Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGİ Bugün hayatla barışık, dostları ve çocukJarıyla kurduğu dünyasında mutlu bir kadın Tolga Tiğin... Ankura Sanat Tiyatrosu 'nun kuruluşunda da bulunan Tiğin "Gizli Ordu"da... Tolga Tiğin, başanlı bir tiyatrocuydu. Bir gün Oğuz Aral ile evlendi. Aşk ve çocuk için sahneden vazgeçti. Ama gözü sahneye takıldı bazen ve derin bir iç geçirdi: "Keşke, bu rolü ben oynasaydım.." BERAT GÜNÇIKAN S ylvia, Av Tannçası Diana'nın en gözde Nymph'idir. Çokbeğendiği Eros heykeli etrafinda döner durur. Eros ise kendisine ve Nymphelere aşkı meneden Diana'dan intikam almak peşindedir. Bunun için heykelini canlandırır. Sylvia, canlanan Eros heykelinin okuylavurulurkalbinden. Artıkyapacak bir şey yoktur. önce NymphelerfarkederSylvia'nınaşkını. Koşup, tanrıçalanna bildirirler. Diana, Sylvia'ya Eros'un bir oyununa kurban gittiğini söyler. Ama, dinlemez Sylvia. Tanrıçaya karşı gelip, Eros'a aşkını itiraf cder... Diana, avcı kızlarından üçünü Eros'u cezbetmek ve onun havailiğini Sylvia'ya göstermekle görevlendirir. Eros, bu tuzağa düşer. Hayal kınklığına uğrayan Sylvia ormana çekilirken, genç kızlarda Eros'u eski yerine dönmeye zorlar. Sylvia hatasını anlamıştır. Tannçadan özür diler. Diana ise Eros' a karşı kazandığı zaferi nymphelerle birlikte kutlar... Yaşlan elliyi aşmış opera, bale ve tiyatro izleyicilerine, bu öykü hiç de yabancı gelmeyecektir. Hafızalannı biraz zorladıklannda, Şehir Tiyatroları 'nda böyle bir bale izledikJerini anımsarlar. Leo Delibes'in "Sylvia"sıdır bu gösterininadı. Veavcıkızlararasmda genç bir kiza takılmıştır gözleri. Dans ederken başka bir evrende gibidir, biraz avcıdır, biraz da Eros' un okuyla yaralanmışcasına hüzünlü... Merak edenler öğrenmiştir, Tolga Tiğin'dirbu genç kızın ismi. Sonralan tiyatrocu olarak çıkmıştır karşılarına. Hırslı ve başanlıdır. Sonra bir gün, tam da kendisinden övgüyle söz edilirken kapatacaktır perdeyi.Çünkü... Koşuyolu'nda tek katlı, bahçeli bir ev. lkisi de öğretmen olan ev sahibi çiftin bir kız çocukları doğdu. Yıl, bin dokuz yuz otuz sekiz. Adını, Tolga koydular. lşık Lisesi'nin yuva kurucusu olan anne lngilizce biliyor, ud ve piyano çalıyordu. Aldığı iyi eğitimi, kızına yansıtmaktan yanaydı. Bu yüzdcn yanından ayırmadı. Bunda öğretmen olduğu lşık Lisesi'nde kızını parasız okutabilme şansına sahip olmasının da etkisi vardı. Dahalisebitmeden Belediye Konservatuan 'nın bale bölümüne yazdırıldı Tolga. Öğretmenı daha sonra Sylvia'nın korcograflığını da üstlenecek olan Rezan Abidinoğlu'ydu. Yaşı bale için geçti amakısa zamandayetenekliolduğunugösterdi Tolga. Başarılıydı da. O gün Sylvia'yı seyredenler ara sındaydı Muhsin Ertuğrul. Haber gönderdi, "O kız baleden çok, tiy atroyla ilgilensin". Tolga da ilgilendi. Şimdi soyadını anımsayamadığı Meflcure Hanım'dan diksiyon ve fonotck dcrslcri aldı. Belki babası biraz gönülsüzdü ama yine de yüreği sahneden yanaydı Tolga'nın. Bu yüzden de engellemedi babası, aksine teşvik etti. "Perde" dcdiğinde ne alaylı ne de mektepli bir tiyatrocuydu Tolga. Olsa olsa bir amatör denilebilirdi. Gençlik Tiyatrosu'nda, Necati Cumah'nın "Boş Beşik" oyunuyla sahneye çıktı ilk kez. Yer Eminönü Halkevi'ydi, yıl bin dokuz yüz elli sekiz. İlk tiyatro, İlk evllllk... lkinci oyunu ise Çetin Altan'ın "Çemberler" ı oldu ve yine Gençlik Tiyatrosu. Oyun başanlı bulunmuş olmalı ki, Brüksel Festivali'ne ka tılması istendi. Dönüşte, belki erkendi ama birkaç arkadaşı biraraya gelip kendi tiyatrolannı kurmaya kalkıştılar. Fikret Hakan, Suphi Kaner, Nur Sabuncu, Senih Okan ve Yılmaz Toksöz'dü arkadaşlan. Adını, "Tiyatro 8" koydular. İlk oyunlan "Kraliçe ve Asiler"i, Muammer Karaca Tiyatrosu'nda bırkaç kez sahneledikten sonra turneye çıktılar. Altı ay içinde neredeyse bütün Anadolu dolaşıldı. Geri döndüklerinde artık Tiyatro 8, yoktu. Gençlik Tiyatrosu'nda çalışmaya başladı yeniden. Bu kez "Büyük Allah Brown"du oyunun adı. Sahneye koyan ise Yılmaz Gruda'ydı. Bin dokuz yüz elli sekiz yılınınkasımayıydı Yılmaz Gruda ileTolga Tiğin tanıştıklannda. Birkaç ay sonra nişanlandılar, bir yıl sonra da evlendiler. Gruda o aralar hem tiyatroda, hem sinemada oy