Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
P A Z A R IIM P E I M C E R E S İ N D E I M Nüf usa alternatif cöziimler çinde yaşadığımı/ çağı herkes kendj mesleğine göre adlandirıyor: Fencilcr "atom çağı", elektronikçiler "iletişim çağı", bilgisayarcılar "bilişim çağı", biyologlar da "kromozom çağı" diyor. Herhangi bir iş günü, yolu Eminönü'ne düşenler ya da Topkapı'dan geçenler gerçeği kavnyorlar: Aslında biz "atom" ya da "kromozom" çağında değil bir "nüfus patlaması" çağında yaşıyoruz. tstanbul için gcçerli olan yüzde 5'lik anormal nüfus artışını değil de Türkiye'nin geneli için geçerli olan daha mütevazı yüzde 2.3'lük artış oranını ele alalım. Renkli bir model olarak da ncolitik çağın şafağı sayılan M.ö. 10000 yılında bomboş bir Türkiye'ye bir Adem'le bir Havva bırakılıp bu çifte "Yılda % 2.3 oranında çoğalınız" talimatının verildı ğini varsayalım ve soralım. Bugün Türkiye'nin nüfusu ne olurdu? I Nüfiısumuz sizcc çok mudur, az mıdır? B.A. Tarihe bakarsak insanlann organizc bir biçimdc toplanıp savaştıklan çağlardan beri paylaşılacak kaynaklann uğruna can verilecek kadar kıt olduklannı ya da insan nüfusunun bu kaynaklara göre fazla olduğunu kavranz. Sonuçta insan fazlalığı, veba salgını ertesileri dışında hep sorun olmuş, ancak bıçak kemiğe son yüzyılda dayanmıştır. Matematiktc tek bir sayının çokluğu, azhğı söz konusu olamaz; sayılar birbirleriyle kıyaslanarak değerlendiri politikası haline getirerek felaketten ve fakirlikten kurtulabiliriz! İyi, ama doğum kontrolünc itiraz cdenler, karşı çıkanlar var! Aile planlamasından başka yol yok mudur? B.A. Olmaz olur mu? Hem de pek çok yol vardır! Mesela? B.A. Mesela bir militarist çözüm vardır! Bunu bize tarih öğretir: Nüfus fazlası, at fazlasına bindirilip sefere yollanır. ölen ölür, kalanlar ganimeti paylaşırlar. Bu çözüm üst üste yenilip toprak vergiye bağlanır. Bu tarihi yöntem "serflik" ya da Osmanlılardaki "çiftbo/.an akçesi" usulleriyle yürütülmuştür. "Uhrcvi çözümler" de vardır: Ekonomide yer bulamayanların bir kısmına özcl giysiler giydirilip bir ruhban sınıfı oluşturulur. Böylece bunlar ekonomide yer bulmuş olurlar. Bu ruhban sınıfına. kaydedilenler, eski kader ortaklanna bu dünyada ekonomide yer bulamayanların ahirette en lüks yerlere oturtulacaklarını anlatır dururlar. Fani dünya, sabır ve sükunetle geçiştirilecek bir ara rejim olarak tanımlanır. Son seferden dönen olmadığından bu çözümü çürütmek ya da ispat etmek olanaksızdır. Başka? B.A. Zengin toplumlarda ekonomide yer bulanlar nüfusun yüzde 80'ini oluşturur. Bunlar ağır, ama dayanılabilir vergiler öderler; bu gelirle ekonomide yer bulamayanlara kaynak aktanlır. Ancak bu durum aynı düzenlemeyi gerçekleştirememiş toplumlarda bir göç özleminin oluşmasına yol açar. Oralara fakir ülkelerden göç başlar. Zengin ülkeye kapağı atan gariban belli bir sayıya ulaşınca, o ülkenin yerli garibanı faşistleşip yeni gelenleri kovalamaya başlar. Fakir toplumlardaysa insanlann yüzde 20'sine ekonomide yer bulunur; halkın yüzde 80'i zamanla yukandakileri rahatsız cdecek kadar güçlenır. O /aman yüzde 80'lerin ufak bir bölümüne üniforma giydirilip silah verilerek durum korunur. Eski demirperde ülkelerinde bunun bir varyantı uygulanırdı: yüzde 20'lerin işleri ve gelirleri 5'e bölünür, yasalarla herkese iş ve gelir sağlanırdı. Bu çözümde bir yumurtayı beş kişi taşır, ama yine beceremeyip kırardı. Bu nedcnle kimse omlet yiycmez, sonuçta insanlar homurdanmaya başlarlardı. O zaman nüfusun bir bölümüne üniforma giydirilip silah verilir, homurdananlar susturulıırdu. Gördüğünü/ gibi bir ülkede mutluluğa ermek ya da öyle görünmek için doğum kontrolü ve aile planlamasını uygulamak şart değildir. Militarist, uhrevi, baskıcı rejim çö/ümlemeleri gibi senelerce uygulanmış alternatif cöziimler de vardır! Aile planlamasını beğenmezseniz bunları uygulamak zorunda kalırsınız... M (1) Bu bılım adamı. adının açıklanmasını ıslemedığınden kendınden B A olarak bahsedeceğız Liselerde "mürekkep faiz" problemlerini herkesten önce çözenler, hele bir de elektronik hesap makineleri varsa şanslarını deneyebilirlcr ve hüsrana uğrarlar! Cevap standart bir hesap makinesinin havsalasının alamayacağı kadar büyük olacağından ekranda sadece "error", yani "hata" yazar. Gerçek sayıyı buraya yazmaya kalksak yazımızın çoğunu bu sayı kaplardı! Bu şaşırtıcı sonucu sindirebılmek için bu sayıda insanın oluşturacağı hacmin dünya vc güneş sistemi ölçülerini aşıp tüm evrenin ınilyon kere nıilyon kare milyar kare milyar misli olduğunu bilmemi/ yeter! • Bu gcrçeğe rağmen Türkiye'de yürürlükte olan hı/lı nüfus artışının yol açtığı ve gelecekte yol açacağı fclakctlcri göremeyenlerin sayılan hiç de a/ dcğildir! Hâlâ "Bu toprakların daha milyonlarca insanı beslevebilcceüine" inananlar ve "Yüz milyonu bıılduKumuzda şu ya da bu komşumuzun hakkından gelcccğimizi" ileri sürenler var.. Gerçeği öğrenmek için nül'us ve istatistik konusunda u/man bir bilim adamımızla görüştük. (1) C U M H U R İ Y E T D E R O İ 7 M A R T lir: Bir toplumda fertlcrin çoğu yeterli gelir sahibi olabiliyorsa, o toplumda rahatsı/ cdici bir nüfus fazlalfğından bahsedileme/. Buna göre 125 milyon nüfusa iş bulabilen Japonya, 330/km nüfus yoğunluğuna rağmen iyı durumdadir; buna karşılık Türkiye nüfus yoğunluğunun daha elverişli bulunmasına, 75/km olmasına rağmen altmış milyona dar gelmektedir! Bu durumda, nüfusunu bugün bilc besleyemcyen, belli bir düzeyde yaşatamayan Türkiye'de, bi/. doğum kontrolünü çok ciddiye alarak, bunu bir devlet 3 6 3 kaybetmeye başlayıncaya kadar gcçerli olur. Bugün ganimetine değecem bölgelcrde savaş olması güçlü ve zengin devlctlerin çıkarına olmadığından bu çö/üm artık pek kullanılmıyor. Artık sadece Libya ve Çad'ın Büyük Sahra'nın kumlannı kontrol etmek için savaşmalarına izin veriliyor. Başka çö/ümler var mıdır? B.A. F.konomide yer bulamayanlar diğerlerinden aynlır, köylerde oturtulup, kapalı bir ekonomi içinde hapsedilip kcndi kendilerine yetmeleri sağlanır. Köyü terk etmeleri ya yasaklanır ya da 1 9 9 3 S A Y I 15