28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

26OCAK 1W7. SAYI 566 Birçokaydının,güpegündüzyoldagiderken, çoğu zaman çapraz ateşe tutulup can verdiği bir dönemde, savunma için cepte silah taşımanın pek biryararı olduğu söylenemezdi. Can almaya programlanmış katiller buradahepavantajhdurumdadirlar. Onadığer silahlı saldınlardan farklı olarak, evinin kapısınadayananletikçileridurdurmada, bu önleminbirölçüdegüvencesağlayabilcccği deortayaçıkıyordu. Ev değiştirmedahil yeterliönlemleralınamamıştı.Çoğumuzundüşebileceğı bıryanılgıydı bu... Terörodağının kimlcrcinfazkarançıkardığınıhesaplamak kolaydcğildi. DERGI DEN Merhaba, Susurluk çetesiyle ilgili sayısız bilgi ortava dökülürken, geçmişte heıief seçilip öldüriilenleri hatırlamayı ve hatırlatmayı sürdüıiiyoruz. 23 Mayıs 1980 tarihinde Mecidiyeköy îdeki evinde faşist bir baskında öldürülcn diş hekimi Sevinç Özgüner de karanhğın kurşunlarına hedef olanlardan. Özgüner 7 tanıtan yazıyı sosyalist mücadele arkadaşı Şaban Ormanlar yazdı. Siyasi cinayetlerde yitirdigimiz insanlanmızın ergeç kurulacak gerçek demokrasinin künyesinde yerlerini alacağına ilişkin temenniye biz de katılıyoruz. tzmir Devlet Güvenlik Mahkemesi 'nin hepimizi şaşkına çeviren bir yargı kararıyla çocuklannuzı mahkum etmesi geçen haftanın en utanç verici olavıvdı. "Nasıl bir ülkcde yaşıvoruz? " surusımun da yanıtıydı. Siyasi cinayetler cehennemine dönüşen ülkemizde tetikçisi ve azmettiricisi ile cinayetlerin hesabım sormakla görevli olanlar, çete diye bu kez de çocuklannuzı mahkum edivermisti. Utanç davasıyla ilgili haberımize çocuklanmıza yapılan işkencenin tanığı milletvekili ve avukat Sabri Ergül'ün ifadesini de ekledik Bu yargı kararı bozulana dek "adalet" sözcüğünün sözlükteki karşılığını değiştirmemiz ve her sabah yatağımızdan kalktığımızda kendimizden utanmamız gerektiği inancındayız. Bu haftaki kapak konumuz bir dönemin çok satan sal gazetesi "Akşam " vepatronu Malik Yolcıç. Bir Cumhuriyet, kıırulusıından 70 yıl sonra tüm kurumlarıyla bu kadar nasıl kirlenmis. röportajda bütün açıklığıyla sergilenivor. Isadunıı, gazete sahibi ve .siyasetçı kimliklerıyle Malik Yolaç, sol gazete "Akşam "a siyasi ankımda müdahale etmemiş. Gazete o dönemin ıhtıyacı olan demokrasi kavgasını öylesine basanvla götürmüş ki, patronumın değıl, okurlarının ve yazarlarının düsüncesine bürünmüs. Türk basın tarihinden açtıgınıız buyaprak bugünün aravıs içindeki gazetecilerine pek çok ipucu da veriyor. Önümüzdeki hafta yeni bir Cumhuriyet Dergi de buluşmak üzere... İpek Çalışlar CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZSAHİBİ BERİNNADİ1BASANVEYAYAN YENİ GÜN HABER AJANSI BASIN VE YAYINCILIK A.Ş. • GENEL YAYIN YÖNETMENİ' ORHAN ERİNÇ • GENEL YAYIN KOORDİNATÖRU HİKMET ÇETİNKAYA • YAZIİŞLERİ MUDURLERİ. DİNÇTAYANÇ (SORUMLU), İBRAHİM YILDIZ • YAYIN YÖNETMENİ: İPEK ÇALIŞLAR • GÖRSEL YÖNETMEN AYNURÇOLAK • REKLAM MEDYA C KAPAK FOTOĞRAFI ERZADE ERTEM Gözyaşları... , ' , Sevinç'iZincirlikuyuMezar!ığı'nda,kalabalıkbirdosttopluluğuilctoprağavcrdik. Cami avlusunda Naci Ormanlar ile konuşuyorurn. Mezarlık işlemlerine yardım ederkcn son bir defa Sevinç'in yüzünü görmek istcmışti. Yaşananvahşetkarşısmdadehşete düşmüş, acıya boğulmuştu Birgiin sonra bilebu,yüzündenokunabılıyordu. Aynı gün,bitİ!}ik mezarlardan birinde, yine siyasal amaçla canına kastedilen bir dcvrımci öğrenci toprağa veriliyordu. Onlann ccna7C törenı bitmiş, bizımki başlıyordu. Gö/yaşlarını tutmaya çalışan yakınları... Çcvrcyi dolduran dostlar, arkadaşlarımız.. Dinitören,konuijrna, saygıduruşları... Buduyarlılıkgörevleribitiyor, sonra yine günlük yaşama dönüyoruz. Ama hcr zaman olduğu gibi, ateş ası I düştüğü yeri yakmaya devamediyor. Yanıbaşında,körkaranlıkta,ölümmangasının vahşi saldırısına kars.ı koymayaçalışırkcn can yoldaş ının dirençli çığlıklannı yaçayan Vecdi'nin, bu şoktan sonra, bir dervis sessizliğiyle geçirmeye çalıştığı bunalımın derinlığıni bizim kavramımıza olanak var mıydı? Sevinç'in annesi Zehra Teyze, bu beklcnmcdık acıya nası! dayanacaktı? Daha ilkgençlik çağlarını yasayan kı/ları Alev ile Işıl'ın, sonra kı/kardeşleri Narınç ve Tanserinenyakınlarınınçektiğiacınasılanlatılabilir? Yaşama hakkına yöneltilen bu acımasızlı7 ğanasıldurdenılecektı Biryıl sonra Vccdı, Sevinç'in mezartaşını yaptırdığında, ü/erınc"Karanlıgin KurşunİanSevinç'iUnutturama/'ya/dırdı. Kendısi de altı y ıl kadar sonra, yorgun kalbine yenik düştü, aramızdan ayrıldı. Şimdi yanyana yatıyorlar. Sevinç'in öldüriilmesındenaylar sonra baa "ülkücü"ler, Kmniyct Müdürlüğü'ndc Vecdi Özgüner ile yü/Ies.tırilmİ!)lerdı.Geee \aıanlıgında,evlerine/orbalıklagırenfahist vatıllerinyüzlcriniscçmcsinc olanak yoktu. •»eçse ne olacaktı? Hangı "l'ailı meehııl cina/et"ortayaçıkanlmı>tı'' Nasılsa mahkenıe >nüneçıkanlanlarınnasılbırerbırersalıveıldığınıhepyaşadık,gordük. Busö/de"vatansever"lcre,butctıkçilcre, >uöldürumçetelerınecınirveren I'urkGlad'osu'na, iş.biılikçi iktidarlarca dcvlct^r 23 Mayıs 1980 turihinde evine yaptlan baskında fuşistler taraftndan öldürüldü. Seviriç Abla Sevlnç özgüner yaşıyla değil, kiştliğiyle 'Sevinç Ablamız' olmuştu. Sade, yalın, açık sözlü, gerekmedığı zaman konuşmayan ama gerektığı zaman duraksamayan, ılkeli, tutarlı bir ışlev insanıydı. Sorunlara bulduğu çözüm önerileri sade bir durulukta, konuyla çerçeveli, sonuca ulaşan netlikte olurdu. önerilerinin kabul edilip edilmemesinı aynı bıçimde karşılardı. Türk Tabıpleri Bırlığı Merkez Konseyı'nde bırlıkte gorev yapıyorduk. Çalışmalarımızda büyük bir güç olduğunu kısa zamanda anladık ve birlikte çalışmamız onu kaybedışimize kadar sürdü. Guç gunlerdi. Sorumluluk günlerıydi. Görev günleriydi. Bu arada kendimızı korumak gerektiğını de biliyorduk. Kendimize ve birbirimize güveniyorduk. Yurt çapında Temsılciler Meclisi çalışmalarımızı yaptığımız zamanlar, Trabzon'da, Dıyarbakır'da, Bursa'da 'Sevinç Abla'nın doğaya, insana, hayata nasıl baktığını yakından gorme fırsatımız oluyordu. Sevgi dolu, yumuşak, dünyanın daha iyı bir dünya olmasını isteyen geniş soluklu kışılığı bu gezılerde ortaya daha iyi çıkıyordu. Yaşamayı paylaşan sevgısıyle o çelık gıbı gorev dısıplınını bağdaştırışı hep dıkkatımı çekmıştir. Hiç kendınden söz etmezdi. Politik geçmişini sonradan, yakın dostlarından öğrendim. Onlar, geçmışın 'Sevinç'ını, en guç koşullarda bile herkese umut ve guven veren davranışlar olarak, hayranlıkla anlattılar. Öyleydı. Terorun en azgın gunlerınde, 80 öncesinin güvensiz ortamında onun ıçin ayrıca kaygılar duyuyorduk. Evlerinin kapısı bırkaç gün önce kurcalanmış, evde olmadıkları ıçın bir şey olmamıştı. Kendısıne ev değıştırmesını, değiştırmeyecekse evıni koruyucu önlem almasını söylediğımızi anımsıyorum. 'Çocukları başka yere göndereceğini' söylemekle yetindi. Evlerinin kapısını kırarak girdiler. Silahlı faşist katiller bilerek, öldürmek ıçın gelmışlerdı. öne atılan Sevinç Abla'yı vurdular ve kaçtılar. Esat Eşkazan sabahın alacakaranlığında bu haberı getirdı ve birlikte giderek 'Sevinç Abla'yı son kez gördük. Onun ölümüyle azaldık ama onun yaşayan varlığıyla çoğaldık. Hâlâ da çoğalmaya devam edıyoruz.^ DR. ERDAL ATABEK niversite yıllarmda kuduvra başında...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle