Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
göre kötü zevk çılgınlığına kapılmamanın sırrı, "Kendi havasını taşımaktır". Genel kanının tersine Givenchy'nin Fransız zarafeti konusunda birtakım kuşkuları var: "Bir trene ya da uçağa binin, memleketlilerimizin nasıl giyindiklerini göreceksiniz! Geniş çizgili, çok kalın kumaşları tercih ediyorlar. Bu mu Fransız zarafeti?" Anlaşılan Givenchy, Amerikan etkisine karşı; ona göre gerçek şık, ölçülü ve klasik olmalıdır. SaintLaurent'in dünyadaki bütün mağazalarının iç dekorasyonunu yapan Didier Gomez, Fransa'nın şık simalanndan biri. "Aşın iyi giyinmiş birinden, yani tepeden Urnaga uynm içindeki birinden daha ürkütiicii bir şey olamaz", diyor. Ona göre giyim, kendini gösterme ya da göstermeme isteğini yansıtır. İyi ve rahat kesimli giysileri, hafıf kumaşları ve ara renkleri seviyor; "Hiçbir zaman canlı ya da pastel renkler giymem," diyor. Modanın kullanılacak ve bırakılacak yanları olduğunu düşünüyor; herkesin onu kendi tarCUMHURİYET DERBİ 5 MAYIS 1991 SAYI zına göre yeniden yorumlaması gerektiğine, kendi kişiliğine uydurması gerektiğine inanıyor. "Klasik mi dediniz? Teşekkürler; kalsın!'' Yaşam Uzun, Sakin Bir Irmaktır filminin yönetmeni Etienne Chatilliez snop giyimi tercih edenlerden. Ne ehliyeti ne de şoförü var; bir bisikleti, "Nike"ları ve "jean"leri var; elbette Levi's 501. Gömlekleri Marcel Lassance'dan; özellikle sweatshirt'lere tutkun, hele bir de deniz mavisiyse! Kaşmir kazaklar çabuk delindiği için şimdilerde lambswool ile idare ediyor. On sekiz yaşında kravat takmayı sevmiyormuş, şimdi otuz sekiz yaşında, değişen bir şey olmamış. Smokin giyilmesi zorunlu olan yerlere gitmemeyi tercih ediyor. Ceketlerin onun için fonksiyonel bir anlamı var: "Altı yılldan beri ceket giyiyorum, cepleri çok pratik." Çunkü Chatilliez cüzdan taşımıyor. Giyim hakkındaki göruşlerini şöyle özetliyor: "Başkalannın giyimi hakkında ırkçı düşünceler besliyoruz. Sonuçta sarık sar211 mayla hoca olunuyor ve bunu aşmaya çalışmanın gereği yok. Bunlar, her zaman kişilikle desteklenecek olan yararlı göstergelerdirî' Bir dekoratör mimar olan Guillaume Saalburg'a göre ise zarafet kafadadır ve hoca olunduğu için sarık sarılır, tersi deZarafetin tuvitle ve gri flanelle hiçbir ilgisinin olmadığını düşünüyor. Fakat öte yandan kazaklarını Hemispheres'den, gömleklerini Agnes B'den (dünyanın en iyi pamuklu gömlekleri), pantolonlarını Alain MartinUres'den alıyor ve çorapları New York'tan Brooks Brothers'tan geliyor. Son olarak erkek giyiminde dikkat edilmesi gereken birkaç noktaya değinmek istiyoruz. Bu konuda "Erkek Zarafeti" adlı bir kitap yazmış olan Taryana Tolstoy çok kesin kurallar getiriyor: • Şaat 18.00'den önce ceketin sol üst cebinde mendil taşınmaz. • Mendil, ceketin sol üst cebine katlanğil. "Gainsbourg zarif bir adamdı", diyor. YvesSaint Laurent mağazalarının dekorasyonunu yapan Didier Oomez (sol iistte) ve yine bir dekoratör mimar olan Guillaume Saalburg (üstte), zarafeti farklı biçimlerde tarif ediyorlar. mış olarak değil, doğal bir bicimde konulmalıdır. • Giysinin göğüs cebinden kalem görünmemelidir. • Gece sarı ayakkabı giyilmemelidir. Gece her zaman siyah ayakkabı giyilir... Aslında bir zamanların "sıradan" görgü kuralları olan ve şimdilerde, "klasik" giyim anlayışının yayılmasıyla yeniden önem sarmaya başlanıp 'kitap konusu' olan bu tür kurallara uyup uymamak, yine size kalmış tabii! 4 27