25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

5ŞUBAT1995.SAYI463 var mı? Sinema nereye gldiyor? Arzu: Sinema bir yere gitmiyor. Sinema sonsuz bir devinim. Dolayısıyla, her zaman olduğu gibi yolunda yürüyor. Günümiizdc hcr şcy ifadc edildi, el değmemiş konu kalmadı. Onun için önemli olan neyi anlattığmdeğil nasil anlattığındır. Öktem: Akımlarkendikendineoluşur. Insanlar bizim şu anda yaptığımız gibi bir yerlerde toplanırlar ve tartışırlar. Akımın anlamı insanları bir yerc gölürmcktir, onlara fclscfi bir şcy verebilmcktir. Halbuki bu yönetmenlerin birbirlcriylc ilişkisi yok. Filmler arasında da ilişki yok. Fransa, Amerika'dan sonra en bircyci ülkelerden biri. Bireyciliğin iyi yanı bütün insanların, daha doğrusu 'marjinallerin' rahatyaşayabılmeleri Kötü yanı da, bircycilik bütün akımları öldürür. Akımlarolmayınca da sinema, yazın gibi sanat dallan ilcrlcycmcz. Bunlarcn güzcl mcyvcleri baskı ortamlarında verirler. Türk sincmasında telcvizyon, Amcrikan filmleri, dağıtım gibi bir sürü sorun; ama esas sorunu insanların kafasındadaaramalı bence. Berna: Sinema şu an tcknolojiylc birebir baglantılı bir sanat dalı olduğundan çok farklı bir yöne doğru kaymakta. Sanıyorum pek çok yeni sinemacının kafasında da tcknolojiyinederecekullanacağızsorusu var. Çoğumuzun bir yabancı ülkede sinema okumaya gelmemizin altında bu yatıyor. Öte yandan, sanat insanla paralel ilerlcr. Insanlık şu anda son derece bireysel bir yaşam biçimine kaydığı için sanat alanında da aynı türden ürünlerçıkacak. Tckrardan birakım altında insanların biraraya gelmesi çok zor. Her şcy kendi çağında, döneminde güzelleşip, olgunlaşabiliyor. Kerem: Tam katılmıyorum, teknolojinin gclişiyor olması önemli bir sorun değil, önemli olan fikirbulmak. Fikir bulduktan sonra da o tcknolojiyi kullanabilirsin, morfın gibi SİNEMA 19 du. Bu sistemin aslındabireye verdiği öğreti, süreklı kendi dalıyla ilgili kitaplar okumak. Sen eğer bir fınans öğrencisiysensüreklifinanskitaplan okuyacaksan, sinema öğrencisiysen sürekli Andre Bazin'in kitabını okuyacaksın. Halbuki bir sinema öğrcncisi Bazin'in kitabını okurkcn onunda yanında Dostoyevski'nin birkitabını okuyabilmcli. Berna sana oyunculuk üzerine bir sorum olacak. Türkiye'de yeni oyuneular pek yetişmiyor sanki ya da onları sinemada çok göremiyoru/. Berna: Her şeyden önce sinema vc tiyatro oyunculuğu birbirinden çok bağımsız şeyler. Türkiye'de ciddi bir oyuncu sorunu var. Hatta, adını vermek istemediğim oldukça iyi iş yapan bir kadın oyuncumuza bir soru sormuştum. Amcrika'da eğitim yaptığımı duyunca, bana "Bunun okulu olmaz'" şeklinde yanıt vermişti. Amerika'dabugün beğendiğimiz Jodie Foster, Robert de Niro gibi çok iyi oyuneular kı çok da ticariler aynı zamanda okullu insanlar. Okula gitmek şart değil ama oyunculuğun ciddi bir disiplin olduğunu ve ciddi bir eğitim gerektirdiğinidüşünüyorum Peki bir yönetmen için okul gereklimi? Berna: Aslında her ikisi içinde okul şarttır demck bana biraz ters geliyor. Çağımızda oyunculuğa ve sinemaya çok fazla öğe katıldı. Çağı izlemek ve bazı çalışmalar yapmak gerekiyor çünkü gitgıde en iyisi aranıyor. En iyisine ulaşmak için birşeyleröğrenmek gerekiyor. Bunun yerı okul olabilır ya da çok iyi bir yönetmenin yanı olabilir. Bir de Türkiye'de ıasting olayına değinmek istiyorum Biryönctmcn fılm yaparken "başrol oyuncuları için hangisıni koyarsam daha çok iş yapar" kaygısını güttüğü için star sistemi dcvamediyor. Fransa'dabircasting gclcneği var. Örneğin lOOkışi arasından bu rolc hangisı uyargibi seçim yapılıyor. Türkiye'de bu yok. Kerem: Yalnız iyi oyunculuk yüzdc yüz oy uncuya bağlı bir şey değil. Yönetmenler oyuncuyu yönetemiyorlar. Sorun burdan kaynaklanıyor. İyi oyuneular var. Ömeğin, Mahir Günşiray'ı ben tiyatroda gördüm ve iyi biroyuncu olduğunu düşünüyorum. Eğer o "Sarı Tebessüm" fılminde iyi oynayamıyorsa, bu onun suçu değil. Bubiryönetmenlikhatası. öktem: Bence Türkiye'de oyuneular yeterince vücutlarını kullanamıyorlar, Biraktörün vücudunukullanabilmesi yönetmenin perspektiflni gcnişlcten bir şey. Sopa yutmuş gibi oynayan bir insanı yönetmek kolay değil, o anda kimin haklı kimin haksızolduğu tartışılır. Şimdi Emrah da sinema ve tiyatro oyunculuğunu karşılaştırırsa. ^ Sinemada ustaçırak ilişkisinden doğan bir eğitim sorunu var. tyi senaryo da yazılamıyor. Hiç öyle gözükmese bile bu işin kuralları var. Ikincisi bir fıkir sorunu. Ve en acısı da sinema ilerleyemiyor, çünkü bu insanlar çok fazla okuyan, seyreden insanlar değiller. ycni tekniklcri içine sokabilirsin. Hiçbirzamantcknolojininçokgclişmesi vc scnin o tcknolojiyi kullanamaman sorun dcğil, fıkir önemli ve onu nasıl görüntülcyeceğin. Türk kiiltürü ya/ınıyla çok zengin veürctici bir kültür. Buna rağmen Türk sineması hâlâ yapılanmamış, yerine oturmamış gibi görünüyor. Bunu nasıl açıklayabiliriz? Arzu: Bence Türk sineması küçümscnecek bir sinema değil. "Sürü", "Yol", "Gizli Yüz" gibi çok iyi fılmlcr var. Türk sinemasındaki sorun, maddi sorunların dışında, düşünce krizi bence. Bir ülkedeki özgürlük vc dcmokrasi yoksunluğu, ekonomik sıkıntılar, baskıcı gcleneklcr her alana yansır. Dolayısıyla sinemaya da yansır. Bu uzun vadede bir kriz yaratır.Sinemada var olan sorunların hcpsi aslındaTürkiyc'nin ülkc olarak sorunlarından kaynaklanan şcyler, bunların uzantısı. Bu koşulların içindc bu iyi yönetmenlerin çıkması vc bu güzcl filmleri yapmaları hayranlık uyandıncı. Berna: Türk sinemasında çok ciddibirsorun var. Aynı sorun Türk rcsminde yok örneğin. Türk ressamı çok para kazanmasa da kendinc bir kimlik oluşturmuş. Türk yazını da çokiyibirdurumda. Amahcrnedense Türk sineması da, Türk tıyatrosu da oldukça gcri. Bu noktada biraz acımasız davranmadığımız sürece hiçbir şey gelişmeyecektir. Türk sinemasındaki başka bir sorun, bir kimlik olmaması. Bir yönetmen fılm yaparken "acaba Türk halkı ne düşünecek?" kaygısını ne yazık ki çok güdüyor. Oysa bir sanatçı halkın ne düşündüğünü çok fazla gözönünc aldığı zaman yaratıcıhk sınırlannı zorlayamaz. Yani ahlak kuralları, politika, din gibi. Bunlar sanata gem vurursa Türk sineması zaten hiçbirzaman ilerlcyemeyecektir. Ayrıcanc yazık ki biz aşağılık kompleksı olan bir toplumuz. Eurovision yarışmalarına katılırız uçüncü oluArzu: Sondan üçüncü demek 'stiyorsun... Berna: Evet, pardon (gülüşmelcr). Demin dcdiğim gibi Türkiye'de ciddi bir kimlik sorunu var. Avrupalı mıdır bu ülke yoksa Asyalı mıdır? Sanırım kendine özel bir kimliği var ve sanatı da o çerçeve içerisinde ancak gelışebilecektir. Evrensel sanat dili yakalamak zorundayız. Birazgcnişbirperspektifle bakmak gerekiyor. Türkiye'de hâlâ çok fazla o gün içerisinde yaşanan sorunları anlatan filmler yapılıyor. Bütün yönetmenlerin aynı filmleri yapması gerckmıyor. Kerem: Sinemada ustaçırak ilişkisinden doğan bireğitim sorunu var. İyi senaryo da yazılamıyor Hiç öyle gözükmese bile bu işin kuralları var. Ikincisi bir fıkir sorunu. Ve en acısı da sinema ilerleyemiyor, çünkü bu insanlar çok fazla okuyan, seyreden insanlar değiller. Hâlâ Metin Erksan'ın yaptıklarından ilcriye gidemiyoruz Türkiye film seyrcdilmcycn bir ycr değil. Televızyonda, hem de devlet televizyonunda Tarkovski'nin filmleri gösterıldi Dünyada çok az ülkede yapılıyorbu. Öktem: Türkiye liberal sistemin çok etkisinde kaldı, çok fena vurul Türk sinemasındaki başka bir sorun, bir kimlik olmaması. Bir yönetmen fılm yaparken "Acaba Türk halkı ne düşünecek " kaygısını güdüyor. Oysa bir sanatçı, halkın ne düşündüğünü çok fazla göz önüne aldığı zaman yaratıcıhk sınırlarını zorlayamaz. OKTEM BAŞOL Türkiye 'de oyuneular yeterince vücutlarını kullanamıyorlar. Sopa yutmuş gibi oynayan bir insanı yönetmek kolay değil, o anda kimin haklı kimin haksız olduğu tartışılır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle