Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 CUMIllJRİYkT DfcKC İnsanlar kahvenin tadına 13. yüzyılda varmışlar. Ölçeğinden beklenmeyecek kadar ciddi bir güç sahibi olan fincanın tarihi ise çok daha eskilere dayanıyor. Kahvenin fîncanla dansı... SAKİNEÇİL Ş öyleeskıgünlere,eocuklukanılarına yolculukyaptığımızda,aklıını/ahep bumumu/un direğini sızlatan anılar geliverir. Bahçcdcki salkımsöğüt,gümüş.birvazoi<;iiKİeki leylaklar... Yadahaşarı eocuklaıınbizi ürkütınck içinpatdiyeönümiizc.attıklankapluınbağ*alur... Bunlargüzcl anılar. Bir dee.oeukyüreğimizititıeten anılar var. Öcüler falaıı...! Ne /.anıan büyükbabamızın kahvcsindenbiryudumeekmekistesek; "(,'oeuklar kahve ic.mez, i<,ersen Aıapoluısıın"uyanlan! (r'ocııkaklımi7İa,ycdiğimizonca<;ikolatayarağmetı kararmadığımi/ haldc, biryudum kalıveiçipdcnasıl Arapolunurdıyediişünüp dururkcn; bu iijte bir bityeniği oldııgunu sczerdik. Aınaişjnicindendeçıkamazdık. Arlık o yasaklama kahvenin lüksündcn mi gclirdi yoksa kcyif veriei özelliğinden mi biIinmc7. Şimdi kahvenin tariheesinegözattığımı/.da ortada olan bir gerçek varki oda kahvenin, ilk kez, 1258yılındatekkesindenkovulduğuiçin Arabistan'dakiMokabölgesindedolaiipdu ranbiı Şazilideı viş.itarafındanicildiği. Dervıs,açlıgını vedesusuzluğunugidcnııek içino hölgedeçokcabulıınanbırbitkininmeyvelerini kaynatıpiemıs.mıs..Obitkidekökboyasıgillerfamilyasındancoftcaimiş. Arkada^ları dcrvi^iaramayacıkmışlaramahulduklarında euk da sevinemenıi^ler. (,'ünkü uyu/a yakalamııı^lar. Biı har'ta içinde lyılcştıklcrındc, dcrvişin oıılara suııdıığu içecekten şıta bııldııklarına inannııs.lar. Bu haberi dııyan Moka'lılar, daha sonralaıı kahve olaıakndlandırılan bu nıcyvelen toplayıpçe^illi ıısullerde kaynatıpiçıııeyebasjaııııijlaı. Biı yüzyılkadar sadece Araplar tarat'ından icilen kahve, /amanla Mısır, Iran vellindistan'dayayılınaya ba;jlanıi!j. fjimdi anlaşılıyor değil mi "Aıap olursun"uyarılannınnedeni! gedekı halkların b > iceceği. Türkiye'ye ise a> ilkke/ I6.yü/yıldal.lıyopya ValisiÖ/demiı Paşataral'ııulangetiriliyor KanuniSultanSülcymandönemindegcmilcrlcgelen kahve, 16. ve 17.yüzyillararasında Avrupaiilkelerınde içilmcycbaşlanmış. Osmanlı Imparatorlıığuııun l'ari.s ve Viyana el(,ileı i kahve içmcalışkanlığınm Avrupa'da yayılıııasında oldukea elkili olnıu^lar. Yani giinümü/ turisllerinin gö/de mekânları olan Paris ve Viyana kahvelerinin csinkaynağıhcp Osmanlı. Viyana kuşatması ardmdan çckilcn Osmanlı ordusıınun Viyana kapılarındabıraktıklarıçııvallar dolusukahvelerdecahaSalâhBirscl'in"Kahveler Kitabı" na göre Istanbııl'da ilk kahvehane 1555 yılında Tahtakale'deaçılıyor. Iivliya (,'elebi'ye göre kahvehane sayısı 1630 yılında 55'e ulaşmış. Keyifdüs.künlerininveokuryazarlarıntoplandığıkahvehaneler.çeşitlikcsimlerin uğrak yeri olmus.tu. Fakathalkınkahvelerde toplanması malıım çcvreleri rahatsızetmişti. Osmanlı'da ilk kc? III Murat döneminde (157495)kalıvehancler,devlct işleri eleştirildijii,günlüksiyasetyapıldığı içinkapatılmı^, kahve ie.mek yasaklanmı^lı. Zamanla bu yasak delindi, heı sokak başında bi r kahvehane boy göstermeye başladı. AneakkahvehaneleryinedeÖ7gürlüğünckavuşamamı$tı. Kimi kez lslanbul yangmları, kimi kezyeniçerilerinkahvehanelerdepineklemeleri, kimi kc/de tiitün vc içki yasakları bahane edilerekkahvehanelerlll. Mehnıet, I. Ahmet velV Murat/amanındabirkapanıyorbiras,!lıyoıdu. IV. Murat döneminde yasagınboyulları geniijlemiş, idam cezaları gündeme gelmi)jti. Aneaktütünyasagınaağırlık verilince kahveyasağıhat'ılledi. Kahve tieareliönemli biı geliı kaynağı olmııştu. Yemen'den gelen kahvelerMısıı velstanbıırdansevkediliyordu. 1687'de içki yasağından doğan hazineaçığı.kahveyekonan vergi ilekapatılmayavalışıldı. Ithalateılardanise lOakçe.alınıyordu. Odayetmedi 1697'dc vergi dahadaartırıldı. Sadrazam Nevijehirli Damat Ibrahim Paşa, Istanbulgümrtiklerinedalıafa/la kahve getirilıııesininyollarınıar.ulı. Mısır ılanyabancılara kahve veıilmesini önledi. Ycniçeri ocaklarının kapatılmasıyla 1830'dan itibaren kahvehane yasagıdaortadankalkıyordu. Bütün bu yaşanan süreç içinde kahve kimi Gahwah Kahve sözcüğünün Arapea gahwah'dan geldiği kabul edilirse de, ba/ı etimologlara göresö/cüğünkaynağı,yabani kahve bitkisinin ana yıırdu kabul cdilen litiyopya'nın bir ili olan Kali'a'dangeliyor. 15. yü/yıldan itibaren Arabistan'ın güney inde yeli.'jliı ilmeye başlanılan kahve, o bnl leri leın de musibet bir içeeekti. Katip (,'clebi ise şöyle tanımlamıştı kahvcyi. "Kurumizae sahiplerine, hele sevdavi mizaea eokluk el verişli değildir, belki de aykırıdır. Çok içilmesi uykusuzluğa ve Sevdavi kuruntulara yol aear. Içilecek olursa sarhosj iken icilmcli. Aıııa mi/acı rutubctli olanlara, hele kadınlara eok uygundur. Onlar ağır kahveyi eok eok ivmek gerek. Sevdavi olıııamak koşuluylavok olması onlara zarar vcrmez, vesselam." 19. yüzyılın ikinci yarısından kahvehancler, edcbıyatgılarm, bilimadamlarının.aydınların toplantı yeri haline gelmeye başladı. Bazı kahvelerde mü^terilere günlük gazete, kitap ve dergı sağlandığmdan, kimi kahvelerde şiir okunup meddah hikâyeleri anlatıldığından kahvehaneler kıraathane adıyladaanılıyordu.Direklerarasındaki (,'ayeı I laeı Re^il'in kahvehanesı bütün edebıyateılann gözdemekanıydı.Öylekı; Mııalj lim Naei, Haeı Reşit'e "Jjairler Fivinin Miidiirü" unvanını vermişti. Haeı Re^it'inkahvesindebireokgünlı ga/etenin bulunmasının yanı sıra Paris'te b sılan Abdülhamit kaı^ıtı gazete vedergi ler ı elaltındandağılılırdı. Abdülhamitsıkı rejin ne karsjn kahvehanelere ili^medi, billıas oraları, adamların rahat ı^ gördüklerı ınekâ ırolarakelealdı. Ramazangelineebıı kahveler "Seınai ka vesi" haline getirilı î>ıırlerlemanilerleba layangeeeler, dıvanl vcdestanlarlason b lııyordu Oyleki Sar lim ri'endi Kıraathan si, Ramazan geldiğind kırk günlük biletlerdı 400 tane bastırıp bunkı öneeden satar.eldeettigi gcl rin bir kısmıyla kıtap ve gaze alarakbıınlarımüşterilennedag tırdı.20.yü/yıldalstanburdaedebiyat kahveleri daha da (,oğaldı. Lebon, Tepeba Bahçcsi, Ikbal Kahvesi,Nisuaz, Viyana Ka vesi, Ivlit, Baylan, Kiillük ve Meserret butıl rınbaşlıcalarıydı. Muallim Naci, Ahmct R siııı, Sait Faik, Orhan Kemal ve nieelcri t kahveleıedevametti. Kah vehaneleri anlatan k itaplarda ı;ok sa yıda îjiir ycralıyor. Sadıi l.ılenf egüre kahvehanelerkamuoyu fidelikleı i, Sait Faik'e göre ise "üniversite"dir. Mehnıet Akıt'ise kahveleri hicsevme/.Ona göre: