Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGİ 0» larıma bir noktadan sonra bcn de daha çok inandım. Bclki dc ilk dcfa nakkaşlar hakkında kitap yazdığım için, belki bunlar hattat ya da yazar olsalardı, onların kararsızlıklarına suç ve günahlanna daha çok sapabilirdim. Nakkaşların işi resim oldugu için, görmek olduğu için; görmcnin, yazıya görc daha iy imscr, daha dünyayı sorgulayıcı, daha bir şenlikli yanı olduğu içinkahramanlarımda da böyle bir iyimserlik var. Buna en iyimserkitabımdiyebilirim. Ancakkitapta aslında pek çok kötü şcy oluyor. Ama bütün bu kötü şeylcrin olması iyimserliği ortadan kaldırmıyor. rarlar,kararsızhklar,karardeğiştirmeler,yanimantığınzikzaklarçizmesiiçin,bunlann birbiriyle kırıştırıp, naz yapıp, manidar ko^ nuşupvebirbirlerinikarşılıklıkovalayıpreddedcbilmclcri için, yani gerçek aşk için, tıpkıbirsavaşta olduğu gibi, önce ordularınmanevra için tepeleri tutmaları gerek. Çeşitli stratejilerle birbirilerine yaklaşabilmeleri, bütün bunları yapabilmeleri o dönemde açıktanmümkündeğil. Ister Osmanlı, ister Avrupa ürtaçağında olsun, bu manevralar, bu kararsızl ıklarkitabın bir yerinde dediğim gibi, Nizami'nin bir sözüdürbu"Buaşksatraneıaneak,araeılar, mektuptaşıyanaracılarlaolabilir."lliçşüphesiz Osmanlı devletinde.en azından Istanburdabunubohçacıkadınlaryapardı. Bunda bütün tarihikaynaklarhemfikir. Kadın olduğu için kadınlarasüratleyaklaşıp onların iç dünyalarını açmalarına imkan tanıyor, azınlık olduğu için deşehrin içinde vızır vızır hareket edebiliyor. Yüksek sınıftan bir Osmanlı kadınınçarşıyagidip,domates, kercvizalması ayıptı. Dedikodu taşıyan Yahudi bohçacı tipi, Tanzimat romanının temel tiplerindendir. Ester 'de olduğu gibi hep gülcrizona. Hster'in dramına fazla kulak vermcyiz. () başkalarının dramının gelişmesi için ışık tutan eğlenceli bir unsurdur. Sevgiveaşk Daha ünceki kitaplarında sevgi ve dşkın yokluğu üzerineyonımlaryapılmıştı. Bu kez degişik birhavayla karşı karşıyayız. Pamuk bu degişikligişöyleanlatıyor: Şimdi, scvgi yok, o yok bu yok, size hep dcrlcr. Biryandaaklınızınbirköşesineitersiniz. Bunlardan hiç etkilenmek istemezsiniz. Amaöteyandandakalanızınbiryanıylabaşka tiirlii yazmak da istersiniz. Ama sizin hakkınızda yazılmış şeyleri de hiçbir zamankaalealıyorolmakistemezsiniz. Aşk, benim yaşarkcn kamuoyu önünde, herkcsin önünde a.sla rahatlıkla bahsedemediğimbirkonuolmayadcvamediyor. Romanımdaaşk var. Ama siz bana romanındaaşk vardeyincebirsıkıntıgeliyorüzerime. Bunun neden olduğunu tanı bilemiyoruın. Aşk, benim kimi zaman başkalarmın bahsedişşckliyletüylerimiürpcrtmişbirkonudur ki, ben o insanlara benzemek asla istemem. Ben her7aman "yüksck cdebiyaf'ı amaçladım. Aşkise,popülcredebiyatın,hafifmüzikşarkılarının,20.yüzyılınbilimsanatının daha da popülerleştirerek, popüler kıldığıbanakalırsabayağılas.tırdığı bir sanat konusudur. Benim inandığımoki,romanclbette yüksck sanat olarak aşktan söz edecek ama, biz bunıı belki bütün duygulardan sözettiği zaman olduğu gibi, konunun kendisinde değil satır aralannda anlayacağız. Aşık olan kahramanindışavurumcubirşekildehislcri dilegelmeyeeek... Onunağaeabakmasındaki, ya da sokakta yürürken gördüklerinden kederini anlayacağız. (,'ünkü ben popüler sanat yapırnyorum, "yüksek sanat" yapıyorum. Bu da en zor şcy. Onun için de kolay, herkeseseslenebileeekkolay bir konu olduğu için de, her zaman bu konuda tutuk kaldım. (,'ünkü herzaman modern, zorolmasa bile yüksek cdebiyat (Tırnak içinde alaycı birşekildesöylüyorum)yapmatutkusu,beni bu popüler duyarlıklara, çok sevilen ve Erkek kahraman Kara Her romanda bunu nc kadar reddetsem de, en azından düşüneelerinin kı vamı, örgüsü ve dokusu olarak kendime yakın hissettiğim, benden bir çeşitkederlervekararsızlıklar taşıyan bir kahraman vardır. "Kara Kitap"taki (îal ip ya da, bu romandaki Kara bu bağlamda birbirlerine benzerler. Kara da bu kitaptaki bana yakın kişidir. Bu kişilerin dışına biraz çıkmakistiyorumamabukişilerinelindeki kandil ile dünyaya bakmaktan da edemiyorum.Onlar bana benim debudünyadayaşadığım hissini veriyor. Kara'da benden bir şeyler var, ama başka kahramanlarda da benden izler var. Kara, olayların arkasından daha çok sürükleniyor. Önce romancıyım dese de, kızı Rüyu ile sıcuk bir dostluğu var Orhan Pamuk 'un. herkesinpaylaştığiduygularakarşıtutuklaştirdı. Kitabımıilkokuyanyakınçevremden 12 kişi.buseferböyle bir tutukluk içinde olmadığımı söylediler. Aşk, benim öleki kitaplarımda da var ama, böyle bağıra bağıra yok. Bu kitapta da bağıra bağıra yok, ama biraz dahaiyimser. Telaşakapıhnadanolupbitenleri olduğu gibi adlandırabilme özelliği nde... Bukitabıniyimserliğidediğimşey de bu. Her şeye,ağacaağaç,kuşakuşdeme gibi daha rahat bir şekilde duyguya duygu, öfkeye öfkedıyebiliyor, "Benim AdimKırmızı." Kahramanlarımı zaferleri vcccsarctlcriyRomanın kanlı canlı kahramanlanndan hiriside Yahudi hohçacı kadın Ester. Pamuk, le değil, sessizlikleri, kararsızlıkları ve kcneden romandu Yahudi kadına ihtivaç his derlcriylcscvdirmek isterim. Bendcöylesevilmek isterimokurlarımtarafından. Kitapsetmişti? larımda, yarı karanlık bölgelere ve kırı IganHster'inbohçacılığıbirzorunluluk.Soslık anlarına, tıpkı nakkaşlar gibi öııem veıdiyolojik olarak romanda bir azınlıkolmasinı ğim gibi, kimi zaman üziildüğümün, derlistediğim için dcğil. Bu,yalnızOsmanlı dölendiğimin farkedilmesini islerim. Bunlar nemine ait roman yazmanin sorunlarından önemlidir. Tarjpınar'ın yaptığı birayrım vardcğil, tüm Ortaçağromanı yazmanın sorundır. Iki türlü kahraman vardırdcr,içcdönük larından birisi. Sorunu, aynızamandaoyuvekederlı olanlar, dışa dönük ve her zaman nu ve numarasıdır. Kahramanlar, toplumsal muzafferolanlar. Içe dönük vekederli olankastlar yüzünden kız vc crkek yan yana gclelar hep ötekilerikıskanır. Kara, buiçe dönük mez. Ama hareketli bir romanda, gerekli ka DEVLET SANATCILIGI VE AYDIN MUHALEFETI. Orhan Pamuk, özgürlükler ve insan hakları konusunda, krıtik zamanlarda, duyarlı ve etkili tepkiler gösteren aydınlardan. Muhalif tutumunu ve devlet sanatçlığını neden reddettiğini şöyle anlatıyor: Böyle bir şey, hele yazarlar için, Türkiye'de kabul edilemez olduğu için Ismail Beşikçi'yle, Doğu Perinçek görüşleri taban tabana zıt ama yazıları, düşünceleri yüzünden içerideler. Ben bu sıfata evet desem, dostum Ragıp Duran'ın yüzüne nasıl bakarım? Buna "hayır" demek hayatımın en kolay kararı... Ama Türkiye'de hayır diyenlerin sesi hiç işitilmediği için olay önemliymiş gibi gözüktü. Bundan yirmi yıl önce sol, demokrat siyasi tutum almak isteyen ateşli çok kışı vardı. Mangalda kül bırakmayan bu kışiler zamanla, çeşitli bahane ve mazaretlerle görüşlerini değiştirdiler. Kimi "devletim ne derse doğrudur," diyor. Kimi rahmetli Alparslan Türkeş'in hoşuna gidecek bir mıllıyetçiliğe inanıyor. Kimi de cami avlularında hocaların vaizlerin elini öpüyor. Ben ınsanoğluna ınanırım ve görüşlerini değıştirdi diye kimseyı ayıplamam. Ama azıcık sol muhalefet yapacak kimse kalmadı. Üstelik benim yaptığım şeyleri yapmak için solcu olmaya da gerek yok. Başka yazarlar hapisteyken, hangi iyi insan, gıdıp devletten yazar olduğu için ödül alır? Ben muhallebıci burjuva çocuğu olarak 30'lu yaşlarda bana böyle çok fazla talep olmadığı gibi, benim de düşüncelerim dağınık olduğu için fazla bir şey yapmadım. Heveslı de olmadım. İçin için öfkelenmeme rağmen. Son 45 yıl içerisinde tarih öyle bir şekılde gelişti ki, ben kızgınlıklarımı dile getirdiğim gibi, bunların yine de Türkiye'ye olumlu etki yapabileceğini en azından kendime yakın hissettiğim başkalarıyla birlikte, onlara katılmam gerektiğını onlarla aynı gemıde olmamın doğru olacağını hissederek ışler yaptım. Yaptığım siyasi jestleri iğne üzerinde ve diken üzerinde oturarak, ama her zaman zevkle yaptım.^ KızKinlıklanm dile getiren bir yazar Orhan Pamuk. (Özgür İllke gazetesine destek'1994)