Katalog

21 MAYIS 1995. SAYI478 YAYIN 15 Sovof Kar«ı Banşm rengi mavi... "Savaşa Karşı Barış DergisF'ni çıkaranlar Türkiye'de bir banş kültürü yaratmak için yola çıktıklannı söylüyorlar. O başlıyor işe. Ardından lstanbul Savaş Karşıtları Derneği'ni kurma çalışmaları için kollan sıvıyor. Dernenlarsavaşçı birtoplumun çocukları olmanın zorlu ğinkuruluşaşamasında şimdi derğunu yaşıyor. Dernekle giyi çıkardığı arkadaşlanyla tanışıyor. ri kapatılıyor, dergileri Dernek sadece bir ay faaliyet yütoplatılıyor,gözaltınaalınıyorlar. lsrütebiliyor. Halkı askerlikten soğuttedikleri şeyin bedelinin ağırolduğunun bilincindeler. O nedenle ya tuğugerekçesiylekapatılıyor. Başkan Arif Hikmet lyidoğan önce kınmıyorlarda. Bu bedeli ödeyen DGM'deardındandaGenelkurmay ilkonlardeğil. Behice Boran, AdAskeri Mahkemesi'nde yargılanınan Cemgil, Reha Isvan, Mahmut yor ve Mamak Cezaevi'nde 2.5 ay Dikerdem, Orhan Apaydın, Ataol Behramoğl u da yı 1 ar önce bu bede tutuklu kalıyor. Seyit Soydan bu sü1 reci söyle anlatıyor: li ödemişti. Hcm de olağandışı dönemlerde. Onları ortak bir paydada "Arif'in içeride olduğu süreçte buluşturan işledikleri suçun nitelidernek kurma çalışmalarına başlaği: "Barış istemek" dık. Aynı zamanda Arif'in davalannı izleme amacındaydık. Derneği "Savaşa Karşı Banş Dergisi" etyenidenkurduk.Siyasi şubedenporafında toplanan bu insanlar, ezme lisler gelerek bu derneğin yasal açıve sindirme temelinde bir barışın dankurulmuşsayılmadığını.bu nekalıcı olamayacağını söylüyorlar. denle dernek adına basın toplantısı "Gittim, vurdum, kırdım ve barışı yapamayacağımızı bildirdiler. Gesağladım" anlayışının yanlışlığını rekçe olarakdatüzüğümüzdeki anbıkmadan usanmadan dillcrinin döndüğüncc anlatmaya çalışıyorlar. timilitarist olma amacı gösterildi. Oysa IzmirSavaş Karşıtları DerneBu yolda zamanlarıni, emeklerini ği 'nin kuruluş amaçları arasında da ve kazançlarını harcıyorlar. Yaptıkbu madde var. Bu nedenle 155. ları işin doğruluğuna inandıkları maddeden dava açıldı. Halen 155. için bu siireç içinde kaybettiklerine de pek üzüimüyorlar. Her biri fark maHdcden yargılanan yaklaşık 35 ,.ışı var." lı birkültürden geliyor. Kültürleri dışındameslek gruplan ve ideoloDernek kapatılınca bir yayın orjileri de farklı. Ortak olan yönleri ganıetrafındaörgütlenme düşüncehepsinin Türk anne ve babadan gelmesi ve ülkcde kalıcı bir barışın sağlanması için çaba göstermeleri. Şimdilikbirdergietrafındabanşör gütlenmesi yapıyorlar. "Savaşa Karşı Barış Dergisi"nin künyesinde Sahip vc Yazıişleri Müdürii olarak görünen ömer Uçarturizmci. Yayın Kurulundan Seyit Soydan eski bir sendikacı, şimdi gıda ticareti ile uğraşıyor. Aylin Çcvik danışman psikolog. FatmaGürcsinbirdcrshancde öğretmcnlik yapıyor. Arif Hikmct lyidoğan da bilgisayar programcısı. Içlcrinde aktif politikayla uğraşan tek kişi Birlcşik Sosyalist Parti üyesi olan Seyit Soydan. Birbirleriyletanışmaları.açıldıktan kısa bir süre sonra kapatılan lstanbul Savaş Karşıtları Derneği sayesindc gerçeklcşmiş. Izmır'de Savaş Karşıtları adıaltında bir deınek kurulduğunailişkinbırilanıgazetedegörcn ArifHikmel lyidoğan oiobüse atladığı gibi soluğu bu kenttc alıyor. Izmir'dcki derneğiı.' Bakaya" adtndaki dergisinin l'M3yılında lstanbul Tcmsilciliğiıi' alarak MİYASE İLKNUR Katliamdan sioluşuyorkafalarda. "Dergiyi, savaştan çıkarı olmayan bir örgütlenmenin parçası olarak düşündük" diyor Yazı Işleri Müdürii Ömer Uçar. Aylin Çevikdeaylık olarak çıkan "Savaşa Karşı BanşDergisi" aracılığıylaülkede bir barış kültürü oluşturmayı amaçladıklannı söylüyor. İlk barış örgütlenmesf Türkiye'de barış amaçlı ilk örgütlenmeyi Behice Boran ile Adnan Cemgil'in aralannda bulunduğu bir grup sosyalist aydın yapmıştı. Türk Banşseverler Ccrniyeti'nin amacı Kore Savaşı nedeniyle toplumda banştan yana insanları bir araya getirmekti. 1977'de kurulan veüycleri arasında Mahmut Dikerdem, Reha Isvan, Mehmet Karaca gibi aydınların bulunduğu Barış Derneği ise ABD ile Sovyetler BirIiği arasındaki soğuk savaşa ve nükleer silahlanmaya karşı banşı örgütleme amacıyla 1970'ii yıllarda kurulmuştu. Savaşa Karşı Barış Derneği'ni kuran, kapatılınca da aynı adlabirdergi çıkarangrubunhedefi ise iç savaşa karşı banş kültürünü yaymak. Banşın mağdurununhalklarolmaması gerektiğini vurgulayan Arif Hikmet lyidoğan iç savaş konusun dakıkaygılarınışöylcdilegetıriyor: "Sonzamanlarda 'YaşasınHalklann Kardeşliği' şeklindebirslogan atılıyor. Bu slogan tam da bize uyuyor. Hırvatistan'da ilk savaş çıktığında bu savaşın BosnaHersek'e yansımayacağı söyleniyordu. Ama iç savaş BosnaHersek'e de yansıdı. Herkesin savaş başladıktan sonra 'ahvah' demesi sorunu çözmüyor. Yannçokgeçolabilir. Yüreğimizdeki nefret tohumlannı silmemiz gerekiyor. Biz barışçıyız derken bunun açıklamasını da yapıyoruz. Eşitliğevekardeşliğedayalıbir banş kalıcı veanlamlıolur. Banş isteyen herkes barışçıdır. Bazı sol çevreler banş konusunu sürekli işliyor. Bazı sol çevreler ise bizleri teslimiyetçilikle suçluyor. Onlara göre biz barış isteyen 'çiçck çocuklar'ız." Karşılıklı savaş baltalannıbileyen kitlelerin karşısında zor olanı, barışı savunan bu "Çiçek Ç'ocuklar", Türkiye'de kitlesel birbarışçı toplum olmadığı sürece burjuvazinin birkanadı ve yurtdışındaki bazı hükümetlerin çerçevesini çizeceği bir barışın dayatılacağından endişe ediyor. Avrupa'da Yunanistan ve Türkiye dışında bütün ülkelerde askerlikiçin "Vicdanired"hakkını kulananların askere gitmediğini söyleyen Yazı lşleri Müdürii ömer Uçar, savaşa karşı çıkan herkese PKK'Ii mıramelcsi yapılmasından yakınıyor ve bu yaklaşıını psikolojik savaş olarak yorumluyorlar. Barış isteyenlerin solun birbölümü tarafından küçümsenmesi dışında yakındıkları bir diğerkonuda savaşa karşı çıkmanın toplumda anarşistlikle özdeş görülmesi. Çözümler Savaşa karşı çıkmaktan öte barış için çözümler deöneriyorlar. Barışın önkoşulu olarak önceliklesilahlann gölgesinde banşm sağlanamayacağını, bu nedenle ateşkes sağlanmasının zorunlu olduğuna inandıklarım ve düşünce özgürlüğü önündeki bütün engellerinkalkması gerektiğini söylüyorlar. Banş kültürünün oluşturulması ve savaş mağdurlarının rchabilitasyona tabi tutulınasını da bir yol olarak önercn savaş karşıtları, Kürt halkının demokratik haklarımn verilmesini, Türkiye'ninimzaattığıuluslarard.sı sözleşmelere uyulmasını da bir zorunluluk olarak görüyor. Derginin fınansmanı yöneticilerin asıl işlerinden kazandığı paralarla sağlanıyor. Beyaz kağıt üzerinde resim vc yazı lar mavi renkte basılıyor. Yöncticiler beyaz ve mavi rcngi barış ve özgürlüğü vurguladığı için seçtiklerini belirtiyorlar. Derginin logosunda ırk ayrımcılığına karşı çıkan bir örgütünaınblcmi yeralıyor. Aylin Çcvik, "dcrgimizde görsel olarak iyi şeyler vermcye çalışıyoruz. Çünkü biz barışın cstetik oldugunu düşünüyoruz" diyor. Anabayiileredağıtılanve abone sistcmiylc satışı yapılan derginin her sayısında bir konu dosya olarak ele alınıyor. Yayın Kurulunda görev yapan l'atma Güresin. herkcsten yazı beklediklerini söylüyor. Dcrgidesansür olup olmadığını sorduğumuzda "sansürelbettekı var. Savaş propaganda.sı yapanların yazılarını protesto ederek koymuyoruz" diyor. ^ Ömer Uçar turizmci, Aylin Çevik psikolog, Seyit Soydan ise aktifpolitika ve ticaretle uğraşıyor.