Katalog

B AŞKENT GÜNLERİ Müşerref Hekimoğlu Doğanın kucağında müziğin soluğu sını dinlemekten hiç geri kalmaz. Sıcak temmuz gecelen sıcak çağnşımlar da yapıyor başkentlilerde. 1974 yılının temmuzunu anımsıyorlar. Kıbrıs'a dönük anılar tazeleniyor. Kimliğini bulmuş bir toplumun sevinci ve coşkusu, gazetelerde haberler ve resimler... Şımdi de çok değişik haberler yayınlanıyor değil mi? Bilkent Üniversitesi Rektör Yardıması Prof. özay Oral'ın Kıbns kökenü, üstelik mücahit olduğunv. biliyor musunuz? Temmuzun ilk haftasında çok yoruldu, ABD'den, Çin'den, Japonya'dan ve Avrupa Ülkelerinden dört yüz bilim adamının katıldığı bir konferans yapıldı Bilkent'te. Çok ilginç bildiriler verildi... Şimdi tatile gidiyor Kıbrıs'a. "Yeşil Ada"da tatil yapanlar arasında Bedrettin Dalan ile birlikte parti kuran eski Londra Büyükelçimiz Rahmi Giımrükçüoglu ile Paris Büyükelçimiz tlter Türkmen de var. Salacak'taki ev çok güzel; ama Istanbul'da tatil yapılır mı? Yaz partilerinin yoğun trafığinde daha çok yorulur insan! Kimi başkentliler de Kıbrıs'ın ışıklarını seyrediyor güney kıyılarında... Vakıflar Genel Müdürü ve Vakıfbank Yönetim Kurulu Başkaııı Şener Macun ile eşi, Vakıfbank Genel Müdürü Ismet Alver ve eşi de Akdeniz tatilinden hoşlanıyorlar. Bankanın 36. yıldönümü çok görkemli kutlandı bu yıl. Atakule salonlarında, her çevreden konuklarla. Bir kez daha yazdım galiba, tsmet Alver bankanın izlemini değiştiren bir yönetici olarak ilgi topluyor. Yıldönümü kokteylinde güzel bir dörtgen karşıladı konukları. Nuran Macun siyasal bilgiler kökenli bir kadın, Planlanıa'da çalışıyor, Islam Konferansı ile ilgili bölümde. Kısacık saçlan, sade şıklığıyla çağdaş bir kadın. Bayan Alver de çok hoş, sade, içten, sevecen bir kadın. O yıldönümü partisinin hoş kadınlarından biri de Şükran Çelebi idi. Bir başkası Hasan Vardar'ın eşi Ulktt Vardar. General Dorman'ın kızı, sonra da bakan oldu babası. Olgunlaşmanın defilelerinde podyumu parlatan bir mankendi ÜlkU Dorman. Hasan Vardar ile mutlu bir evliliği var. Güzel kızlan üniversiteli oldu ama onlar balayını yaşıyor hâlâ; yaz aylannda mavi yolculuklarla. Başkentte mavi yolculardan başka bir çift de Mustafa özcan ve eşi. Mustafa Ozcan, AnkaraLibya arasındaki yoğun trafiğin yorgunluğunu mavi bir solukla dindriyor. Fatoş Ozcan da böyle bir soluğu özlüyor sanırım, geride hayli yorgun bir yıl var. Deniz mavi bir ana gibi herkesi kucaklıyor, dinlendiriyor bence. Ben de uzun bir kış, geciken bahar günlerinde ören'i düşledim durmadan. Ege'nin maviliklerinde yüzmeyi, Kazdağı'na tırmanmayı sarı kızla konuşmayı, Kozak Yaylası'nda çam kokusuyla uyumayı, Assos'a gidip derin suları kulaçlamayı, Ayvalık'ta garson Ali'nin elinden taze balıklar yemeyi düşledim. Deniz Urünlerinin tadına doyulmuyor Liman Lokantası'nda. Ankara'dan lstanbul'dan birçok dostla orada karşılaşıyoruz. Tatil trafiği de hayli yoğun ama mavi ananın kollarında, dağlarda, ormanlarda, doğayla sarmaş dolaş! Doğrusu biraz acelemiz de var. Çttnkü doğayı yitiriyor, denizi kirletiyoruz giderek. D Mü$erref Hekımoğlu, Devlet Bakanı Işın Çelebi'nin eşi Şükran Çelebi ve Bakan Işın Çelebi bir başkent konseri gecesınde bır arada . ayram tatiliyle birlikte uzun tatiller de başladı. Başkent boşaldı birden. tstanbul'a gidenler Boğaz'dan, denizden çok, festival gecelerini yaşamak istiyorlar. Kimi başkentlilerin müzikseverliği giderek tırmanıyor. Konser mevsiminin kapanmasına hayli üzülüyorlar. Oysa kapanmadı, Ufukta, Bilkent Uluslararası Gençlik Orkestrası'nın konserleri var. Biri Hipodrom'da, öteki Seymenler Parkı'nda. Aradaki günlerde de Efes'e, tstanbul'a gidiyor Gençlik Orkestrası. Efes'te Antik Tiyatro'da, Istanbul'da Aya trini'de çalacaklar. Bilkent tepeleri Beethoven'in, Dvorjak'ın, Erkin müziğiyle çınlıyor şimdi. Gençlik Orkestrası'nı Gürer Aykal yönetiyor, Ulvi Ccmal Erkin'in keman konçertosunu da Suna Kan çalıyor. "Devlet Sanatçılan" dizisinde Suna Kan'ı izlediniz mi TV'de? Bir devlet sanatçısına yaraşır düzeyde bir program bence, Suna Kan'ın çağdaş düzeyini, birikimini çok iyi kanıtlıyor. O programı tek başıma izledim, kimi bölümlerde de gözlerinıde yaşlar, coşkuyla bağırdım. özellikle Suna, Anadolu konserlerinden söz ederken. Halkına ulaşmanın, seslenmenin görev ve sorumluluğunu birkaç sözcükle ne güzel anlattı! Hipodrom konseri de böyle bir sesleniş bence. Geride hayli yoğun bir yıl, neredeyse elli konser bıraktıktan sonra yaz konserlerinde çalmayı nasıl yorumlayabiliriz. Yakın dostları taze kan, diyor Suna Kan'a, müzik dalında acele kan aranırken ona başvuruyor, o da hiç hayır demiyor! B Ankara Hipodrom'u ilk kez sahne oluyor bir orkestra konserinc. Bilkent Uluslararası Gençlik Orkestrası'nı binlerce kişi dinleyecek. Temmuzun son haftasında bir gece güzel bir müzik şöleni yaşanacak. Gençlik orkestrasından bir grup Ankara Kalesi'ne tırmanacak sonra. Anadolu Uygarlıklan Müzesi'nde çalacaklar. Görkemlı bir dekorda, konseri Pa$a KonağYnda bir yemek izleyecek. Bilkent Müzik Fakültesi Dekanı değerli piyanist Prof. Ersin Onay'a kolay gelsin. Belli olanaklarla böyle bir işi başarmak kolay değil, ama o kararlı, coşkusunu yitirmeden çalışıyor, gücünü Uluslararası Gençlik Orkestrası'na gösterilen ilgiden alıyor. llgi giderek genişliyor. Yabancı ülkelerde müzik öğrenimi yapan gençler, güzel bir deney kazanıyorlar. Kimi ülkelerin konservatuvarlan Bilkent'e gelmeleri için öğrencilerine burs veriyorlar. Orneğin Polonya ve Macaristan. Biraz şaşırtıcı ve hayli uyarıcı örnekler değil mi? Polonya ve Macaristan ekonomik bakımdan güç bir dönemdeler, ama müzik öğrencilerine burs veriyorlar. Bilkent Uluslararası Gençlik Orkestrası'nda Gürer Aykal yönetiminde, Suna Kan'a eslik ederek güzel bir deney kazanmalarını istiyorlar. Müziğin, sanatın önemini bilen ülkeler ekonomik darboğazlar olsa da özveriden kaçınmıyorlar. Cumhuriyetimizin ilk yıllarında da böyle olmuş değil mi? Erkln'ler, Saygun'lar, Akses'ler çok dar bütçelere karşın Batı ülkelerıne yollanmışlar. Orada iyi bir öğrenim yapsınlar diye. Hipod rom'da Suna Kan'da Erkin'in keman konçertosunu dinlerken bunları da anımsamak gerekir. O konçerto 1930'lardan 1990'lara uzanan bir köprü gibi. Sanatçının ölümsüzIüğünü simgeliyor. Dvorjak "Yeni Dünya"yı bestelerken bir gün Türkiye'nin başkentinde, kocaman bir hipodromda; Efes'te, antik kentte ya da Aya trini'de çalınacağını düşünür mtlydü? Bu konserler filme alınmalı, TV'de de yayımlanmalı. Görmek, dinlemek olanağını bulmayanlar, bizi onurlandıran olayları hiç değilse TV'de seyretsinler. Bilkent Uluslararası Gençlik Orkestrası'na katılanlar arasında Avrupa ülkelerinden gençler de var. Hani şu bize yukardan bakan, Avrupa Topluluğu'nun dış kapısına iten ülkelerin gençleri... Müzik çalışmaları, ortak konserler arasında bir dostiuğa, bütünleşmeye de yol açabilir. Kamu kuruluşları bu olayın bilincinde mi acaba? Böyle bir olayı özel kuruluşların, ulusal bankaların da desteklemesi gerekir bence, başkentlilerin de... Çünkü bir başkent sanat olaylanyla başkent olur. Arabesk olaylarla değil! Suna Kan, Erkin'in ölüm yıldönümünde de çaldı bu konçertoyu. MUthiş bir geceydi o. Havada değerli bestecinin sıcak soluğu, ölümU değil, ölümsüzlüğü hissettik. Suna Kan o sıcak soluğu da bir sanatçının ölümsüzlüğünü de çok güzel duyurdu kemanıyla. Ferhunde Erkin Dragos'a hipodrom konserinden sonra gidecek sanınm. Sevgili koca 8