Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 onunbaşınasorunlaraçmışlardı. "Güney Sanayii'etelefonettim, iianalmak için. 'Yahu Malik dedi. Sanaistediğinkadar para vereyim ama ilan veremem. Bana küfredcrlcr... Dünürüm bana ilan verememişti, çevreninbaskısından. Haklıydılar. Aleyhinde yazılar çıkıyor. Yani bizi besle dc biz seni öldürelimdergibi." Malik Yolaç, birişadamı olarak solcu yazarlarına bir y asak koymadı, ama onları ikna etmek için çok uğraştı. Gazcteye kimliğini solcu yazarlar veriyordu. O dönemin yükselen sol dalgası 160binlik Aks,am'ıyaratmıştı. Bu nedenlc Malik Yolaç onlardan vazgeçemiyordu. "Hcpsine söyledim. Çctin Altan'a çok söyledim. Birkercsinde Doğanözgüden biziyemeğeçağırdı. YemekteÇetindevamlı atıp tutuyor patronların alcyhindc. O sabah söyledim biraz dikkatli davransanız gazete düzclecek,dedim. Çetin içkiyi defazlakaçırmıjjtı. Bana döndü vc şunları söyledi: 'Sen korkunun şehvetini duydun mu hiç. lilini atti arkaya. Oyımeak sandığim birtabancaçıkardı. Atcş etti. Ben şaka sanıyorum. Döndüm baktım du varda ik i dcl ik. U lan ne yapıyorsun scn dedim. Yüklendim aldım tabancasını elinden cebimc koydum bir ay yalvarttım sonra verdim.Titresebumumgidccekmiij... Ozamantaviz vcrmediler. Dozajındamuhaletetyapsalardıllhan'(Selçuk)ınzekâsıi)dayapsalardı,bugünbambaş,kaolurdu.Gazeteyi devredeccğim gün. Turhan Selçuk'la AliSirmendekarşımadikildi.Nerdeysebanaküfredecekler. Ali'yc döndüm. Sennekonuşuyorsun. Anneni getironunlakonuşayım. Seni anncn getirdi burayadedim. Ben vekilliktenaynlmişım.GazetccilerCemiyeti'nde uzun birmasa. Türklş'in idare heyeti. Masanınbaşındao zamanki Türkîş Başkanı SeyfiDemirsoy. Bcnokadarbıkmiijtımki.Devredcccktim. tnanmadı lar devredeceğime, bizi Gazeteciler Cemiyeti' ne çağırdı lar. Yeğcnimlc gittik. Ne dedilerse evet dedim. Baktım ki yeğenimin rengi bcmbeyaz ve sus pushiçbir şey konuşmuyor. Devrettik gazeteyi. Yeğenimi tehdit etmişler. Oğlan korkudan konuşamamış. Bizden gazeteyi 1970'tedevraldıktan sonra 6 ay dayanamadılar. Pcrsonelin çoğudatazminatalamadı.ÇünkükarşılarındaTürklşvardı.Bukez,patronsendikaydi." Yolaç'ın buanlattıklarına Çctin Altan'ın, AliSirmen'in, Turhan Selçuk'undamutlaka söyleyecekleri vardır. ^ sı, iki kişinin elinde. Sabah ve I lürnyct'in patronları ülkeninkaderini belırlcyecekgüçte. Hcrşeyonlarıniyiniyetinebağlı. lyideolsakötüdeolsaparakazanmak istiyorlar. Para peşindc koşan gazeteciler, paradan başka şcy düşünmeyen basın müessescleri... Para kazanmak için yapı lan iş te bence gazeteci 1 i k aramak doğru dcği 1." Malik Yolaç, haberciliğin ycrini promosyonun almasıylagazctcciliğin çok geriyegittiğini düşünüyor: "5060100125 bın liraya gazete satıyorlar. Gazete değilbuzdolabı satıyorsun... Adanıbağlanmışkupona. Bunun düşüşüyok,kalkışı yok. Milliyet'tebirhabcr vardı.Çıldırdım.Hasan'(Pulur)aaçtımtelefonu. Bizimzamanımızdakigazetecilikyok dedim. Yahu, dedim neyapıyorsunuz. Hasan cevapladı 'Abı, hiçbildiğin gibi değıl çok hatavar.'dedi. Gazetelerdeçokyanlışvar. Bir gün iyi çıkmasına imkan yok. Eskiden iyi temiz çıkalım da satış olsun diyorduk. Şimdi hangi mah iyi satalım, fiyatlarımızı kaçaçıkaralımdiyorlar. Basın yönündcnyazık." "Biz o yoklukta reklam alamayınca kafa çalışmayabaşladı. Promosyonun babası benim. Herokuyucuyabirhediyededim. Dayalı döijeli apartman daircsi. 80100 bin kişiye kitap.plak.llerokuyucuyabirhediye... 5060 bin tiraj aldık. Yalnız bunlardan para almadık.Tirajaldık. Apartman, mobily a bizden çıktı. Belki yarı fiyatınaaldık ama. Sonra kumaş kampanyası yaptık. 120 liraya bir kupon verdim. Alan adam bunu piyasada 300400lirayaalamazdı. Bizbunu lOOliraya malettik" CUMHURİYETDERCİ Dünyanın dört bir yanındaki gurbetçiler, kcndi kültürlerini çanak antenle koruma çabasında. Le Monde Gazetesi'nden Danielle Rouard'ın Paris'in banliyölerinde yaşamlannı çanak antenle anlamlı kılanlan anlatan yazısını yayımlıyoruz. Gazete kamyonları Malik Yolaç'ın basın patronu olarak getirdiğıbıryenilikdekamyonlarlagünügününe Istanbuldışına gazete ulaştırmaktı. "O zaman 150160 binekadarsatıyorduk. Milliyet, llürriyct'lebaşbaşaydık. Biztirajı Ankara' ya erken gazete sevketmekle aldık. (,'okmüessirdik.Hürriyct, Milliyet sporsayfası nedeniy lc alınan gazetclerdi. ü döncmde, Ankara bir gün, Izmirikigiin, Adanaüç gün sonra gazete okuyordu. 1957 y ılında bir dağıtımfilosukurdum.GazetelerAnkara'ya erkenulaşmayabaijladı.Okurun eline ilkbi/.im gazete geçiyordu. Gazeteyi beğenincede sürekliokuroluyordu. Sonra öteki gazeteler debuişkolaymı^deyipbirfilokurdular. Bu seferçift baskı yapmayı düjjündüm. Ankara 'da bir malbaaileanlas,tim.Odönemde Basın Şeref Divanı azasıydım. Abdi Ipekçi'yle karşılaştık.Bana, 'Malik Bey iki yerde basacakmışsınızTürkiyeiçincrkcndeğilmi?'diyc sordu. Zaman göstcrecek dedim. Sonra onlardaüçycrdebasmayabaşladılar." Gazete kamyonları deyimi iştc bu dönemde başlamiijtı. Ankara, Adana ve Izmir'e erken ulaşmak için gazete kamyonları inanılmaz hızla harekete geçtiler. Kim erken varırsa o gazetenin şansı daha f azla oluyordu. Malik Yolaç, bu yöntemi ilk uygulayan insan olarak o dönemi şöyle anlatıyor: "Süratligitmemecburiyetinden.yanijbaşladı. Kazalar oldu. Çok adam öldü. Ankara'da basılınca Adana, Sivas yakınlaştı. Bu sefer gene onları geridebıraktık. Sonra Adana'ya, Izmir'cmatbaalarkurdularamabizo zamana kadarkaymağı aldık. Çünkü Hürriyetmagazinletutturmu^, Milliyet sporlatutturmuştu.Cumhuriyetzatenentelektüelbir gazeteydi, kendi okuru vardı. Biz de bu yolla rekabetiınizi sürdürebilmi^tik. Malik Yolaç, gazetesibattıktan sonraayakta kalmaya uğrastı. Başına türlü dertler geldi sonunda,emeklimaa!jiylayetinmekzorunda kaldı. Nereden ncreye? Türkiye'nin en büyük gazetelcrinden birisinin sahibi, sırf yazarlanna ve muhaletet eden gazete yönetimineprensip olarak kanijmadığı içindüzenonu batırarak cezalandırmıslı.^ BAKANLIK DÖNEMİ Akşam gazetesi çıkarken Malik Yolaç spordan sorumlu Devlet Bakanıydı. Ama onun bakanlığı döneminde hem gazetesi batma noktasına geldl, hem de kendisi iflas etti. Bakanlığı sırasında gazete sahibi olması başına türiü dertler de açmıştı. "Bir gazetecinin bakan olması çok zor bir şey. Çok mühim bir toplantımız vardı. Toplantı bittiği akşam, Başbakan Ismet Paşa bizlere dönerek burada konuşulanlar, lütfen gizli kalsın dedi. Sabah bir de baktım ki konuştuklanmız bizim gazetede manşet. Yandım. Ne yapayım. Bakanlar Kuruluna gıttim kötü kötü bakıyoıiar bana. Akşam toplantı dağılırken Başbakan Yardımcısı Kemal Satır gözlerimin içine bakarak lütfen konuştuklanmız burada kalsın dedi. Sabah kalktım konuşulanlar gene Akşam'da manşet. Istifa edip, toplantıya gitmemeyi düşündüm. Kaçmış gibi olaçak. Suçlu da değilim. Neyse gene gittik toplantıya. Toplantı biterken Kemal Satır 'Malik Bey bir dakika' dedi. Onun odasına gittik. Hemen gazeteye telefon ettim. Paraleli aç dinle dedim. O zaman Ankara temsilcimiz Vecdi Gürel'di. Ona, 'Herkesi bu haberlerle atlatıyorsunuz, nereden alıyorsunuz' diye sordum. Bizimki bir başka Bakan arkadaşın adını verdi. Telefonu kapatıp, bir şey demeden çıktım. Satır, arkamdan koşarak geldi. Af diledi.^ Çanak anten keyfi P aris'in oldukça dışında kurulmuş banliyölerinde, çanak anten sayesinde birçok yabancı televizyon yayını izlenebiliyor. Sılaözlemini belki de bu antenler sayesinde gideriyor gurbetçiler... K.üçükckranınkarsısındasabahtanakş,amakadarkanalkanalgezinmek,"zapping" yapmak, dünya üzerinde gczintiyc çıkmak gibidir: Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Fransa'dadamilyonlarca televizyon izleyicisininçanakantenleriyacvlerininbalkonlarını yadaçatılannı süslüyor. Buyabancılarınbirçoğu, Fransızyapımıprogramlan izlcmiyorlar. Bclirlibirücrctkars,ılığısatın aldıkları bu antenlerlc, abone ücreti ödemedenpencerelerindendünyayaaçılıyorlar. Yakınbirzamandayapılanbiranketegöre, Paris yakınlannda olusan ve diğcrlerinc göre daha gelişmiş olan banliyölcrde bu uygulama çok daha yaygın. 1995 Fkim'inden 1996 likim'ine kadar olan siircde yörede yerlesimyüzde41 oranındaartışgöstermiş. Bu televizyon oburlarım bu sjekilde harekete gcçiren nedir? Bu sorunun cevabını vermek için biraz daha içlerine girmek gerekir. Evsahiplerinibirarayagctirenkuruluşlar,kiracilarabuantenleriyasaklamışlar.Onlardaçözümü kaçak yollardan yayınlara ulaşnıakta bulmusjlar. örncğin evsahibinc ağızdan verilenbirkaçsözgibi... Bu insanlar daha çok Paris' in kuzeydoğusundayerleşmiş,çoğunluklaK.ürtkökenlive kapılarınıdışdünyayaaçmayahazırkişilerden oluşuyor. Evlerinin çatılarında dört yıl önce 6000 franka aldıkları çanak antenleı boy gösteriyor. YaşlılarTürkiye'den ayrıldıktan sonra Beyrut'un Müslümankesimindc oturmuşlar ve oldukça konforlu döşedikleri evlerini savaşesnasındayitinnişler. Şimdi ise, ailelerinden uzakta Asnieres bölgesinde oturuyorlar. Nc okumayı ne dc yazmay biliyorlar. Doğum tarihlerindenbilchabcrle ri yok." Hüy ük oğlunı 40 yaşı nda olduğum göre 65 yaşın üstünde olmam gerek" diye iti Dünvebugün Malik Yolaç, bugünkü basinla o zamanki basınıkarşılaştırıyor. Aradaki farkadamakıllıdikkatçekici. "Türk basınının patronları bugün bir bakandanbirpartibaşkanındandahaetkilihale geldiler. Basının bugünkü durumuna çok üzülüyorum. MaalesefTürkiye'nirıpolitika Gazeteciler bir basın topluntısı öncesi Malik Yolaç 'la.