Katalog

25 HAZİRAN 1995. SAYI 483 MÜZİK 5 BAŞKENTGUNLERİ Geleceği yaratabiliriz MÜŞERREF HEKİMOĞLU • arpık kentleşmenın çırkınlıklerinı, RP'lı • başkanların çağdışı gırışımlerını aşmak ıstersenız antık kentlere gıtmenızı onerırım Anadolumuzu daha lyı tanırsınız o zaman, yuzyıllar boyunca yer alan uygarlıklarla nasıl bir kultur mozaığı oluşuyor! Bir Roma koprusunden geçerken duvarında antık taşlar bulunan evler göruyorsunuz. Kutahya'nın Çavdarhısar ılçesıne gıderken geçtık o koprulerden, ördekler ve antık 1 taşlar yan yana suda Anadolu'da ılk borsa burada, dıyor Sıtkı Usta. Aızanoılılar önce borsaya gelıyor, Agora'ya gıdıyor sonra, duvarlarda enflasyonla savaşı belırten yazılar var. Tutsakların, atların, eşeklerın ucretını saptamışlar Antık kentte yuzyıllar onceye gıttık, bereket tannçası Kıbele, sağlık tanrıçası Hıgenıa ıle buluştuk, kadın bustu bıçımınde bir akroterın önunde de şaştık kaldık Kentın tepesınden kopup duşuyor ve hâlâ gulumsuyor. Bız de gulumsedık, kıme dersenız, heykel sevmeyen RP'lı başkanlara Arkeolo)iyı her kuşaktan arkeolog dostlarımla sevdım ben. Halet Çambel'ler, Jale Inan'lar, Nimet Özgüç'lerle Ka/ılarını ılgıyle ızledım, oykulerını coşkuyla dınledım, olu kentlere yaşam, 6lu heykellere can vermelerını, kımı zaman plastık cerrahlar turu çalışarak bir parçayı butunune kavuşturmalarını soluğum kesılerek seyrettım. Geçen akşam Mustafa ve Fatoş özcan'ın terasında arkeolog kankoca Özguç çıftıyle buluşunca anılar tazelendı yıne. Dıl Tarıh Coğrafya Fakultesı'ndekı yıllara dönduk. Bılkent'ten llknur Özgen ve Profesör Engin Ozgen ıle tanınmış mımar Erkut Şahinbaş ve eşının de katıldığı bir soyleşıde Aızanoı'u da yenıden dolaştım. Kutahyalıların dıleklerını de ılettım Engın Ozgen'e Kultur Bakanlığı'ndan ılgı beklıyorlar Bir çını muzesı açılsın, Macar Evı kapalı kalmasın, eskı bir Kutahya evı onarılsın, Aızanoı da bir barınma yerı yapılsın ıstıyorlar. Kultur Bakanı Karakaş ı Kutahya'da selamlarlarsa çok sevınecekler Özcanlar'ın partısı kızları onuruna Fatma Özcan ABD'nın seçkın unıversıtelerınden VVarthon Ekonomı Okulu'na mastır yapmaya gıdıyor önurnuzdekı gunlerde. Gazıosmanpaşa'dakı evde, Fatoş Özcan'ın yeşil ellerıyle bahçeleşen güzel terasta once Güneş'ı uğurladı, sonra Ay'ı selamladı konuklar. Kısa bir yağmurdan sonra kocaman parladı ve gulumsedı Kım bılır neler gordu ve dınledı. Her daldan, her kuşaktan başkentlıler, şıklık, guzellık, dönerler, durumler, kulahlı dondurmalar, yuvarlak masalarda ılgınç soyleşıler, yenı boyutlara varan eskı soylentıler, derken başkentın gerçek konuları gelıyor gundeme. Profesör Mümtaz Soysal'a ıçten kutlamalar ve sorular, ANAP'lı Işın Çelebi de bir başka soru yağmuruı ı tutuluyor, ama hepsıne yanıt vermeye v^kıt yok Polıtıkacılar acele Meclıs'e gıttı, Anayasa değışıklığıyle ılgılı oylamaya katılmaya, Murat Karayalçın da TV'de bir programa Sorular bıtmedı elbet Anayasa değışecek mı, kulısler, oyunlar, senaryolar nerede sona erecek dıye uzadı tartışmalar, kestırmesı kolay degıl gerçekten. Başkentte değışık oyunlar sahnelenıyor Istanbul'a Bızans dıyenler de yanılıyor bence, başkent de Bızanslaşıyor giderek Çoktan gıtmıyorum, ama Norveç Buyukelçısı Svein O. Saether'un çağrısına katıldım. Ulkemızden ayrılan Isveç Buyukelçısı Erik Cornell ve eşı onuruna verdığı akşam yemeğıne gıttım. Bayan Cornell de arkeolog, Yunan arkeolojısıyle uğraşıyor, ulkesıne dönunce bir kıtap yayımlamaya hazırlanıyor Isveçlı dıplomat da tarıhçı, guzel bir konuşmayla veda ettı başkentlı dostlanna Sel baskını nedenıyle eşı Norveç'e gıtmış, Buyukelçı Saether yalnız ağırladı konuklarını Kuzeylılerın sadelığı içinde. Guzel bir konuşmayla selamladı Isveçlı dostlarını, teşekkurle, sevgıyle Soğuk bir ulkenın buyukelçısı, ama sıcak esıntısı var. Grieggın muzığı de sıcak değıl mı? Yazımı Bırleşmış Mılletler Çevre Programı yonetıcılerınden Dr Noel Brovvn'un bir sözuyle sona erdırıyorum Amvvay'ın duzenledığı oğle yemegınde konuştu, konu çevre olunca katılmaktan gerı kalmadım. Korfezdekı çevrecı dostlarımın kulaklarını çınlatarak dınledım konuşmaları. "Geleceği düşünüyoruz" sozlenyle özetlenen toplantıda Çevre Bakanı Rıza Akçalı da konuştu. Çocukların çevreye donuk ısteklerını belırttı Ormanları yakmayalım, sıncaplar yuvasız kalmasın, havayı kırletmeyelim, bulutlar beyaz kalsın, dıyor çocuklar. Noel Brown da, insan sorunlara çözüm bulan yaratık, dıyor Umutla eklıyor sonra, çevre sorunlarına da çözüm bulacak. Geçmişi değiştlremeyiz, ama geleceği yaratabiliriz. Haylı kapsamlı bir soz değıl mı?^ Istunbul'daki Avrupa korosu... Ve bir korogöniillüsü fizikprofesörü Parbelle (altta). dar çalıştıgı bütün okullarda, bir hobı olarak, koro çalışmalarınakatılmış;bundanbüyük bir zevk almış.Türkiye'ye gelincc de aynı şeyleri yapmaya niyet etmiş Özel olarak müzık eğitimı dc görmüş, "Ecolc Nationale dc Musique"dcn (Ulusal Müzik Okulu) mezun olmuş. Parbelle iki arada bir derede "Koro Yönetımi" kursu görmüş olduğunu da belirtiyor. Geçen ders yılı sonunda birkaç prova ile başlayan hazırlık bu yıl cıddı, disiplinli bırçalışmaya dönüşmüş. Batı gamının Türk mü/iği gamından çok farklı oluşu, yanı farklı kültürlersorunu, başlarda çalişmalann çok yavaş gitmesine ncden olmuş. Ama azmin elındcn koro da kurtulamıyor. Yirmı kadaröğrenci, birıki öğretım üycsı tam bir yıl uğraşarak Galatasaray ÜniversiteKorosu'nuyaratıyorlar. (Galatasaray bu alanda pek çok hoij 'ilk'ın yuvasıdır, hadi hayırlısı!) Parbelle hıç hayal kırıklıgına uğramamış, böylc bir hakkı kcndinde görmüyor; "isteyen gelır, sonuçta gönüllü bir ctkinlik bu" diyor Ekimayındabelirlenen hedef sonunda hayata geçinliyor. Teorik fızık profesörü Parbelle' in yönetimindekı Galatasaray Ünivcrsıte Korosu ilk ke/ sahneye çıkıyor. Üniversitenin Boğaz kıyısındaki tarıhsel mekânında. Dinleyıcilerin coşkulu alkışları, bu işin tuttuğunu kanıtlıyor. Yeni bir koro iştc böy le doğuyor. "Bebek yüzlü" profesör, bir başka koro faaliyctinden Istanbul Avrupa Korosu'nun konscrinden söz ediyor. Parbelle bu koroda bu kez bir "sıraneferi". Vebaşlıyor "lstanbul Avrupa Korosu"nuanlatmaya. Koronun nüvcsi bundan yırmı yıl kadarönce Alman Lisesi'nde, Istanbul'da yaşayan, çalışan,dersverenAlmanlartarafındankurulmuş. Daha sonra Istanbul'dakıötekıuluslardanyabancılar, derken Türkler de koroya katılmış, Koronun Alman şefı ülkesine dönüncc yenne şimdikı şcfBayan Slyvne Maıre getırilmiş. Giderek bu alçakgönüllu eğlence boyut kazanmış, kazandıkça da hedefbüyutmüş. Geçen y ıl 60 kişi olan korocu say ısı bu y ıl 80' i aşmış. Bütün bu insanlara ulaşmak, provaları örgütlemek büyük bir sorun olmuş, bunun üzerıne şefin eşi M. Maire idari ışlerı üstlenmiş. Bu yılki konscrlcrc tstanbul Dcvlet Opcra SanatçılanOrkcstrasısanatçılarınınsolist olarak, Paris ve Lyon Konservatuvarları Nefeslı Sazlar Toplulukları 'nın da enstrümantan olarak eşlik etmeleri sağlanmış. Avrupa Konseyi, tstanbul'daki kimi kültürkurumları derken Air France, Merccdcs, Sıemens vb. gibi sponsorlardevreyegirmiş. Bütün birkış Alman Lisesi'nde süren çalışmalardan sonra haziran ay ı içinde 4 konser tcspit edilmiş. Ikisı Moda'dakı Assomption Kilısesı'nde, ıkısı dc Marbıye'deki St. Esprıt Katedrali'ndc. YineModa Assomption Kılısesi'ndcydık. Çcvre sakınleritoplubireğlenceyegelmiş gibiydı. Avrupa Korosu, önce kusursuz bir Türkçe ı le ızleyenlerctanıtıldı.LcvantcnKilisesı'ndeartık tcmcl dil Türkçe olmuştu. Türkçey i Fransızca, Almanca ve Italyancaduyurularızlcdı Sonra programageçildı.KadınlarKorosu'nu, Schubert'in5no.'lusenfonısi,onuPoulenc'ın Salve Regina'sı, onu ise F. Mendclson'un 5. Mezmur'uizledi. Yenı doğan bu koroyu gelecekte Istanbul Müzık Festıvalı kapsamında, bırbaşka kılisenınsahnesınde,sözgelimı Ayalnnı'dcgörebılccekmiydik? Parbelle.herzamankigulümseyışincbukezbirkahkahaeklendi."Bızlcramatörüz, Istanbul Festivali profesyonellenn harcı!". "Biz de kım oluyoruz" alçakgönüllülüğü içinde mırıldandı bu sözlen. Belkı dc yanl ış olan bu soruydu Böy le olsa da, uğraşa didıne bu noktaya gclcn sempatık Istanbul Avrupa Korosu'nun başarılannın devamını ıstenıek, boş vakıtlerını korolarda renklendiren "bebek yuzlü" fı/.ık profesörü Parbelle'ındeyeraldığı kocaman bir Istanbul Korosu'nuAyalrını'nınbasamaklarındadüşlemek hakkımız değılmıydı!^ Aîzanoi'da kadın büstü biçiminde akroter öniinde Oya Karabağ ilegülümsedik.