06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

A S E N U S A R 8 E Z E R yşe düştii pazara/ Uğramasın nazara", "Hantsi geldi pazara/ Haber verin lazlara", "Kamıbahar çiçek", "Batan mağazanın mallan bunlar. Topatan tüccann mallan bunlar".. Bir semt pazan deyince aklıma ilk gelen pazar sesleri bunlardı. Bir de meyve satıcılarının müşteri çağnşlan, u grip doktoru burda" (Portakal, limon), "Şekersiz pişir hanımabla, bu kabak Adapazarın", "Bcn ucuz satarım, bostan kaynananıın.." Eh bu seslen de epcydır ö/Jemiştim. Pazara çıkmak benim programımdan çıkmıştı yıllardır. Ancak "marketlere" uğrayabiliyordum. Pazara çıkmanın yolunu yordamını hatırlamaya çalıştım. Sabahlan satıcılar siftah etmemişlerse (henüz hiç alışveriş etmemişlerse) biraz "pazarlık" edebilirsiniz. Ama yine de ilk gördüğünüz meyveyi sebzeyi almayın. Bir dolaşın pazan, daha ucuzunu ya da daha güzelini bulabilirsiniz. Bu yöntem pazann en kalabalık saatlerinde geçersizdir. Daha iyisini ya da ucuzunu ararken, ilk bulduğunuzu da yitirebilirsiniz. (Döndüğünüzde satılıp bitmiş olabilir.) En iyisi, her hafta aynı satıcıdan alışveriş etmektir. Sürekli müşterisine başka türlü davranır pazara (Semt bakkalı, kasabı da öyledir. Marketlerin, hele süpermarketlerin, böyle bir özeni yoktur). Eğer seçme sabnnız varsa, ya da ille ucuz olsun da sebzenin, meyvenin cinsi önemli değil diyorsanız akşam saatini bckleyin. Seçilip kalan sebzelerin, meyvelerin fıyatı yanya yakın düşecektir. Satıcılar, ellerinde kalan malı, seçmemek ya da hepsinı almak koşuluyla çok ucuza verecektir. (Bazen satılmayan mallan döküp gitmek zorunda kalırlar çünkü. Son zamanlarda kimsenin işine yaramasın diye, döktükten sonra, kamyonete çiğnetenler de var. Merter'de, işten eve dönüşlerde böyle biber domates ölülerine çok rastladım.) ItUnkul'un Srat Pazarlan tstanbul'da adım başına bir süpermarket de düşse pazarlann modası geçmedi. Pazarcılıkla geçinenlerin sayısı arttı. Seyyar satıcılan bir araya toplayıp, belediye pazarlan açılsa da, hem halk hem satıcılar sürdürdüler pazar alışkanlığını. Suriçi denilen bölgenin en ünlü semt pazan, Fatih'teki Çarşamba Pazan'dır. Fındıkzade'nin Cuma Pazan, Kadıköy'deki Salı Pazan öteki ünlü pazarlardır. Beşiktaş'ta, Bakırköy'de de büyük pazarlar kurulur. Zaten, Etıler, Ulus, falan gibi yeni ve varsıl semtlerin dışında İstanbul'un her semtinde, her gün bir pazar kurulur. Ankara'da lzmir'de de öyle. Istanbul'un eski semtlerinin çoğunda bu pazarlann kurulduğu alanlar bellidir. Kasımpaşa'nın eski adıyla Tabakhane Meydam'na kurulur cuma günleri pazar. Satıcılar, sürekli müşterilerine, gelecek pazarda ödemek üzere kredi bile açarlar. Büyük ve ünlü pazarlara bir de, giyecek eşyası, kumaş, düğme, tabakcanak alışverişi için gidilir. Son yıllarda Salı Pazan'nın adının duyulması biraz da bu yüzden. Mağazalarda ya da Mahmutpaşa'da kesesine uygun bir şey bulamayan, Çarşamba, Salı ya da Cuma pazanna gider (Fatih, Kadıköy ya da Fındıkzade'ye) Beşiktaş Pazan'nda, lsveç'te "kupon" satılan yazar portreli tişörtleri, Demir özlü'nün kansı Ul "A PAZARIN SESİ SOLUĞU CIKMIYOR la'nın "neredeyse bedavaya" aldığını bir masal gibi dinlemiştim. Fındıkzade'nin ünlü Cuma Pazan'na gitmek için yola çıkarken, doğrusu hayaller içindeydim. Sebzelerin, meyvelerin cümbüşü karşılayacaktı beni. Ara sokaklarda, elbise, perde, ayakkabı satılan sergilerde de son "pazar modası"nı izleyecektim. Balık almak için de bir fırsatım olacaktı. Enflasyon pazan Fındıkzade durağı ile Haseki Hastanesi'nin kullanılmayan kapısı arasında merdivenli bir küçük yokuş vardır. Cuma pazan buradan başlar. Yıllardır bu yokuşun sağ yanı çamaşır, çorap gibi tuhafıyeye, sol yanı sebze meyveye aynlırdı. Bu kez yokuşun iki yanında da salkım sacak giyim eşyalan görünce afalladım. Kadife eşojmanlar ya da pijamalar, naylon kadın çamaşırlan. Hem de markalı. Adam ciyak ciyak "Kom burada, Kom'a gel Kom'a" diye haykınyor. Fiyatlar da uygun galiba. Renk çeşidi az ama, bedenler pazar ahalisine göre yeterli. İlk tepkim, mağazalar ltalyan çamaşırlannı "yerliden ucuz" diye pazarlamaya başlayınca, "bizim büyük fırmalar buraya temsilcilik açtı galiba" oldu. Biraz ileriki tezgahta çeşitli kadın çoraplan. Vallahi onlar da markalı. öyle eski pazarlardaki markası belirsiz, ambalajsız bedeni belirsiz, "seç seç aP'lardan değil. On dakika sonra pazar yerinde miyim, eski Mahmutpaşa'da mıyım şaşırdım. Brode tül perdeler, askılara geçirilip sıralanmış kabanlar, ayakkabılar, ne alırsan altmışbin canta çeşitleri. öyle "dökmece, seçmecc" değil, gösterdiğinizi, tepedeki ipten kanca ile ındirilip "begendirmece, ölçmece". iki giyim "reyonunun" (başka türlü tanımlamak olanaksız) arasında eski usul bir pazarcı sıkışmıştı. Balkabağı ya da helvacıkabağı satıyordu. Pek anlayamadım. Çünkü kabaklan soymuş, kücük küçük doğrayıp kiloluk paketler haline getirmıştı. Mostralık iki kabak vardı bütün. Söz aramızda, adamcağızın başka şansı da yoktu. Belki de elbiseciler ona "dekor" olarak izin vermişlerdi. Ama kabanlar oldukça şıkdı. Madeni askılardan istediğinizi seçip ölçebilirdiniz. Pazam Mftsi ytk Fındıkzade'nin Cuma Pazan Kocamustafapaşa'ya doğru iner. Eskiden, sokaklar sırasıyla iki sokak meyve sebDERSİ 12ARALIK 1 9 9 3S A Y I 4 B S C U M H U R İ Y E T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle