24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kömüpmü,kültüpmü?.. Sanlrala kömür yetiştirmck isteycnlcr, artık öylcsine "gö/ü kara" bir tııtum içerisine girmişlerdir ki 1983 yılında antik kentin bu kez "başka yerc taşınıııasını" bile gündcme getirebilmişlerdir. Enerji Bakanlığı'nın bu "eiddi" ve "tarihe saygı için /orunlıı gördüğü" önerisini inceleyen Anıtlar Yiiksek Kurulu, isteği scrt bir diilc reddcdcrek şu kururı alır: "Dünyu litcratüriinc geçmiş, ayakta birçok vapısı nlan bir aıılik kenı, altındaki kömürdcn çok daha dcğcrlidir." Ne var ki bu karan alan kurıılun ömrü pck uzıın olnıaz. Aynı yıl yeni bir yasayla oluşturulan Taşmmaz Kültiir ve Tabiat Varlıklan Yüksek Kurulu, on ay sonra Enerji Bakaıılığrnın öncrisini bu kez uygun bularak, "giderlcri TKK vc 1 Kİ tarafından karşılanmak iizere iki yıl içinde Slralonikcia'nm kömür rezerv alaııı dışında bir yerc taşınmasına" karar verir. Neyse ki!.. Evet, neyse ki o iki yıl çok çabuk geçer ve bu arada taşınma işinin öyle pek kolay olmadığı, "kentin altındaki köıniiriin değerindcn daha pahalıya mal olacagı" anlaşılır: Aııcuk bu kez de. "hiç dejjilse" nekropol ulunınm. yaııi antik mezarlığın kaldınlmasma ra/.ı olunur. Henıen anlaşılabileceği gibi sonunda mezarlık kaldırılmaz, kepcelerle yok edilerek tarihten tümüyle silinir, yok edilir... Esklhlsar'ın başına gelenler... Yatağan Temıik Saiıtralı, antik Stra Santral'dan korunmak Içln düzenlenen toplantı, "landarmanın koruması" altında yapıklı. tonikeia'yı böylesine kuşatıp yutmaya çalışırken Onun yüzlerce yıllık dostu olan Eskihisar köyünü isc tiimdcn gözden çıkartmış ve insanlanndan da ayıranak, yalnızlığa ve yok oluşa terk ctmiştir. 1958'de bir deprem geçiren Eskihisar, imar ve Iskân Bakanlığı'nca o yörenin geleneklerine ve kültürünc uygun bir minıariyle inşa edilen "at'et evleri" ile birlikte, kimliğini pek yitirmeden yeniden yaşama kavuşmıiijtu. Ne var ki 1983'teki "termik santral depremi" çok daha aennasız oldu ve bütün köy istimlak edilerek o eşsiz kültürü yaratan ve yaşatan insanlanndan hızla boşaltıldı. Bugün Eskihisar, metruk bir sivil mimarlık müzesi olarak, yirmi yıllık bir kömür rezervi uğrıına insanlığın elinden koparılıp alınıyor. Termik santralın üretliği elektrik, koca bir uygarlığı karartıyor... Jandarmanın koruduğu sempozyum Aslında Yatağan ve Mıığla bölgesindeki insanlarıınız, yaşamlannı ve küttürlerini karartan bu santrala karşı yıllardır direniyorlar, karşı çıkıyorlar. Bu amaçla düzenlenen ctkinliklerden biri, 1989 yılının 5 haziranında, "Dünya Çevre Giinü" nedeniyle, Eskihisar'ın terk edilmiş köy meydanında gerçekleştirilmişti. Meslek Odalan, Insan Haklan Derneği, Muğla Barosu, belediye ve çevreci kuruluşlar, köylülerin de yoğun katılımıyla çınar altı kahvesi önünde toplan mışlar, o gün akşama kadar neler yapılabileceğini tartı^ınışlardı. Kamuoyuna "köy meydanındaki halk sempozyumu" olarak yansıyan bu coşkulu toplantının sonunda, yine kamuoyuna ve "yetkililere" sunulan ortak bildirgc ise şu saptamayla başlıyordu: "Çevrenin vc insanın korunması, kalkınnıanın önünde engel değil, ta kendisidir. Yaşam kaynaklarıııı, halk sağlığıııı ve doğal, kültürtl değcrleri hiçe sayan bir enerji üretimi politikası, yüksek iasan uygarlığına aykırıdır, terk edilmelidir..." Toplantının ilginç bir özclliği, bu ilko lerin "sıkı" bir "jandarma koruması" altında belirlenmesi oldu. Her zamanki gibi "yetkililer" yine ortalarda yoktular, ama Yatağan jandarması, devlctin dııyarlıhğını l'azlasıyla kanıtlamış, toplantı siiresince meydanı cember içine alarak, halkı olası tehlikelere karşı "silahlı" bir konıma altına almıştı. O akşam Muğla'ya dönerken, bir dostumu/un şu değerlendirmeyi yaptığını anımsıyorum: "Jandarma bizi kime karşı korudu, doğrusu pek anlayanıadım. Ama galiba santrala bir şey yaparız diye, ihtiyatı cldcn bırakmamış olmalılar..." ...Ve radyasyon olayı Devletimiz yıllardır, termik santrala yönelik clcşlirilere işte bu düzeydc ilgi gösterirkcn, radyasyon gerçeğine karşı da yine aynı düzeyi yıllardır sergiliyor. Geçen günlerde sanki yeni ve "bcklenmedik bir olaymış" gibi karşılanan, uranyum yüklü kömür külleıinden savrıılan radyasyon, çok değil, iiç yıl önce de yöredeki duyaılı kesimlerce dile gctirilmiş, basında günlerce yer alan habcrlcrle de tüm ülkeye duyurularak, "yetkililerin" dikkatleri eekilmişli. I99Ü yılındaki bu uyanlardan sonra ise alman önlcmler sadece "radyasyon düzeyini ölçmekle" :>ınırlı kalmış, daha "sıkı" bir önlem olarak isc termik santralda ve küllerin depolandıgı yerlerde araştırma yapmak isteyen bilim adamlarına kapılar kapatılmıştı. • > Aradan üc yıl geçti vc gazete haberleri yine aynı ürpertiei başlıkları taşıyorlar: "Yatağan ve Muğla'da radyasyon tehlikesi..." Anlaşılan asıl lehlike, ne kömürdeki uranyumdan nc de ikide bir düzeyi yükselen radyasyondan kaynaklanıyor. Asıl tehlike, Türkiye'de hükümetler değişse bile, bir lürlü değiştirilemeyen "insan haklarına aykırı kalkınma anlayı^ında" yatıyor. Sözümüzü, Yatağanlı maden işçilerinden, Çorumlu Ozan Aşık Abbas Balcı'nın 1990 yılında sazıyla seslendirdiği şu dizeleriyle bitirelim: "Yatağan'ın sıcağından, Şu termiğin duınamndan, Kömürü, uranyumundan Bcdcnimiz hcder bi/im..." < \Bilirkisiheyetinm raporu 'Yatağan cevreslnde eanlıtonn yasamastmueae Termik santralZehır yağıyor zehir saçıyor Yalaflan Tarmlk Snnlfilı'nın baca lllltrelsrl arızDlondı... H.Vı'.rrx'iU'î Ü>«* a *ji» *"';*ı' » ™ * İMM ı^«rı NUMUNt«.DIUW':,: Valaöan lermik Sanlralı'jıdan sözedilince basımı öne eayorum' Demireli utondıran bacalar! Yatağan'a kül yağdı Ul •*"* £w(» Yatağan'daki uranyum ve radyaayon gerçağina, çavraciler Uç yıl önca da dlkkat ç a k m i f tl. ia t; CUMHURİYET DEROİ 7 M A R T 1993 SAYI 363 1 B 8 B 9 0 yıllarına alt bazı gazete habarlarl... 17
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle