Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
B A S K E N T M Ü Ş E R R E F G Ü N L E R İ H E K İ M O Ğ L U Peki Bedrettin Dalan mutlu mu Ankara'da? Başka bir dost sofrasında karşılaştık, karar veremedim. Parlamentoda bypass yasası oylanıyordu aynı saatlerde. Bir gün anılarını yazacak Bedretlin Dalan, bakalım neler anlatacak. Değişik çevrelerden dostlannız varsa, konular da değişir boyutlanır giderek. Diplomatlardan bılim adamlarına, SHP'den fizik dalına, fiziksel bir olaydan siyasal yorumlara. Başbakan Dcmirel'in politikasında da fiziksel yorumlar var. Uzun süre izlediği bir varlığı yitirdikten sonra da görmeyi sürdürürmüş insan, somut değil soyut bir varlık olarak. Söylediklerini yapmıyor, yapar gibi davranıyor! SHP ile iİctidarda, ama ANAP ile işbirliğinde. Belki de soyadımdan kaynaklanıyor. Tıp bilimine büyük ilgi duyarım, doktor dostlanmla konuşmaktan, dallannda yaşanan olaylan dinlemekten, izlemekten çok hoşlanırım. O konuşmalar evlerde, sofralarda da sürer kimi zaman. Son günlerde yaşlı kişilerde kalça kınğı çok ilgilendiriyor beni. Değerli piyanist Ferhunde Erkin nedeniyle. Ünlü müzik ustalarının piyano konçertolannı ülkemizde ilk kez seslendiren sanatçımız, Atatürk'ün müzik dcvriminin öncülerinden biri, müzik öğrenimi için Batı ülkelerine gidcn ilk Türk kızı... Başanlı bir ameliyattan sonra ayağa kalktı, neredeyse konsere de gelecek. O kuşağın başka bir gücü, direnişi var belki de... Aynı kuşaktan bir yakınım, eniştem Enver Kök'ün kardeşi, başkentlilerin Mclek bocası, Ingilizce öğretmeni Melek Sezgin de kalçasını kırdı geçen gün. Yaş 85, ama yürek 25! lbni Sina Tıp Fakültesi Ortopedi Bölümü öğretim üyelerinden Profesör Zeki Korkusuz'un bıçağına yattı, gülümseyerek uyandı sonra. öyküler espriler, yanında kızı, torunları, dostları yaşam bahçesinde çiçekler açıyor! Güvenevleri'nde başkentin en güzel güllerini üreten, ev yıkıldıktan sonra yeni sahiplerinin Giil Baba adını verdikleri kişinin, Neyzcn Şevki Sezgin'in eşi, ama Şevki Bey üçüncü kocası. ölürsem beni hangisi karşılayacak diye espriler yapıyor. Yaşama sevinciyle parlıyor gözleri. Gedikpaşa Fransız Okulu'nun, Amerikan Kız Koleii'nin en güzel kızlanndan biri vaktiyle. Unlü ressam ve arkeolog Osman Hamdi'nin yakın arkadaşı, Arkeoloji Müzesi tnüdürlerinden Bedri Bcy'in kızı. Dağannda ne güzel anılar var. Sevmeyi biliyor, sevilmeyi değerlendiriyor, 85 yaşında da pınl pırıl bakıyor dünyaya... Yaş değil baş önemli, sözü boşuna değil. Kimi genç de olsa kireç çağını taşıyor, kimi kireç çağında yeni bir koşuya hazırlanıyor. Akciğer tıkanıyor soluk kesilmiyor. Yazımı sona erdirirken onlan selamlıyorum. Soluğu kesilmeyenleri. < Nisanlar, sof ralar, soluklar ortekiz Cumhurbaşkanı Soares vc eşi ülkemize yaptıklan yolculuktan, ilgiden, konukscverlikten çok ho'şlanmişlar, teşekkürlerini nişanlarla sundular. Portekiz elçievinde dü/cnlenen bir törende Devlet Bakanı Şerif Ercan, Dışişleri'nden Protokol Gcnel Müdiirü, yeni Prag Büyükelçimiz Üstün Dinçmen, Senccr Ozsoy ve Beyza Su'nun gö/lerı de, göğüsleri de parladı. Karşılıklı konuşmalarla Avrupa'nın doğu ve batı uçlarında iki ülke arasındaki dostluk köprüsünde dolaştı konuklar. Nişan törenine başta Ekrem Ceyhun birçok bakan katıldı. Nisanlar takılırken Şerif Ercan eşini de çağırdı yanına, onun tüm görevlerinde dcstekleyen bir eş olduğunu belirtti. Birkaç sözcük, ama bayan Ercan'ın gözlerini çok parlattı. O törende bir karşılaşma da benim bellcğimi parlattı, yıllar öncesine döndünı. Rabal Büyükelçisi'yken yitirdiğimiz Nccdet İlci'yi anımsadım. Eşi Mevce İlci'yi ilk kez görüyorum o zamandan beri. Portekizli dostlannı görmeyc gelmiş Ankara'ya, Rabat'ta başlıyor dostlukları, tstanbul ve Ankara'da sürüyor. Diplomatik yaşam, ayrılıklar, kavuşmalarla dolu. Şu günlerdc başkentımizden ayrılmaya hazırlananlar da gittikleri ülkelerde hangi eski dostlara rastlayacak kimbilir! P onlardan biri, sonra kadın plancılardan Oya Cangır. Ayla Kutlu çocuk masallan yazıyor şimdi, ama suyun öteki yakasından yenı bir roman bekliyor dostları. "Bir Göçmen Kuştu O " romanının 2000'li yıllara ulaşan bölümünü... Ihsan Doğramacı ve eşinin sofrasında yabancı konuklar hayli şaşırdılar. özellikle Bilkent'teki Saray Ev'e ilk kez gelenler. Doğramacı evındeki yemeklerin güzel bir özelliği olur her zaman. Büyü^ kelçi Filiz ve ustün Dinçmen onuruna düzenlenen yemek de değerli piyanist Gülsin Onay'ın konseriyle başladı, önce Mozart sonra Rahmaninof ile küçük bir müzik şöleni. Ardmdan çiçekler ve mumlarla donanmış uzun bir masada ni. Daha önce de bulunmuş ülkemizde. Türkolog değil, ama dilimizi çok seviyor. Sofrada yan yana oturduk. Türk sanat mü/.iği konserinde bir şarkı sözcüğünden etkilendiğini anlattı bana. "Sana susadun deyimi başka bir dilde yok" diyor. Bir sevgiliye duyulan özlemin susuzluğunu güzel yansıtan iki sözcük gerçekten. Şlovakya Büyükelçisi CSO salonundaki Mahler konserinde de çok etkilenmiş! Mahler bir rastlantı elbet, Orta Avrupalı diplomat vaktiyle keman çalıyor, orkestra yönetiyor, ama müziğin ötesinde bir gerçek görüyor konser olayında. Atatürk'ün müzik devrimini, Batı uygarlığı düzeyine varma atılımlannı... O konuşmayı kimi po Yaç değil başönemli Mevce tlci Bebek'te oturuyor şimdi, golf oynuyor, minyatür yapıyor, Vahşi Doğayı Koruma Dcrneği'nde çaliîiyor. Boğaz'dan sö/ cderken de çok hüzünleniyor. Bir Boğaz kızı için hüzün kaçınılmaz doğrusu. Onunla konuşurken neler canlandı gözümde, babası Şadi Yazgan, eşi Selma Yazgan, Göztepe Feneryolu köşkleri, güzel bir düğün, uzun sürmeycn bir evlilik, aynlık, yalnızlık, sonra Bcbek koyunda nıutlu yıllar. Mevce ilci Selma Yazgan'ın hâlâ güzel olduğunu söylüyor. Kimi kadınlar böyle, İstanbul'un anıtları gibi, güzellikJerini yitirmiyor. Başkent kokteylleri uzun sürmüyor, konuklar bir başka clçiliğe ya da dost evine koşuyorlar accle. Aynlık trafiği çok yoğun. Dışişleri'nden yurtdışı göreve gidenlfer, ilk dçiliği kutlayanlar onuruna yemeklcr, partiler birbirini izliyor. Kinıi sofralar çok yakın dostlarla çevrili, kimi sofralar çok göıkemli. örneğin Dışişleri Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Yaşar Yakış ve eşinin verdiği partide Mülkiyc'nin parlak bir sınıfının öğrencileri bir araya geldi." Filiz ve Üstün Dinçmen'e güle güle demek için. O sınıfta kimler yok! Değerli romancımız Ayla Kutlu da C U M H U R İ Y E T D E R O İ 7 MA R T BüyÜkclçl Flllz Dinçman (Mftdan UçUncU) v* ÜatUn Dlnçman («oldan blrlnol) Dı*lflarl Bakanlı$ı'ndakl arkadaşlanyla bir yamakt*. Traflkçokyoğun büyük bir damak şöleni ve de satranç oyununa benzer konuşmalar... Profesör Doğramacı tüm konuklannı özelliklerini belirterek selamlıyor, sonra da Dinçmenler'e sesleniyor. Biri Viyana'ya, öteki Prag'a gidiyor. İlk kez yakın ülkelere atandılar. Vaktiyle aynı kıtalara gittiler. Bu görevde yakın ülkelerde komşuluk oynayacaklar. O yemekte önce Prag sonra Viyana Büyükelçimiz konuştu. Ev sahiplcri de çiçek yağmumna tutuldu. Konuşmalar tngilizce, güzel, duygulu, esprili. Profesör Doğramacı da tngilizce konuştu, ama yabancı konuklara sık sık anadilleriyle scslendi. Hepsi çok şaşırdı. Yanımda Şlovakya Elçisi oturuyor, o da Türkçesiyle şaşırtıyor be litikacılann da duymasını isterdim. Sofrada bir yanımda da özger Akad oturuyor Şimdi Çevre Müsteşan, dcncyli bir bürokrat. Yıllarca dış ülkelerde görev yaptı, uluslararası toplantılara katıldı. Paris'te, Londra'da gü/el anılanmız var. Moskova anılan da beni çok duygulandırdı o akşam. Rahmetli Hasan Işık geldi gündeme. ANAP Istanbul Milletvckili Ccnı Kozlu ve eşini de ilk kez Doğramacı'nın evinde gördüm o akşam. Bayan Kozlu hoş bir kadın. Ankara'ya ikinci kez, Dinçmenler onuruna geliyor. O akşam daha sık gelmeye karar verdi galiba. Cem Kozlu politikacı olarak Ankara'da yaşamaktan mutlu mu bilmem. 1993 SAYI 363