Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
H AFTANIN KONUĞU Anna Tuny Belçika'da yaşayan, ABD'de öğretim üyeliği yapan Vefik Soyeren ile konut mimarisi ve Istanbul üzerine: mm 'Politikacılar gelip geçer kent bütünüyle kalır' Belçika'da politikacıların iki yılda bir gelip gittiğini, iktidarın durmadan değiştiğini; ama Belçika'nın mimari politikasında hiçbir şeyin değişmediğini.her şeyin kurumsal yapılar çerçevesinde geliştiğini belirten Vefik Soyeren, uzun yıllar sonra Istanbul'u ilk kez gördüğünde, "şok geçirdiğini" söylüyor. 1946 yılında istanbul'da doğan Veflk Soyeren, Dusseldorf Guzel Sanatlar Akademisi Mimari Böliimu mezunu. Bu okulu en yuksek dereceyle bltlren Soyeren, 1986dan bu yana blrçok ödul kazanmış blr mimar. Soyeren, 1986 yılında Californla'daki blr uluslararası yarışmada birincllik ödülünü kazandıktan sonra yine aynı yıi Federal Almanya Mlmarlar Vakfı ve Mlmarlar Birliğl Araştırma udülu'nü, 1387'de Ise Buenos Alres'te 2. Dünya Mlmarlar Blenall'nde altın madalya aldı. 198788 yıllannda İspanya, Almanya, Ar|antln, Danlmarka ve Avusturya'nın çeşltll kentlerlnde sergiler açan Soyeren'ln, Avrupa ve Amerika'nın blrçok kentinde çok sayıda proje ve çalışması bulunuyor. lkemizde pck tanınmamasına karşın ABD ve Avnıpa'da mimari konusunda ünlü bir isim olan Vefik Soyeren, halen Brüksel'de yaşıyor. Evli ve iki çocuk babası Soyeren, aynı zamanda ABD'nin Chicago kentindeki "The School of the Art Instituıe"de öğretim üyeliği görevini de başarıyla sürdürmekte... • Projelerinizi düzenlerken "şehircilik" olgusu sizi nasıl etkiliyor? Şehircilik ve mimariyi nasıl bağdaştınyorsunuz? • Ben, "çevreye uygun mimari" diyorum her zaman. Şehircilik ve mimari bana göre bir bütün halinde dUşünülmesi gereken şeyler. Modcrnizmin sonu geldi artık. Modernizm, geçmişi hep refüze etti, kimse bu yapılarda geçmişten en ufak bir şey bulamıyor. Ben enternasyonalizme inanıyorum, ama şehircilik demek de her zaman bir şehri sıfırdan başlayıp çizmek, yaratmak değil. Çevreye uygun mimari gerçekleştirmeyi her zaman tercih ettim. • Çalışma alanınız oldukça geniş. Kentsel ve çevre (asanmları, müzeler, tiyatro binalan, kütüphane... Tüm bunlann yanında konut mimarisi, sizin için ne anlam taşıyor? • Doğrusu konut mimarisine ayıracak pek fazla zamanım olmadı benim. Aslında en zoru da bu sanırım: Bir kişiye ev yapmak. Gerçekte herkes kendi oturacağı evi kendisi tasarlamalı. MUşteri arzu ederse eğer, mimar işe karışsın diyorum. Toplu konutlar ise beni çok çekiyor. Değişik kültürlerin değişik oturma şekilleri var. Sosyal konutlar bugünkü şartlara göre çabuk yapılması gereken projeler. Çabuk yapılan şeyler de çok duz, monoton görünümlu olur. Sosyal konutlar ' gerçekten zor, âdeta "meydan oktımayı" gerekliren yapılar. Tabii iyi yapılmı^ misalleri var, kötü yapılmışlar var. 19. yilzyıl sonlarında, asnn başında yapılmış iyi örnckler gösterebilirim. ön tarafı caddeye, arka tarafı büvük müşterek bir bahçeye bakan konutlar. insanlar arasında büyük bir komünikasyon, komşuluk ilişkisi var. Diğer taraftan altyapısı olmayan insanlar arasında hiçbir ilişkiye yer vermeyen konutlar da var. Mimarların yaptıkları seçimler çok önerali. • Çağımız insanının yalnızlığı, iletişimsizliği, giderek mutsuzluğu bir parça da yaşadığı olağanüstü kötü mekânlardan kaynaklanmıyor mu? • Muhakkak. Mimarların görevi insan hayatını güzelleştirmek, çirkinleştirmek değil. Bu yüzden de toplu konutlar gerçekten çok önemli. Tabii bilmediğiniz, tanımadığınız insanlara yapıyorsunuz o konutları. Bin kişi, bin ayrı kişilik kullanacak o evleri. Diğer taraftan bir ihtiyaç. Mesela Almanya çok ilginç bu açıdan. Harp sonrası Almanya'nın müthiş bir konut açığı var. Şehir planlarını değiştirmediler, aynı yerlere yaptılar konutlarını. Evler belki çirkin; ama şehir planları güzel. Belçika ise farklı. Onlar yaptılar ve yıktılar. Belçika'nın parası vardı, vakti vardı, sehri yıkarak yeniden yaptı. Para bazen bir avantaj değil. Biraz da Avrupa'yı 'para' yıktı U 6