Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 8POR CUMHURlYET DERGİ Nurten ve Halil Taşdemir. Onlann yaşamı toz, duman ve egzoz üzerine kurulu. Yan yana koşuyorlar. Nurten Taşdemir Stockholm'deki maratonda üçüncü oldu. Hem de 8300 kişi arasında. Arkasında ne federasyonun ne de devletin desteği var, ama herkes onu "Türkiye" diye alkışladı... Maratonda bir atan îki yürek.. GÜRHAN UÇKAN 2L lkadını 1924yılındakoşmuşlarE <k: "Vanadis". 1982'den beri • başkabirisimleanıyorlar "Mâlar Kraliçesi". Artık otel olarak kullanılan lüks yatın kıç güvertesinde otururkcn, aklım, IzmirAliağa arasındakı asfalt yola gidiyor. Rafineriye giden tankerlerin, çeşitli yerleşim yerlerine yük taşıyan kamyonlann ve şu siralartatilc çıkan otomobillerin oluşturduğu yoğun trafik gözlerimin önüne geliyor. Karşımdaki Mâlar Gölü'nün güzelliğini, bclediye sarayını unutuyorum. Şehirlerarası o yolda koşan mavi eşofmanlı, kara kuru ve ufak tefek iki insan görüyorum. Nc işleri var toz, duman ve cgzoz içinde burada bunların, diye soracak oluyorum kendime. Yan yana koşuyorlar. Birisi kadın. Bir Mercedes yavaşlıyor yanlanndan geçerken; pembe yanaklı sürücüsü, eliyle "deli" işareti yapıyor bu çifte arabasının gazına basarken... Birisi öğretmcn, öteki mühendis. 8 yaşında bir kı/ları var. Gündc 2025 kilometre koşuyorlar, tam vakit işleri dışında. Tutkulan maraton. Zaten biri Mersinli, öteki Ankaralı olan bu çift birbirini koşarkcn bulmuş; nerde bulacaklar yoksa? Stockholm'ünmerkezindeki Eski Kent'te demir atmış, tarihin ünlü şıllıklanndan Barbara Hutton'a 1939 y ılında henüz 18 yaşındaykcn babası tarafından armağan edilmiş bu yatın güvertesinde Nurten ve Halil Taşdemir'le oturuyoruz. Onlar birer kahve içiyorlar, ben de malum bira. Birgünönce,43 ülkeden8300koşucunun katıldığı maratonda Nurten kadınlarda üçüncü oldu, 2.40.56 ile. Bu Nurten'in kişisel rekoru. Maraton konusunda çok bilgisiz olduğum için hemcn soruyorum. Bu dereccnin Türkiye rekoru olup olmadığını: Yok, hayır. En iyi derece sahibi Serap Aktaş. Şu anda onun sponsorlan var bu nedenle. Benim hedefim, ülkemizigelecekyil Atalanta'dayapılacak Olimpiyat Oyunları'nda temsıl etmek. Bakahm artık. Buyazıdakonumuzspordeğilaslında. Bakmayın siz atlctlerden, kilomctrelerden söz ettiğimize. Konumuz, değer yargılarını yozlaştırma akımına katılmayan, inandıkları hedef için aralıksız tcr döken ve hemen her şcyi kendi olanaklarıyla yapan hcm karıkoca, hem de çok iyi birer arkadaş olan bu iki insanı tanıyabilmek. Nediracababir insanı işindenyorgun argın dönmüşken hemen duşunu alıp sokaklara fırlatan dürtü? Neden birçoğu gibi derhal terliklerini giyip televizyonun karşısına geçerek zapping yapmıyorlar? Üstelik yaptıkları spor, öyle son model arabayla ünlü bir kulübün tenis kortuna gidip yanm saat tcrlediktcn sonra kulübün "roofbannda" bir akşam içkisiy le tamamlanan türden bir spor değil. Haldır haldır koşacaksın, başka birşeyyok... Ben bunları düşünürken, erkeklerde 102. gclen ve yıllar sonra ilk Nurten ve Halil Taşdemir bir maraton sırastnda. Nefederasyon var arkalarında ne de devleU.. kez çivili ayakkabı giyip 45 yaşına bakmadan maratona katılan, dört olimpiyat altmlı LaSvSe Viren'i geçtiği için şakalaşan Halil araya giriyor. Kendinden hiç söz etmeden, bu tutkuya eşinin nasıl yakalandığını anlatmaya başlıyor: 1990 yılmdan önce Ülker Kutlu Hanım koşuyordu. Hep üç saat on beş dakika, üç saat yirmi dakika dcrecealıyordu. BirkezFrankfurt'taüç saat beş dakika koştu. Sanıyorum ya 87 ya da 88'di ve Türkiye rekoruydu. Sonra eşimc önerdim maraton koşalım diye. O, o sıralar üç bin, beş bin gibi mesafelerde koşuyordu. tlkmaratonunu 2 saat 58 dakikayla lstanbul'da koştu. Sonra dedik bir deyurtdışında deneyelim. Ben yazıştım Finlandiya ile. Federasyona sorduk yardımcı olur musunuz, diye. Hiç cevap yok. Geldik, Turku'da koştuk. Nurten ikinci oldu. (Bana bir dergiyi gösteriyor, adı Distance Running, ünlü Finli atlet PaavoNurmi'ninadına düzenlenen koşu bu. Derginin, 1994'ün yaz sayısında 42 km 195 m'de Nurten'in 2.51.32 ile ikinci gcldiği belirtiliyor.) Nurten, ünlü Rusları gcçti. Kendi Türkiye rckorunu kırdı. Tarih 3 Temmuz 1994'tü. Sonra Istanbul'da ekimdc yapılan AsyaAvrupa Maratonu'na katıldık. Buna, Türk atletlerden Serap Aktaş Hanım da katıldı. Yalnız 3.5 ve 10 binde Türkiye rekoru onda. Mesleği öğretmenlik ama, yapmıyor. Ekmeğini bu işten kazanıyor. Sabah 1 ila 1.5 saat koşu, dinlenme; akşam 1