24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

16NİSAN 1995. SAYI 473 Halil Ergün, sinemuyla, siyasi tavır ah$ını birlikte yürüten birfilm yıldızL Yakın döstlanndan Miijde Ar'la bir film çalışntası sonrast (I). Tarık Akan ve Fatma Clrik'le(2). Film setinde (3). Gençlik yıllannda bir oyunda, hiç uyrılmadığı kasabası Iznik 'te (4). "Böcek " filminde polis rolünde (5). receğine inanıyorum. O yüzden kendimi görevli hissediyorum. Birtürlü bu ülkeoturmamış. Değişmesi ve yerine oturması gereken çok şey var.Hele de sanat ve kültürdünyasında." İNSANLAR 13 bizim hayatımıza işkence 12 Mart'tan sonra girdi. Harbiye hücresine girdiğim zaman 4045 gün kalmıştım.' Bir insan, bir başka insana bunlan nasıl yapar' diye sarsılmıştım. Meslek gereği, yasa gereği veya insaniduygugereği bu nasıl yapılabilirdi? Bu duygulanmı kendi yargılanmam sırasında şöyle dile getirmiştim: 'Banayapılanların insanlıkhayatındaki adı işkence. Ben bu durumu bugün doğan ve yann doğacak olan bütün çocuklara şikâyet cdiyorum. Bu işkence yapanlanda bir sanatçı olarak kendime dert cdiniyorum. " Böcek "tcpolisin anatomisi, bütünüylc olmasa bilc, onu insan sayarak zaaflanyla, haklılıklan, haksızlıklanyla bireysel hayatının yansıtılması çabası ele ahnıyor. SHP'den adaylık SHP'den 1994scçimlerinde'Belediyle başkanı olur musun' diye teklif gcldi. Öyle Zülfii gibi büyük yerlerden tcklif almadım. üenel merkczlcr.bakanlar filan dcvrcye girmcdilcr. Ben hiç öylc büyük oynamadım. Sevmiyorum öyle büyük oynamaları. Herkcs sonunda kefenlc mezara girecek, ben bunu hiç unutmuyorum. Bu türduygulan daçok seviyorum. Beyoğlu ilçe örgütünün bir kanadı gelipbanateklifyaptı. Meşhur bir adamın transferi gibi bir olay da olmadı. Zaten bundan dahoşlanmazdım. O sırada lznik'te film çckiyordum. Bu arada önseçim dc varmış,ögrendim. Çokzorkarar verdim. SHPosırada 5. partiydi. O sırada solcularda ahlaksızdır gibi bir hava yaratılmıştı. İSKİ yolsuzluğuyeni patlak vermişti. Bunedenlesoldaahlaksızdır, hırsızdır diye bir imaj yaratılınak isteniyordu. Buna tepkim vardı. 12 Eylül'ün yarattığı kirlcnme ortaınından sol da mutlaka nasibini almıştı. Mesclebununlahesaplaşmaktı. Ayrıca RP olgusu da vardı. Yanlış anluşılmasın, ülke içinde bir cepheleşmeden yanadcğilim.Türkiyc'nin hangi görüşte olursa olsun demokratik bircephedcbuluşmasındanyanayım. Amakültürel mozaiktc böyle bir şcyin olmaması gerekiyordu. SHP'nin kazanması çok zordu, hiç umudu yoktu; 5. partiydi. Benburada, bir inancın, bir içeriğin kavgasını yapanm diye girdim. O duygularla girdim ve SHP'yi ikinci parti yaptım. 11er şeyc rağmen umudumtekrartazclcndi." İnsanlar anlamıyorlardı. 'Buçocuk ne yapıyor dağın tepesinde, ahırlarda?' diyorlardı. Tarlalarda yoncabiçerken, mısır biçerken güneşte, samanda. harmanda koştururken kendimi yeniliyordum. Oraya gidişim sanatsal kavgamın kaçınılmaz bir parçasıydı. Oranın yakılmamış bir gcmi olarak kalması çok iyiydi. Ama orası olmasaydı ne yapardım bilemiyorum. Belki magazincl bir yola girip, şöhrctli olup para kazanmayı seçebilirdim. Ya da kaybolabilirdim." "Hayatla her zaman konuşuyorum. Belki sana şiirscl bir laf gibi gclecek ama. Birgazete haberi mcsela beni çok etkiliyor. Gördüğüm toplumsal çelişmelerin yansımalan beni çok etkiliyor. Ben bu memlekette mutlu olarak yaşamak istiyorum, bütün insanlar için de aynı şeyleri diliyorum. Insanın tek başına kendi mutluluğunu yakalayabileceğine inanmıyorum. Bütün insanlann kurtuluş maccrası, sevgi anlamında, maddi anlamda, ekonomik anlamda, siyasi anlamda, fclsefi anlamda, ülkenin bütünündc bir değişimin bana tat ve '68kuşağı Halil, '68 kuşağının hâlâyaşayan I k 1 A I hücrelerinde l | işkence I gördüğüm JL zaman çok şaşırmıştım. 'Insanoğlu bunu nasıl yapar' demiştim. "Böcek"te bu tür bir tip ele alınıyor. birparçası. O günlerin heyecanını koruyanlardan. "12 Eylül'cgclinceyekadarbunu pek anlamadım. Dünyada mcvzilcr vardı. İnsanlar duygulanyladaolsa, biryerlerdengüçalıyorlardı. Sanatından, siyasetinden. Demokratik mevziler vardı. Bununkanalları vardı. 12 Eylül 'den sonra bu kanallar kapandı. İnsanlar sınavı son 15 senede vcrdiler. Bu şartlarda yaşamın ne kadarzor olduğu görülüyor. İnsan ilişkileri olarak, dostluklar olarak, ekonomik olarak, scvgi vc aşk olarak, kan koca olarak. Her şeyc rağmen dünyayı dcğiştirmeye kalkmamıza, işçi sınıfının yanında yer almamıza, bağımsızlık kavramını savunmamıza rağmen, ginc de bugünü düşündüğümüz zaman, dahayumuşak ilişkilerdcyaşıyormuşuz. Daha tcmiz vc daha yalansız ilişkiler demek daha doğru olur belki. Çatışmalarvardı, ütopyalarvardı, şiiryaşanıyordubence. Eski arkadaşlanmıbirşairduygusuyla kucaklıyorum. Arkadaşlanmızın kimilcrini kaybettik. Bu kayıplar, hayatımın büyük acısıdır ^ lan da yeni yeni alevleniyor. Önümüze Marksizm gcldi, kitaplarokumaya başladık. Birdcnbire hayatın açıklanması konusunda, kendi kişiliğimin gclişimi konusunda bana çok derin ufuklaraçtı. Budur benim siyasalanlamda tavır almam. Yoksa, işçileri kurtarrnak, köylüleri kurtarmak gibi kaba bir yaklaşımım hiçbir zaman olmadı. Günün dayattığı gcrçekler, günlüksiyasct içinde yeralmamaneden oluyordu. Bu aşamalardan geçmeden böyle bir sonuç olamazdi. Sanat bcnim için belki dc kcndimi anlatmanın bir yolu oldu. Hayatımda hiçbir zaman artist olmak, meşhur olmak, yıldızlı bir dünyada yaşamak tutkum olmadı. Bunu insanlar hâlâanlamadilar. Sanat anlayışım konusunda ilkelerim vardı. Kcndimi geliştirmck, kendimi tamamlamak, her gün yeni birşey öğrenmek gibi, kınla döküle, düşc kalka gibi bir süreç oldu bu benim için. Hep örgütlü olmayı savundum, hiçbir zaman bireysel, maddi olarak da duzcncil ortamda şöhretolmayı düşlcmcdim. Sanarı tabii hcp önde tutarak, cstetik kaygıla nm hep oldu. Kabalıklara her zaman karşı durmaya çalıştım. Türkiyc'de böyle süreçlerin faturalan hcp acıyla ödenir. Beni güçlü kılan ve ayakta kalmamı sağlayan, şu anda da savunduğum birdünya anlayışıdır. Hiçbir zaman benim hayatımin merkczi sinemaolmadı. Artistlik, aktörlük filan olmadı. Benim hayatımın merkczi, hcp hayatın kendisi oldu. llcyccan veren, hayatın kendisi. Arkadan da sinemacilığım geldi. Yani sinema olmadığı zaman onun yerine koyacağım çok şey oldu. *Ah ben sinemadan başka hiçbir şey düşünmem' diyen insanlann sonunun dogrusu hazin olduğu düşüncesindeyim." Halil bunlan anlatırken duraklıyor. Her şey anlattığı gibi dümdiiz bir yolda mı gitmişti? "Direndim, ama çok yara bere aldım. Kirlendim ben de tabii mutlaka ama, neden hâlâ ayaktayım? Nasıl dayandım bütün bunlara rağmen? Tıkandığım noktada, artık kcndimi koruyamadığımı hissettiğim noktalarda Iznik'c gittim. Toprağa döndüm, gittim geldim. Birkavgahalidirbu. Polisi oynamak Halil Brgün, inançlan nedeniyle uzun yıllarını hapishanclcrde gcçirmişbiraydınsanatçımız. Halil'in yaşamında polislerin dc büyük yeri olduğu tartışma götürmez. Kadcrin garip rastlantısı, Halil'in karşısına bir gün polisi oynamak çıkar. Erhan Bener'in romanından uyarlanan "Böcek" filmi önümüzdeki günlerde sinemalarda gösterime girecek. "Bu filmde bir polisi oynadım. Çok iyi film oldu gerçcktcn. llk kez polisi, tck tek kötü, yanlış ya da iyi kavramının dışında polislik cyleminin, polislik işlevinin toplumsal mckanizmalarabağlıolduğubir bağlam içinde elealdık. Tabii ki bireyi anlatıyor bu film. İnsanlann birbirlerini iteklediği, birbirlerini yok saydığı şu kültürel toplumsal hayatımız içinde birpolismemurunuinceliyoruz.Çok başarılı birpolisin giderck geri planaçekilnıesi veyalnızlığaitilmcsi vc sonra böcekleşmesi kabaca bu film. Ben Harbiyc hücrelerinde işkence gördüğüm zaman çok şaşırmıştım. 'Insanoğlu nasıl bunu yapar' demiştim. KJtaplarda çok okumuştum ama.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle