Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 AGUSTOS 1998. SAYI 647 9 Ekim 1997'de Heybeliada sahilyolunda scrin bir sonbahar akşamı kars, ısına çıkan iki buldog hayatını altiist edene dek... O günü şöy lc anlatıyor Y ı Idız Scrtel: "Ben yazilarla kitaplarla uğraştığim için çalışmaortamım genellikle ormanlık alanlar, doğanın hakim olduğu yerlcrdir. Uzun yürüyüşler hcm sağlığım açısından iyi geliyor hem de çalışmalanmı zevkle yapmamı sağlıyor. Bunun ıçın Heybeliada'yı seçmiştim.Halki Palas otelinden çıkmış yürüyordum. Karşıdan gelen iki köpek gördüm." Köpeklerin yanındaki 1314 yaşlarındaki çocuğu uyarmıştı köpeklcrinı tutması için. Çocukısebirşeyyapmazlardemiştiona. Ne var ki köpekler koşarak Yıldız Sertel'e doğru yönelmişlerdi. Yapacak birşey yoktu çocuklara inanmaktan başka. "Koklayıp gidccckler sandım ama öy le olmadı. Birtanesiüzcrimeatladıvebeniyerc yıktı. Düştükten sonrakalkamadım. Köpeğin yanındaki çocuk beni kaldıımak istediyse dc olınadı. Ayağa kalkamıyordum." Onu sakat bırakacak köpekler in sahibi ise Erdal Inönü'nünyakını ünlübirisimdi: SelimSohtorik. Dahasonrasıhastaneler, ameliyatlarvekıpırdamadanyatmaklageçenaylarolarak girdi yaşamına. Scrtel o günü anlatırken aynı acılan yaşıyormus.casınayüzünün ıfadesi değişiyor. "Doktorlar, kalça kenıığimin kırıldığını söylediler Yaşımınılerlemişolmasındandolayı kemiğinkaynaması imkânsızdı. Hemen ameliyatlaproteztakılması gerekiyordu. Adalar Hastanesi'nde bunu gcrçcklcfjtırcmeyeceklenni öğrendikten sonra deniz ambulansıyla Marmara Hastanesi'nesevkedildim." YıldızScrtel cvlıdcgildi, çocuğu da yoktu Ona kim refakatedecekti'' Yakınbır arkadaiji Büyükadalı Tiraje Dikmenyanındanayrılmadı zorgünlerindc. Florancc Nightingalc Hastanesı'ne bağlı Avrupa Hastanesi'nde 11 Ekim günü ameliyat oldu doktorunun önerisi üzcrine. 15 günhastanedeaskıdayattıkıpırdamadan. 4 Aralık Sertelleriçin önemli birtarihti. 4 Aralık 1945'teTanGazetesisaIdırıyauğramış, yayın hayatına şiddetle son verilmişti. Ancak o yatağa bağlanmıştı. Kurduğu vakfın 4 Aralık tarihli anmatoplantısı bu kezonsuz yapılmıştı "Benim için anlatı lamayacak ölçüde ızdırapdolu günlerdi. Işin en kötü tarafı, hiçbir zaman tamamen iyileşmek diye bir şey yok. Uzun zaman dayanılmazağrılarçektim." Hastancdc yatarkcn Sclim Sohtorik'in avukati Erol Sohtorık, iki kişiyle birlikte Yıldız Sertel'e ilk ve son ziyareti gerçekleştirdiler. Yıldız Sertel ve Avukatı A. Hilmi Durudoğan'a göre bu ziyaret bıldık ziyaretlerden değildi.Esasamaç,hayatitehlikevarmıdıryok mudurun tespitini yapmaktı. "Bir kere geldiler, kocaman bir de çiçek yaptırmısjar ama bizim onlan son görüşümüzoldu. Avukatım, Erol Sohtorik'lcbirkaç kcz tcmasa geçmck istediyse de bu birtürlü gerçekleşemedi. Çünkü ya Selim Sohtorik yurtdışındaydı yadaçokmeşguldu." Erol Sohtorik' i aradı. "Avukatım sürekli aradı, buluşmalarkararlaştınldı ama birtürlü yüzyüzegelinemedi. Sürekli kaçtılar. Ensonuda avukatım böyle olmayacak dedi. Ben de bütün faturaları onaverdim." Sertel, bu olaydan sonra hiçbir yere adım atamazolmuştu. Önceleri VValker'layüriirken, şımdilerde ancak kısa mesafeleri bastonlakatedebiliyordu. Bukazaartıkheryerde ve günün her anında Yıldız Sertel'e maddi manevi külfetlerüretiyordu. " Kütüphanelere gidip araştırmalar yapamıyorum. Pancllere.kongrelerekatlamıyorum. Bılımsel hayatımbaltalandı. Biryerden bir yere gitmek benim için çok zor. Çünkü biraz fazla yürüsem ağrılarım artıyor ve özel arabam olmadığı için her yere taksiyle gitmek durumunda kalıyorum. Bu da benim ıçın çok pahalı.Meselatedavıminbirparçası olan yüzme için Çeşme'ye gideceğim. Çok sevdiğim gemi yolculuğu yerine en rahat amaen pahalı olan uçakla gitmek zorundayım. Budaayn birmasraf." Selim Sohtorik'in kaçışnedenini birtürlü anlayamıyordu:"Mantıken talep ettiğimİ7 giderlerin Selim Sohtorik için pek de önemli olmadığını düşünüyoruz. Kaçması için hangi nedeni var doğrusu düşünemiyoruz. Öncelen tızlaşarak mahkemeye gıtmeyecektik ama kaçma havasına gırı lınce biz de kanuniyollarabaşvurduk.Sonınsadecemaddi değil, insanlık ve uygarlık sorunu. Selim Sohtorik bunların hepsini bir kcnara atarak aman beş kuruş vermeyeyım dıyor. Bugıine kadar kı davranışları bu mantık üzerinde olduğunugösteriyor." Yıldız Sertel davanın lchınc sonuçlanacağına ınanıyor. Ama Sohtorik tarafından bir ıyı nıyet beklemekten vazgeçmiş. lnsanlariçin tek değcrin para olmaması gerektığını söylüyor: "Davanın peşini bırakmayacağım. Burada mağdur olan benim ve adalet mağdurun y anında olmal ı. Sel i m Sohtorik' ın bir vicdan borcu var. Bunuödemesi gerekıyor." ()layın hukukı yönünü isc, Yıldız Scrterın avukatı A. Hilmi Durudoğan anlatıyor. "Bu olay mcydana geldiği zaman önce uzlaşma yolunu denedık t'akat baktık kı Sohtoriklerbuyolukapatmış. 'Bizçokzenginizdiye bizden para almaya çalışıyorlar.' tavrına girdiler. 'İki köpek atlamış' gibi sudan yanıtlar alıp 200300 milyongibi tazminat rakamlanteklifedilince,buışinuzlaşmaylaolmayacağınıanladık. Çünkü ozamanlarbilefaturalar23 milyarcivanndaydı." Çareyi hukuki yollara başvurmakta bulmuş Durudoğan: "Noterden bir ihtarname gönderdim. Bu ihtarnamede Yıldız Hanım'ın durumunu ve uğradığı maddi zararı bildırdım. Bu konuda görüşmeye oturmamız veya zararımızın tazminini, aksı takdirde haklanndaadlı yollara başvuracağımızı belirttim." Bundan dabir sonuç alınamayınca, olayın meydana geldiği yerolan Adalar CumhuriyetBaşsavcılığı Adalar Adliyesi'neşikayet dılekçesi verıldi. Evrak Istanbul C'umhuriyet Başsavcılığı'nageldi. Durudoğan'ın anlatımıyla daha sonrakı ^üreçşöylegelişti:"lstanbu^da^avcılıkdört dörtlük gayet detay lı titiz bir hazırlık soruşturmasıyla bir dosya tanzımi için her türlü çalışmayıyapmış. Bu konudasavcıyıtakdir etmek lazım Kakatyazışmalar, çizışmeler, ıfadelerinalınmasuhastanelerdenraporların alınması veadlitıbbadosyalarıngitmesiaylanmızıaldı. Aynı/amandabutipsuçlarsavcılığınkamudavasıaçabilecegibırsuçtıpı. Sertel Ailesi'nin Viyanagünleri... (1954) Yıldız Sertel, Münevver Andaç ve oğlu Memet ile (Paris 1969). Baba kız sürgün yıllarında... Kaldıkiaçtıda." Bu tip suçlarda zarar gören birey, şahsi dava dediğimiz dava yoluyla özel bir hukuk davası gıbi ceza mahkemesine dilekçcyle müracaat ederek, Asliye Ceza Mahkemesi' nde olayın görüşülmesini sağlayabiliyor. Onlar da şahsi olarak Istanbul Nöbctçi Asliye Ceza Mahkemesi 'nde dava açtılar. Yine Sohtonkılkcelseyegelmedivemahkemebirdahakicelseyedegelmezsepoliszoruylagetirilmesi kararını aldı." Durudoğan, "Ceza mahkemesi olduğu için Selim Sohtorik, mutlaka hakim önünde ifade verecek" diyor ve devamedıyor: "Ihtararağmengelmezsehakkındagıyabi tutuklama kararı daçıkabilir. Tazminat hakkımı/ı aramaktan dageri durmayacağız. Yıldız Hanm çok büyük maddi kayıplara ugradı ve uğramaya da devam cdiyor." Davanın ceza davası yönündc basjarı şansının yüksek olduğunun altını çızıyor Durudoğan. "Ancak Sohtonk'ın ceza davasında ıfadesinin alınması ve tazminat davası açısından çok önemh. Uzlaşıtalebine her zaman açığız. Ama tclaffuz ettikleri rakamlar çok komik. Kaldı kı savcılığın raporlarınagöre Yıldız Hanım'ın vücudunda son derece ciddıtahribatmevcut. !>ikayetımızdebelirttiğimiz her şey adl i tabip raporuyla da doğrulandı" diyor. Yıldız Sertel ıse soruyor: "Peki, bu kaçi!} nedır, neden kaçıyor Sayın Sohtorik'' Evet ne yazık kı, tck değenn para olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Gönül isterdi ki, en azından bizim toplumumu7da, kültürlü işadamlarımız insanlıktan bu kadar u/ak olmasınlar"^ Sedye ile gari dönüş Yürüye y ürüyc çıktığı evine bu kez sedye ıle gerı dönmüştü Yıldız Scrtel. 2 ay hiç yerındenkalkmaksı/ınyatacaktı. Hastaneler, ameliyatlar, yatılı bakıcılarderkcn giderler gittikçe kabardı, milyarları buldu. Baslangıçtaadli makamlarabasvurmadı. Aralarında anlaşma sağlamak için Yıldi7 Scrtel'in avukatı A. Hilmi Durudoğan devamlıolarak