküsünüyedıâlemctanıtanRefikBaşarangöçüp giderler. Genç kızlık y ıllanndan ben acılarla yoğrulmuş Şerife Hanım, bundan tam 6 yıl önce, Ürgüp'ün Sivrıtaş Mahallcsı'ndekievlerinde,badanası sarannışduvardaki Saatli Maariftakviminın 3()Kasım I993tarıhinıgöstcrdiğigününakşamı, 90 yaşına merdıven dayadığında, kalp yelme/liğinden sonnefesiniverir. Bütün bir ömürboyu, bir taş mısalıgöğsünün derinliklerinde taşıdığı acılardan kurtulup gider.. Derler ki, o gcce, yanı 1993 yılının 30 Kasım gecesi, 1919'daolduğugıbıÜrgüp'evetümKapadokya'yamevsimin ilk kan yağmış; Sıvritaş mahallesındc lapa lapa yağan kartanelerininarasındanyükselen bir ışık hü7mcsı, Avlak dağının ötcki tarafındaki Karlık tepelerındekayan bir yı Idı7rd doğru hızlagidipkaranlıklariçındekaybolmuştur...^