Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
"The Marmara'da, havuzbaşında, otelin mutfak şefi W Adams'ın asistanlanndan Tam Yu Hıng, bır "egzotlk masa" hazırtıflı Içınde . Damak tadında egzotizm Ash Kayabal ivi, hindistancevizi, ananas, avokado: Bir zamanlar birçoğumuz için yalnızca egzotik çağrışımlar uyandıran bu sözcükler artık ete, kabuğa bürünüp bUyük kentlerimizin işporta tezgâhlarına kadar indiler. Aslında Avrupa kentleri de bu tUr bir egzotik meyve istilasıyla en fazlası on yıl önce karşılaştı. Çeşitli mutfaklar üzerinde esintilerini gösteren yemek modası, özellikle Avrupa lokantalarına egzotik meyvelerin kokusunu inatçı bir biçimde yaydı. Reflk Halit Karay, 1921 yılında kaleme aldığı "Meyvalanı Dair" adlı yazısında meyve Seçkin mutfaklardan işportalara uzanan bir çeşni patlaması: Küçülen dünyada, bir de teknoloji meyvelere sebzelere el atınca, değişik damak tatları iç içe geçti, ulusal m birbirlerinden etkilendi ve şimdilerde bir egzotizm patlaması yaşanır oidu... Buarada, damak tadımıza yen çeşni getiren egzotik meyveler de ön sıralarda... leri sınıflandırır ve "sıcak iklimlerden gelen"leri, "giilünç meyveler" arasına sokar: "Meyvelerin gülünçleri de vardın Bir defa, alelumum biitün kuru yemişler... O hiinnaplar, o keçi boynuzlan, o igdeler, o kestaneler... Sonra sıcak iklimlerden gelen meyvelerin hepsi: Hatla muz, hatta hurma, halta ananas..." Bu arada, 'ulusal' bir damak tadını benimsediğini de söyler: "Ben beldemin meyvelerini severim ve mesela incir varken hurmayı, kavun dururken ananası ve çilek mevcutken muzu arayamam, isteyemem, yiyemem!" Her tUr akadetnik tanımlamamn ötesinde, Eski Yunan kaynaklı "egzotik" (exoticos) sözcüğü, "yabancı" anlamına gelir ve "ender" liği, "ülke difi" oluşu simgeler. Ancak egzotizm, tabii ki görece bir kavram. örneğin egzotik meyveleri sıralarken Avrupalı ve Amerikalılar, nardan söz ediyorlar. Oysa Refik Halit, makalesinde "bizim" narda doyurucu bir "et", keyifli bir lezzet bulamadığından dem vurarak şöyle der: "Şayanı hayret meyvelerden biri de nardır. Nann ağacı ne kadar civelek, çiçeği ne ince, kabuğu ne renklidir... öyle farzederim ki nar insanı hayrete düşürmek için yaratılmış bir yemiştir. Fakat sırf manzaradan ibarettir, o beyaz beyaz, incecik derilerie o pembe pembe, şeffaf tanelerin aynlışı, dizilişi, o süs, o san'at..." K Kuçülen dünyada kaybolan egzotizm "Egzolizm" bir meyve türunün yaşamında, mutlak bir durum değil, belirli bir dönemin olayıdır. örneğin ananasın yaşamında bunu açıkça görmek mümkün: Batı Hint Adalan'nda, hem besin maddesi olarak tüketilen hem de şarap yapımında kullanılan ananası ilk kez Kristof Kolomb medeni dünyaya tanıttı. 1500'lerin başında Portekizliler aracılığıyla Afrika ve Hindislan'a yayılan ananas dikimi, sonunda dünyanın hemen tüm tropik bölgelerine ulaştı. Bugün ise en büyük 12