04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMHURİYETDERGİ Yeni bir Körfez Savaşı tehlikesi yeni bir kitlcsel iltica dramını da gündcme getirdi. Yuvalarında kalmanın bir seçenek olmaktan çıktığı durumlarda, kadın, erkek, çoluk çocuğun son çaresi kaçmak. 1997 yılı içinde Birleşmiş Milletler'e •p 2 mültecilik sorunları ^ nedeniyle başvuranların sayısı 22 milyondu. tki ™ BM yetkilisi Sadako Ogata ve Mary Robinson IPS KörfezSavaiji'yla birlikle Kuzey Irak'tan Türkiye'yegöçenlerin gözleri hâlâ hafızumtzda. Savai sözcüğü ikinci bir trujedinin habercisL. Başka toprağın insanlan Dahası, devletin kendisinde bir çözülme olduğunda.insanlargüvenceyietnikörgütlerdearadıklarından.budurumdahadabüyük çelişkilcre neden oluyor. Sınırdışıedılmeninyarattığışiddetlıetkilerden kaçınmak ıstiyorsak, dünya devletleri etkili, bu soruna çözüm getirmc konusunda istekli ve daha genış kapsaml ı davranmak zorunda. Uydutelevızyonlarsayesindekitlesclsınırdışıedilmenınolaylarınatanıkolanhalkın çehresi de değışti. Yürekler sızlatan iltica olayları artık küresel bir ızleyıcı kitlesinin gözleri önüne seriliyor. Körtez Savaşı sonrasındaülkeyiterkedcn bir milyon Iraklı Kürt vatandaşınyaşadıgıacıklıdurumdünyanın herköşesindeki ınsanlartarafından izlendi. Eski Yugoslavya'da savaş. nedeniyle ülkesini terk etmek zorunda kalan yaklas.ık4 milyon insanın durumu televizyon sayesınde insancıl bir boyutka7andı.Ruanda'da yaşanan kıyımlarveRuandalılar'ınkomşu ülkelere sığınmalan tüm dünyanın ekran başında en çok izlediği olay oldu. Artık uluslararası örgütler güvenceden yoksunluğun vc topluca yaşanan bir umutsu/lugunbclirtisiolankitleseliltıcaolayına bir elatmalıdır. Yuvalarında kalmanın bir seçenek olmaktan çıktığı durumlarda, kadın, erkek, çoluk çocuğun son çaresi kaçmaktır. Soğuk Savaş sona erinceye dck, cvrensel güvenliklc ilgili tartışmalarda ınsancıl konulara pek ycr verilmedi. Şimdi ise durum çok farklı. Artık birdevlctten güvenliğinin yurttaşlarınınesenliğıylesıkısıkıyabağlıolduğu bi I indiğinden, siyasal ve asken tartışmaların gündcminiinsancılboyutoluşturuyor. Buyalni7cabirilkadım.Gelgelelim, dünyanın büyük güçlcri şimdi bile askeri ve siyasal boyutlaraağırlık vermektcdirenip, insancıl boy utu çok az destcklemeyi yeğliyor. Bu egılim sürccek olursa, ınsanlık giderek /VJdnSl İÇİIİ y o Z u l l a l . Kendi vurtlarmdayaşama olanağı kalmayanlann basvurduklun ilkçare iltica etmek. Geçen yıl bu nedenle Birlesmis Milletler Mülteciler Yüksek Komıserligı nebaşvuran insunların sayısı 22 milyona ulastı. Yani ortabüyüklükte bir ülke kadar. Birokadardu yardıma ıhtiyacı olan ama isteme noktasınu gelemeyen vaı: İkinci KörfezSavaşı 'nınpatlak vermesi halinde vasayacağtmız trajediyi şimdiden biliyoruz. Sadako Ogala ve Mary Robinson 'un. insan hakları, demokrasi, iltica, kadın sorunları gibiyeni öznelereyer veren IPSAjansı için kaleme aldıktan ikimakaleyisayfalarımızaaldık. Son bulması gerekli bir trajedi: Zorunlu İltica 1997 yılında, başka ülkelere sığınan, kendi ülkelerine gen dönen ve zorunlu olarak sınırdı^ıcdilen22 mılyon kışı Bırles,miş. Millctlcr Mülteci Kurulu'na başvurarak yardım vc korunma ıstcminde bulundu. Bu sayı, on yıl öncesıne kıyasla, hemcn lıemen iki kat artmış. Bunundıs,ında,baskısomıcucvlcriniterk etmek zorunda kalan 25 milyon kişi de herhangı bir uluslararası örgütün destek ve ilgısindenyoksun. Bu istatistiklerin ardında karmaşık bir sorun yatıyor. Uluslararası sınırlan aşarak başka ülkelere sığınanlarınsayısındabirazalma görülmekle birlikte, silahlı çatışma, insan haklarının çığnenmesi ve ekonomik çöküş gibi farklı nedenlerle, kendi ülkeleri içinde ycrdcğis,tirmek zorunda kalanlarınsayısıgiderekartıyor. llticanın yoğunluk kazanması, yuritaş ile devlet arasındaki hak vc yükümlülüklerin dokusunda bir bozulma olduğunun göstergcsi. Yaşanan olay lara bir göz attığımızda, devlet yetkesı çöktüğünde, ya da insan haklan ve azınlıklara saygının yıtırıldıği durumlarda kitleselgöçlerinkaçınılmazolduğugörülüyor. saygınlığınıyitirecek. Insanlara yardım elininuzatılmasıdengeninsağlanmasınayardımcı olmakla birlikte ve siyasal çözümler için zaman kazandırmasına karşın, siyasal ctkinsizliğinbirgerekçesıolmamalıdır. Durum öylegösteriyor kı, 21. yüzyılın eşiğındeolduğumuzşugünlerdcülkesınırları içindeki silahlı çatışmalardevletler arasındaki savaşları gölgede bırakacak. Milyonlarca insan yuvalarını terk etmeyi sürdiirccck. Ama dcvletler sığınmacılara kendi güvencelerini sarsan bir çekince gözüy le baktıkları sürece, onlann kendi ülkelen dışında güvencede olmaları giderek bir düşe dönüşecek. Uluslararası örgütler, hükümetler, siyasal arenanın ötekı oyunculan vc BM, ülkelcrini 7orunlu olarak terk edenlerin yaşadığı bu insanlıktragedyasınabirçözümgetirmekiçın daha kapsamlı vc daha uygun bir siyasal ve ekonomik gündem ohışturmak /orunda. Bu konudaalınması gerekli çeşitli önlemler var. Dünya nüfusunun dörtte biri Dünya Bankası'nınbelırlediği"yoksulluksınırının"altında yaşıyor. Tek tek bireylerin ve dcv lctlerin csenliğini sağlamak amacıyla yapılan tasarıların yerini,cnyoksul ülkelcrde ekonomik gelİ!»mcninsağlınması vcyoksulluğun giderılmcsı amacıyla hazırlanan uzun erımlitasanlaralmalıdır. U/un süre silahlı çatışmaların yaş,anmii> olduğu ülkelcrde barı^ın ve siyasal dengenin sağlanmasııçinözelbirçabaharcanmalıdır. Kamboçya örneğındc görüldüğü gibi, bir yerleşimbölgesininkurulmasınaaracılık etmek, savaşçıları silahsızlandırmak, seçimı denetlemek ve sonra çckip gitmek yeterli değil. Çatışma sonrası toplumlarda ban;> vc huzurun sağlanması için öncelikle ekonomik ve siyasal gelismcnin sağlanması ve işlevselliği olan bir yargı organının kurulması gereklidir. Silah alımsatımının dünya çapında kısıtIanmasışiddetina7almasınayardımcıolabiliyor. Her ne kadar, Ruanda örncği bize kitle Kendi topruğında yasama lıakkı L Imıtı u ulmunların tek sifjınagı: iltica. (I. Körfez Savaşı) kıyımları için incelikli silahlaragerck olma
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle