Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
vardı. Aslında çekim bir yıl iki ay sürdü. Fikrimin İnce Gülü 1.5 milyon dolara mal oldu. Basında yapımcı Cengiz Ergun'u batırdığınızla ilgili yorumlar çıktı? •• Filmin malıyeti kendi içinde biiyümeye başladı. Dışandan kaynak gerekiyordu. Bunun için de filmi büyütmek gcrekiyordu. Giderek çıkmazın içine düijtüm. öyle bir noktaya geldik ki Türk sineması filmi kotaramayacaktı, dışandan para alabilmek için dışanya fılm yapma endişesi başladı. Sonunda Fransız sineması için küçük, Türk sineması için çok büyük bir bütçeye ulaştık. Film bir yol öyküsü mü, yoksa cli yüzü düzgün bir komedi mi? •• Trajikomık diye nitelenen tür. Tunç Okan çi/gisi denen çalışmanın devamı. İlyas Salman'ı başrole seccrken nasıl bir beklentiniz vardı? •a İlyas'ın fılmlerini daha önce izlememiştim. Pek fazla saygınlığım da yoktu. Bir video filminde yakaladım aradığım tipi. Benim kafamdaki tipti, aslında İlyas değildi istediğim. tlyas'ın bu işi iyi yapabileceğini hissettim Filmin, yazar Adalel AğaoğltTyla yasal sorunu var. Nedir bu anlasmazlık? •• 1984 yilında Adalet Ağaoğlu ile 10 bin dolar karşılığı şirket anlaştı. Zannedersem Türk sinema tarihinde verilmiş en büyük para. O güne kadar Ağaoğlu başka yönetmenlere senaryoyu vermişti. Teklifi gayet iyi karşıladı. 'Yazın, getirin, beğenirsem kabul ederim' dedi. Ben de aynen, 'tmtihana girer gibi size senaryo getireceğiz. Siz şurayı düzeltin diyeceksiniz. Böyle şey olmaz. Ben 40 sayfa yazanm ve de olaya nasıl baktığımı anlatınm. Kabul ederseniz tüm özgürlüğe sahip olurum ve filmi çekerim' dedim. Kabul etti. Yazdım getirdim. Bana kitaba kimsenin böyle yaklaşmadığını ve mutlu olduğunu anlattı. Ondan sonra senaryoya devam ettim. Çekimden önce nezaket icabı senaryoyu ilettim. Bundan sonra olaylar gelişti. önce basın yoluyla İlyas Salman'a karşı çıktı, oynayamaz diye. İlyas Salman'a karşı çok büyük bir saygısızlık. Olay böyle kaldı. Günün birinde avukattan mektup geldi Isviçre'ye. Dava açılmış. Üç kişi filmin romana uygunluğunu in celeyip bilirkişi raporu verecekmiş. Ne hakla bu yetkiyi kendinde buluyor, anlamıyorum. Antalya'da film ikinci, siz birinci seçildiniz. Bunu nasıl yonımluyorsunuz. Ayrıca İlyas Salman'ın scçilınemcsinde politik cıidişeler var mıydı si/cc? wm Festivale bir cserin hakkını tam anlamıyla veren bir kurum olarak bakılmamalı. Ben hiçbir zaman ödül şartlanmasıyla gitmiyorum festivale. Uzun sürc yurtdışında yaşamanın getirdiği bir Türk sineması özlemi var. Ondan katılıyorum festivallere. Dedikodulara göre tlyas'ın birinciliği herkesçc bcklcniyordu. Filme büyük katkısı oldu. Politik görüşü kendisinin ama ben onun oyunculuğundan çok mutlu oldum. Sonuca neyin etki ettiğini bilemiyorum tabii. Uzun yıllar ülke dışındasınız. Gözlemlcdiğiniz kadanyla sinemamızın dünyadaki ycri nc? •• Sinemamı/ın dışandaki başansı son derecc abarlıldı. Dışanda tanınan filmlcrimizin sayısı bir clin parmaklarını gcçmez. Biraz Otobüs, Ardından Sürü ve Yol. Burada bitiyor. Festival fılmleri var başan kazanmış; ama dağıtıma girememiş. Sıradan sinema seyircisine sorsanız Türk sinemasını, Yılmaz Güney der, bir de Yol der, başka bir şey hatırlamaz. Yol'dan sonra işin egzotik yanı bitti. Kırsal hayat, kan davası gibi tcmalar tükenince ortaya küçük burjuva çıktı. Yani sol ideolojiden sonra büyük bir konu sıkıntısı başladı. Yönetmenler Türkiye'yi iyi bilmiyorlar, artık dünyayı iyi tanımıyorlar. Antalya'da baktım genellikle fılmler seks etrafında dönüyor, sanki diğer sorunlar halledildi gibi. Üç filmle nasıl katkıda bulundunuz sinemamıza? ^ Ben aslında yazar olmalıydım. Bu sürede bütün çabamı yazarlığa verseydım, daha fazla şeyler yapabilirdim şüphesiz. Ama topu topu üç film çekebildim. Yazar kalemle yazıyor, yönetmen insanlarla. Yalnız anlatım değil, estetik endişe ve müzik de gerekiyor. Fikrimin İnce Gülü bence en iyi filmim. Otobüs ve Cumartesi Cumartesi'de nasıl sinema yapılabileceğini öğrendim. Asıl çabam şimdi başlıyor sinemada. ^ New Yorklu entelektüellerin dünyası Woody Allen'ın son filmlerine dikkat ettiniz mi? Hepsi derin yaşam dersleriyle dolu özellikle Suçlar ve Kabahaller'den sonra Allen açık açık insan ilişkilerini sorgularken sağlam bir karamizah diliyJe anlatıyoryaşamı. Kocalar ve Karılar (Hus bands and VVİves) Allen'ın yazıp yönettiği 22. filmi. Yedinci yılın sonunda evliliklerini değerlendiren, yeni kararlara yönelen bir çittin öyküsü Gabe ve Judy (Woody AllenMia Farrovv) yâkın arkadaşları Jack ve Sally'nin (Sidney PollackJudy Davis) ayrılmaya karar verdiklerini öğreniyorlar. Kısa zamanda onların llişkilerlnde de bazı aksaklıklar, sorular günışığına çıkıyor: "Sence ben frljlt mlyim?", "öğrencllerlnle beni Mla Farrow, bu filmd*n «onra Allan'dan ayrıldı. aldabyor musun?". Gabe ile Judy de ayrılıyor. Gabe, genç sız bir eleştiri 'Kocalar ve Karılar'. öğrencisiyle lllşkiye giriyor, Judy de Film ABD'de büyük ilgi gördü. Tabii buSally'nin erkek. arkadaşı Michael'ı elin na etken filmin niteliğinden çok Allendenalıyor... Farrovv çiftinin yaşadığı skandal. Ama bu New Yorklu entelektüellerin kapalı film anlatımı ve tekniğıyle de aynı ilgıyi dünyası'na yer yer sinirli, yer yer acımahakediyor şüphesiz. 4 Lorenzo'nun yaşam savaşı Lorenzo üç yıllık ömrü kalmış bir minik. Hastalığının ilk belirtileri görüldüğünde sıradan tropikal bir hastalığa yakalandığına inanılmış Babanın işi nedenıyle Doğu Afrika'da Komor Adaları'nda yaşadıklarından akla ilk gelen böyle bir hastalık olmuş. Ancak sonra Lorenzo'nun yağ asitlerinin artmasıyla sinir hücrelerıni zedeleyen ALD hastalığının pençesine düştüğü anlaşılıyor. Doktorlar yapacak bir şey olmadığını söylüyorlar Ancak anne ve baba yaşam dolu, sevimli Lorenzo'yu kaderin eline bırakmıyorlar. Lorenzo'yu kurtarabilmek için her türlü fedakârlığı yapıyorlar. Gerçek yaşamdan alınan bu öykü, Loraıuo'nun Yağı, Susan Sarandonı Oscar'a aday yaptı, Lorenzo ve ailesının acıkiı öyküsü salonları gözyaşına bogabilir. < 19 Adalet Ağaoğlu: "Sanatçı hakları korunmalı" Ben 1984 yılında 2 milyon 750 bin lira aldım. Dolar lafı nereden çıktı, bilmlyorum Ayrıca diğer yönetmenleri beğenmediğim de doğru değil Memduh Ün, Kemal Sunal ve Fatma Girik açık açık komedi (ilmi yapmak istediklerini söylediler, dürüst davrandılar Ben de kabul etmedim. İlyas Salman konusunda ise demlş olabillrim onları, anımsamıyorum. Gönlümde yatan o tip değildi yalnız. Evren Film'le dört yıl için yaptığım sözleşme zaman aşımı nedeniyle geçersizleşti. Bunun için avukatlarım vasıtasıyla bu sözleşmenin feshi davası açtım. Türkiye'de sanat eserlerinin kulanımı ve yararlanılması konusunda uzmanlaşma yok. özel TV'lerin artmasıyla bu konu sık sık karşı mıza çıkacak. Ben sanatçı haklarının korunmasına dikkat çekmek istiyorum. M Loranco'nun Vaf yafanmif bir öykü. C U M H U R İ Y E T OERBİ 7 MART 1993 SAYI 363