Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Şimdi gene gördüğün gibi barda içkimizı yudumlamaktayı/, ancak eski günleri aramaktan alamıyorum kendimi. Yalııız bu tür lokaller değil, "sinemayu gilınek" bile çok oneınliydi o yıllarda; yaşamın bıı luksu gibiydi. Ha ni bugiin basında sık sık gorülen şık ve gorkemli kokteyller, partiler var ya, biz onları fihıı galalannda yaşardık. • Sayın Aksoy, şimdi ne o görkemli galalar var ne de dolu dolu seyircisiyle sinema. Yeni kurduğunuz Yönetmenler Dernegı'nın başkanı olurak biraz da Türk sineması uzerine dertlcndirelim sizi... • Gununıüzde çok sık kullanılan bir söz var: "Efendiın, sinemamız dışarıya açılmadıkça kurlulanıaz," diyc. Bi/iııı sinemamı? 6O'lı, 7()'lı yıllarda çok dalıa dısaııya açıktı. Benim bilc pek çok lilmim komsu ulkelerin hemen hepsinde gösterildi. "Susuz Yaz"ın Bcrlin Fcslivali'ni kazandığı yıl 1964'tür. Bencc sinenıamız, 58'den başlayıp 70'lerin son yıllarına gelinceye kadar, cn iyi devrini yaşamıştır. Özellikle 70'li yıllarda, dcğişen toplum yapısıyla birlikte, sinemamızda da biı dcğişiklik başlamıştı. Sosyal içerikli lılmler yapılmaya baslandı. Ben 6O'lı yıllarda daha çok kadın seyirciye yönelik, romantik vc büyük prodüksiyonlu filmler çekerken, yeni akımın etkisinde kaldım. "Aile Şerefi", 73*te Antalya'da birinci olan "Hayat ını Bu", hatta sanatsal bir olay olarak kabul cdilen "Allın Şehir" gibi filmier, bu etkilenmcnin sonuçlarıdır. Ama filmlerimizde kalite yüksclirken bir başka şanssızlık karşımıza dikildi: Artan terör olaylanyla, insanların yavaş yavas sokaktan çekilmeleri ve bu çekilmeye yardımcı olan televizyonun yayılması... 80'li yılların ilk bölümü, halkımızı televizyona daha çok bağlayan . yıllar oldu! Seyircinin lyice çekilmesi, sinema salonu sahiplcrini dc baska alanlarda iş yapmaya çekti. Biz lelevizyon, sinema saloıısuzluğu derken, bir de video çıktı karşımıza. Kim alır bu pahalı oyuncağı diye düşünürken, olmayacak boyutlarda yayıldığını gördük. Artık sinema seyirdsi yok olmuştu... • Pekiyi, ya çıkış noktası? • Dur, önce dcrtlcnmeyi bitireyim de... 7Aten altyapısı olmayan sinemamu, daha çok işletmecilerden gelen avanslarla ayakla dururdu. tşte kapanan o sinema salonları, avansların da kesilmesi oldu. Sözünü cttığim, Anadolu'daki sinema işletmecileri... Ekonomik olarak gerçekten boğulmak ılzereydik. Bu kez karşı olsak da video filmleri çekmeye başladık. Bu meslekten ekmek yiyenler, yaşamak zorunda! Videonun cazipliği bu kez de bilinçsiz işletmecilerin piyasaya doluşmasına neden oldu. Bu işletmeciler, gcnç ve deneyimsiz arkadaşlara l'ilm çektirmeye basladılar. Onlar, sinemadan önce, "sanat yapma" adına, iyice anla^ılmaz ve kötu filmler yaptılar. Bunun sonucu, hiç olmazsa, Tıırk filmini videodan izleyen seyirciyi de yilirdik. Kimse alınmasın, 28 yıllık yönetmenim, hâlâ bir yere geldiğimisavunamam. Bazıgençarkadaşlarındadaha işe yeni başlamısken yapmaya çalıştıklarına bir anlam veremiyorum. • Yine de bir umut ışığı dileğiyle noktalayalım sohbetimizi • Evet. Sinemamızın kurtuluşu için, televizyonsinema isbirliği ve devletin altyapıya katkısı şarl bence. Bııgune kadar, sadece laf ürelildi. Her şeye karşın öyle bir duygu taşıyorum ki bu kriz bir yerden atlatılacak. Hele son günlerde gene sinema salonlarını doldurmaya baslayan genç insanları gördükçe... Sinema sevgisini yeniden oluşturan, ama bu sevgiyi şimdilik Batı sinemasıyla yaşayan bu genç insanlara yönelmeyi başarabilirsek... U OTOROMAN Bız doğum günlerimizi I NCİR ÇEKİRDEĞÎ Türbana müdahale laikliğe aykırıdır. HASAN CELAL GÜZEL ANAP mıllelvekılı ANAP mılletvekılı Sizi üzmüş olabilirim, ama size hiç ihanet ettim mi, sizi hiç aldattım mı? HASAN CELAL GÜZEL Beni daha fazla söyletmeyin SÜLEYMAN DEMİREL DYP Genel Başkanı On yılda bir kutlanz hep. Herkes aşkı meşki bir kenara bıraksm, Galatasaray'ı nasıl duz yola çıkaracağını düşünsün. ERGUN GÜRSOY Oalatasaray Futbol Şubesı Sorumlusu Her erkeğin bir yanı kadın, her kadının bir yanı erkektir. Her kadının bir yanı da sokak kadınıdır. BERNA LAÇİN Tiyatro oyuncusu Türkiye'nın hem havasını hem parasını seviyorum. SUNA YILDIZOĞLU Şarkıcı Size îuhaf gelecek, ama Ermenı tasarısını imzalayan senatörler de benım görüşümü paylaşıyorlar. MORTON ABRAMOVVİTZ ABD Ankara Buyukelçısı Murat Sökmenoğlu'nun tasvibimi almadan sinei mıllete dönmesı yanlıştır. SÜLEYMAN DEMİREL DYP Genel Başkanı Bak bakalım evlât, bayatlamış mı?.. Bütün genç kızlara bir an önce evlenmelerini tavsiye ediyorum. NERGİS (KUMBASAR) ERBİL Manken Tövbelı değilim ama bir daha evlenmem. NİLGÜN SARAYLI Sinema oyuncusu Ah keşke Özal gibi olabilsem. HASAN CELAL GÜZEL ANAP Mılletvakıh Bizim yapacağımız şey iktidara gelmektir. ERDAL İNÖNÜ SHP Genel Başkanı Allah şahidimizdir, millet şahidimizdir, şu duvarlar şahittir! Bu duvarlardakı resimler şahittir ki, elimize geçen fırsatları memleketimizin menfaati için kullandık. SÜLEYMAN DEMİREL DYP Genel Başkanı Nazmiye Demirel ve DYP Genel Başkanı Süleyman DemireL, Fotoğraflar: SELÇUK ŞENYÜZ (AA) Ben acıların çocuğuyum. •KÜÇÜK" EMRAH "Acıların çocuğu"