Katalog

21MAYIS1995. SAYI478 TOPLUM 9 PAZARIN PENCERESİNDEN Tatil dönüşü yol kazalan SELÇUK EREZ B! Galip Körükcii 'nün saç koleksiyonu neredeyse Peri Bacaları kadar ilgi çekiyor. Galip Körükçü'nün 14yıl önce başlattığı koleksiyon bugün Peri Bacaları kadar da ilgi görüyor. Mağaza içinde bir başka bölüme eğilerek girip başımızı kaldırdığımızda duvar ve tavandan sarkan binlerce saç parçasıyla karşılaşıyorsunuz. llk akla gelen "Burası yatır mı acaba" sorusu. Hayır, yatır falan değil, Körükçü'nün "uluslararası saç koleksiyonu,". irkiibirkiiibirkiiibirkiii... üç dörtbeş altıyedı sekiz.. Evet devamm... parmakucundan topuğa doğru... Hep bir üstünde zıplarsan çok zorianır; çift yaptığın zaman rahatlarsın: Gevşeetyukarı! Gevşeetyukarı! Serbest! Güzel basıyoruz dizlerıdızleri böyle yanlara basıyoruz şımdi. Dıkkat edin: Içeri dönük olsa dizler böyle kınlacak... Eveoet şimdi oldu. İki ayak arast mesafe açık olsun.. Kırılı dizler arkaya, beş altıyedı sekiz... iylce kır; beş altıyedi sekiz... Bir kiibir kii.. Hızlanıyoruz! Kollar gevşek..bırak kendı halinde, aksın kollar aşağıya, iyıce gevşek... Yedi seklzbeş altı, bir kıibir kıı. Beni hastaneye götüren arabanın radyosunun bu hızlı tempolu, gümbürtülü aerobıks seansı uyanmama anlamlı katkıda bulundu. Hastanede bir ortopedi uzmanı tarafından şöyle bir ellendıkten sonra röntgen servisine alındık. Röntgen uzmanının raporu, kınklarımı ve çatlaklarımı "Sağda humerus'un alt üçte birinde bir eninefraktür mevcuttur; sağ alt ekstremltede femur başında, sonra femurun alt bölümünde..." diye saya saya bitiremiyordu... Raporu okuyan ortopedist, "Gerek kola gerekse bacağınıza çivıler yerleştırırsek iyileşme hızlanır, ışınızegücünüze bir an önce dönersınız!" dedı. "Aman doktor, Işimegücüme bir an önce dönmeyi kim istedi senden?" Doktor bunu şaka olarak algıladı ve açıklamalarını sürdürdü: Amelıyatı yarın sabah yapanz; bir haftaon gün sonra taburcu olursunuz.. Bazı sorularım olacak.. Ne zaman aerobiks yapabilirim? Aerobıksi ne zaman mı yapabilirsin? ömründe hıçyaptın mı? Benı getıren amhulansta dinledım; ısınıverdım. Bundan sonra durumum elverirse yapmak ıstıyorum Yeterlı ıstek ve ırade ile neler yapılmaz! Bu biraz kuşku, bıraz da alay içeren cevap önce moralimi bozdu; az sonra içlmde "Görürsün sen: Öyleblr yapacağım ki....sen de şaşacaksın!" tepkisınin oluşumuna neden oldu. Oğleden sonra kırıklarımın çıkıklarımın acısını dindirmek için ikide bırde ağrı gıderıcıler yapılırken kapı açıldı, bir arkadaşım geldi' Yahu boyle başkasının kullandığı mınıbüsle onbeş kışıyle beraber şarampole yuvarlanıp haşat olmanın bir raconu yok. Kendi kullandığın BMW ıle ağaca çarpacaksın, yanında Madonna'yı andıran bırı olacak... Akşam bültenlennde verımli bir yaşında yitıminden söz etseler bile değerl Kazayı duyup Izmir'den gelen yegenlm beni. teselli etti: Minibüsü görenler "Bunun içinden sağ çıkılamazl" dıyoriar. Yaşaman mucizedir! Hiç olmazsa, akşamüstü bir mucize yaratmış olmanın moralinin üzerimde hafifletici bir etkisi oldu. Bir arzun var mı? Ufak bir cep radyosu bulsana bana.. Kulakhgı da olsa iyi olur. Duymuştum; müzik iyileşmeye yardım edermiş. Ikinci Beyazıt zamanında Edime Bimarhanesinde akıl hastaları uşşak ve neva makamları çalınarak iyi edilirmiş.. ama kırığın bir an önce kaynamasına hangi makamın yarayacağını bilmiyorum.. Cevap vermedim; getirdiği radyodan sabah ameliyata alınmadan önce aerobiks dinledim.. Ameliyat akşamı ziyaretıme gelen bir tanıdıktan da bir "aerobiks kitabı" istedim. Jane Fonda'nın yıllar önce yazdığını bulup getirdi. Rıtmik, sürekli ve büyük kas gruplarının kullanılmasıyla gerçekleştırılen hareketler dizısıne "aerobiks" denirmış. Kalça ve bacaklarda yer alan büyük kas grupları rıtmik bir şekilde çalışınca, bunlar, kan damariarına baskı yapıp sanki ikinci bir kalp pompası gibıkan dolaşımını hızlandırırlarmış.. Böylece kalbe belll bir zaman birimınde daha fazla kan gelır, o da güçlenip oksijeni bol kanı vücudun çeşitlı yerlerine daha fazla yollarmış.. Her sabah uyanır uyanmaz aerobiks yayını yapan o istasyonu buluyorum. Bir kiibır kııEveet oturuyoruz. Sırt dık, tam dlk. Parmak uçları...yelpaze gıbı aç..yumruk yap, aç.yumruk yap, aç . Beş altıyedi sekiz... Şimdi teker teker küçük parmaktan başla: Kapat, aç ve tekrar kapat, aç. Güzeel.Bir kii, bir kiıi, bir kii... Beni sık sık yoklayan doktor gördüğü KartvlzKII saçlar Özellikle bayanziyaretçilerin saçlarından bir tutam keserek, kartvizitlerine iğneledikleri saçlannın duvara çivilenmesiyle oluşan koleksiyonda kaç kişinin saçının bulunduğu bilinmiyor. Koleksiyonunnasılbaşladığını Körükcü şöyle aktarıyor: "14yılönceydi.Birden böyle bir şey aklıma geldi. Alışveriş için gelen bayan ya da erkeklerden saçlarından bir tutam asmalannı istedim. Yavaş yavaş bu tuttu ve bugün binlerce saç birikti burada." Koleksiyonda saçlan olanlar bir gün Galip Körükcü'den mektup alabilirİbralüm Bayram şimdi de sanatmı torunlanna öğretiyor. ler. Çünkü Körükcü, yılda Böyle diyor. Diyor ki, çömlekçiliğin bitmeiki kez bu saçlar arasından çekiliş yapıyor. yeceği anlaşılsın. 15'er kişi seçilerek, davetli olarak Avanos'a çağnhyor. Tüm masraflar, Galip Körükcü taAvanos'ta bir başka çömlek ustası Galip rafından karşılanıyor. Bu konuklara 15 gün Körükçü'nün yerine yenilenmiş bir kapıdan giriliyor. îlk göze çarpan, çömlek için kulla boyuncabölgedetatil olanağı sağlanıyor. Aynılan tezgâh. Devam cttikçe genişliyor mağa rıca isterlerse çanak yapmayı, hah dokumayı da öğretiyorlar. Körükcü'ye göre amaç; zanın içi. Kapadokyabölgesininbirçokyerinde olduğu gibi yörenin toprak yapısı nede dostluğu kardeşliği sağlamak, Türkiye'yi niyle rahatça oyulup oluşturulan dehlizlerbu sevdirmek, el sanatımızın tanınmasına katkıdabulunmak.^ rada da mağazanın birparçası. olağanüstü iyileşme temposunu ameliyatının başansına baglıyor.Moralını sürdürmesı için sesimi çıkartmıyorum ama ben bunun her sabah ve her akşam yattığım yerde belli belirsiz küçük kıpırdamalarla yapmaya başladığım aerobiks sayesınde gerçekleştığine emınim. Eğer doktorlara gazete yoluyla teşekkürü yadırgamasaydım taburcu olduğumda, beni hastaneye taşıyan ambulansın şoförüne (yol boyunca radyosundan aerobiks dınletip gözümü açtığı ıçın), yeğenıme (bana her gün aerobiks dınlememe fırsat veren cep radyosu için), Jane Fonda'ya (kitabının kapağında yer alan ve beni aerobıkse büsbütun bağlayan güzel görüntüsü ıçın) bacaklarıma, kollanma çivi çakan doktorum kadar teşekkür ederdım. Düşünüyorum: Hangı tıp okulunda hastaya morâl vermenin sağlığımı hızlandıracağı öğrencılere bellı bir disiplın içinde düzenli bir şekilde anlatılıyor, bunun için hastanın kişıliğine, kültür düzeyine göre hangl yollann seçileceği açıklanıyor? Geçenlerde okudum; taş devnnden bu yana yeryüzünde onbin kadar din belırmiş. Nıçin? Insanın normal yaşamının iyi sürmesı için bir hedefe, bir nedene ihtiyacı var da onun için! Normal yaşamında bile moral desteğe muhtaç olan insanoğlunu hastalandığında bu açıdan desteklemenin yararını anlatmak için bilmem başka kanıta gerek var mı?^