01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

"OoFRA Bekri Çeşnici Memduh Paşa Yalısı Boğaz kıyısında nefes kesen lokanta ültürüne sahip çıkamayan, geçmişten kalan hazinelerini koruyamayan ülkemizde eski yapıların, özellikle konakların, yalıların korunması, umarsız, buyurgan devlet anlayışının en çarpıcı örneğini oluşturacak biçimde düzenlenmiştir. Aileden kalma milyarlık Boğaz yalılarında oturanlar, bunları olduğu gibi korumakla yükümlüdürler. Bu yükümlülük, çoğu ailenin gücünü aşmakta, üstclık insanlar kâğıt üzerinde milyarlık değerlere sahip oldukları halde yoksulluk çekmektedirler. Kültürüne sahip çıkamayan, eskinin mirasını koruyamayan devlet kendi yükümlülüğünü, zor yoluyla kişilere yüklemektedir ve doğallıkla bu tUr koruma, amacına ulaşamamaktadır. Binaların korunması, ancak onlara geçerli işlevler yüklenmesıyle mümkündür. Boğaz kıyılarmdaki yalıların restaurant, bar, lokanta, pansiyon olarak kullanılmaları da bu çerçeve içinde düşünülebilir. Çelik Gulersoy'un girişımiyle Turing Kurumu'nun otel haline getirdığı Yeşil Konak hem gelir kaynağı oldu hem de kentin ortasında, korunmuş bir yer ve bina sağlandı. Yeşil Konak'ta geceleyecek olanağa sahip olmayanlar bıle bu eski konağın bahçesinde son derecede makul fiyatlarla çay kahve veya içki içmek olanağına kavuştular. KJreçburnu'ndaki Memduh Paşa Yalısı'na ilk ayak bastığımızda, hemen bunları düşUndük. Gerçi yazlık bahçeden denizi görmek olanağı yoktu. Ama yine de yemyeşil, yüzyıllık ağaçlarla bezenmiş bakımlı bir bahçede serin serin oturmak son derecede keyifliydi ve dans pisti de bar da mobilyaları pek içaçıcı olmasa bile masa ve sandalyeleri de tarihi yalının bütünüyle büyük bir çelişki içinde değildi. Yüksek duvarların ardında bu cennet bahçede, araba gürültüsünden olduğu kadar, arabesk yıvışıklığından da uzak bir gece geçirmek, barda bir kadeh içtikten sonra masalara kurulup felekten bir gece çalmak olanağı vardı. Barda kısaca oyalandıktan sonra masalarımıza kurulup Frank Sinatra eşliğinde, patlıcan salatası, çerkez tavuğu, beyaz peynir, kavun gibi mezelerle rakılarımızı yudumlarken uyanmalıydık. öyle ya, geçenlerde, Beşiktaş Iskelesi'nin hemen dibinde lüks (ama hanedan zevkinde) döşenmiş bir alafranga kebapçıda Joan Baez dinleyerek kebap yemeyi, kötü birkaç meze ile bir kebap ile 2 duble rakıyı adam başı 60 bin Iira vererek odediğimizi anımsamalıydık. Ama demek ki yeterince ders alamamışız ki Memduh Paşa Yalısı'nda, Frank Sinatra eşliğinde rakımızı yudumlamanın bedeli önümüze geldığinde, gerçekten nefesimiz kesildi. Dört kişi barda birer içki (3 tane siyah bant K Kıreçburnu'ndakl Memduh Paşa Yalısı, bir lokanta mekânı ıçkınızı yudumlamanın bedeli oldukça yüksek burada viski ile bir tekila) içtikten sonra masada, bir kUçük şişe rakı ve az miktarda meze olarak, vasatın altında bir patlıcan salatası, herhangi alelade bir meyhanede bulunacak cinsten beyaz peynir, hiçbir iyi yerde önünüze konmayacak kadar kötü kavun (hiç değilse bu işin erbabının yaptığı gibi tatsız kavunun üstüne biraz gülsuyu ile çok hafif pudra şekeri yedirilir ve şıklık olsun diye de bir iki kiraz konulurdu. Ama bunu duşunmek için gerçekten bu işe tutkulu olmak gerekir) vasat bir çerkez tavuğu, soğanlarının salmaya başladığı kokudan bir gün önceden kaldığı anlaşılan bir ahtapot salatası ile fasulye pilakinin ardından bir şişten sote (fena değil), bir kulbastı (iyi) bir de "Steak Meksıken"den (bildiğimiz bonfileye biber ekleyip UstUne peynir konarak yapılan, hiçbir özelliği ve pek olarak, binası, geniş bahçesl ve genel havası ile gerçekten dıkkat çekıcı de fazla lezzeti olmayan bir et) oluşan yemeğimiz (dört kişiden biri de et yemedi) üstüne, meyve ile birlikte 486 bin Iira ödeyince, güzel bir bahçede, vasatın altında bir yemeği arabesksiz yemenin bedelini öğrenmiş olduk. Doğrusu Türkiye'de sayıları gittikçe azalan iyi restaurantlar ve gittikçe tarihe kanşan canım Türk mutfağına karşın, dünyanın en iyileriyle atbaşı giden hesap pusulalarıyla karşılaşıyoruz. Çarpık gelişmemizin ve ham ervahın kolay kazancının, masalara yansıyan sonucu bu. Dört kişı, 500 bin Iira verdikleri zaman (200 dolar eder) dünyanın herhangi bir yerinde vasatın ustunde bir lokantada, Memduh Paşa Yalısı'nda yenenin çok daha iyisi Ancak "Frank Sinatra eşliğinde ni yiyebilirler. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Memduh Paşa Yalısı düzeyınde, kalitesinde ve fiyatında olan yerlerise ancak çarpık gelir dağılımının dorukta olduğu, azgelişmiş ülkeler ile Latin Amerika'da tutunur, bir de öyle görünüyor ki bizde... Yoksa başka varlıklı ülkelerde, bu fiyata, bu kalite ve bu hizmeti veren kurumların ömürleri fazla uzun olmaz. Kısacası, güzel bir bahçede, vasatın altında yemek yiyip vasatın çok ustünde bir para ödemek ya da kıyısından doğru paranızı Boğaz'ın sularına atmak istiyorsanız, Memduh Paşa Yalısı'nı öneririm. Hiç değilse bahçe güzel. D Memduh Paşa Yalısı, Kireçburnu Tarabya Cad. No: 4/6 Tel: 162 20 17 27
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle