01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

12 CUMHURlYETDERGİ Leonora Carrington veMaxErnst fırtınalıyıllarında ve Leonora'mnfırçasmdan Leonora. Max Ernst'in gerçeküstü resimleri Kolonya 'da geçen çocukluğunun büyüsünü taşıdı hep. Aşkları da çılgındı. Koyu dindar ilk karısı, yazar ve ressam sevgilisi Leonora Carrington, kurtarıcısı Peggy ve ressam Dorothea... İki ressamın ^gerçeküstü aşkları HALİLTURHANLI ax Ernst, gözlerini büyülü bir dünyaya mı açmıştı. yoksa bir sanatçı olarak böylc bir dünya mı yaratmıştı? Sorunun yanıtını onun özyaşam notlarında bulabiliriz: "Max Ernst, duyu dünyasıyla ilk ilişkisini 2 Nisan 1891 günü sabah saat 9.45'te, annesinin bir kartal yuvasınabıraktığı ve kuşun tam yedi yıl süreyle üzerinde kuluçkaya yattığı yumurtadan çıktığında kurdu. Bu, Kolonya'nın altı mil güneyindeki Brühl kasabasında gerçekleşti. Max, orada güzel bir çocuk olarak büyüdü. Bazı dramatik olaylar çocukluğuna damga vurdu; ancak yine de onunkisi mutsuz bir çocukluksayılmazdı. Bir zamanlar Kolonya, Colonia Claudia Agrippinensis adıyla anılan bir Roma kolonisiydi; ortaçağda ise Renanya Eyaleti'nin en önemli kültür merkczi olmuştu. Bugün dahi, orada doğmuş olan büyük büyücü Cornclius Agnppa'nın, yine orada yaşamış vc ölmüş olan Albertus Magnus'un ruhlan şehri terk etmemiştir. Ayrıca diğer üç düşgörücünün, Caspar, Mclchion ve Balthazar'ın, Dogu'dan gelmiş bu üç bilgenin kemikleri de Kolonya Katedrali'nde saklanmaktadır. Kemiklcrin bulunduğu altın kaplı, değerli taşlarlabezeli sandıklarheryıl 6 ocak günü müritlerine gösterilir. Bir zamanlar Kolonya'da, on bir bin bakire iffetlerini koruma pahasına canlarını feda etmişlerdi. Onlardan kalan kutsal emanctler Brühl'deki manastır kiliscsinin duvarlannı süsler; bunlar büyük bir ihtimallc, bulunduklan bir üstünlük noktasından, Max'ın elde ettiği başanlara katkıda bulundular, çünkü küçük bir çocukken o kilisede uzun saatlergeçirmişti." Hans Richtcr'in aktardığı bu notlar, yukandaki soruyu yanıtlamayı hayli kolaylaştınyor: Büyülü bir dünyada doğup büyüyen Ernst sanatıyla, bu olaganüstü evreni herkes için görünür halc getirmeye çalıştı. Bonn Ünıversitesi'nde felscfe ve psikoloji cğitimi gören Max Ernst, Birinci Dünya Savaşı sırasında orduda görev aldı. Savaş ertesinde, komünist partisinin örgütlenmesine aktif olarak katilan genç ressam Johannes Theodor Baargcld ilc tamştı. Birlikte, Der Ventilator (Vantilatör) adlı bir dergi çıkardılar. Der Vantilatör sayfalannda kilise ve devlete sert eleştiriler yöneltiyorlardı. 1920 yılında Ernst, Hans Arp ve Francis Picabia ile birlikte, büyük tepki toplayan ve skandal yaratan bir sergi açtı. Serginin ilanında bunun, "ilk Dada gösterisi" olduğu duyuruluyordu. Ziyaretçiler, Köln'deki bir birahanede gerçekleştirilen bu sergiye bir tuvaletten geçerek girebiliyorlardi. Salonda ise onlan daha başka sürprizlcr bekliyordu. örneğin, kırmızı boyayla doldurulmuş bir akvaryumun içinde bir peruk ve tahtadan yapılma takma bir kol yüzüyordu. Ernst ise, tahtadan yaptığı bir hcykelin hcmen yanına, dilcyen ziyaretçinin yapıtı tahrip edebilmesi için, iyice bilenmiş bir balta koymuştu. "Köln'deki Dadaistler'in, Berlin'deki komünistlerden daha tehlikeli olduklan" ihbannı alan polis derhal hareketc geçerek sergiyi kapattı. Almanya'dan aynlan Ernst, savaş sonrası öncü sanat akımlannın merkezi haline gelmiş olan Paris'e gitti. Andre Breton'la taniştı ve gerçeküstücülere katıldı. "Küçük Max, babasının, annesinin, kendisinden bir yaş büyük kardeşi Maria'nın, küçük kızkardeşleri Emmi ve Luise'nin, Fritz adlı bir arkadaşının ve demiryolu bekçisinin bir dizi resimlerini yapmıştı. Bu resimlerde, henüz altı aylık olan Luise'nin dışında, hcrkes ayakta dikiliyordu. Geri planda, bol miktarda buhar çıkaran bir tren görünüyordu. Birileri ona büyüdüğündc ne olmak istediğini sorduklarında, Max daima 'demiryolu bekçisi' cevabını veriyordu. Bunun nedeni, geçip giden trenlerin uyandırdığı uzaklara gitme özlemi ve yol alan bir trenden bakıldığında hareket ediyormuş, tren durduğunda ise onunla birlikte olduklan yerde dunjyormuş gibi görünen telgraf tellerinin gizemi olabilir. sol elinde bir kırbaçla sokakta yürürken bir hacı kafilesine rastladı, Bu güzel çocuğun görüntüsüyle büyülenen ve çocuklsa ya da bir melek ile karşılaştıklannı düşünen hacılardan bazılan, "bakın işte, çocuklsa" diye bağırdılar. Birkaç yüz metre ötede "çocuklsa" kafileden usulca uzaklaşıverdi; adımlan tren istasyonuna doğru yöneldi, istasyon seti boyunca büyük bir zevk alarak ve adeta kendinden geçerek yürüdü, telgraf direkleri geride kaldılar. Bir polis tarafından bulunup evine teslim cdildiğindc, babasının gazabından kurtulabilmck için, kendisini bütün bunlan yapmaya çocuklsa'nın teşvik ettiğini söyleme cesaretini gösterdi. Çok etkilenen baba, yapmakta olduğu bir resim için oğlunu çocuklsa modeli olarak aldı." Max Emst, 1937 yılında Londra'da açtığı sergi sırasında Leonora Carrington adlı genç bir kadınla tanıştı. Aralannda hayli yaş farkı vardı. Ernst yirmialtı yaş daha büyük ve üstelik de, evliydi. Ne ki o dönemde, Fransız asıllı ve burjuva kökcnlı kansıyla on yıldan beri sarsıntılarla devam edegelen evlıligi 9 Trenlerin büyüsü Tclgraf tellennin gizemini aynntılarına değin çözmek ve babasının baskısından kurtulmak isteyen beş yaşındaki Max, evden kaçtı. Mavi gözlü ve sarı saçlı çocuk, üzerinde kırmızı renkli bir gecelik entarısi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle