29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

22 CUMHURİYET DERGİ îki kral karısı, iki kral annesi Akitanyah Alienor... Önce güzellik ve aşk peşinde koştu, sonra taç, toprak ve siyaset. 1122 doğumlu Akitanyah kraliçe, ortaçağın tabulanna hep kafa tutan kişilikli ve güçlü bir kadındı. Avrupa'nm büyukannesi MEHMET ALİ KIHÇBAY nikinci yüzyil Fransa'sındu, kraldan daha güçlü ve daha büyük topraklara hükmeden soylular bulunmaktaydı. Bunlardan birı de Akitanya dükleriydi. Atlantik kıy ılarından Pireneler'c kadar, Fransa'nınortalarından Akdeniz'e bakan dağlara kadar uzanan bu bölgeye hükmeden dükler, bırakın Fransa'yı, o dönem Avrupa'sının en güçlü hükümdarlan arasında yer alıyordu. Akitanya aynı zamanda, coğrafi konumundan ötürü, o sıralarda Müslüman egemenliği altında olan lspanya'dan ve Dogu' y la teması hıçbir zaman kaybetmemiş olan I talya'dan gelen etkilere çok açıktı. Öte yandan, Akitanya, Italya ile birlikte Roma kültürünün en yoğun yaşandığı bölgelerden birı olmuştu ve Roma'nın siy aseten çökmesine rağmen, uygarlığı devam etmekteydi. Bütün bunlara eklenmesi gereken sonuncu bir nokta olarak, lspanya'dan yayılan lslam kültürü, öykümüzün geçtiği sıralarda zirvedeydi. Böylece, Kuzey'in barbarbaronlan birbirlerinin boğazını keserlerken, Akitanya sanat ve yaşama zevki konusunda büyük bir atılımiçindeydi. Aşk işte bu Akitanya sarayında icat edildi Kadın, işte bu Akitanya sarayında, aşık olunacak kadar yüceltilmişti. Alienor'un büyükbabası IX. Guillaume, hem 1. Haçlı Seferi esnasında, hem de tspanya'dan gelenlerin aracılığıyla tanıştığı Arap etkisiyle, Avrupa'nın o ana kadar tanık olmadığı incelikteki bir saray hayatını başlatmıştı. Kuzeyin baronları, hatta Fransa kralı, şatolarında domuzlan ve tavuklarıyla birlikte, alt alta üst üste yaşarlarken, Pojtiera'deki Akitanya sarayı; lüksü, parlaklığı ve in O celmiş zevkleriyle tamamen farklı bir boyutta yer almaktaydı. Bu saray hayatının en önemli unsuru, troubadour adı venlen saz şairleridir. Bunlar, aristokratik, pagan, kilisekarşıtı bir stil geliştirmişler ve kadını yücelten aşk şiirlerini her yerde terennümetmişlerdi. lX.Guillaume'unda bu tarzdaki şiirlerden yazdığı bılınir. Kuzeyin okuması yazması olmayan baronları düşünüldüğünde bu şair dükün varlığı, Güneyin Kuzeye nazaran ne kadar rafine olduğunu göstermeye tek başına yeter. Alienor d'Aquitaine veya Akitanya düşesi Alienor, işte bu sarayda 1122 yılında doğdu: Çocukluğu ve genç kızlığı, traubadourların, şövalye ve saraylı aşk değerlerinin öne çıktığı bu ortamda geçti ve bu ortam onu şekillendirdi. Yönetime geldl Alienor'un babası X. Guillaume 1137'de erkek mirasçı bırakmadan ölünce, genç kız Avrupa'nın en büyük ve görkemli ülkesinin yönetiminegeldi. Fransa kralı VI. Louis bukızı hemen oğlu Louis'e aldı. Ama diğertalıpleri devre dışı bırakmak için epeyi uğraştıktan sonra. Babasının öldüğü yılın temmuzunda Fransa tahtının varisi Louis'le evlenen Alienor, henüz 15 yaşındaydı. VI. Louis aynı yılın ağustosunda ölünce, kocası VII. Louis olarak Fransa tahtına çıktı ve Alienor da Fransa kraliçesi oldu. Akitanya ve Fransa'nın bu evlilikle birleşmesi, Avrupa'nın en büyük ve en güçlü devletinin oluşmasına neden oldu. Aynı zamanda en parlağının da...Çünkü Alienor, babasının sarayında öğrendiklerini artık kuzeyin kaba soylulanna da öğretmekte, onları eğitmekte ve inceltmekteydi. Daha sonraları Avrupa'nın ve gideAkitanyah Alienor (solda) ve ikinci kocası Henri'nin bir ortaçağ sütun ba^ındaki heykelleri. rek dünyanın uygarlık merkezi olacak olan Paris, bu alandaki ılk derslerini Alienor'dan alacaktı . Ancak, kocası Alienor'a ayak uydurmakta zorluk çekiyordu. Dindar ve devlet işleriylc boğulmuş bir kişi olan Louis, kansının günlerini edebiyat sohbetleri ve "aşk mahkemeleri"yle geçirmesine pek dayanamıyordu. Kraliçenin etrafında dönüp durarak, aşk oyunu oynayan genç soy lulara açıkçası içerliyor ve bütün bunlann aslında bir uygarlık eğitimi olduğunu anlayamıyordu. VII. Louis, dindarlığının da etkisiyle II. Haçlı Sefen için Kudüs'egitmeye karar verince, Alienor onunla birlikte yola çıkmakta ısraretti ve dediğıni de yaptı. öy le bir kafiley le yola çıkıldı ki, gören herkcs parmak ısırdı. Alienor, bütün nedimelerini, kendine hayran soylu gençleri ve saz şairlerini de birlikte götürdü. Alienor'un ve diğer soylu hanımların kozmetik ve kıyafet hurçlarını taşıyan yüzlerce uşak da cabası. Alienor, tamamen erkek işi sayılan savaş faaliyetinc katılarak, tabuları yıkamadı ama onlann delinebilir nitelikte olduğunu gösterdi. O devrin insanlan, birkadının savaşakocasının yanında katılmasını rezalet terimleri içinde algılamışlardı, ama daha büyük rezalet, Alienor'un aşıklannı da yanında götürmesinden kaynaklandı. lahattin Eyyubi'hin bizzat kendini vardı. Louis bunları duymazdan geliyordu. Belki de gerçekten duymuyordu. Fakat dedikodular, o sıralarda Hıristiyanlığın "bekçi köpcği" olan ve papalardan bile daha büyük bir otoriteyc sahip olan, Claırvaux manastırı başrahibi Aziz Bernard'ın kulağına da ulaştı. Her şeyi son derece katı bir şekilde yorumlamakla ve acımasız olmakla ünlü bu din adamıydı AzizBernard. Alienor'ubütün Hıristiyan alemine, zina işleme suçuyla teşhir etti. Kocasının kendisinı boşayacağını hısseden Alienor, 1152'de Kilise'ye başvurarak, Louis'le aralarında altıncı dereceden kuzenlik olduğunu ıleri sürdü ve evliliğin iptalinı talep ettı. Kılise yetkilileri bu gerekçeyi tebessümle karşıladılar, ama iptal karannı da ver diler. Böylece Louis kansını boşayama Kocasından büyük Alienor, Poıtiers veya Paris'teki alışkanlıklannı Kudüs'te de sürdürdü. Yerleştiği Antakya sarayında aşklara dair inanılmaz dedikodular çıkmıştır. Ona yakıştınlan aşklann arasında Raymond de Poitiers gibi Akitanyalı soylu, adsızbirköle, hatta Se
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle