19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

B A S K E N T M Ü Ş E R R E F G Ü N L E R İ H E K İ M O Ğ L U Kiiçük bip polün büyükcoskusu S inema dünyasının ünlü erkeği, usta oyuncu Jack Nicholson'un Türkiye'ye geleccğini biliyor musunuz? Ne zaman, nereye belli değil, ama her an gelebilir. önce lstanbul'a, sonra lzmir'e, Bodrum'a belki. Şirin Devrim anlattı, WolfKurt fılminin kimi sahneleri çevrilirkcn gü/cl bir dostluk başlıyor aralannda. Jack Nicholson filmde küçük bir rolü olan Türk oyuncuya Türkiye'yi görmck istediğini söylüyor. O da Ahmet Ertegün'e başvurmasını öneriyor gülerek. Şırinaki'ye yaraşır bir öneri. Caz dünyasından, sinema sanatçılanndan çok ünlü kişiler ülkemizde Ertegün kardeşlerin konuğu olur her zaman. Bodrum'daki ev siyahbeyaz Amerikalılarla dolar taşar. Jack Nicholson da onlara katılır belki. Şirin Devrim'in tiyatroda uzun yıllardan sonra beyaz perdede küçük bir rol alması»a ne dersiniz? Küçük rolünü büyük coşkuyla anlatıyor, coşkusunu hiç yitirmiyor. Sinema dünyasının dev adamlanyla güzel bir diyalog kurmaktan mutluluk duyuyor. Suna Kan ile karşılaşmasını da büyük coşkuyla anlattı bana. önce New York Başkonsolosumu/ Yusuf Buluç ve eşinin verdiği akşam yemeğinde, sonra konserde. O konser gazctelerimizde hiç yer almadı, oysa güzcl bir olay, okurlar hoşlanır onurlanırdı. ABD'nin dev kentinde yaz aylarında düzcnlencn bir mü/ik festivalindc New York Flarmoni Orkestrası'nı (Jürer Aykal yönctiyor, Suna Kan da solist olarak yer alıyor. Başkonsolos Yusuf Buluç ve eşini de kutlamak gerekir, konserin çağrı kartlarında Türkiye'den müzlk ve mü/ikçiler yazısı var. Konser bir Türk bestecinin, Ferit Tüzün'ün Esintiler adlı yapıtıyla başlıyor, Suna Kan Mo/art ın kcman konçertosunu çalıyor, Schubert'in 3. nolu senfonisiyle sona eriyor. Yüzlerce kişi dinliyor o konseri. New York Flarmoni Orkestrası'nı yönetmek de, öyle bir orkestranın eşliğinde çalmak da, bir Türk bestcciyi Amerikalılara tanıtmak da güzel bir olay. Gürer Aykal da, Suna Kan da, çok hoşlanıyor elbet. Ama asıl konseri dinleyenlcr hoşlanıyor. New York'da yaşayan Türklerden Talat Halman, Güngör ve İlhan Mimaroğlu, caz dünyasında çok sevilen bestccimiz Arif Mardin, ressam Burhan Doğançay, Şirin Devrim Turnier de dinC U M H U R İ Y E T OERGİ 1A Ğ U S T O S leyiciler arasında. Böyle bir konserin etkisi milyonlarla sağlanamaz değil mi? Dahası var: Aynı gün New York radyosunda da bir saatlik bir program düzenleniyor. Gürer Aykal ve Suna Kan ile söyleşiler yapılıyor, orkestra eşliğinde bir konserle bir Türk kemancıyı ve Türk bestecileri milyonlarca Amerikalı dinliyor. Türkiye'de de kimsenin haberi yok bunlardan! Nevv York'tan sonra Indiana'ya gidiyor Gürer Aykal, orada da bir konser yönetiyor. Suna Kan da Ankara'ya döndü, şu günlcrde de Artur'da Hollanda'dan tatile gelen Beyhan ve Imcr Saracoğlu ile buluştu. Sonra Altınoluk'a gidecek. Ege'nin maviliklerinde yoğun bir yılın yorgunluğunu unutacak. Cadılar Kulübü'nde Suna Kan'ın ABD'nin ünlü cadılan arasına katıldığını biliyor musunuz? Ncw York'taki Cosmopoliten Kulübü'nün başka bir adı Cadılar Külübü. Meslek dalında cadılaşan, doruğa vaımış doktorlar, avukatlar, sosyologlarla yalnız kadınlar gidiyor bu kulübe. Şirin Devrim de tiyatro dalında bir tatlı cadı. Müzik dalında doruğa çıkmış bir çalgıcımızı oraya götürmektcn geri kalmıyor elbct. Bir öğlc yemeğinde geç de olsa güzel bir karşılaşmanın sevincini kutluyorlar. Birbırlerinı çok etkıliyorlar. Suna Kan da çok hoş anlatıyor o öğle yemeğini. Şirinaki'den ne renkli öyküler dinjedi kimbilir. Gökkuşağı gibi bir kadın, sevinci de, üzüntüsü dc sınır bilmez. Bosna Hersek için açtığı kaınpanya da çok ctkiledi beni. Evindekı faksla Başkan Clinton'a sesleniyor dıırmadan. Saraybosna'da yaşanan olaylara tepkiye zorluyor herkesi. Bir de istanbul gözlemleri var. Kimi kadınların çıplak şıklığına yorum yapamıyor! Kimi kadınlar testi memclerini de gösteriyor, modaya tutsaklıktan geri kalamıyor galiba. Başkent kadınları bu modaya ilgi göstermiyor henüz. Paris'in kapalı çizgilerini taşıyor, çarpıcı renklerini, uzun eteklerini. Na/.miye Dcmirel de çok seviyor çarpıcı renkleri, yeşilin en canlısı, pembenin en koyusu ceketlerle göze çarpıyor. Çarpıcı renkleri işlcmeler parlatiyor. Hindistan Cumhurbaşkanı ve eşi Sharma onuruna düzenlenen akşam yemeğinde de çok pembe bir evsahibesiydi. Hintli kadınlar da sariler içinde, Kurt fllmlnln bafoyuneusu Jack Nlcholson fllmlnd*n önc« g*l«c*k ml acaba? bir omuz çıplak ama şıklığı çıplak omuz değil zarif çizgilcr vurguluyor. Kimi kadınlar çıplak modasmı da kapalı hava'sında taşır değil mi? Sayın Emcl Korutürk'ii anımsadım birden, sonra Sıızan Sunalp'ı. Açık tuvaletlerini çok rahat taşır, hiç gö/e çarpmazlardı. id'c hayranlığı var. Ünlü ressamın renklerinden esinlcniyor belki de... Sonbaharda başka bir kitap daha yayınlanıyor. Londra'da değil, Ankara'da. Bilgi Yayınevi Büyükelçı Krdcm Erner'in "Davulun Sesi" diye adlandırdığı anıları yayınlıyor. Frdem Erner de Şakir Paşa ailesinden, mesleği diplomatlık ama ressamlığı, besteciliği, yazarlığı da var. Davulun Sesi'nde ne sesler duyuracak bakalım. Uzaktan gelen sesleri yakından nasıl dinleyeceği/. Kiıjıi büyükelçiler tek sesli, kimileri çok sesli anılarla hayli ilgi topladı değil mi? Bir gün yaşadığımız dönem de ya/ılacak elbet. Bern Büyükelçimiz Kaya Toperi, Alp dağlarının eteklerinde yaşanan olaylan ya/ar mı bilmem ama, Çankaya tepesinde Cumhurbaşkanı ö/al ve eşiyle geçen dönemi yazmaya başladığı söylcniyor. Pekiyi, Büyükelçi Volkan Vural Türkiye'nin ilk kadın başbakanına danışmanlık dönemini yazar mı acaba? Volkan Vural'ın ozanlığı da var, ama anıları şiirselolurmu bilmem? ^ Ağacınöykpsü Daha önce de yazdım sanınm. Şirin Devrim'in girişimiyle kocaman bir ağacın öyküsü yazıldı. Sanat yaşamımı/ı güzel yeşerten Şakir Paşa ailesinin öyküsü. Kitap Londra'da basılıyor ve sonbaharda yayınlanıyor. O ağacın uzun bir dalı da Fahrülnnisa Zeid. Mezan Amman'da ama kökü Istanbul'da bir sanatçımız. Ünlü işadamı Erol Aksoy, Süllüce'deki eski mezbahayı çağdaş bir müzeye dönüştürdü. Fahrülnnisa Zeid'in tablolannı orada göreceğiz yakında. Özel koleksiyonlardan da toplanan tablolarla ne güzel bir sergi olacak kimbilir. O sergiye Sinyor Marcelli de koleksiyonu ile katılacak mı acaba? Marcelli kim derseniz, boya ticareti yapan bir işadamı, resme tutkusu, Fahrülnnisa Ze 1 9 9 3S A Y I 3 8 4
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle