Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYETDERGİ DERGİ'DEN Merhaba, OliverStone 'un şiddet unsurları içeren filmi üzerine dünyada bir dizi tartışma oluyor. Daha Türkiye 'vegelmedi. Adı, "Doğuştan Kaliller ". Stone un fılmindeki şiddet sahneleri ciddi tartışmalarayol açarken biz neyazık ki kendi ülkemizde gerçek şiddet olaylan ile iç içeyaşayıpgidiyoruz. Patlayan, gazete binası, yayınevi havaya ııçuran, insan öldüren bombalar için Bosna 'dan gelen asker mektubUndaki çok güzel hir cümleyi tekrar etmek istiyoruz (Mektubıı Bosna sayfalannda bulacaksınız): "Bomba, senisevmiyorum!" Şiddet öylesine içimizde kiyalnızplastik bombalardagizlidegil. Bir TV kanahndagenç birkadın için çift taraflı ölümfermamnı veren bir teyp bandı izledikgeçenlerde. Kadın UğurKılıç 'tı. Namus (!) bandındakilerumarız Ugur Kılıç 'ındediğigibibirkurguydu, bir oyundu... (Biz bandı salı gecesi izledik. Dahasonrakiyayınlardayalanlandıysa bunuyazımızdadeğerlendiremeyeceğiz. Çünküerken baskıyagiriyoruz.) Bir baba vebireskikoca, özelyaşamında aşka ve sevişmeye dair bir hatayaptığı söylenen kadının öldürülmesi üzerine uluslararası uzun bir telefon görüşmesi yapıyorlardı. Eski Türkfılmlerinin hep abartılı olduğunu düşünmüşüzdür. Sırtında asılı ceketi, yanyatmışfötr şapkası ve ağzındakifiyakalı sigarasıyla film tipi Türk habaları o abartılı görüntüleriyleyoksa gerçek miymiş? Meğer Yeşilçam, OliverStone 'dan çok önce şiddet unsurunu en gerçekçi biçimiyle kullanmış. Belki de şiddeti çok eskiden beri özümsemiş bir toplum olduğumuz için kim bilir! Bu hafta Cumhuriyet Dergi 'den bir arkadaşımız ayrıldı. Haberlerimize, yazılarımıza ve kapaklarımıza güzel fotoğraflarıyla eşlikeden, renkkatan Garbis Özatay 'ın imzasını bundan sonraMilliyetgazetesindegöreceksiniz. Günlükbasınadönen Garbis 'eyeni mekânında mutluluklar diliyoruz. lyi bir hafta dileğiyle... tpek Çalıslar CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZ SAHİBİ BERİN NADİ • BASANVEYAYANYENİGÜNHABERAJANSI BASINVEYAYINCILIKA.Ş.HGENELYAYIN YÖNETMENİ ORHAN ERİNÇ• GENELYAYIN KOORDİNATÖRU HİKMETÇETİNKAYA • YAZI İBRAHİM YILDIZ • YAYIN YÖNETMENİ İPEK ÇALISLAR • GÖRSELYÖNETMEN AYNUR ÇOLAK • REKLAM REHAIŞITMAN Rumelihisan'nda onu tanımayan yok. Birisi arabasının anahtarını kaybetse tekbirkişi açabilir kapıyı, Dursun. Karakola düşmüşlüğü elliden fazla, hapisliği sekiz. Ona hırsız denebilirmi?Iııh... O otomobilleri çay kaşığıyla çalıştırıyor, dolaşıyor, koltuğunda uyuyor. Sabah aldığı yere bırakıyor ama, temizledikten sonra... Bir araba sevdahsı, Dursun BERATGÜNÇIKAN O İŞLERİMUDURLERİDİNÇTAYANÇ(SORUMLU), nun sevdası geceyarısı başlıyor. Saatler yeni bir güne devrildiğınde, Rumelihisarı'nın dik yokuşlanna vuruyor kendinı. Sessiz, sakin ve kendinden emingörünüyor. Sokak lambalannın ışığında sağlı sollu park etmiş otomobilleri tarıyor gözlcri. Kırmızı Toyota, kahvcrengi Renault, metalik siyah BMW, gri Opel, yeşil Samara... Düş kırıİdığı içinde başını iki yana sallıyor. Çaresiz. Artık, bu gece, bu sokak ona nc sunduysa, ona razı olacak... Birkaç metre, birkaç araba boyu daha yürüyor. Ayaklan birbirine dolanıyor birden. Duruyor, Yolun sol yanına park etmış, san bir Mercedese yanaşıyor FJIerini otomobılin kaportasında gczdiriyor, özcnle, bir o kadar da şcfkatle. Birkaç kez dolanıyor etrafında. Işte, aradığı bu. San, Mercedes vc 1975 model. Dahabaşkaneistcyebılırkı'' Şımdi, otomobılin kapısının onunde Sokağışöylebırkolaçancdıyorgozlerıyle Işığı yanan evlcrc bakıyor. Yok, bütun perdelcr .sıkısıkıya kapalı Açık olanlarda ıse kımselergörunnuıyor Elını ccbınc atıyor Karanlıktanc olckığıı fark edılmıyoramaşımdı bırşey varelındc. Kılıde sokuyor ıSnu. llk döndürü>ündc avılıyorkapı. Dırcksıyonaoturuyor. Bırdakı kabile sürmüyor, çalıştırıyorMercedesi. Önce yavaş yavaş, sokağın sonunda ise hızla basıyorgaza. Evler, arabalar, lambalar, çöp bidonları aynı sessizlik içinde kalıyor arkasında. O ise, belli ki avucunun içi gibi biliyorburaları. Sokaklara ginyor, sokaklardan çıkıyor ve sahil yoluna ulaşıyor. Bebek, Arnavutköy, Ortaköy vc Beşiktaş... Meydanda virajı geniş alıp geriyc dönüyor. Şimdi, Rumelihisarı sahilinde. Surların eteğine park ediyorarabayı. Kontağı kapatıp başını arkayayaslıyor. Uyuyacak. Birkaç saat sonra uyandığında, gün ışıniak üzcrc artık. Çıkıyor arabadan. Mutlu, geriniyor. Surlannarasınaginyor (,'ıktığında plastik birkova varelinde. llcrdcki çay bahçcsine doğru yürüyor Sınanıı^lığın rahatlığı içinde giriyor bahçeyc. Kovaya su doldurup araba sı dündcn tcmı/ Gülümseyip, başını sallıyor, "Ah, Dur ıın vıncıni?" Öfkedeu bulaşan tutku Dursun, bir geceyı daha "vukuatsız" geçirmenın kcyfıyle denız kcnanndaki banklardan bırındc oturdu. Polisi atlattı, kimsclere yakalannıadı,teyparabadaydı, üsteliktorpidogözünde bir Gencebay kaseti vardı ve uyudu. Şimdi önemli olan günü geçirmek. Bir simit, öğleyemeğiniyetinebirçorba, birpaketMaltepe vc bir kutu bira... Birileri ya da bir şey bunlan sağlamalı ona. Sağlayacak da. lskeledeki büfcnin sahibi bıra verecek, Karaca Restaurant'taçorba içecck, hatta restaurant sahibi iyi günündeyse çorba üstüne lüfer bile yiyebilecek. Garsonlardan biri ya da köşedeki eczacı bir pakct sigarasını üstlenecck. Sımitçi, zatesiakşam, daha daha crteleri korkutmayacak Dursun'u. Cünkü gcce, bütün sokaklar ve bütün arabalar onun. Et Balık Kurumu'nda işçi olarak çalışan Özdemır Mesut Tokta, karısı Meryem'i terkedip gittığinde daha birkaç aylıktı Dursun. Ankara'da oturuyorlardı o yıllarda. Mcrycm, Dursun'u, Turhal'daki ailesinin yanına bıraktı. Kendısi Istanbul'a gıdıp, yenı bir hayat kuracaktı. Yeni bir iş, belki dc yenı bir koca... Zamanı gelincc, Turhal llkokulu'na yazdı nın yanına dönüyor. Ccketının ıç ccbinden çıkardığıbırkumaşparçaMnısudaıslatıyorvearabayı temızlcmoye başlıyor. Tcmı/lıkbıttığindc gün de artık ışımışbulunuyor Mcrccdcspırılpınlşımdi. Eğiliparmasını öpuyor, dılıylc kaportayı yalıyor. Bir ayındcymışcesinc ışıldıyor gözlcn. Yeniden direksıyonun başına geçiyor. Gcldıği yollardan gcn dönüp, aldığı yerc park ediyor arabayı O yoku> a>ağı sahıle doğru incrkcn arabanın sahıbı clındc anahlarlar, cvındcn çıkıyor. Kapıyı açmak uzcrcykcn iarkcdiyorki, araba ten arkada$ı... Akşam, crtesi akşam, daha er