Katalog

larıyla başlayıp chanson, blues, caz, John Denver şarkılanyla devam ederdi program. Sibel Tiizün bu mekunda profesyonel olmuştu. Güçlü sesiyle söylediği caz şarkılanyla bizim zenci gırtlaklı ki/.ımızdı Sibel. Hcle Levent Altındağ, Levent Çoker, Şenova Ülker nefesli üçlüsüne 'New York Ncw York'ta vokal yaparken tüylerimiz diken diken olurdu. Sibel şu sıralar bir pop kaseti hazırlıyor, zaten bir süredir sahnede de pop söylüyordu. Caz için bunca umut veren sesine, gırtlağina, şarkıcılığına ihanet ederek. Sibel cazdan popa kayanlardan ne ilki ne de sonuncusu olacak. Ayten Alpman, Rüçhan Çamay'larla başladı bu alışkanlık. 'caz anamız Sevinç Tevs'in kızı Şehrazat önce şarkıcı, sonra bestecigüfteci olarak geçti pop kulvarlanna. Son yıllarda popun gördüğü rağbetle, bu geçiş iyiden iyiye ivme kazandı. Fatih Erkoç, Sertab Erener tümden, Şafak Yaprak, Ayşegül Ycşilnil kısmen bu akıma kapılanlardan birkaç örnck. 1971 Istanbul doğumlu Sibel. Yedi yaşında TRT tstanbul Çocuk Korosu'nda başlamış müziğe, sonra Gençlik Korosu'nda devam etmiş. Çok sesli müzik, Aya Irini konserleri... "Keyifli günler" olarak hatırlıyor Sibel o dönemi. Sonra, tstanbul Devlet Konservatuvan Şan Bölümü'ne girip dört sene okur. Bu arada Eurovision, Altın Giivercln gibi pop müzik yarışmalarına katılır. Kursiyer olarak "Şehir Tiyatrosu"na girer, bir oyunun ışık asistanlığını yapar. Ajlan Biiyükburç'un etkisiyle caza yönelir ve 1989'da profesyonel olur. Barbra Streisand çok etkilemiş Sibel'i; "Barbra Streisand'ı rcsmen çalıştım" diyor. Whitney Houston, Maria Carey ve hatta zaman içinde Elton John, Fredie Mercury. "Şarkıcılık bence o insanların Slb«l (1971 Utanbul doAumlu) Türkç» popa yönalmaslnln n«d*nlnl daha ««nılş bir kltl«y« yömlm* ••kllnd* açıklıyor. kültürünü paylaşan çok fazla insan yok. Şarkıcılık bir anlamda duygu. O duyguları Türkçe'de ifade edebiliyorsam bu tercihim, ama caz söylemek de çok hoşuma gidiyor. Cazdan popa geçmek? Teknik olarak çok şey fark ediyor" diyor Sibel. Jlk kasetini önüne gelenin pop kaseti çıkardığı, Yonca Evcimik, Hakan Peker misali sesleri, şarkıcılık teknikleri son derece yetersiz insanlann bile yıldız mertebesine gelebildiği şu günlerde çıkartmasının avantaj ve dezavantajlarını soruyorum Sibel'e. öncelikle bir yıldır üzerinde çalıştığı bu kasetin furyadan önce planlandığını belirtiyor. "Belki kendimc gereğinden fazla güvendiğim için de/avantaj »lacağını düsünmüyorum. Artık ııc dünyada ne de Türkiye'de eskisi gibi sadece şarkı söylemek değil şarkıcılık. Evet ses var, teknik var, ama onun dışında bir gösteri sanatı da. Kıyafet seçmek de şarkıcılık bir bakıma bugün. Bugüne bütün olarak baktığımızda yenilerin içinde birtakım şeyleri hak etmeycn insanlar var, ama kalıcı olabilecek, güzel şeyler yapabilecek insanlar da var. Bir de talebe bağlı olarak bu kadar çok şarkıcı, şarkıcılığa soyunan insan çıktıkça üretim artıyor. Bu da olumlu." Sibel, iki vılı aşkındır süpcrvizör olarak Serap Ozcan'la çalışıyor. Başta bu insanlara çok ters gelmiş, isimsiz bir şarkıcının neyine gerek diye bakmışlar. "Piyasanın çok dışında bir olaydı" diyor Sibel. özcan alıyor sözü "Türkiye'de insanlar bir yere geldikten sonra profesyonel bir çalışmaya geçerler. Sahneyc çıktıktan sonra dans dersi almak, şarkıcı olduktan sonra şan dersi almak değil hadise. Biz tam tersini yaptık." diyor ve devam ediyor: "Konu olarak Sibel'i alıp iki kişilik bir ekip olarak çalıştık. SibePin neleri iyi, neleri eksik bunları saptayıp eksiklerini tamamlayıp iyi taraflarını güçlendirmeye çalıştık." Kasetje birlikte bir imaj bulunuyor Sibel'e "Özel bir imaj saptamadık ve buna karşıyız. Bunun çok sınırlayıcı ve basit oldugunu diişünüyoru/." "imaj yok, ama çizgisi var. En dominant üç özelliği de gcnç, dinamik ve dişi oluşu." Kasetin prodüktörlüğünü de birlikte üstlenmişlcr. "Her şeyden önce benim kasetim olsun isriyorum" diyor Sibel "Parça seçerken öncelikle şunu düşiindüm, 'bcn söylemek istiyor muyum' diye. Bu otomatikman bir Sibel Tüzün çizgisi • gerektirecek, şarkılar genellikle hızlı ritnıli." Genellikle genç bestecilerin eserlcri hâkım kasette. Bestelcrin bcşi Ozan Doğulu'nun, Ümit Ku/er, tskender Paydaş ve Şchrazat'ın da besteleri var. "Ellerinde olsa bile biriki hit koyup kalanını ikinci kasete bırakırlar. Biz yedi hit olsun istiyoruz" diyor özcan. Kasedin akabinde halen yaptığı haftada iki gece kulüp programına uzunca bir süre devam edecek Sibel. Ama ikili bunun dışında dizi konserler ve çizgisi şimdiden belli bir show da planlıyor. Martla birlikte Sibel geliyor. M yaptıkları şeyleri taklit edip daha doğnısu çalışıp, öğrenip onun üzerine kendi yorumunu getirmektir." Kapkara'daki uzun süreli programında Sibel cazı tümden bırakmasa da ağırlıklı olarak pop söylemeye başlamıştı. Türkçe popa yönelmesindeki temel etken daha geniş bir kitleye seslenebilmek. Peki keyfine kalsa ne söyler Sibel? "Bana kalsa... şu anda hepsini söylüyormuşum gibi hisscdiyortım, gcne hepsini söylerdim. Ca/.ı çok seviyorum, fakat caz C U M H U R İ Y E T DEROİ 7 M A R T 19 93 S A Y I 3 6 3