Katalog

Ö ÖAĞLIK Erdal Atabek Neden bitkilerden şifa? medicine" denen "halk tababetl" içinde, bitki kökcnli ilaçlan, hayret edilecek ustalıkla kullanmışlardır. BugUn de ilaç dünyası içinde etkili "bitkısel kökenli ilaçlar" vardır ve kullanılmaktadır. Sonraları, kimya bilimindekı gelışmeler artıp da ilaçlan kimyasal işlemlerle elde etme yolu açılınca, ilaç üreten laboratuvarlar, kırların, tarlaların yerini aldı. Yeni deneyişler yeni ilaçlar üretmeyle sonuçlandı. Bugün, pekçok hastalığın gerçekten başarıyla tedavısinı ilaç üretımındekı bu modern gehşmeye borçluyuz. tlaç endüstrisindeki bu başdöndürücü gelişme bazı soru işarellerini de birlikte getirdi. Yeni bulıman bir ilaç, yeterince insan Uzerinde denenmeden piyasaya sürülüyor muydu? Bir ilacı bulan firma, yeni ilacını bir an önce çıkarıp başkaları üretimine geçmeden daha çok kâr etmek istemez miydi? Ilaçların yararı çok abartılıp, yan etkileri görmezden gelinmiyor muydu? Aslında, ilaç Ureten firmalar, sorumluluklarının farkındadırlar. Dünyaca tanınmış ünİU ilaç firmalarının insan sağlığıyla ilgili duyarlılıkları zamanla daha da gelişmiştir, ayrıca bu konudaki denetim de bu konudaki ihmallere karşı hiç tolerans göstermez. Bu bakımdan piyasaya çıkan ilaçlardan kaygı duymanın gerekmediği kanısındayım. Ama kaygı duyulan başka konular da var. Bunların başında, ılaçların yan etkileri geliyor. Gerçekten de kimyasal ilaçların yan etkileri vardır. Bunlar ilaan prospektüsünde de belirtilir, belirtilmesi de zorunludur. Ayrıca, ilaç yan etkilerinın kişisel yanı vardır, birinde hıçbir olumsuz etkisi görülmeyen ilaç, bir başkasında yan etki yapabilir. Bunu da çoğu zaman önceden kestirme olanagı bulunmaz. Toplumlarda giderek artan bir eğilim, "Hiç ilaç kullanınama" ya da "Ancak çok gerekirse ilaç kullanma" biçiminde gelişiyor. Bu durumda da hastalıklann tedavisinde "dogal yollar" aranıyor. "Dogal yollar", beslenmenin düzenlenmesi, gunluk hareketlılığin sağlanması, gerekirse "bitkilerden yararlanma" oluyor. Aslında, "ilaçtan korkma", incelenmesı gereken bir konu. Belkı detoplumun bu konuda daha yaygın olarak eğitılmesi gerekli. Elbette, ilaç, dogru kullanımı ıçin, "Gerektigi zaman, gerektigi kadar, gerektigi sure" kullanılması zorunlu bir tedavi aracı. Ama sağlık kurumlarında bile bu konuya yeterince dikkat edildiğinı söyleyemeyiz. Hastaların çoğuna ilaç verıldikten sonra, " N e zaman kesileceği" konusunda bilgi verilmiyor. Kimi hekımler bıle bu konuda yeterince dikkatli davranmıyor. Hastaların da bu konuda dikkatli olanlarının sayısı az. Böylece, verilen ilaçlar, "Ya hiç kullandmıyor", "Ya verilen miklarlarda kullanılmıyor" ya da "Gereginden azgereginden ç o k " kullanılıyor. Kanımca, insanlan ürküten, çekindiren en önemli yan, bu bilgisizliğin yarattığı kaygılar. Yeterince bilgi alamayan kişi, bu bilgisizliğin getirdiği çekingenlik yüzünden ilaç almaktan vazgeçiyor. Bunun yerine, "Hiç degilse zaran olmadıgına inandıgı" bitkileri kullanmayı yeğliyor. Ama hangi bitki? Hangi hastahklarda? Nasıl kullanılacak? Gerçekte bıtkilerın ilaç etkisi var mı? Bunları bilen de yok. Aktarlar, kendi öğrendiklerini aktanyorlar; ama bu konuda dolına bılginin dışında bir şey yok. Toplumların yeni eğılimlerini bilmek zorundayız. Ben de ılacı çok seven bir hekım değilimdır. Ama gerektiği zaman ilaç kullanmaktan kaçınmak ıçin nedenimiz yoktur. Her şey gibi, ilaç kullanma da"saftlık kültürü"nün, "sağlık bilincinın" btr parçası değil mı? Nusret Fişek'in ardından t < I I ocaların hocası" başlığıyla kendlsl I I ıçin yazdığım yazıya ılışkın duygularını benı de çok duygulandıran, çok gönendıren bir mekiupla ıletmıştı O yazıyı neden yazmıştım? Hastalığının çok ılerledığını bıllyorduk, kendlsine bütün öğrencilerl gıbı duydugumuz şukranı, duydugumuz sevgıyı duydugumuz saygıyı yeterince belırtmış mıydık? Kendı payıma "•vet" dlyememıştım Bunu bılmesını ıstemlştım. Onu çok sevdığımı bıllrdl, benı çok sevdlglni bilirdım Ama Nusrot Flş«k hocama duyduğum buyük sevgının (saygımı da ıçeren sevgımın) önemli bir kaynagı, onunla yaptığımız tartışmalardakı tavrıydı Onunla çok tartışırdım. Ondan daha çok şey beklerdım Verdıklerlnl yeterlı bulmazdım Yaptıklarını yeterlı görmezdım Onunla yıllar boyu suren ılışkımızın hıçbir donemınde "akıl adanu" olmaktan, "sağduyu adamı" olmaktan, "haklıdan yana" olmaktan ayrılmadığını görmuşümdür Tartışmalarımızda dıkkatle dınlerdl, gerçekten dlnlerdı Karşısındakını dınlerken "Ben buna karsı ne aöylemellylm?" dıye duşünerek değıl, konuşanı anlamak ıçin dınlerdi. Bu bOyük bir erdemdır Çok kışının bılmedigi g«rçek bir erdem Sonra düşündüklerını söylerdi Konuşurken "bir şeyi anlatmak için" konuşurdu Çoğu kışinın "Wr şeyi anlatınamak Için konuştugu" ulkemızde bu da büyük bir erdemdir Sade, açık, ıçten konuşurdu Insana değer vermenin ne olduğunu ögretlrdi Mer şeyıyle bunu oğretırdı Onunla farklı şey|en duşundüğunuz zaman da slze ılgisi azalmazdı, sevglsı azalmazdı, saygısı azalmazdı Bunlar sanıldığından çok daha büyük erdemlerdir Hep, ölümün bir ayraç olduğunu düşünürüm. insan olabıleni başka Insanlarda yaşatan, İnsan olamayanı toz eden bir ayraç Prof Dr Nuaret Flşek, bunun içın yaşayacaktır Q S on on yılda Avrupa'dan başlayan bir akım etkili olmaya başladı: Bitkilerle hastalıklann tedavisi... Kuşkusuz, bitkilerin hastabk tedavisinde kullanılması insanlık kadar eski. Otantik topluluklar, Güney Amerika'nın, Afrika'nın yerlileri, Kuzey Amerika yerlileri olan Kızılderililer, "folk Kalorisiz patlamış mısır ayıflamak ısteyen mılyonlarca kişıye büyük olanaklar sağlayacak olan bıyoteknotojı, yalnızca domuz eti gibi "yasak yıyecekler"ın yağ Içerığını azaltmakla kalmayacak, kalorısını yOkseltmeksızın tereyağı ekleyerek patlamış mısırın doğal lezzetınl arttırmayı da başaracak Yağlanmış patlamış mısırın uretımı, super domatesınkılerden de kolay Cınnamınson'dakı (Nev Jersey) DNA Bıtkı Teknolojısı, "somoclonal varlation" denılen bir teknık kullanarak yağ benzerı ıçerığı bulunan patlamış mısırları dığerlerınden ayırıyor Mısırı parçalarına ayırıp özel bir hormon ve besleyıcı katkı maddelerı karışımı ıçerisınde tek tek hucreler yetıştıren bu leknik aracılığıyla "tek bir ürunden ttoglşlk Içerikll parçalar" uretılebıleceğı söylenıyor ONA Bıt Z ki Teknolojısı Başkanı Rkshard LMtor, "Sonuçta doğal Mİekstyonu hızlandırmış oluyorsunuz," dıyor n UEGATRENDS 2000 / BÜYÜK YÖNEÜMLER, Naiabm. Aburdene I Form Yayınlan. SfîGLIK ve GÜZELLIK REHBERI PROKTOLOGIE ÇANAJANS 151 00 44 FAX: HER HAFTA SONU 151 41 55 VARİSLERİN INFAROT, İĞNE İLE TEDAVİSİ Op. Or. Hayatl F. KOCAL Bankalarla anlaşma vardır Rumalı Cd. Ogan Ap. No. 16/2 Nlşantaşı • Poılgnclıutt Medlclnt'dtn çtvlriltr • TürltTıp bılıtn adımlaruiuifizgOnyuıljn • 100 nytı ku}t lijııij rtnkli ofifl bukılı •YlUlk 12 uyl ibont 50.000. TL •Ojrendltrl(in30A»TL HEMOROİDFİSTÜL TOPAOACI TAHLİL LABORATUARI M.Sc Dr. NEZlHE KARPUZOĞLU MERKE2 TEDAVİ KLİNİĞI Valan Cad No 82/1 60340 Çağlayan İST Tel 1 X 1 7 İ 7 F Q X 134 2252 ) Polıklınık ) Dıs Klınıgı Rontgen ) Tıbbi Tahlıl Laboraluvarı ) Ultrasonografı HaJ'tanın stresini DOGAYURUYUŞU attn Tel: 141 35 89 1320120 KOcdkıyaıofya Cıd No 70 D.2 Sultaıuhmet \UunbulTel,527626»5122263 Adres Neantaşı tilamur yolu sk. No 13 Kat 1 Nışantaşı l Tel: 1 4 7 8 9 8 9 1 4 0 7 8 9 8 J Yeni yerinde hizmete başlamıştır. KfîRIDfiG YfîRIM6DfiS| NDA DORT MEUSIMI YURUYUN 1618 KASIM TP :175.000 TL (BANOIRMA'ya Feribotla gldlşOtobusle dönufotel ve köy evlnde konaklama) TAMZARA TURİZM YAKAMOZ TURİZM Tel: 151 9864 Tel: 337 44 04 (Pazar günlerl açığız) 24 SAAT AÇIKTIR 22