Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20ARALIK 1998. SAYI 665 önemseyeceğini biliyordum. Kitaptaki kahsrkeklenmeylc.horozlukladakendiniaçıkramanlar ben dahil, daha az inandırıcı, ama lamaktıhoşlanmazdırn. Öyle biri değildim. sürekli iyilik yapan kahramanlar olsaydı, onDahabariz bir şekilde olmasa da muhallebi ların da daha az hoşuna giderdi. Bundan da çocuğudenenbiri gibiydim. Ama, vücutça eminim. Birbaşkasıdabenikitabınakoysa muhaHebi çocuğudeğildiın. Devamlı şuçeöylehissederim. lişmeyi yaşardım: 1973 yılında okuduğum Virginia Woolf un kitapları vc bütün öteki Bir kitapta olsaydım, iyilik yapan, ya da okuduklanm, o zamanki sertlikten çok uzakolduğundan daha iyi gözüken birisi olmayı tı. deği I, gerçck birisi olmayı isterdim. O zaman daha çok hatırlanacağımı, o zaman benim inSempati beslcdiğim sol fikirlerhâkim olsanları daha çok seveceğimidüşünürdüm. sa da, bu yumuşaklığımla, bu âlemde kendiOrtaçağ'da insanlar hakkında yazılan me bir yer bulamayacağımı hissederdim. menkibelerleromanlankarşılaştırırsak;roBunun için ben, aslında Demirpcrde gerisiman,bizekahramanlarıefsaneleriyledcğil, ninyazarlarınıdeğil,meselaJcanPaulSartınsanlıklarıyla sevdirir. Ve onlarla öyle özre gibi bana benzeyen, burjuva ailcden gedeşleştirir. Menkıbeleri ise, kahramanları lcnlcri, sonra modernistKafka'yı,yada bir bizdenuzakoldukları,erişilemezoldukları başka yazarı, bu dünyada yeri olması gereiçin severiz. Ve öyle olmasını isteriz. Ben rokirken taşlanan yazarları scvcrdim. man yazıyorum, kahramanlar da roman kahSartre ve Camus'nun kitapları bcni elkileramanlarıdır. Onun için en önemli husus, erdi. Sol kitapları okumuştum, ama bunlarbedemleri dcğil gerçeklikleridir. ni manevi olarakdoyurmuyordu. Dünyada hangiçıkarlarçarpısjyor.neoluyordu... Bu Ben de bir çeşit nakkaşım açıdansolkıtaplarhoşuma gidiyordu,ama Ncden nakkaşları anlulan birromanyazmanevi olarak doyıırmuyordu. Kafamın mii tı ? Neden tarihin derinliklerinde kalmış içindeki çeşit çeşit girdapları,açlıklan,öfkehirsanatın insanlanna ilgiduymuftu? mı, dünyayı havaya uçurmak isteğimle, güŞevket'le Orhan holbolitişip kakışırlardı... Ben çocukluğumda, yedi yaşımdan ondozcl,ince,uğras,arakbirşeyyapmakisteğimi; kuzyaşıma kadar ressamolmakistemiştim. bütün bunlannbirbiriyleçatışmasını, sol kiAilemin içerisinde hep'resim yapan karakotaplaraçıklayamıyordu. yundum. tkincisi Osmanlı resmiyle ilgili, il"Bcnim Adım Kırnuzı "daki, Orhan tipiykcl ccp kitapları çıkardı. Oradaki Osmanlı le Orhan Pcımuk 'un bir ilgisi var mıydı? minyatürlerinikopyaederdim. Içgüdüsel bir Agabeyi Şevket, annes i Şeküre ile romandamerakla bunlan yapardım.l 3 yaşında ortaki Şevket ve Şeküre ne ölçüde örtüşüyordu'.' okul öğrencisiyken 16. yüzyıldaki Nakkaş Şöylecevapladı: Osmanla, 18.yüzyıldaki Levni arasındaki Başkaları da bunu soracak biliyorum. Heüslup farkını bilirdim. Bu konudaki kitaplamen cevap vereyim. "Bcnim Adım Kırmırı alır,takip ederdim, özel tnerakım vardı. zı"dakiaileninyaşadıkları,sınırlı olarak beNakkaşlarlailgili bir kitabı yıllarca düşünnimyaşadıklarımüzerinekurulmuştur. Bcdüm. Bir dönem bu tek bir nakkaşın hayat hinim dc anncmin adı Şeküre, Şevket diye bir kâycsi !>eklindeydi. Fakat sonra ondan cayağabcyim var. Kitapta bir de Orhan görecekdım. Birde 24 yıldırben de bir çeşit nakkaş siniz. Birdöncmdebabamızuzaktaydı(rohayatı yaşıyorum. Eğer benim kitabımda mandaki baba da gidip gelmiyor). Ben, annakkaşlar hayatlarını kör oluncaya kadar, nem ve ağabeyim birlikteydik. piştahta dedikleri çalışma tahtasının başınKitapta anlatıldığı gibi ağabeyimlc biraz da geçiriyorlarsa, ben de 24 yıldır bir çeşit cekişirdik. Uzaktaki babamızın, "Benim masamın ctrafında duruyorum. Bazen yaAdım Kırmızrda olduğu gibi, dönmesi söz zarsın, bazan yazamazsın. Bazen moralin konusuydu. Annem bize söz geç irmekte zorbozulur, hiç bir şey yapamazsın. Bazen üç lanırdı. "Benim Adım Kırmızı"da,kimi zagün yazarsın, hepsini çöpe atarsın. Bazen kaman gösterildiği gibi, bize öfkelenerek bağırabulutlar gibi karanlıklar basar, bazen da rırdı. Amabütünbenzerliklerbukadar. çok sevinirsin memnun olursun. Sonra bütün Bunu şunun için söylüyorum, kitabı piyayaptıklarını ortaya çıkanrsın. Kitabımda ansaya çıkmadan önce arkadaşlarıma gösterlattığımgibikıskançlıklar,sevinçler,yaptıdim ve onlar, bütün benzcrliklerin okur tarağın işe karşılık alıp alamama buhranları, fından düşünülebıleceğini, gazctcci arkaumutlar, öfkeler; toplumsal olarak yazar ardaşların bunu kurcalayabileceklerini söylekadaşlarımı da tanıdığım için, bütün bu işi diler. Bir an durdum düşündüm. Aslında o Orhan Pamuk 'un alhümünden... yalnız nakkaşlığı dcğil aslında tırnak kadardanaifdeğilim. Kahramanlara içindc sanatçı hayatını daanlatmanın kcndi adımı, annemin adını, ağabeyibir yolu olarak düşündüm. min adını veri rkcn bclki böy le bir şey olacağınıbiliyordum.KendimeokaDiğer romanlardan farkı dar güvenim vardı; bunun başka şeyOrhan Pamuk, bu kezjarkh bir roleranlatan,birçeşitpostmodemyaman yazmif, dahafarklı canlı kahralancılık, bir çeşithınzırlık olarak görümanlar mıyanıtmıytı ? Icccğini, kendi yarattığım kahramanHiçbir romancı, daha canlı, daha lannözerkliğinehalelgeleceğini.yakanlı insanlar yapayım demez. Geçzarken zaman zaman aklımın ucunmiş romanlarımdaki kahramanlarım dan geçirsem bile gcçiştırdim. böylebirtanımlamayakızabilirlervc Şiındi de ilk defa benim, annemin, haklı da olurlar. Ben ilk defa bu romaağabeyimin adını ve bazı huylannı nımda, kitabımın merkezinehayattan üzerlerinc almış bu kahramanlar ortauzak kitabi bir kahraman seçmedim. yaçıkınca önce irkiliyorum, ama on" Yeni Hayaf'taki kahraman zaten kiların özel kahramanlar olduğunu bilitap okuyarak hayata y aklaşıyordu, bir yorum. Benim yaratıcı, oyuncu yakitap okuyarak dünyası değişmişti. nımkiburomandakeıulimigüçlühis"KaraKitap"takiGalipdemetinlerle settimsayesinde onların benim otobiyaratıldığı gibi, diğer kahramanlar hiç yoğrafim, hayat hikâyem altmda ezilyoktur, köşe yazılan vardır. Bcyaz Kameycceklcrinden eminim. lc'dc de böyle birbirine bakan karakAnnesi bu romanı okuduğunda, Şetcrleryeralır. küre 'nin kendisine ne kadar benzediBöyle kitabi karakterler yaratmak gini düsünmez miydi? A nnesi romana aslında benim karakterim. Bu sefer bu güzle bakmaz mıydı ? hayatın içinden.dahacanlı dahahareBelki bakacak ama, onun kitabı ketli, eylem içinde tipler seçmek bana böy le değerlendirmeyeceğini, bu kahdaha cazip geldi. Böyle birşeyi yapramanı böyle değerlendirmeyeceğini, kahramanın iyi yaratılmasını daha Uzaklardaki baba (îündüz Pamuk 'la bir buluşmanın anısu maktan çekinmedim. Kahraman* DERGİ DEN Merhaha, Bu haftaki kapak konumuz Orhan Pamuk. Çünkü lletişim Yayınları 'ndan çıkan "Benim Adım Kırmızı " bir haftadır kitapçılarda. Bu hafta sonu belki sizin de elinizde "Benim Adım Kırmızı" var... Pamuk 'un bir özelliği de yazdıklarının ciddi ve kalabalık bir okur kitlesi tarafından taze taze, üstünde dumanı tüterken okunuyor olması. Orhan Pamuk kitaplarını yazıp bitırdıgi an bir meraktır sarıyor hepimizi. Acaba bu kez neleryazmış diye... Bu toplumsal bulusmayı bizlere yasatan iki üç yazarımızdan biri Orhan Pamuk. Tanıdıgınız ve tanımadığınız yönleriyle bugün onıı konuk ediyoruz sizlere. Üstelik, sormak isteyeceğiniz hcmen herseyi soraıak... Dergimizin arka kapagında ayrımcılığı yeren üç karikatür bulacaksınız. Karikatürleri, Şalom gazetesinin ayrımalık konulu karikatür albümünden aktardık. Bugünkü anlannyla karikatür, Rönesans 'la birlikte Italya 'da ortaya çıkmıs. Özellikle ezilen kişilerin duygularını dile getirdiği için de kısa sürede evrensellik kazanmış ve dünyanın, siyah, heyaz, sarı, kırmızı derili bütün halklarından ilgi görmüş. Ayrımcılık ise insanlık tarihi kadar eski. Ancak, karikatür sanatçılan ayrımcılığı kendilerine konıı seçmekte pek de zaman kaybetmemis. Bu sanatın ne denli etkili olduğu anlasıldığı andan itibaren de karikatür, hakim sınıflarca yazıdan daha yıkıcı bulunarak gereği düşünülmüş. Kimi zaman övme sanatı olarak kullanılmış da olsa karikatür esas olarak biryerme sanatı. Belki de bu nedenle ayrımcılığı aktarmakta bu denli etkili bir sanat dalı. 1789 Fransız Devriminde yazılan tnsan ve Yurttas Hakları Bildirgesi insanlar arasında aynm yapılmayacağını kaydetse. de, o günden bugüne yazılmıs bütün insan hakları bildirgelerinde bu madde yer alsa da dünya kendisini bir türlü ayrımcılıktan kurtaramıyor. insanlar, cins, inanç ve ırk anlamında birbirlerinin esiti olduklarına yoksa inanmıyorlar mı? Farklı olduğu için tarihten bugüne yokedilenler öylesine kalabalık ki... Tek ses, tek nefes ülkeler tekdüze dünyalar hayuli ile kendilerinden geçenlerin unufak olacağı günlere... /pek Çalışlar CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZ SAHİBİ: BERİN NADİ • BASAN VE YAYAN: YENİGÜN HABER AJANSIBASIN VE YAYINCILIKA.Ş.BGENELYAYINYÖNETMENl: ORHAN ERİNÇ B GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ: HİKMETÇETİNKAYAB YAZIİŞLERl MÜDÜRÜ: İBRAHİM YILDIZB SORUMLU MÜDÜR:FİKRETİLKİZBYAYINYÖNETMENl: İPEKÇALIŞLARBGÖRSELYÖNETMEN: AYNURÇOLAKB REKLAM:MEDYA C KAPAK FOTOĞRAFI: MATTHIAS ZEININGER .*..., ,.<v , ^ , , ^ * '