Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
"videoklip" sözcüğü de ilk kcz mü/ik endüstrisinde kullamlmaya başlandı. Nc var ki bu tür çalışmalar pek hızlı yaygınlaşamıyordu, çünkü videokliplerin maliyeti o güne dek endüstrinin alışmadığı oranda yüksek bir scyir izliyor vc promosyon bütçesini şişiriyordu. Karşılığını almak ise pek kolay değildi. Bu tür malzemenin kullanılacağı televizyon programı sayısı bir hayli sınırlıydı ve nıilyonlarca dolar harcayaraİc yapılan videoklipler bir, bilemediniz iki gösterimden sonra rafa kaldırılabilirdi. 1981 ya/ında, tüm bu gidişi değiştirccck çok önemli bir gelişim yaşandı müzik dünyasında: ABD'de ycpyeni bir özel televizyon kanalı, tamamını mü/.iğc ayırdığı yayın saatleriyle kablo abonclcrine ulaşmaya başlamıştı. önceleri televizyon dünyasındakilerin "Delilik, altı ay içinde Naoml Campball Mlchacl Jackson'ın kliblnd* rol aldı. batarlar" dediği ve hafifbunlar dışında dinamik vc farklı bir ten alay ettiği MTV, daha ilk yılında reyöntem gelıştircmemişti. Müzik cnkor sayıda izleyiciyi kendine bağlayadüstrisi tclcvi/yonu kullanmuyı başarrak herkcsi şaşırttı. makla birliktc, radyodan aldığı vcrimi Son derece akılcı bir yayın politikası clde edemcmişti hcnü/. izleyen MTV, kullanacağı malzemeyi Televi/yondaki mü/ik programlarıngarantilemek için plak şirketlerine cadaki durgunluk, kimi arayışlar vc ilzip bir teklif götürdü. Hit ya da hit olginç dencmelcr görülmekle birlikte, masını bekledikleri her parça için yapayetmişlerin ortalarına dck sürdü. Plak caklan videoklipleri MTV sık sık ekşirkctleri radyolara yönelik promosranlara getirmeyi taahhüt ediyordu. yon çalışmalannda, sunacakları sanatKanalın çalışma biçimi, radyolar gibi çının yeni plağtndan bir kopyayı ve biolacaktı. Nc var ki radyoda yalmzca yografik bilgileri ulaştırılmakla yetiniparçayı içeren plak çalınırken, MTV'de yorlardı istasyonlara. Telcvizyonlar iaynı parça, özel olarak çekilmiş görünçin farklı bir sunuş biçimi ise pck akla tülcriylc ekrana gelecek ve televi/yon gclmediğinden, yapııncılarla bağlantı tutkunu mü/.ikscverleri kendine bağlakurmakla yetinıliyordu. Acaba yalnızyacaktı. Gerçekten de beklenen oldu ve ca televi/.yonlara ve televizyon izleyiciyeni kanalın gün boyu yayımladığı vilerine yönelik farklı bir ürün hazırlanadeokliplcr i/leyiciler tarafından çok scbilir miydi? Ya da böylc bir şey yapılvildi. Otc yandan, bu ctkili promosyon, malı mıydı? albiim vc single satışlannı da hatırı sayılır biçimde hareketlcndirmişti. BöyleBeatlcs'dan ayrılan John lxnnon, o ce, plak ijirketleri, yayımladıkları hit agünlerde rock operalanyla haşır neşir dayı parçaların çoğu için ayrjca birer olan The Who, müziğinde düş gücünü de videoklip Çektirmeye başladılar. Zaharekete geçirmeye hazır çok sayıda manla bu, her single için videoklip çekunsuru barındıran' Pink Floyd ve birkaç tirmeye dönüştü. isirn" daha, önem verdiklcri parçalan ıçin özel çekimler yapmaya başladıklaScksenlerin ikinci yansında videoklip rında, mü/iğin televi/yondaki sunuolgusu müthiş bir yaygınlığa ulaştı. Armunda da bir devrim başlamak üzereytık MTV, her yıl verdiği dü/enli müzik di. Ancak bu işı baştan sonra planlayaödüllcrinc "videoklip" kategorisini de rak yaşama gcçiren ilk topluluk Quecn eklemişti. Aynı katcgoriyi, Grammy ve oldu. Freddy Mcrcury vc EMI şirkctiBrit Awards da listesine dahil ctti bir sünin aldığı kararla, topluluğun listclerc re sonra. Sanatçılar, yapımcılar, firmabonıba gibi düşcn parçası "Bohemian lar, scnaristler ve yönetmenlcr, gıderek Rhapsody", kalabalık bir ekibin ö/cl bu iş için daha da fazla /aman ayırmaçalışmalarıyla ve bir senaryo eşliğinde ya başladılar. Harcanan miktarlarda fılme aktarıldı. Bu çalışmayla birliktc da çok büyük artışlar görüldü. Ama arC U M H U R İ Y E T DERBİ 7 M A R T 1993 SAYI 363 tık plak şirketleri televizyon kuruluşları, belirelenen bir telif ücretini plak şiı> kcli hesabına yatırmaya baş,lamış,lardı. Dolayısıyla vidco klip, "endüstri içinde endüstri" halini aldı kısa sürc içinde. Seksenlarin sonlanndun itibaren artık bu sektörde ünlü senaristlerin yazdığı senaryoları ünlü ve pahalı yönetmenler fılme alıyorlardı. Çekimlerde yalnızca parçanın sahibi topluluk ya da şarkıcı değil, dünyanın en pahalı modellerini ve film oyuncularını da görebiliyordunuz. Naomi Campbell, Iman, Cindy Crawford, Kim Bassingcr bunlardan yalnızca birkaçıydı. Bilgisayar teknolojisindeki yeniliklcr de ki!>a süre içinde videoklip sektörüne başanyla uygulanmaya başladı. Üç boyutlu ve derinlikli çizimler, fantastik animasyonlar, izleyeni bir anda alıp götüren görsel efektler, bilgisayarlar aracılığıyla videoklip sektörüne aktarıldı. Bu cihazlarla son derece etkili işler yapabiliyordunuz, ama maliyetler de aynı ölçüdc yükseliyordu. Sözgclimi, klip yapımcılarının gözdesi olan (ve Enya'nın "Orinoco Flow" klibinde harikalar yaratan) Harry adlı bilgisayann sağladığı olanaklar sınırsızdı, ama kullanmak istcycnler bir saniyesine 5000 dolar ödemek durumundaydılar. Türkiye'ye videoklip hem kavram hcm de uygulama olarak oldukça geç girdi. Sözcük günlük konuşmalarda kullanılır olduğunda, 1986'nın sonlarına gelmıştik. Bu dnğrultuda yapılmış çalışmalara ise birkaç yıl öncesine dek rastlamadık. Çünkii, plak şirketleri böyle bir çalışma ıçıne ginneyc gcrck görmcdiler. Videklip yapmak plak şirketinin işiydi, ama bunları nercdc yayımla'yacaklardı? Hcnüz iki kanallı olan ve inatla "denetim" ilkelerini koyu bir sansür düzeyindc tutan TRT, dışarıdan gelecek kliplcri (üstclik bir dc para ödcyerek) asla yayımlamazdı. Kcndisi de gazino tipi programlarla yetinip ö/clliklc Türk popunu es geçme konusunda kararlı görünüyordu o sıralar. özel telcvizyonlar doksanlarla birlikte patladığında, bu görünüm birden değişti. Artık sansür kaygısı olmaksı/ın, ürctilen her videoklip ekranlara gelebilirdi. Ama kim yapacaktı bu klipleri? Unkapanı'ndaki plak şirketi patronları arabeskle ve Türk Mü/iği'yle haşır ncşir oldııklarından, "satmaz" gözüylc baktıkları pop ürünler için klip harcaınasına girmcyi düşünmüyorlardı bile. Onun yerine, hayli yaygın bir söylentiye göre, farklı bir "yöntem" uyguluyorlardı promosyon için: Klip için harcanacak paranın çok daha azını, neredeyse maaş gibi kimi eğlence programı yapımcılanna ödemek ve bunun karşılığında onlardan kendi sanatçılannı ekrana çıkarmalarını talep ctmck. (Bu söylentı, bugünlerde ıyicc ayyııka çıkmış durıımda.) Ancak artık çanak antcnlc, kabloyla vc vabancı müzik programlarıyla dünyada nclcr yapıldığını gören i/lcyicilcr, aynı şeyi bıırada da lalep cdiyorlardı. Sanatçılar da klip konusunda giderek daha ısrarlı olmuşlardı. Son bir iki yıl içinde ekranlarımı/da gördüğümü/, sayılan artan vidco klipler işte bu baskınm escri. EnıcPin "Faka Bastın", Scrtab'ın "Sakin Ol"; Nilüfeı'ın "Şov Yapma" ve Riiya'nın "Baba" adlı klipleri firmalarca üretılen örneklcr. Hepsinde geniş ekipler çalıijmış ve çok para harcanmıs, Ama yine de imgc konusundaki kolayctlık hcnüz aşılmış değil. "Macunlu sohİK'tler" dcıken macun satan adanı, "Mangaldan taştı küller" derken de küllcri savrulan mangal görmck durumundayı/ hâlâ. Ne yapalım, bugünRUya Ersavcı'nın Baba'sı aen dönsmin «n s«vll*n kllpl*rlnd«n. lere dc şükür. 4 13