24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

25 HAZtRAN 1995. SAY1 483 RESİM 7 deki yatak sıkıntısıylapasifbirsavaş hali gözlendığini söylemeden edcmiyor. 6ay önce Istanbul Sağiık Müdürlüğü teklif edildiğinde, hcyccanlanmış. Ama üstcsindcn gclmesı gereken iki konu olduğunu da hemen saptamış: Birkadın olarak ilk sağlık müdürü olmanın sürekli bir savaş gerektireceği. tki, ülke büyüklüğündevekangrenleşmişsağlıksorunlan olan bir kentle başa çıkmak durumunda olduğu...Nercdcysc başaçıkıyormuş da... Ama izin verilmemiş. Altı ay sonra da çoğu devlet memurunun başına geldiği gibi görevden alınış saati gelip çatmış. Hürriyet Yılmaz eski hastanesinde görevi başına, ara verdiği işini sürdürmeye devam ediyor. Fizik Tedavi Başhekimi olarak özellikle kadınlarayönelikönemlibirteknolojikhizmetbaşlatmış hastanesinde. Kurduğu vc başkanı olduğu FİTEV vakfı aracılığıyla ücrctsiz kemik sağlığı danışma ünitesi ve yine düşük bir ödeme karşılığında kemik yoğunluğu ölçümü ilc tcşhis tedavi ünitesini kurmuş. Özellikle menopoz dönemindcki kadınlan çok yakından ilgılendiren bu ünite Haziran ayının ilk günlerindc faaliyetine başlamış. Her kadın ya da erkek yönetici, hedef çıtasını yüksekte tutuyorsa, işine çok yoğunlaşıyorsa, üçüncü planda kalan konular içindc kayıplar veriyor düşüncesinde Hürriyet Yılmaz. Yönetici özellikle de anneyse, anney le varolan ev ve çocuklara mutlak bir olumsuzluk olarak aksediyorbugörev... Bunlan birolgu olarak kabul etmiş. Kadınlann iş dünyasında daha etken bir biçimde yer alabilmeleri için bunlan göze almak gerektiği görüşünde. Kadının erkekle heralanda, herkoşulda aynı işi aynı başany la hatta daha iy i yaptığına inanıyor. Cinsiyet farkı başarıyı tayin etmekte rol oynamıyor. Ama potansiyelini en iyi şckilde kullanan kadın yöncticinin bir de kendini ispat etmek zorunda bırakılıyor. Hürriyet Yılmaz'ı birlikte çalışanlarkendilerini bir ekip olarak tanımlıyorlar. Ekip de keyıfle çalışıyor. Vakıfla birlikte açılan ek tedavi salonlan, onarılan tedavi havu/lan, kütüphanc, "okuyan insan özürsüz insan" kampanyası, sanat kurslan, 60 dönümlük bahçcnin bakımı... Bu yoğun çalışmaya daha da renk katan şeyler var. Sürekli müzik yayını.duvarlarayazılmışşiirdizeleri,resimler, duvargazetesi... Bunlar da hastaların çok önemsediği aynntılar arasına girivermiş. Şimdi de sıradaTürkiye için bir ilk var. Dünyada benzeri iki tane olan bir özürlü bahçesi... Çahşanlar iyi birşeylere ulaşmayı hayal ederken hastalar umut etmeye başlamışlar bile.^ Şebnem Kaptan uzun ytUardan beri TRT'de çalışıyor. Sanat, gençlik ve kadın prugı uıniaı ı yuju Objektiften tuvale Şebnem Kaptan resim çalışmalanna 1983yılında ressam Münip Özben ile başlamış. Ama tüm zamanını resme vermek için emekliliğini bekliyor. Ş ebnem Kaptan aslında bir televizyon programcısı. Meslek yaşamında kameranın objektifinden ekrana taşıdığı her görüntüde öncelikle estetiği yeğlemiş. Şimdi de resimlerinde de çevresindeki güzellikleri, görerek çiziyor ve kendi estetik anlayışıyla yorumluyor. Ankara'da İş Sanat Galerisi'nde 2 hazirandan bu yana sergilenen yağlıboya resimlerinde, tanıdık doğa parçaları ilişiyor gözümuze. Haymana'da bir akşam, Abant gölünden karlı bir gün, Akçakoca'da kabarmaya hazır bir denizi belki de hiçbir zaman bu denli güzel görmediğinizi düşünüyorsunuz. Bir crkck portresi birkaç çerçeve içinde ilginizi çekiyor... Ve Kaptan'ın sanat yaşamında çok büyük yeri olan babasını tanıyorsunuz. Resimlerinde daha çok natürmort vc pcyzaja yer veren Şebnem Kaptan'ın yaşamı da eserlcri kadar renkli. Kaptan ilk, orta ve yüksek öğrenımini Ankara'da yaptı. Her zaman gurur duyduğu Ankara Deneme Lisesi'nin ilk mezunlarından. DTCF Rus Filolojisi'ni bitirdikten sonra 1967 yılında TRT'ye girdi. Mesleğinin 18 yılını Haber Merkezi'nde programcı olarak geçirdi. 1985 yılından bu yana da programcılığını Ankara Televizyonu'nda sürdürüyor. Uzun yıllar gençlere yönelik programlara imzasını atan sanatçı, son bir yıldır "Günün Ortasından" adlı canlı kadın kuşağının sorumluluğunun yanı sıra "Stüdyo Ankara" adlı sanat programının yapımcılığını yürütüyor. Programlannda sanatın çeşitli dallarına yer ayırarak destek oluyor. Çeşitli sosyal derneklerdeki çalışmalan da günlük aktiviteleri arasında. Sanatla ilk yakın ilişkisini "Yaşantım" adlı şiir kitabıyla belgelemiş Şebnem Kaptan. Rcsim çalışmalanna ise 1983 yılında Ressam Münip özben'le başlamış, onun büyük desteğini görmüş. İlk sergisini 1992 yılında açmış. Sonraki yıllarda da çeşitli karma sergilere katılmış. "Periyodik ve disiplinli bir çalışma yapamıyorum" diyor. Çok sevdiği mesleğinde emekliliğe karar verdiğinde, günün tamamını resim çalışmalanna ayırmayı amaçlıyor. Gördüklerinden ctkilcndiği anda tuvaliyle buluşuyor. Sergileri kaçırmıyor, filme alıyor ve programında sanatçılann stüdyo sohbetleriyle yoğun bir sanat ortamında yaşıyor bunlan sanatseverlere aktanyor. Şimdilik bu kadarla yetinebildiğini söylüyor sanatçı. Zamanının tümünü sanata ayıracağı günleri özlüyor.^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle