05 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BAŞKENT GÜNLERİ Müşerref Hekimoğlu 11 JJtSSKSS Sümerbank'ın yaşam defilesi kenti dalgalandıran bir genç kadın olarak anımsanıyor hâlâ. tran Şahı'nın üçüncü düğünündeonu yakından tanıdım. Ben Akşam Gazetesi'ndeyim o zaman. Aygen Toygarlı ga7eteci olarak karşıma çıkınca biraz şaşırdım; ama her dönemde böyle şaşırtmacalar var mesleğimizde! Şimdiki Belgrad Büyükelçimiz Tevfik Ünaydın Tahran'da görevli o zaman. Tahran Büyükelçimiz de İzzettin Aksalur, eşi Mehveş Aksalur diplomatik çevrede önde gelen bir sefire. Güllslan Sarayı'ndaki düğünden sonra beni bir tandır partisine götürdüler. Keyhan Gazetesi'nin bir yazarı da var o partide, geç saatlerde de "Belugette" diye bir gece kulübüne gittik. Ankara'nın Siireyya'sını andırıyor biraz. Bir de baktım Aygen Toygarlı da pistte, daracık siyah elbisesi ile güzel bir manken ve güzel dans ediyor, Tahran sosyetesi de hayran seyrediyor. Ayten Kaçmaz, Ciineyt Gökçer ile evlendi; podyumu geride bırakıp sahnede parladı giderek. 196O'lı yıllar, "Gergedan'Mar, "Fo»oFiniş"ler, "Cadı Kazan'Marı, oynanıyor Devlet Tiyatrolan'nda. Sonra muzikaller, Ayten ve Cüneyt Gökçer'in sahnede birlikte oynadığı "My Fair Layd"!er, "Don Kişol'Mar.. Ayten Gökçer'in göze çarpan bir tırmanışı var sahnede. O tırmanış devlet sanatçılığına vardı sonunda. Buradan nereye, nasıl, zaman gösterecek. Çünkü bir sanatçı için asıl sorun, düzeyini korumak değil mi? Başak Gürsoy'dan nerelere, kimlere, Hilton'un balo salonunda bir sahneden hangi sahnelere yöneldik! Anılar, çağrışımlar onlenemiyor. "Bir Yaşamöykusü"nü bu anılar ve çağrışımlardan ötürü de çok sevdi kimi başkentliler. O anılar ve çağrışımlarla cumhuriyet tarihimizin güzel sayfalarını da çevirdiler. umhuriyetin 66. yıldönümünde geçmiş yılların parıltısını bulamayanlar yitik coskularını "Bir Yaşamöykiisü"nü seyrederek duydular. Gözleri parlayarak biraz da yaşararak. Çocukluk ve gençlik yıllarından renkli çağrışımlarla. llkokullarda duzenlenen Yerli Malı Haflalan'nı anımsar mısınız? Ycrli kumaş elbiselerle nasıl onurlanır, sanayileşmenin sevincini duyardık. Içişleri Bakanı Şiikrii Kaya'nın kızı Bisan Savut ile Nevin Menemcncioglu, Ankara'da "Na/.illi basmalan"ndan tuvaletler giyerek baloya gittiklerini anlatırlar. Ben baloya gitmedim; ama Sümerbank iıı :uiü basma elbiselerimi çok severdim. Çiçek bahçesi gibi renkli ve canlı... Ankara llilton'ıın balo salonunda düzenlenen defileyi i/.lerken, kimler geldi, kimler geçti gÖ7ümun onıinden. 1960'larda Sovyetler Birliği'nin Ankara Büyükelçisi olan Rijov, Sümerbank fabrikalarının ilk mühendislerinden biri. Sonra soyadını bankadan alan Nurullah Sümer, Çiftehavuzlar'daki güzel köşk... üiderek yerli ürünlere yabancılaşan politikalar. "Bir Yaşamöykusü" uykudan uyanır gibi cliriltiyor insanı. SHP Diyarbakır Milletvekili Hikmel Çetin de yerinde doğrularak seyretli... Elbet nostaljik bir esinti de var. 1930'larda, 1940'larda yaşayanlar giyimleri, davranişlarıyla bugunkünden başka düzeydeler. Sıınucuları kutlamak gerekir, yılları ve olayları perde perde ve çok çağdaş biçimde sergilediler. Çağdaş çizgilerle ürünlerini de güzel vurguladılar. Bankanın ne çok ürünü varmış meğer! Bu gösteri kimi yerde seyredenleri çok onurlandırdı doğrusu. Genel Müdur Ahmet Özerdim ve yardımcısı Süleyman Gedik guzel sözler duydu konuklardan. Kimi kunuklar da karar verdi, hemen bir Sümerbank kumaşı alacaklar. Bence geç, bir karar, Ahmet Özerdim bir C Ankara Hılton'un balo salonunda Sümerbank'ın "Bir Ya$amöykusu"nde, konuklar defileyi ızliyor: Yerli Malı Haftalan'ndan bugüne uzanan ürünler bir bir sergıleniyor. moda geliştirmiş bulunuyor. Başkentin şık erkekleri başka kumaş almıyorlar. Örneğin Cem Duna, Cenevrc'ye elçi giderken yerli malı kumaşlarla tamamladı elbiselerini. Başka diplomatlarımız da hep yerli malı kumaştan elbiseler giyiyorlar, örneğin Nccati U(kan. Merkez Bankası Başkanı Riişdii Saracoglu, Ahmet özerdim, Işın Çelebi de tepeden tırnağa Sümerbank; kimi günler, kravatları bile. Planlama uzmanlanndan Alev Bilgen'in de "yerlici" bir şıklığı var. var. Biri yanına yaklaştı ve şöyle dedi: Defile çok güzeldi, siz de çok başarılısınız, tebrik ederim. Yanılgı mı, espri mi bilmem? Serra Dural yakında yeniden anne olacak, siyah elbisesi ile çok şık bir gebe kadın, mankenlerle karıştırılabilir... Bu güzel gösteriyi gerçekleştiren kişi de başkentin çok sevdiği bir manken, geçmiş yıllardan: Başak Giirsoy... Bir başka güzel mankenle, Faloş Özcan ile kucaklaşırken Olgunlaşma Enstitüsü'ndeki defileleri anımsadı kimi konuklar. Fatoş özcan başkentin en zarif kadınlarından biri bugün. Sade bir şıklığı var. MİM Holding kurueusu Mustafa Özcan'ın eşi. Vaktiyle güzel bir kolejli, podyumların da zarif bir mankeni idi. Ama bir kez daha yazdım galiba, mankenlik meslek değil o yıllarda, liseli, üniversiteli genç kızlar parasız, nerdeyse bir görev yapar gibi çıkıyorlar podyuma. Başak Gürsoy mankenliği meslek seçti sonra. Şık erkekler ve yerli kumaşlar Başkent defilelerinde bir başka defile de sergilenir her zaman. Bu kez ağırlık erkeklerdeydi bence. Bir de Serra Dural'ın şıklığı Yabancılar görmedl O akşam, Çankaya Köşkii'nde Cumhurıyet Bayramı nedeniyle düzenlenen ikinci resmi kabul vardı, Sayın Evren'i selamlayan yabancı diplomatlar Ahmel Özerdim'in çağrısına katılamadılar. Bu güzel gösteriyi de seyredemediler. Oysa Sümerbank kumaşlarını, ürünlerini yabancılar da çok seviyor, diplomat mağazası da büyük ilgi görüyor. Özellikle Sovyetler Birliği'nin üst duzey diplomatlar] Türk kumaşlarını severek taşıyorlar. Moskova Büyükelçimiz Volkan Vural'ın yılbaşı armağanı kumaşları ile TürkSovyet dostluğunu da sergiliyorlar. Geç saatlere kadar uzayan kokteylden ayrılırken bir kahve fincanı armağan edildi konuklara. Uçuk mavi ve yeşil karışımı güzel bir fincan. Kimi lonuklar espri yaptılar. Bir fincan kahve içın fala bakacaklarını söylediler. Kimi bakanlar da gulumsediler. Onların falı nasıl çıkacak kimbilir? Koltuklarına yeniden oturacaklar mı, oturmayacaklar mı? Başkent toplantılarında her şey politikaya yöneliyor birden. Kokteyl konuklan da falcılığı geliştirdiler, yalnız politikacıların değil, birçok müsteşar, genel müdür ve üst düzey bürokratın da fala baktığını konuştular. Fincanda neler var, yakında göreceğiz. fl Podyumu dalgalandıranlar Mankenliği meslek seçenlerden biri de Tiilin Okan, defilelerin unutulmaz yıldızı. Başkentin zarifliğıne katkılarda bulunuyor şimdi. Bir okul açtı, o okulu kimler bitirdi bilmiyorum; ama hayli kapsamlı bir eğitim programı var. Geçmiş yıllarda podyumları dalgalandıran bir başka manken Deniz Adanalı başkentimizde. Mehmel Adanalı'nın eşi. Sonra tstan bul'a yerleştilcr. Deniz Adanalı coşkusunu koruyor hâlâ çalışıyor; podyumda değil, kuliste, yönetımde... Bir de A Uçgeni var belleklerden silinmeyenlcrde. Adları A ile başlayan üç manken, başkentin üç A'ları, Ayla Hüngen, Aygen Toygarlı ve Ayten Kaçmaz. Ayla Hüngen şimdi resimle uğraşıyor, podyumlarda değil, galerilerde görünüyor, tablolarını sergiliyor. Aygen Toygarlı uzun yıllardır ABD'de, New York'ta yaşıyor. 1950'li ve 6O'lı yıllarda baş u *. Sümerbank Genel Mudürü Ahmet Ûzerdim ve eşi KerımanÛzerdım, "Bir Yaşamöyküsü"nün sunulduflu gece, konuklarını karsılıyorlar Genel müdur ve yardımcısı Suleyman Gedik, Sümerbank defilesıyle konukların takdırlennı topladılar 8
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle