18 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 BASKENT GUNLERI CUMHURİYET DERGİ Mutluluk eskimiyor MÜŞERREF HEKİMOĞLU S ıcak yakıyor, ama akşamlar serin. Bahçelerde, teraslarda buluşuyor Başkentliler. Ankara Palas'ın bahçesi de güzel köşelerden biri. Havuz baştnda, yeşil ağaçlar altında, gökte ay, karşıda Mme Sunar'ın Banş Kızı nostaljik söyleşiler yapıhyor. Banş özlemi de giderek derinleşiyor. Tarıhsel bahçede Dışışlen görevlileri buluştu geçen hafta. Büyükelçi Korkmaz Haktanır ve eşi Dışişleri ailesini güzel kucaklar her zaman her olayı değerlendirir. Bakanlığın güzel gelenekleri doğrultusunda bir araya gelir bir aynlığı ya da kavuşmayı kutlar görevliler. Emeklı büyükelçiler de katılır bu toplantılara. Şu aralık hepsi Ankara'da değil ama Haluk Bayülgen, Haluk Kura, Osman Olcay ve Ecmel Barutçu bu kez de konuklar arasında. Hepsi önemli görevler yapmış geçmiş yıllarda. O partide yoklar ama başka emeklı büyükelçilerin de kulağı çınlamış olmalı akşam. Belki de yanmış olmalı! Peki müsteşarlar? O koltuktan kaç kişi geçti şimdiye kadaıi önce genel sekreterdiler, 12 Eylül döneminde müsteşar olmalan öngörüldü nedense! Eşitlik ilkesi gerekçe gösterildi. Gazetedekı köşemde tepki gösterdim bu öngörüye. Kamuran Gürün de karşı çıktı ama llter Türkmen destekledi, karar uygulandı. Genel sekreter ya da müsteşar o koltuğa güç verenlerden biri Büyükelçi Kamuran Gürün kuşkusuz. Bakanlık ailesi onu "ağabey" diye anımsıyor hâlâ. Sonra başka müsteşarlar geldı, kımi çok parlak, kimi az parlak ama "ağabey" diye anılmıyorlar. Dahası aile bağlannı koparanlar da var! Eteklerden uzak kaldılar tepede yaşadılar ancak. Kapalı yaşama, bireysel parıltıya daha çok önem verıldi galiba. Ancak bir gerçek var. Tepedekiler eteklerle bütünleşmezse, desteklenmezse başarıya ulaşamıyor. Asker kesimde de böyle bu, karargâhın desteği çok önemlitoirkomutan için. Öyle komutantar da az değil Silahlı Kuvvetlerde, Cemal Ağa da onlardan biri değil mi? Konuyu dağıtmadan Dışişlerine dönüyorum yeniden. Büyükelçi Haktanır da sevilen, desteklenen bir müsteşar, diplomatik karargâhta. Yeni tanıyan eski büyükelçiler de sevgiyle, güvenle bakıyor ona. Elbet soğuk bakanlar da var, genel bakış sıcak. Kamuran Ağabey'in yöntemi yeniden yaşanıyor denebilir. Ooğrusu da bu. Rahmetli Hasan Esat Işık'ın sözlen çınlıyor kulağımda. Dış polıtikada bireysel başan düşünülemez, derdi. Bu sözleri olaylar da doğruluyor. Başkent partilerinde mavi öyküler de anlatılıyor çoğu kez. Tatile gelen diplomatlar Bodrum'da buluşuyor, koridor söyleşilen deniz kıyısında yapıhyor denebilir. Yaz gelince dışardakiler de, içerdekiler de Bodrum koylannda. Ben de birkaç gün gitmek, dışardan gelen dostlanmla buluşmak istiyorum ama bu düş gerçekleşecek mi bilmem. Bakalım nereye yetişeceğim, belki hıçbir yere ya da her yere. Bu yaz düğün sevinci de çok yaşandı dost çevremde. özellikle Dışişleri ailesinde. Dünkü çocuklar gelin, damat oluyor. Büyükelçi Ümit Pamir ve eşi kızlan Aslı'nın düğününü kutladı bir süre önce. Ayşe ve Tanju Ülgen de Sinan'ın düğününü kutlamaya hazırlanıyor. Bir de eski evlilerin, yıllanmış, yüzyılın yansına varmış biıiikteliğin sevinci var. O da Dışişleri aılesınden. Versan'lann evlıliği altın yılına ulaştı geçende. Çok renkli, çok sesli, çok görkemlı bir partiyle kutlandı 50 yıl. Belkıs Kalayoğlu'nu kutluyor tüm konuklar. 50 yılın öyküsünü yansıtan senaryo onun ürünü, başansını anlatıyor tüm konuklar. Ben gidemedim, uzaktan paylaştım bu sevinci. 50 yılın öyküsünü canlandıran filmi de görmedim ama başka filmler var gözümde. Dışişleri ailesinin en güzel çiftlerinden biri Versanlar, protokol görevini başanyla yürüten bir çift. başkent partilerinı pariatan, Süreyya da Ankara Palas da güzel danslaria göze çarpan bir kankoca. llk elçılık Cakarta'ya, ardından | Stockholm'e, Budapeşte'ye gidiyoriar. Son durak da Paris, UNESCO'da son görev. Istanbul'a, Boğaz'a yerieştıler emeklilikten sonra. Yazları da Çeşme'de. Izmir'ın çok sevilen bir belediye başkanının, Dr. Behçet Uz'un kızı Mübeccel Versan. Dr. Uz anısına düzenlenen her şeyde katkısı var. Damadı da bir doktor. Çok sevdiğim, saygı duyduğumn, onuriandığım bir bilim adamı. Ünlü karaciğer cerrahı Münci Kalayoğlu. Bıçağıyla masal yazıyor dalında. ABD'de yaşıyortar ama yaz aylannda Çeşme'deler, baba ve dede • ülkesinde. Belkıs Versan da büyükbaba yolunda bir ailenin kadını şimdi. Güzel bir eş, güzel bir anne. Iki oğlu da tıp dalında. fct Kuşbakışı Kapadokya TURGAY TUNA • K Yıllar çabuk geçiyor, ama kimi evliler yanm yüzyıla karşın balayını yaşıyor hâlâ. Mutluluk eskimiyor tazeleniyor. Versan'lann altın yıllan Kamuran Gürün: Dışişleri ailesinde unutulmayan bir ağabey. çoğaltmasını diliyorum.^ apadokya'da biraz nemli, biraz da esintili bir tcmmuz sabahının ilk saatlcri... Birsaat kadarönccdoğan giineş, bizden 80 kilometre uzaklıktaki Firciyes Daği'nın arkasından ağırağıryükselmeyebaşlamışbile...Birgün önccdcn, balon pilotu Hasan Ezcl'lc kararlaştırdığımız gibi, sabah erkenden Avanos'un girişindeki 'Büyük Avanos' Oteli'ninönünegeliyoruz. Arkasındaki römorktc balon vesepctininyüklüolduğu,açık mavi eski modcl bir Unimog kamyonun arkasından başında kırmızı şapkası, üzerinde omuzları apoletli birpilot montuyla I lasan Hocaçıkıpbizlere "Hoşgeldiniz" diyor... Saathenüz05.00... Hasan Hocailekısa ama oldukçakoyu bir sohbetinortalarında, biraz sonra bizlcrlc bcrabcr römorkün arkasında duran balonla Kapadokya semalarına yükselccckötcki kişilerdegcliyor. Izmir'dcn iki, Istanbul'dan da üç kişi var.. Hasan Hoca, kamyonun içinden çikarttığı, içi helyum gazıyla doldurulmuş siyah renkli küçük bir uçan balonu havaya bırakıp takip ediyor. Küçük balon y ükseldikçe yükseliyor, bir iki dakika .sonra da görüş mesafcmizdcn çıkarak yukardaki maviliğın içindckayboluyor. Aslında, önceden alınan meteoroloji raporlarına göre, hafif bir rüzgâr da olsa balonla uçmak için uygun bir hava. Hasan Hoca'nın "Havalanacağımızyerbellioldu. Haydi bakalım gidiyoruz" talimatıyla tck tck Unimog'unkasasınaycrlcştirilmişbanklarüzerindeki yerlerımizi alıp yola koyuluyoruz. üöreme istikametine doğru süren on bcşdakikalıkkısabiryolculuktan sonra daÇavuşjn köyü ilc Göreme arasında yer alan buğday tarlalarınınyanıbaşındadurup,araçtaninıyoruz. Buarada.ckıpelemanları römorkten indirdikleri balonu yere scripaçmaya başlıyorlar. üöktetekbirbulutyok. Azçokhisscdilebilen hafif bir rüzgâr sabahın nemli serinliğinde yüzümüzü'yalargibi oluyor vedoğanın sessizliğinı bozan birkaç kuş. scsinden başka bir şey duy ulmuyor. Içimizde tarif edilemeyecekbirheyecan.birscvinçvar. Kapadokya'ya bu defa yükseklerden bir kuş gözüylebakacağız.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle