Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 KADIN savaşı verdi Tolga. Kazandı da. Tiyatrodan kopmak korktuğu kadar boşluk yaratmadı Tolga'da. Bazı oyunları seyrederken, "Keşke o rolü ben oynasaydım" dediği oldu ama, o kadar. Duy gusal bir oy un izlediğinde etkisine kapıldı ama, bir saniyede üzerinden atabilmeyi bildi o duyguyu. lyi bir film izleyicisiydi, hemen hemen hiçbir konseri kaçırmadı, sergileri de. Birarkadaş grubu edindi kendisine, "Karılaralayı" adını verdiğı.Sıksıkonlarla buluşmaya başladı. Bütün bunları yaşarkcn zaman zaman kendisine sormadan edemedi, "Acaba ben tiyatrocu değil miyim?" diye. tlkgünlerkcndisinıtanımlarken "ev kadınıyım" demeye zorlamyordu. Sonralan alıştı, bu işte de profesyonelleştiğini düşündü. Ona göre ev kadınlığına geçişi biraz zaman almıştı ama Oğuz Aral hiç de öyle demiyordu. Aral'a göre hemen bulaşmıştı cv kadınlığına. gelmiş biriydim onlar için" diyordu, "Oğullarını mutlu edcn, güzel bir kadın gibidavrandılarbana". Çok az kişi, o da hasbelkader, birkaç oyunda onu izlemiş olanlar için Tolga Tiğin'di. Yıllar içinde o da, oynadığı oyunlarda unutulmuştu işte. Sanat çevresinde adı, Oğuz Aral'ın karısı olarak geçmiyordu belki ama yine dc eski bir oyuncuydu. Zaman zaman öfkelenmedi değil kocasının adıyla dcğerlendirilmesine. Onlara, "Oğuz Aral'ın kansı olmak benim özel yaşamım" diye yanıt veriyordu, "Yatak odam, yemek odam ya da Oğuz'un çalışma odası. Ama ben eski Tolga Tiğin'im vc Seyit Ali'nin annesiyim". CUMHURİYET DERGİ Gırgır Dergisi'yle Oğuz Aral, büyük bir başan sağlarken, Tolga evdeydi. Başan, kadınlan kocasına çekiyordu. Bunlan görmezden gelmek zorundaydı. Birsüre sonra anladı ki kadın olarak eğilim ya da özellikler ne olursa olsun, önemli Gırgır'ın arkasındaki kadın biradamın arkasında kalmak yoruBirmizah dergisi çıkarmayahacuydu. Bir söz duymuştu önccleri, zırlanıyordu Oğuz Aral. Yalnızdı, "Her başarılı erkeğin arkasında desteğe gereksinmesi vardı. mutsuz bir kadın vardır". Tolga için de saygın ve Anlamamıştı. Ama, şimönemli bir işti mizah di yaşadıklan bu sözün dergisi çıkartmak anlamını taşıyordu. Pazartesi sabahı evBelki mutsuz olmadıama, zorlandı. den çıkıyordu kocaSeyit Ali büyüsı, ancak cuma gü s düğünde Oğuz nü öğleden sonra j j Aral, yeniden tiyatdönebiliyordu. Tol , roya dönmcsini istega, termosla kahvc di Tolga'dan. Hatta götürüyordu onun işbu isteğinde ısrarcıydı ycrine. Bir de atlet, da. Onun kansı herhangi pantolon vc başka ne isbirevkadınıolamazdı. Belteniyorsa kendisinden... Yinedebirşeyler vardı onu OğuzAral ki de bu ısrann altında yatan kansının iyi bir tiyatrocu olhuzursuz eden. Seyit Ali, bamasına inanmasıydı. Ama, Tolga basıyla ancak iki kez sinemaya gidönmedi. Oynanabilecek bütün debilmıştı. Kocası kaytardıgından değil ama, özel günlerdebilebirlik rolleri oynadığına inandırmıştı kendisini. te olamıyorlardı. Her yıl yazlıkta Bugün sağlıklı olmak, dostlançocuklarla yalnızdılar. Bazen Tolga'nın anne ve babası eşlik ediyor nın, çocuklannın ve onlann arkadu onlara. Birsahil kasabasında, ti daşlarımn arasında yaşamak clleri yatroda, sinemada, annebabaço tutulur bir doyum sağlıyor Tolga Aral'a. "Belki de" diyor, "Yaşamcuk üçlemesini özlemeye başladı dan fazla bırşey beklemiyorum." Tolga. Ama bütün bunlar birer özBazen Amerika'ya kızının yanına lem olarak kaldı. Oğuz Aral, Seyit gidiyor, bazen Seyit Ali 'nin peşi sıAli'yi ilkokul çağına gelene kadar ra Berlin'c. Yaşlandığını düşünühayal meyal anımsamak zorundaydı. Çünkü, Gırgır Dergisi'ni çıkar yor, bunun içinde kendini korumanınpeşinde. Moralibozulsunyada mak emek ve zaman isteyen bir işti. Kendisine sitem değil, destek gere yorulsunistemiyor. Konsantrasyon kiyordu. Tolga özlemlerini içinde bozukluğu yüzünden ehliyet alamamasının üzcrine üzerine gidiyor. tutup, ona istediği desteği verdi. Sonralan, çok ender de olsa, Ama başaracak. Biliyor ve inanıyor. Çünkü oyunculuk yeteneğine "Sen olmasaydın Gırgır çıkmazdı" güveniyor... demesiydi bu desteğin karşılığı. Çevre, özellikle de Aral'ın ailesi Tolga'yı sadece oğullarınm kansı olarak görmeyi yeğledi. "Sanki ben Tapu Kadastro memurluğundan tki yıl önceydi galiba. tlk kez bir oyunu izlerken "keşke" demişti, "Tiyatroda kalsaydım". Ama, artık çokgeçti.^ Hüznün başladığı FOTOĞRAFLAR: EDİBE BUĞRA Biri timsah başlı Sobek, diğerî Yaşlı Horus ya da Haroeris... Tanrılara adanmtf Kom Ombo Tapınağı 'nda bu yaşh dünyamızın belki de ilk doğumevi vardı. Çünkü Ptolemaioslar Dönemi'ndeyapılan tapınağın iç duvarları, ameliyat malzemelerinin yanı sıra bir doğumu anlatıyor... Hüzün, Nil, baharat kokusu, taş, köle, ölüm, soylu ve piramit. Mısır, bunlann toplamı işte. Ama, öncelikle bütün bunlan yarattığına inanılan, tükettikleri görülmeyen yüzlerce tannnın Mısır'ı...