Katalog

25 HAZlRAN 1995. SAYI 483 23 ASUMAN Kültürlü pastalann tadı Bızım kültür sanat servısinin şef dışında dört de "muhabire"si var: Pelin (özer), Asu (Maro), Ebru (Gökteke) Gamze (Vanm). Istanbul'da festival üstünc festival, şenlik üstüne şenlik var ya, bizimkilerin de bugünlerde başlannı kaşıyacak zamanlan yok. Ama genc dc oburluklan üstün geliyor ve iki kapı aralığında kendilerinc pasta ısmarlayabiliyorlar. Geçenlerde de öyle oldu. Her biri ayn pasta istedi: Çilckli, vişneli, kivili ve muzlu pasta ısmarladılar. Ancak sipariş gecikince işe çıkmak zorunda kaldılar. Biri caz konscrinc gitti. Biri tiyatro izledı. Bırinın payına klasik müzık dinlctisi düştü. Biri de bir rcsim sergisini izledi. Önlar yokken şef Handan'ın (Şcnkökcn) gaflctindcn yararlanan Musa (Kart), Cumhur (Canbazoğlu), Ergun (Balcı) ve Aydın (Engin) de pastalan "iyi" ediverdiler. Aşağidaki ipuçlanndan yararlanarak kim hangi pastayı ısmarladı, yiycmedcn hangi işe gitti ve kim kimin pastasını "iyi" etti bulunuz... # Çilckli pasta ısmarlayan tiyatro izlemedi ve onun pastasını yiyen Cumhur'du. Asu kivili pasta sevmiyor, caz da izlemedi. # Muzlu pastayı ısmarlayan sergi izlemedi ve onun pastasını yiyen Musadeğildi. # Tiyatro izleyenin pastasını Aydın yedi ve pasta muzluydu. Pelin caz konseri izledi, ama kivili pasta ısmarlamadi. # Musa'nın yediği pastayı Ebru ısmarlamıştı. # Ergun vişneli pasta yemedi ve yediği pastayı sergi izleyen ısmarlamıştı. KLASİK MÜZİK 1 1: SERGİ 1 | 1 CAZ 1 TİYATRO tsveç Bilim Akademisi Başkanı Svante Arrhenius, söz konusu dedikodular üzerine Madam Curie'yi uyaran bir mcktup yazdı. Madam Curie'nin bu mektubayanıtı kısa vc oldukça sertti: "Bu ödül Radyum ve Polonyumun keşfi dolayısıyla bana veriliyor. Benim bilimsel çalışmalanm ile özel yaşantım arasında bir bağlantı olduğunu sanmıyorum. Özel yaşantımı hedef alan yalan ve iftiralann bilimsel çalışmalanma gölgc düşürmcsini kabul edemem." Her bilim adamımn kendine özgü bir araştırma yöntem i olduğunu i leri süren psikologlar, bunda kişilik yapısının çok önemli birrol oynadığını belirtiyorlar. Bu konudaki araştırmalarını "Yaradılışın 8. Günü" adlı kitabında kamuoyuna sunan Horace Freeland Judson, hemoglobinin y apısını ortaya çıkaran Nobcl ödüllü Max Perutz ile DNA'nın çifte helezonunu keşfeden Jim Watson'ukarşılaştınyor. Perutz hemog lobin konusunda araştırma yapmaya 1937'debaşlıyorveçalışmalan 1958 yılında sonuç veriyor. Yani işe başladıktan 21 yıl sonra. Oysa Watson DNA'lar üzerinde ancak birkaç yıl çalışıyor; zamanını daha çok tenis oynayarak, güzel kızların peşinde koşarak geçiriyor. Yüzyılın cn büyük keşiflerinden biri olarak nitelendirilen DNA'nın çift helezonu, bilim adamımn pek zamanını almışa benzcmiyor. Tüm başanlı bilim adamlannın biyografilerini inceleyen Judson, hepsinin ortak bir noktada birleştiğini ortaya koyuyor. Judson başanlı bilim adamlannın hemen hemen hepsinin, içinde buluunduklan toplum dışında kalan, aykın kişiler olduklannı iddia ediyor. Madam Curie'nin toplum dışı kalmasina yol açan birden fazla neden var: öncelikle kadın olduğu için bilimsel çevrelerce ciddiyc alınmıyor; Varşova Üniversitesi kadinlan kabul etme diği için cğitimine Fransa'da Sorbonne'da devam ediyor. Aynca Polonyalı olduğu için milliyetçi Fransızlar tarafından her zaman y abancı muamelesi görüyor. Üsrüne üstlük bir de Polonya'nın yoksul kesiminden geldiği için Fransa'nm clit tabakası kendisini kabul etmekte zorlanıyor. Pierre Curie de, düzene ters düşen, toplumsal kurumlann dışında kalmaya özen gösteren bir kişiliğe sahipolduğu için Curic'lcr itildiklcri bu ikili yalnızlıktan üretkcnlikleri sayesinde yara almadan kurtuluyor. Madan Curie eğer bir sanatçı olsaydı, bir meslektaşı ile girdiği gönül ilişkisi normal karşılanırdı. Aşk ilişkisinin bir sanatçının sanatını yücelttiğini veyaratıcılığını körükİediğine inanan insanlar, nedense aynı aşk ilişkisini bir bilim adamına yakıştıramıyor.^ Derieyen: REYHANOKSAY 1 1 VİŞNELİ CUMHUR ÇİLEKÜ 1 ERGUN MUZLU AYDIN PEÜN ASU EBRU GAMZE CAZ TİYATRO KLASİK MÜZİK SERGİ CUMHUR ERGUN AYDIN MUSA MUSA KİVİÜ