Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
lcn giyim eşyaları, gelecek için bir ipucu versc dahi yaratıcı moda sistcminc dahil edilemez. Ancak nıcvcut bülünleşme bilc, 1992'dekiTekPazar'a hazırlıkla.bugünkünden çok daha büyiik taleplere hitap edcbilecek ycni tür bir yaratıcılık ihtiyacınıgündemegetiriyor... Aklın yolıı bir dememişler mi?.. Uluslararası lckstilcılcr de Giorgio Armani gibi düşünüyor. Ayrıca yaratıcılık konusunda Armani bir başka noktaya da parmak basıyor: Yıllar yılı, yaratıcılık modadaçok pahalı birolaydı;bugün ise modacılar katında kurumsallaşmış bu tür bir yaratıcılık yerini, tüketicinin kişısel yaratıcılığına bırakacak. Seksenli yılların aksine, bugünün gcnçlerinin bircr "marka delisi" olmayı bir kenara bırakmaları, bu gelişmenin belki dc ilk niivesi... Armani. yaratıcılık adına bazen insanların alaya alındığını belirtiyor ve geniş omu/lar modasıyla uzun kollar modasını buna örnck gösteriyor. Ayrıca Fransa ve ABD'dc Körfez Savaşı'nın, "Banal bir biçimde kullanılmak istendi ğini; kadınları 'savaşcı'yapmak isleyen tayyör ve kaputların kullanılmasının birer boş çaba olduğunu" dile getiriyor. Amerikan modacılarına 'kamp'uç noktalara yönclcnlerin şimdi "gerçck kadını aramayabaşladıklarını"s()ylüv(»r "Yapmamız gereken, 1991 ocağında başlayan kri/i iyi incelemek," diyen Armani, bu dönemde olayın dennine inmcnin vakit kaybclmekten başka bir işe yaramayacağını belirtiyor. Ancak kitlesel moda anlayışı ya da global moda diye adlandırabileceğimiz yeni moda sisteminin fotoğrafını kuşbakışı da olsa, şimdiden çekebiliriz: Moda; Paris, Londra, Milano, Tokyo ya da New York gibi geleneksel başkentlerinden herhangi birinde yaratılacak. Dünyaya sunuluşu da tek bir noktadan olacak zaten Paris bu tekele oynuyorsonra mallar, el becerisi yüksek ve işçilikleri düşiik ülkelerde ürctilip kur dengelerinegöredünyayadağıtılacak. Armani, "Bundan sonra önemli olan stiller değil, 'Stil'dir," diyor. Uluslara rası birçerçevedeçalışarak değişik ülkelerde ortak kabul görecek stiller yaratmak aslında epey cesaret gerektiriyor. Bu da elbette değişik stilleri değil, birçok ülkede geçerli tek bir stil anlayışını geliştirebilmeye dayanıyor. Bugüne kadar, belirli moda kentleri, bu kentlcrin ünlü stilistleri, değişik ülkelerin tarzlarına uyabilen bir stil yakaladıkları için uluslararası bir başarıya ulaştılar. Chanel, JeanPaul Gaultier, Ralph Lauren, Giorgio Armani ve YvcsSaint Laurent gibi modacılar bu tür bir başarıylaçokuluslubirerkuruluşhaline gelebildiler. Bugün ise belki de moda anlayışının tekrar ele alınması gerekiyor. Moda, sıradan insana mı yoksa birseçkinlergrubuna mı ait? Kaldırımlarda salına salına gezinen ve magazin basınının sayfalarında boy gösteren 'yüksek' moda, bir zamanlar, modanın ilk seçkin tanımından süzülerek yavaş ama kesin adımlarla 'topluluk'arasında yayılmıştı. Örneğin sonunda herkes Dior'un "New Lo ok"unu giymeye başlamıştı... Seksenlerde de modaya ilgi yoğunluğunun doruk noktasındaydı ve kesinlikle televizyonunetkisindeydi: Dallas, Miami Vicc ve Hancdan dizileri, Armani, Versace, Ungaro tasarımı türünde giysilere talebi arttırdı. Bugün ise 'yüksek' moda diye lanse edilen kıyafetleri, bırakın tüm dünyayı, birkaç gerçek tutkundan başkasının giyebilmesini, hayal etmek bile zor. Sorun, yalnızca bir para meselesi değil; bu lür giysiler, geniş bir ilgiyi kucaklayabilmek için fa/la "özel". Defılelerindeki parçaların sınırlılığını fark eden birçok modacı bugün. tarzlarını yıkarak yarattıklarıyeniyançizgilerlepazarlarını genişletmeyi amaçlıyor. Önceleributaktik.ihtiyatlaelealındı; yüksek seviyelimalınalıcısınındüşükfiyatlıçizgiyekayacağındankorkuldu.Amaörneğin Armani, bunun aksini ispatladı. Geleceğe doğru çızılen yol, modanın kitlelere daha yakın bir biçimde yaralılmasından geçiyor. Kısaca, moda seçkinci anlayışı bir kenara bırakıyor... 4 Modanın diişünan baylnlarl,doksanlı yıllarda •açklnclllktan •lynlan tasanmlann daha yaygın va birhavaya glraoaklarinl tahmln adlyoriar. Bttytabir yaygınlık taaanmlara gm«l bir stil anlayışı gatlracak. (Kollckalyon: INFINITY DISION) CUMHURİYET DERtl 5 MAYIS 1991 SAYI 2 ( 1 13