Katalog

12MART1995. SAYI468 aynı adlı romanından derlenen "VampirleGörüşme"ileyaptı. Lestat rolünün Tom Cruise'a verilmesine, başta Ânne Rice olmak üzere pek çok kişi itiraz etmişti, çünkü Lestat, romanda"çok uzun boylu, sanşın, atletik ve bulunduğu yerde dikkatleri üzerineçeken" birkarakterolaraktanimlanıyordu. Anne Rice rol dağılımında büyük bir tcrsl ik olduğuna işaretederek görüijlerini şöyle dile getirdi: "Brad Pitt benim Lestat için düşündüğüm tipti. Rollerin bence değiştokuş edilmesi gerekiyor. 'Thelma ve Louise' ve 'A River Runs Through It' adlı filmlcrde sergilediği oyunlara dayanarak, Pitt'in Lestat'ı canlandıracak en ideal tip olduğunu düijünüyorum. William Bradley Pitt, Oklahoma'da doğdu, Missouri'de büyüdü. özel eşyalannıküçükarabasınayükleyip Kaliforniya'ya doğru yola koyulduğunda 22 yaşındaydı. Üç gün sürenbuyolculuğu"hayatımınenheyccanlı günlerıydi" diyerek anlatan Brad yol boyunca Led Zeppclin, Jimi Hendrix, Lynryd Skynryd ve Three Dog Night dinlediğini söylüyor. Aktör olmaya karar verince Güzel Sanatlar'da sürdürdüğü eğitimini yandabıraktı. (Ailesi egıtımıni tamamlamadıgını birdergıyle yaptığı söyleşiyi okuyunca anladı). Kaliforniya'ya geldigiilk günlcrdckarnını doyurmak için her işte çalıştı. Bir seferindebirpiliçlokantasınınreklamınıyapmakiçintavukkılığınabilegirdi. Zaman içinde fılmlerde kapıcı, garson gibi geri planlarda rollerde görünmeye başladı. Derken dizi filmlerde ufak tefek roller kaptı. "Dallas"tabileoynadı."Dallas"taüc kereoynadım. Sondereceaptalcabir roldü ve toplam 4 dakika görünüyordum. Ağzımı yalnızca "evet" ve "hayır"demekiçinaçıyordum. Ne varki büyük rollere, küçükleri reddetmediğim ya da küçümsemediğim için ulaşabildim." Brad, büyük bir açık sözlülükle "Thelma ve Louis"te rol alıncaya dek, hiçbir rolü geri çevirınediğini itiraf ediyor. "Thelma ve Louis'te bana verilen rol ilkbaşta \Villiam Baldwin için düşünülmüştü. Ancak Baldvvin 'Backdraft'ta oynamaya karar verince rol bana kaldı. Bu rolün bana verilccegini biliyordum. Bualtıncı his gibi bir şey. Açıklaması çok zor. Ama birgünşansımındöneceginihissediyordum. Filmde Geena Davies'le seviştiğim sahne neredeyse sinematarihine geçecek kadar büyük sükse yaptı." Bu film Brad'ın mesleki yaşamının dönüm noktası oldu. "Thelma ve Louise" daha gösterime çıkmadan Brad "Johnny Suede" adlı filmi tamamlamış, "A River Runs Through It"in çekimlerine başlamıştı bile. "Ailem benim çevirdiğim filmleri pek sevmez. Hatta merak edip izlemez. Ancak beni kırmamak için arada bir ısranm üzerine izlerler." Brad canlandırdığıtiplerinentemelahlaki değerleretersdüştüğünübiliyor. Ancak itici rollerde oynamak onu rahatsızetmiyor. Ayncapekçokkişinin iddia ettiği gibi bir seks sembolü olduğu fikrinc de karşı. "Beni aşağılamaya çalışanlarseks sembolü olduğumu iddia ediyor. Bu kişiler benimle sevişmeden.yataktaki hünerlerim hakkında yorum yapma hakkını nereden buluyor? Eğergerçekten yalnızca yatakta işe yanyorsam benim sonum gelmişdemektir. lnşallahbaşkayeteneklerimi de zaman içinde keşfederler." Brad son filmlennde yatak sahnelerinındışındadayetenekleri olduğunu kanıtlıyor. "True RomanceÇılgın Romantik"te (Sinemalarımızda bugünlerde gösterimde) Brad son derecc çılgın bir tipi büyük bir başanyla canlandırıyor. Tony Scott'un bu filminde Christian Slater'ın oda arkadaşını oynayan Brad, Floyd rolünü çok sevdığini belirtıyor. "Floyd bana çok eski bir arkadaşımı anımsatıyor. Bu çocuk benim evime biriki günlüğüne gelip tam iki sene kalmıştı. Ne yazık ki şimdi akıl hastanesinde." Brad herhangibir karakteri canlandırmadan önce, oynayacağı role uygun bir müziği dinleyerek hazırlanıyor. Örneğin "Vampirle Görüşme"den önce Mazzy and Star ve Doors'u, "Kaliforniya" adlı fılmden önce Heavy Metal dinlediğini söylüyor. "Kaliforniya"da Brad sapık birkatili canlandırıyor. Ne var ki film ABD'de hiç iş yapmadı ve bir gecede gösterimden kalktı. Film iki yıl önce çekilmişolmasınakarşın, Brad filmin hâlâ etkisinde olduğunu, şiddet dozunun çok abartılı tutulmasının izley iciyi rahatsız ettiğine dikkat çekiyor. Brad bu filmde gerçek yaşantısındasevgilisiolanJulietteLevvisileoynadı. Şu anda ayrı yaşamalanna karşın Brad kız arkadaşının yeteneklerini göz ardı etmiyor. Onunla birlikte oynayacağı bir film teklifine gözü SİNEMA 9 mesajı suratınızaçarpargibi sunarlar. Oradagırtlağınıza kadar reklamabatarsınız. Oysa Ingıltere'deekrana önce küçük bir resim geliyor, sonra tatlı sesli, aklı başında bir kadın yumuşak bir sesle mesajı veriyor. Her şey çok daha sakin ve alçakgönüllü." Brad'ı Londra'da en fazla etkileyen olgu farklı ırktan gelen insanların banş içinde yan yana yaşaması "Amerika'nınözelliklegüneybölgelerınde yaşanan ırk ayırımcılıgı burada yerini büyük bir hoşgörüye bırakmış. TV'deki bir eğlcnce programındaki yanşmacılann rcnk farkı gözetmeksizinbirbirleriyleçıftoluşturması bcriçokşaşırttı." Anthony Hopkins Brad'a göre lngiliz sinemasının yaşayan cn büyük sanatçısı. "Anthony Hopkins bcncc bir kral. Çok büyük bir sanatçı. Arada bir büyük bir sanat gösterisi izlemek istiyorsanız onun fılmlerine gidin. Yalnızca oturup i/.leyin. Aradaki farkı göreceksıniz." Bir film setinden diğerine koştururken. Brad bazen gün ışığını günlerce göremediğınden yakınıyor. "Sabahları uyanıyorum ve kendimi oldukça iyi hisscdiyorum. Sonra işe gidiyorum ve bütün günüm mahvoluyor. Artık komik bir filmde oynama vaktim geldı yoksa kafayı yiyeceğim." Brad tatil krizinin tuttuğunu farkediyor. Yakında Avrupa'nın büyük kentlerini içeren kapsamlı bırtatil yapmayı planlıyor. "tspanya'ya gidip Gaudi'yi görmeliyim. Belçıka'dan Hollanda'ya geçccegıın. Iskoçya sanki beni çağınyor. Bu arada Paris'ı görmeden geçemem. Bu turu Italya'sız tamamlayamam." Brad işıni seviyor, ancak zaman içinde sinemanın gözünde eski cazibesini yitirdiğini de söylemekten geri kalmıyor. "Oyunculuk hâlâen sevdiğim meslek, ancak artık daha yaratıcı olabilcceğim başka uğraşlara da cl atmalıyım". Bu "daha yaratıcı uğraşlann" ne olabileceğine ilişkin herhangi bir ipucu vermekten kaçınan Brad, "Bu öyle bir iş olmalı kı büyük bir bölümü benim denctimimde olsun" dcmcklc yetiniyor. Brad, mesleğinin büyüsünü zamanla yitirmesıne yol açan etmenlcri şu olayla açıklıyor: "Bizimki rezıl bir meslek. Yalandanbileolsasürekli ölülerle ve ölümlerle uğraşıyoruz. Pekçokkereleryakınlannıyitırenkişilcrin yaşadıklarını olabıldıgınce gerçekçi bir şekilde canlandırmaya çalıştım. Bir keresinde, ölüm döşeğindeki sevgilisinin yanı başında hayatı kaymış bir genci canlandınyordum. Aynı anda setteki arkadaşlanmdan birinin annesinin ölüm haberi geldi. Çocuğun yüzündeki o ifadcyi görünce yaptıgım işin nedenli yapay ve gerçeklerden uzak olduğunu anladım. O anda kendimi adi bir üçkâgıtçı gibi hissettim." ^ Çeviren: REYHANOKSAY Seks sembolü olarak lanse edilmesinden müthiş rahatsızlık duyuyor. kapalı "evet" diyeceğini belirtiyor. Dünya kamuoyu, Brad'ı,Christian Slaters, Keanu Reeves, Johnny Depps gibi yeni nesil Hollywood aktörleri ıle aynı kefeye koyuyor. Brad bu genellemenin dışında tutulmak istediğini ısrarla belirtiyor. "Hiçbirkuşağıntemsılcisideğilım. Hiçbir grubun üyesi değilim. Hiçbir düşüncenin takipçisi değilim. Hiçbir dinin müridi değilim." Ancak sinema dünyası Brad'ın yaşıtı Amerikalı aktörleri ne yazık ki belırli kalıplar içinde değerlendirmekte direniyor. River Phonenıx'in ölümü bu ayırımı iyice belirginleştiriyor. "River'ın başına gelenlere inanmak çok güç. Onun kadar tatlı, duyarlı, saf ve yetenekli birkişının bu kadar erken bir yaşta aramızdan aynlması çok büyük bir talihsizlik. Bence River gençaktörlenn içinde enyeteneklisiydı. Onda hâlâ kavrayamadığım farklı bir şey vardı." Brad en büyük arzusunun insanlarda bir iz bırakan fimlerde oynamak olduğunu söylüyor. "Bir filme yatınmyapıyorsanız.bunadeğmeli. Benim dc gelmck istediğim nokta bu. Insanları etkileyen filmlerde rol almak. Bir de izlenır izlenmez unutulup giden filmler var. 70"li yıltarda çevrilen filmlere bakın. 'Dog Day Afternoon', 'Guguk Kuşu', 'Butch Cassıdy and Sundance Kid' gibi fılmler yaşam felsefemi degiştirdi. Amacımböyle bir filmde oynamak." Brad şu anda Londra'da yaşıyor. Kent'in havasını dahayaktndan solumak için gidecegi hcrycre bisiklctlc gidiyor, geceleri "pub"larda kafa çekiyor. "Burası çok güzel kız kaynıyor" diyerek kentin yalnızca tarihi dokusu ile ılgilenmediğini de itiraf ediyor. AmaTngiltere'de en çok TV reklamlanndan etkilendiğini söylüyor: "Amerika'da TV reklamlannda Büyiik sükse yaptığı "Vampir'le Görüşme"ie. Şimdi de komediye niyetlL