Katalog

27 TP.MMUZ 1997. SAYI 592 BAŞKENT GUNLERI Köpek öyküleri MÜŞERREK HEKİMOCLU eras partilerı, bahçe partileri, çiftlik partileri birbirını izliyor, çiçekli akşamlar, yeşil günler yaşıyor başkentliler. Havada çiçek ve kebap kokusu. Kimı buyükelçiler de kebapçı rolünde! örneğin Kaya Toperi, Mesa Koru sitesindeki güzel evınde şişler, köfteler, tavuklarla kebap ustalığını güzel kanıtladı dostlarına. Konuklardan biri Gencay Gürün. Kucağında evın güzel kanişi, Refahyol hükümetinın sona ermesinin sevincini kutluyor. Uzun süre bağımsız kaldıktan sonra DTP'ye katılması ilginç yorumlara uğradı başkent çevrelerinde. Kımı dostları, bir partiye katılırsa sosyal demokrat bir parti seçeceğini beklıyormuş. DTP'ye geçmesinden düş kırıklığı duydu. Kimi dostları kırk yıllık dostluklara karşı Tatsuya Yamamoto önce öğretim görevlisi olarak çalışmış, sonra mimarlık hiirosu açmış. çıkamadığını söyledi ama konuya başka açıdan bakanlar da var. Gencay Gürün, söylüyor. BirTürksanatcıyıNew York'taki,Paris'tcki Doğruyol Partisi'nden ılk ayrılanlardan biri. Türkiye'de yaşayan bir Japon isc mimar ünlübirsanalçıylakıyasladığınızdaçokfazGenel Başkanlığa yazdığı dılekçede açık I atsuya Yamamoto. (Kazumi ile birakraba la fark göremczsiniz. Mimarlarda da öyle. seçık belirtiyor gerekçesını. Sonra da yalnız lıklarıyok) Altunizade'de birmimarljkşiroylamalara katılıyor parlamentoda. Yılmaz Ama halk bunu kullanamıyor. Üretilen bir hükümeti kurulmadan önce DTP'ye keti var. fikrc, estetik güzel f'onksiyonlara saygı göskatılsaydı bakanlar arasında yer alabilirdi, Karısı Türk olan ve üç buçuk yaşında bir terilmiyorvebunlaranlaşılmiyor. Enbüyük ama almadı, şimdilik böyle bir isteği yok. kızı bulunan Tatsuya Yamamoto, Türkiye'ye sıkıntıbu." DTP'ye katılarak bir grup oluşmasını, 19X6yılındaUNESCOgörevlisi olarak gclYamamoto, Türkiye'de insanların kültür komisyonlarda Refahlı ve Doğruyolcuların miş. Daha sonra Mimar Sinan Üniversite mirasınaycterincesahipçıkmadıklarıkanıetkisini azaltmayı amaçlıyor. Başkent söyleşılerınde İlginç değjşiklikler si'nden bir davct almış. O gün bugündür sında. Bunundabirazpsikolojik nedenlervar. Siyaaal konulardan bıkmış insanlar! Türkiye'de yaşayan Japon den kaynaklandığını düArkeolog karı koca özgenlerin terasında mimar, beş yıl Mimar Sişünüyor: "Türkler Avrubuluşanlar da saatlerce köpeklerden söz ettl nan Üniversitesi'nde,dört palı olunca, yüksek düze geçen akşam. Evin güzel bir köpeği var yıl da Anadolu Üniversiye erişeceklerini düşünü Axel, kocaman bir Çavçav, güzel yüzlü, tesi'nde kadrolu öğrctim yorlar. Herkes birileringüzel bakışlı bir hayvan, belki de insan. Kimi görevlisi olarak çalışmiş. davranışları, sevgisi, ilgisı, özlemı, hüznüyle den bir iki adım geride olinsanları yaya bırakır. Prof. Günsel ve Yavuz Şimdi de de serbest miduğunu düşünüyor. Biz, marlık yapıyor. .ıslında bazı konularda üst Renda, Prot. Leda Cenaz, Dışişlerinden Naci Akınca ve eşının de bulunduğu teras ılüzeydeyiz,bazıkonularDaha önce kırkı aşkın sofrasında çok ilginç köpek öyküleri da bunu kabul etmeliyiz. ülkegezen Yamamoto'ya anlatıldı. Kangallar, kanişler, labradorlar, Bu olursa eğitim ve düTürkiyeçoksıcakgelmis, kurtlarla renklenen bir gece. Öngün şüncc sistemi de değişir. Toperi'nın kanişinden Cem Duna'nın "Japonya iş için iyi ama Colliesi, Corcıe, dahası Kınıdos kazılarında Yani şu anda var olan teyaşamak için burası daha çalışan ünlü Amerıkalı Arkeolog Iris Love'in meli değiştirmek gereiyi. Japonya'da, makinekopekleri de geldi kir."Şu anda Türkiye'de nin bir parçası gibisini?masamıza. Gece dünyada üst düzeyde iş dir"diyor. yarısına doğru yapabileeek mimar sayısı durakladık birden, Ama o da Türkiye'deki nın onu geçmediğini söyzaman ne çabuk geçtı, işlerin hep sözle yapıldığılüyor. Tatsuya Yamamoto. ne güzel söyleştik, nı ve kandirmacanın cok güldük, neşelendik. olduğunudüşünüyor. Türkiye'ye. " B a ^ a r l h T ü r k mimarlar İnsanları konuşsaydık Turkler den soz edcrkcn var. Ama ekonomik kalnasıl gerilecektik klmbilir! "biz"diyor. Türkiye'deki yaşamtarzını sevikınmayla birlikteçok iyi mimarlarsanatçılar Kahkahayı bastık. çıkacak." yor. Köpek sever misiniz? "Buradayaşamak daha rahat, örneğin buTüıkiye'deki Japon]arhayatla^ndanhoş Sevmezseniz köpek söyleşileriyle geçen bir geceye rada ofiste radyonuzu açabiliyorsunuz. Janut.Tesadüfengclenlerdebilinçliseçimyaacıyabilirsiniz. Ama köpek ya ponya'da bunu yapamazsımz" diyor. panlarda.Çoğuyaşamakiçintstanbu^uter da kedi ya da bahçedeki tçtiği çay ı gösteriyor ve konuşmasını sür cihetmiş.Türkiye'de, Istanbul'da yaklaşık kaplumbağa, penceredeki kuşlar dürüyor: "Japonya 'da, işyerindebukadar ra 650700, toplam olarak da 1000 kadar Japon da doğadan bir parça değil mi? hat çay icemezsiniz. Klemanlarımlaarkadaş yaşıyor. Işalışkanlıklan çok farklıolsadage Ayrıca hayvanları sevmeyen insanları sevebilir mi? Ben sokak gibiyim.burada.Japonya'dakiişyerlcrinde lenek ve görenckler açısından Türkiye'yi köpeklerini de sever, onlarla hiyerarşi hakim ve sisteme ııymak zorunda kendiülkelcrineyakınbuluyorlar.^ konuşurum, hoşlanır, kuyruk sıniz."Saunadabileiştekihiyerarşiksıralasallar, sevildiğini koklar nerdeyse. mayagöreyıkanılıyormuş. Göztepe'deki evimizde her zaman Türkiye'deki insanilişkilerini daha sıcak köpeğimiz vardı, babam Yeşılbahar vedostluğuntadını daha bir başka buluyor, sokağındaki tahta köşkler gibi minik bir köşk yaptırdı ona, bizi gözler, Yüksek Mimar Yamamolo. Kaz (İda) Dağlan'nın, efsanelerikomşu köpeklerle aşklar yaşar. AnlaşılanJaponya'dakihayattansıkılmış. Tarifsiz kederlere gömüldük ni vc temiz havasını soluyarak "Japonya'da metronun bir dakika rötar öldüğü zaman. Bir de Sarı'mız var, yapması anahaberbültenlerinc konu oluyor. "sıradışı" tatilin kcyfini yaşayabüyükbabamın atına aşık oldu, Buradabeş dakika geçkalırsamne olur,yağhepimızi şaşırttı ama şaşırtmacalar cağınız otantik mekân. mur yağdı gitmesem de olur türünden dühayvanlar arasında da var. Başka bir şaşırtmacayı da minik şünceler var." Temmuz ayı fiyatı: YP bir Alman tazısı yaşattı bana. Türk evleri hakkında"Türk Evi"adlıbir 4.000.000 TL Geçen akşam anlattım, de kitap yazan Japon mimar, Türkiye'nin terastaki dostlar da şaşırdı ADATEPE KÖYİJdünyanındiğerülkelerindegörülemeyecek Sevgili Aziz Nesin de derecede, tarihi ve kültürcl açıdan zengin bir KÜÇÜKKUYU/ÇANAKKALE çok sevdi ve mirasasahipolduğukanısında:"Türkiye'yi çocuklara Tel/Faks : (0286) 752 65 81 752 65 93 gelişmiş ülkelerle karşılaştırınca, herkes bir hayvan " " : (0286)217 47 07 adım aşağıda görüyor. Ama öy le bir şey yok. T öyküleri anlatan kitabında küçük Idol'ün öyküsünü de yayımladı. Evet, adı Idol Bransky Junior, soylu bir köpek, dünya şampiyonunun oğlu. Kuvvet ile birlikte Avrupa kentlerinde bir yolculuktan, daha doğrusu Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'ın Paris yolculuğuna eşlikten sonra dönüş yolunda Yugoslavya'da bir yerde durdu arabadan indi Kuvvet. Rasih Paşa çiftliğine gitmek istiyor. Yağmur yağıyor, gitti gelmez, yarım saat sonra sırılsıklam döndü, bakıcı Almanca konuşuyor, sen de gel bana rahat anlaşırız, dedı. Rasih Paşa çiftliği Osmanlılar döneminde kurulan bir köpek çiftliği. Yeşil çimenlerde her türden yüzlerce köpek yavrusu oynuyor. Gözüm kına rengı bir yavruya takıldı birden, alnında beyaz bir çizgi, kocaman kulakları var. Kuvvet güldü, yüzlerce yavru arasında o da bu yavruyu seçmiş meğer. Ikimız de bıraz arttırmışız yolculuktan, ben ne olur ne olmaz diye, Kuvvet doğrudan köpek almak isteğiyle, neyse elli doları denkleştirdik. Küçük bir kutuya koydular güzel yavruyu, kimlik kâğıdını da verdiler, yola koyulduk. Benim kucağımda duruyor, gümrüklerden geçerken sevgiyle selamlanıyor. Otelde de yanımda yattı, sessizce uyudu. Kapıkule'den telefon ettim eve, bir de köpeğimiz var, diye haber verdim anneme. Bahçedeki kulübeyi hazırlayacağını söyledi. Gerçekten hazırlamış ama Küçük Idol uyumadı o gece. Ağladı, bağırdı, benim de yüreğim parçalandı ama annemden korkuyor, içeri alamıyorum. Oysa bir gece daha kalacağız Istanbul'da. Ne yapmalı derken arkadaşım Muzaffer Menteş geldi. Kopekleri iyi tanıyor. Kulübedeki yatağın altına bir saat koyarsam Idol'ün uyuyacağını söylüyor. Babam da başucundaki saati verdi hemen. Bir örtüye sarıp Idol'ün yattığı yere koydum. Sabah erkenden annem uyandırdı, yavrucuk sessiz yatıyor, hastalandı mı acaba, diye sordu korkuyla. Yok, hasta değil yavrucuk, saat sesinı annesınin kalbi sanıyor, başını dayayıp bir güzel uyuyor. Kimi kalplerin hiç çarpmadığını hissettığım zaman düşünüyorum, bir gün biz de başımızı bir saate dayayıp uyuyacagız belki de.4 Kimi davranışları insanları HUNNAP HAN