Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3OCAK. 1999. SAY1667 MUSTAFA ŞERİF ONARAN edcn tlhan Tarus? Unutulmu^luğun yan karanhğında bırakılmıs olduğu, hakkı yendiği için mi? Bir bakımaöyle. Edebiyatçılarındünyayı değiştirebilcccklcrinc inanmaları, yazarlıkgüçlerinegüvenmeleri;onlarınkendilerini beğenmcsındcn ilcri gclen bir boş hayalmi?Darbirçevreyietkilemişolsabıleo çevre yitip gitmişse, artık kitapları bile bulunmuyorsa.böylebiredebiyatçınınyaşadığından bile kuşku duyuluyorsa, ııcyc yarar! Yeşilkaya Savcisı llhan Tarus'tuo! Meslek yaşamındakiinişcıkışlaradliyekütüphanesininmemurluğunasürüklemiştionu. llhan Tarus 1 %0'larda Ankara Adliyesi'nde kütüphane memurluğu yaparken küskündü. Küskünlüktcn dc ötc, birboşvcrmislik içındeydi.ezicibiralay vardı davranışlannda. Ankara Adliyesi'nin kütüphanesi penceresiz, ışık almayan bir sokuntuda, depo gibi biryerdi. Kitaplargelişigüzel yığılmıştı. tlhan Tarus duvara bakar gibi, boş gözlerle bakardı kitaplara. Emeklilığımeazbirşeyvar. Sayılıgünlcri tamamlamam gerek. Yoksa ne ışim var benimbuizbede! Mübaşirlcrin o kcndine özgü, ne dediği pekanlasılmayanseslerıkütüphaneyeyariMdığızatnan.gemşbırgülümseme.bırrahatlık yayılırdı Tarus'un yüzüne. Cin gibi bılirdimcslcğini. Dağ gibi birdosyagelsin önüne,şöylebirkurcalama, üçbesdakikaiçinde dosyanın rııhunu söyleyıverirdı sızc. 11 ukuk Fakültesi'nı 1428'debıtırmış, çcjitlıyerlerdesavcılık.yargıçlıkyapmış; ama kendisiyle bilebarışık olmayan, sert, geçimsiz, zor birinsanolnıaktankurtaramamıştı kendini. Vurduğuna acımasız vurur, gereksız dü^nıan kazanırdı. O atılgan, o yırtıcı adam zamun zaman içine çekılır, kendınc dc, topluma da küskün bir insan olurdıı Yüksek Ihtısas Hastanesi'nde cerrahlık yaptığım 1965 y ılında, sancıdan kı vraııarak llhan Tarus hastancyegeldi. Safrataş.ıolduğunu, agrı çektığıni, zaman zaman böyle kıvrandığını,amelıyatolmasıyolundaönerilerimizi kabııl etmediğini biliyordum. Bir öyküsünde, eski Yunan hekimlerine, safra taşinıeritebileceksularlailgilibirgöndermc vardı. Sancı çektiğı yetmiyormuş gibi başka bir sıkıntısını daha anlattı. Adlıyedeki kütiiphanc memurluğundan almıslar, Yenisehir Mahkemesi'neveznedarolarakvermişlerdi. Buatamakarşısındaşaşkınadönmüştü. Yahu, dıyordu, bcn cebımdekı paranın hesabını bilmcm Kurıışuna varıncaya dck her türlü hcsabı bizim lıanını yapar. Ben o vezneyeoturdum mu, yandım demektir. Ne istiyorbuadamlarbenden'.'Buyastansorıra ne işim varbcnım vczncdarlıkta1 Adliyenın yüksek yerlerınde arkadaşları vardı. Yetkili kişilerederdinı anlatabıldı de buyersizatanıayıdurdurabildi. Gerçekten bilmez miydi cebindeki paranın hesabını? (,'anji pazardolajjmayı severdi. Peynırın iyisi nerde bulunur? Zeytını nerdcn almalıdır?Etin neresi daha iyidir? Bunları yakından izler, evine alacağı yiyecekleri seçmesini bilirdi. Akşamları erken gelirdi evine. Daktilosunun başına gcçerken bir yandan da içkisinı yudumlardı. Cîençlık C'addesi'neyakınikiodabirsalon,bakımlı,cşyalarıiyiseçilmis, iyikullanılmışbirevdcyaijarlardı tlhan ve AliyeTarus. N Yeşilkaya Savcısı sevdi. Öfkeliydi, yırtıcıydı ve kendisiyle barışmayı beceremeden öldü... . . . tlhan Tarus'un ölümünün üzerindcn yirmi iki yıl geçti. Öykücü olarak tanınmasına rağmen on iki de oyun yazdı. "Yeşilkaya Savcısı"nda yaşadıklarını anlattı. Bir savcıydı ama emekliliği kütüphane memurluğundan oldu. En çok limonlu votkayı Öfkesi patlayınca... Meslekyaşarnındakıinişçıkışlarapekaldırışetmezdıamaya7arlığınaöncmvcrırdı. Samı Nabı Özerdım'in Cienel Yazmanlık yaptığıbırdönemdeTürkDil Kurumuüyelıği için basvurmus, kururna üyeliği kabul edilnıcmişti. O zamanlar Sami Nabi*"