Katalog

B G AŞKENT GÜNLERL Müşerref Hekimoğlu Başı hep kızlar çekiyor! üneşli bir sonbahar günü Aslanlı Kapı'nın önünde buluşan kadınlar yürüyorlar. Yaşlı kuşaktan, orta kuşaktan, yüzlerce kadın. Ancak toplumun değişik kesimlerini yansıtan bir kadın mozaiği değil. Başta kadınlar birliği, kadın derneklerinin daha iyi örgütlenmesi zorunluluğu bir kez daha beliriyor. Laikliğin önemini her kesimden kadınlara daha iyi anlatmak gerekiyor. Kadınları dinsel politikayla neler yitireceklerinin bilincine vardırmak*gerekiyor. Acaba yalnız kadınları mı? Laiklik ilkesi herkes için yaşamsal bir önem taşımıyor mu artık? Siyasal tarihimizin renkli kişilerinden Kemal Satır'm kızı Sevil Şahinbaş hüzünle gülümsüyor. "Bu bir teşekkür yürüyüşü olmalıydı" diyor. önceki yürüyüşler doğrultusunda Laikliğe karşı eylemlerin sona ermesine özlem duyanlar bu yürüyüşü başka bir coşkuyla yapardı o zaman. ö n sırada Sevil Erdem göze çarpıyor. ANAP'lı kadınlardan bir de Bengii Vuralhan var. Görmeyi umut ettiklerim de gelmemişler! Bu yolda yaya kalıyorlar neredeyse. Kocaları da öyle değil mi? Bu yürüyüşe erkekler de katılmalıydı bence. Üniversitede öğretim üyesi iki arkadaşımla Atatürk'ün önünde duruyoruz saygıyla. 1920'lerde doğanlardan bir üçgen. AtalUrk'ten özür diledim ben. Kuşağıma düşen görevi yeteri kadar yapmamış olmanın suçluluğu içinde. Giderek daha çok hissediyorum bunu. Galiba herkesin hissetmesi gerekiyor. Neden bu noktaya geldik, kişisel, bireysel doyumlarla yetindik? Dalımızda tırmandık, her dalda çağdaş düzeye ulaştık, ama çevremizdeki çağdışı gelişmeleri çok geç farkettik! Tehlike çanları kulağımızı delinceyc kadar kaybolan zamanı kazanmak gerekiyor şimdi... O yürüyüşe genç kuşaktan çok az kişi katıldı sanıyorum. Nedenlerine eğilmek gerekir, öğretim üyeleri geliyor, öğrenciler gelmiyor, laikliğe karşı eylemlerin önemini henüz bilmiyorlar belki de; yoksa üniversitelerde de başı kız öğrenciler çekiyor. Geçen hafta Egitim Fakiiltesi'nde başarı ödülü alan kız öğrenciler çoğunluktaydı.. Eğitim Fakültesi 25. kuruluş yıldönümünü kutladı. Güzel bir tören düzenlendi, ilk kurucular da ödüllendiler. Profesör Suud Kemal Yetkin, Bülent Nuri Esen dünyamızdan ayrıldı, ama Gülmen Öztrak babasının ödülünü almaktan büyük mutluluk duydu. Esen ailesinden katılan olmadı törene. Profesör Hamide Topçuoglu da 25 yıl önce doğan çocuğu sağlıklı görmenin mutluluğunu belirtıi. Hamide Topçuoglu hukuk dalında güzel parlayan bir bilim kadını yıllar boyunca, güzel bir Cumhuriyet kıa.. Profesör Yasar Karayalçın genç kuşağın parlak kızlarını da güzel selamladı ödül töreninde. "Başı kızlar çekiyor" dedi. Başı çeken kızlann başlarının açık olmasına değinmekten de geri kalmadı. Fakülte korosunun söylediği şarkı da başka bir anlam kazandı o törende. Beethoven'in dokuzuncu senfonisinin "Neşe" bölümünü söyledi gençler. Konuklar da coşkuyla dinlediler. Geçen hafta Sevda Cenap And Miizik Vakfı bir tören düzenledi, vakfa katkıda bulunanlara teşekkür ödülleri verildi. Kimi banFoyyaz Tokar da Cumhuriyet Bayramı'na büyük saygı ve özenle gelmişler. Kimi yazılarıyla bütünleşir gibi. Bir smokin defılesi düzenlense en çok onlar alkışlanırdı bence. Oysa gecenin bir lunapark havası vardı. Ayrıca smokini herkes güzel taşıyamıyor, kiminin üstünden dökülüyor. Çankaya Köşkii'nden sonra Kule'de de smokinli bir gece yaşandı. Söyleşiler, yorumlar, varsayımlarla uzadı saatler. Gecenin onur konukları da Sevil ve Kaya Erdem. Mecliş. Başkanımız çok ncşeli değil, ama nasıl olsun? Neşe bir yana, umut da soluyor giderek. Yine güzel şeyler üretmek çabası sürüyor. Bu çabada başı çekenlerden biri de Murat Karayalçın. Başkentlilerin nostaljisini yanıtlamak için kolları sıvadı, Cumhuriyetimizi kuranların öngördüğü çağdaş başkenti yeniden oluşturmak istiyor. Çabaları da ilgiyle izleniyor. Resmi çok severim, ressam dostlarım da az değil, ama hâlâ tanımadığım, adını sanını duymadığım sanatçılar var. Dünyaca ünlü Sotheby Yin hazırladığı kataloğa bakarken şaşırdım biraz. 14 kasımda Resim Heykel Müzesi'nde açılacak serginin seyircileri de şaşıracak sanırım. Açık arttırmayla uğraşan Sotheby's firmasının Ankara'da bir sergiyle ilişkisi şaşırtıcı olabilir. Ama Londra Büyiıkelçimiz Nurver Nereş ve BUyükelçi lsmet Birsel'in girişimiyle gerçekleşen bir sanat olayı bu. Sotheby's Moskova'da ve Hindistan'da da benzer sergiler düzenledi ve iyi sonuçlar aldı. Kültür ve Sanat Vakfı'nın katkısıyla düzenlenen sergiye 43 ressam katılıyor. Genç kuşaktan ressamlar, kimi 1965 doğumlu. Yaşlı kuşaktan Erol Akyavaş ve Burhan Doğançay var galiba. Aslında tüm ressamlara çağrı yapıhyor, ama kimi katılmıyor. Kimi satıştan verilecek yüzde otuz payı az buluyor, kimi en iyi yapıtını vermiyor, seçici kurul da o yanıtı sergilemeye değer bulmuyor. Seçici kurulda Jale Erzen, Günsel Renda ile Vasıf Kortun var. Başvuranlar arasında seçilen tablolar sergileniyor böylece. KÜSAV Başkanı Çiğdem Simavi ve arkadaşları sergi sonucunu umutla bekliyor. Açıkarttırma ile satılacak tabloların geliri bir kültür varlığımızın onarılmasına yetenecek mi bakalım? Alay Köşkü'nün onarılması güzel bir olay gerçekten. Kimi ressamlar, örneğin Adnan Çoker ve arkadaşları sergi olayına hayli ters bakıyor, Türk ressamlarının tanıtılması için yabancı bir firmanın aracıhğını yadırgıyorlar. Haklı da olabilirler, ama tanıtma konusunda çok basarılı olduğumuz söylenemez değil mi? Gelecek hafta selamlıyacağımız genç kuşak ressamlar arasında Ankara'da Zafer Gençaydın ve Zahit Büyükişleyen de var. Sonra Ankara kökenli iki genç sanatçı. Profesör Nuşin ve Kudret Ayiler'in kızı Elif Ayiter ile tanınmış işadamı Yüksel Erimtan'ın kızı Yankı. Bir de BUyükelçi İsmet Birsel'in oğlu Selim Birsel. Büyükelçi Temel Iskil'in kızı Şirin Iskit. Büyükelçi lsmet Birsel de resimle uğraşıyor, yakında bir sergisi de var. Kimi ailelerde yetenekler giderek boyutlanıyor galiba. [ ] TBMM'de kabul edilen Türtan Yasası'nı protesto etmek ıçin, kadın dernekleri temsilcileriyle sayıları iki bine ulaşan kadın, 2 kasımda, güneşli bir sonbahar günu, Anıtkabır'de, Aslanlı Kapı'nın önünde buluştular. kalar, özel kuruluşlar çoksesli müzik sevgisini geliştirmek için güzel bir katkıda bulunuyor her zaman. Elbet yfterli değil. Özellikle Ankara Miizik Festivali'nin daha büyük ilgi ve destek görmesi gerekiyor. Kuşkusuz vakıf yöneticilerine düşen görevler de var. Daha etkin yöntemler gerekiyor. ödülleri Medis Başkanı Kaya Erdem'in vermesi o törene güzel bir boyut katü elbet. Kaya Erdem ve eşi çoksesli müziği sever, konserleri de izlerler. Sayın Erdem politikada çoksesliliğe öncelik veriyor, ama ANAP kanadında belli bir yalnızlık var. ödüller verilirken protokol yanlışlıkları da oldu, Mehmet Başman biraz yorgundu sanırım, ya da Vakıfbank Yönetim Kurulu Başkanı Şener Macun'u tanımıyor. Yoksa o yanlışhğı yapmazdı. Onca kuruluş arasında basının unutulması da dalgınlıkla yorumlanır mı bilmem? Bavyeralıların ünlü ekim şenliği "Oclober Fest" başkentte de büyük coşkuyla kutlanıyor artık. Hilton salonlarında düzenlenen bu gece büyük ilgi görüyor. Kocaman bardakLarda biralar, Bavyera mutfağının özellikleri ve dans. Ekim şenliğini Lufthansa ve Ankara Hillon düzenledi. Lufthansa'nın Ankara Müdürü VVende de konuklarını balayı havasında selamladı. TürkAlman dostluğunu özel yasamında da destekliyor Alman havacı. 27 Mayısçı'lardan Sami Küçiik'Un kızı Sibel Küçük ile evlendi. Ekim şenliğinde bir aile sofrasında başka bir şenlik de yaşandı sanırım. Bavyera giysilerinin ağır bastığı gecede herkes rahat giysiler içinde. Rahatlığın da Şiklığı var elbette Fatoş Ozcan ve Şen Okray ilk gözüme çarpanlar.. Son günlerde kadınlardan çok erkeklerin şıklığından söz ediliyor başkentte. özellikle Çankaya'daki resmi kabulden sonra gazetecilerin şiklığı da çok vurgulamyor. Kimi kişiler beni yazmam için uyardılar, gazetecilerin şıklığını da uyarı diye yorumladılar. O akşam ben de çok duygulandım doğrusu. önce bana eşlik eden iki genç adam nedeniyle. Biri Hasan Cemal, öteki Ahmel Tan, ikisi de çok şık ve yakışıklı. Ama Altan Öymen, Oktay Ekşi, Güneri Civaoglu, Mehmet Ali Kışlalı, Uluç Giirkan, Giingör Uras, Behiç Ekşi, 8